19.07.2013 Views

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

• Sosyal ve ekonomik eşitsizlikler öyle bir düzenlenmelidir ki, bu düzenlemede<br />

a) Makul bir şekilde herkesin avantajı sağlanmalıdır.<br />

b) Tüm pozisyonlar herkesin erişimine eşit şekilde açık olmalıdır.<br />

Burada Rawls’un kastettiği özgürlüklerden en önemlileri politik özgürlük,<br />

konuşma ve temsil özgürlüğü, fikir özgürlüğü, fiziksel ve psikolojik açıdan bütünlük<br />

özgürlüğü, keyfi tutuklamalara maruz kalmamadır. Rawls’un yaklaşımına göre her<br />

bakımdan özgür ve eşit bireyler ise adil ve iyi yönünde irade göstereceklerdir (Knight,<br />

1998).<br />

Sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin düzenlenmesi ile kast edilen, farklı toplumsal<br />

sınıflar arasında dağıtım adaletinin etkin bir şekilde işlemesine yöneliktir. Makul bir<br />

şekilde herkesin avantajının sağlanması salt rasyonalizmle açıklanmamaktadır. Çünkü<br />

salt rasyonalizmde öne çıkan bireysel çıkarlarken, makul birey kendi iyiliği için <strong>sosyal</strong><br />

hayatta herkesin uzlaşabileceği bir nokta belirlemeye çalışır (Knight, 1998). Örgütlerde<br />

pozisyonlar herkesin erişimine olanak tanıyacak şekilde yapılandırılırsa, o<br />

pozisyonlarda bulunanların da gücü kötüye kullanamayacakları varsayımı<br />

yapılmaktadır. Burada belirsizlik taşıyan iki nokta, “bütün pozisyonların herkesin<br />

erişimine eşit şekilde açık” ve “herkesin avantajının sağlanması”dır. Rawls’un<br />

yaklaşımı refah ve zenginlik, otorite ve sorumluluk alanlarının nasıl dağıtılacağını<br />

göstermektedir ve serbest pazar ekonomisinde geçerlidir.<br />

Bu noktada Rawls adaleti şu şekilde tanımlamaktadır. “Bütün <strong>sosyal</strong> değerler, -<br />

özgürlük ve fırsat, gelir ve zenginlik, onura ilişkin <strong>sosyal</strong> temeller- hepsinin ya da<br />

sadece birinin eşitsizliği söz konusu olmadan eşit bir şekilde dağıtılmalıdır, öyle ki<br />

herkes durumdan avantajlı çıksın” (Rawls, 1971, s.54). Bu durumda adaletsizlik ise<br />

herkesin faydasının sağlanamadığı eşitsizlik durumudur. Genel adalet kavramı hangi<br />

eşitsizliklerin hoş görülebileceğini değil, herkesin toplumsal pozisyonunun daha iyi bir<br />

konuma getirilmesini açıklamaktadır.<br />

Politik Liberalizm kitabında Rawls, iyi düzenlenmiş bir <strong>sosyal</strong> hayatı üç<br />

özellikle karakterize etmektedir:<br />

• Her birey toplumdaki herkesin aynı ahlaki prensiplerini bildiğini ve kabul<br />

ettiğini bilir.<br />

• Temel politik ve <strong>sosyal</strong> kurumların tek bir sistem içinde uyumu ve ahlaki<br />

prensipler yönünde hareket ettiği herkes tarafından bilinir.<br />

14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!