19.07.2013 Views

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

1 türkiye cumhuriyeti çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bireyin olumsuz duruma ilişkin ekonomik ve duygusal faktörleri göz önüne alması<br />

nedeniyle adalet teorisinin işlem, dağıtım ve etkileşim adaletinin tüm unsurlarını<br />

kapsadığı iddia edilmektedir (Cropanzano, Byrne, Bobocel ve Rupp, 2001, s.169).<br />

Adalet teorisinde bir durumun adaletsiz olarak nitelendirilmesindeki ikinci unsur<br />

olan sorumlu kişinin, farklı davranış alternatiflerinin olduğu varsayılmaktadır. Bu<br />

durum adalet teorisinde “could” etkisi (alternatif davranış) olarak adlandırılmaktadır.<br />

Eğer kurban durumundaki kişi, koşullara bağlı olarak farklı davranış alternatiflerinin<br />

olmadığını düşünüyorsa, durum adil olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla<br />

adaletsizlikten sorumlu kişinin varlığı, kurbanların subjektif nitelendirilmesine bağlı<br />

görülmektedir (Bies, 1987). Ancak adalet teorisinin dikkat çektiği nokta, kavramın<br />

“örgütsel adalet” yaklaşımına paralel olarak sorumlunun sadece kişiler değil, aynı<br />

zamanda örgütler de olabilmesidir.<br />

Adaletsiz durum ile ilgili yargılamanın üçüncü ve son unsuru olan gereklilik<br />

(should)tir. Gereklilik prensibi, istenmeyen durumların kişiler arasındaki ilişkilerdeki<br />

etik prensiplere zarar verip vermediği ile ilgilidir. Bu prensibe göre bir durum, ahlaki<br />

prensiplere karşı çıkmadığı durumda adaletsiz olarak nitelendirilmemektedir. Bu<br />

prensibin adalet teorisine katkısı, doğrudan kişisel ilişki içinde olunmayan bireylerin<br />

karşılaştığı adil olmayan durumlarda diğer insanların neden tepki verdiğini<br />

açıklamasıdır (Cropanzano, Byrne, Bobocel ve Rupp, 2001, s.169). Bu durumda adalet<br />

kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde nasıl davranmaları gerektiğini gösteren bir ahlaki<br />

sistem olarak değerlendirilmektedir.<br />

Bir başka anlatımla, adalet teorisi, durumun olumsuzluğu, sorumlu kişinin<br />

davranışlarını, “ne olabilirdi?, ne olmalıydı?, ne olması istenirdi?” sorularına ilişkin<br />

cevapları kapsamaktadır. Ancak yazında adalet teorisinin uygulamasına ilişkin çalışma<br />

gerçekleştirilmemiş, adalet yazını sezgisel adalet teorisi bağlamında gelişme<br />

göstermiştir.<br />

2.2. Örgütsel Adalet<br />

Genel olarak adalet kaynağını din, politika, felsefe ve psikoloji gibi farklı<br />

kaynaklardan almaktadır. Felsefe gibi diğer alanlarda adalet daha çok kural koyucu ve<br />

objektif bir kavram olarak ele alınmaktadır. İşletme yazını da dahil olmak üzere <strong>sosyal</strong><br />

<strong>bilimler</strong> alanında ise adaletin gerçekte ne olduğundan çok, bireylerin adalete ilişkin<br />

yargıları inceleme konusunu teşkil etmektedir. Her ne kadar farklı <strong>sosyal</strong> ortamlardaki<br />

34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!