18.Sayı - Hacibektaslilar
18.Sayı - Hacibektaslilar
18.Sayı - Hacibektaslilar
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SERÇESME ¸<br />
Ölümünün 21. Yýlýnda<br />
Hasretle Andýðýmýz<br />
Davuz Sulari Babanýn<br />
Yattýðýn Yer Iþýk Olsun<br />
DAVUT SULARÝ<br />
Hilafetçi<br />
Vatandaþtan oy almaya<br />
Gelecekmiþ hilafetçi<br />
Bir erkeðe dört tane avrat<br />
Verecekmiþ hilafetçi<br />
Afyon Eskiþehir gözler<br />
Konya Adana da özler<br />
Her ilimiz bunu izler<br />
Erecekmiþ hilafetçi<br />
Bir erkeðe dört tane hatun<br />
Verecekmiþ hilafetçi<br />
Beþ yüz sene gerisin geriye<br />
Gidecekmiþ hilafetçi<br />
Kilidi Cennette kalmýþ<br />
Anahtarý emre almýþ<br />
Softanýn birisi vermiþ<br />
Açacakmýþ hilafetçi<br />
Bir kocaya dört tane avrat<br />
Verecekmiþ hilafetçi<br />
Yetmiþ huri hizmetini<br />
Kýlacakmýþ hilafetçi<br />
Çarþaf peçe giydirecek<br />
Sulari der ayrýlacak<br />
Gericilik uyduracak<br />
Þer atçýymýþ hilafetçi<br />
HACI BEKTAÞ VELÝ ANADOLU<br />
KÜLTÜR VAKFI<br />
Kültür Sanat Etkinlikleri<br />
Alevi Düþünce Atölyesi<br />
3 Mart, Cuma, 18:30-20:00<br />
Ýsmail Metin Derdimend, Alevi Müzik<br />
Kültürü<br />
10 Mart, Cuma, 18:30-20:00<br />
Dertli Divani, Dedelik ve Cem<br />
17 Mart, Cuma, 18:30-20:00<br />
Atilla Erden, Anadolu Aleviliðinin<br />
Oluþum Süreci ve Bugünü<br />
18 Mart, Cumartesi, 14:00-16:00<br />
Ali Balkýz, Alevi Kimliði ve Siyasal<br />
Oluþumu<br />
24 Mart, Cuma. 18:30-20:00<br />
Kamil Ateþoðullarý, Avrupa Birliði<br />
Sürecinde Alevi Örgütlülüðü<br />
31 Mart, Cuma, 18:30-20:00<br />
Ýsmail Metin, Dedelik ve Cem<br />
Sokullu Cad, Ýðde Sok. No 24<br />
06460 Dikmen/Ankara<br />
Tel:0312.478 22 60<br />
Hukuksuz ve Þeriatçý Çeþitlemer…<br />
Rýza Aydoðmuþ, 12 Þubat 2006<br />
“Artistlik Yapma Lan!”<br />
Ülkenin Baþbakaný, arzuhalini anlatmakta olan vatandaþýna sinirlenip “Artistlik yapma lan!” diyor.<br />
Sadece bu kadar mý? Devamla, “anamýzý aðlattýnýz baþbakaným” diyen ayný vatandaþa “ananý al<br />
git buradan” diyor. Vatandaþ, aðýz dalaþý yaptýðý köylüsüyle, trafikte yol önceliði için tartýþtýðý bir<br />
baþkasý veya çocuklarý yüzünden kapýþtýðý kapý komþusuyla deðil, Baþbakanla konuþtuðunun farkýnda;<br />
ama ülkenin Baþbakaný halkýn ve medyanýn huzurunda oturduðu Baþbakanlýk makamýný<br />
unutup, nezaket kurallarýndan uzak bir üslup ile vatandaþý azarlayýp, sokak aðzý ile hakaret etti.<br />
Baþbakanýn kavga eder bir üslupla vatandaþýna hakaret etmesini evde ailesiyle TV de izleyen<br />
okul çaðýndaki çocuklara bu haber keþke kýrmýzý noktalý verilseydi. Çünkü eðitim çaðýndaki<br />
çocuklar Baþbakaný örnek alabilirler. Sorunlarý konuþarak, tartýþarak, demokrasi içinde çözüm aramak<br />
yerine “kaba kuvvet” ile halletmeyi bir yöntem olarak tercih edeceklerdir. Çocuklar da, ABD<br />
askerlerinin kendi askerlerinin baþýna çuval geçirdiðinde kedi olmayý, vatandaþýna karþý da aslan<br />
kesilmeyi çok matah bir þey sanacaklar. Ne yazýk ki bu davranýþ kötü bir örnektir. Danýþýlmayan<br />
“danýþman”lar, bir ara Baþbakanýn kulaðýna “baþbakan” olduðunu dengine getirip de fýsýldasalar.<br />
“Trabzonlularýn Silah Sevgisi Bölgemizde PKK’yý Durdurdu”<br />
Yukarýda ki veciz (!) söz, son aylarda “linç kültürü”nün yerleþtirilmeye çalýþýldýðý Trabzon Ýlimizin<br />
basireti tartýþýlan valisine ait. Anayasasýnda “hukuk devleti” olduðu yazýlý Türkiye Cumhuriyetinin<br />
valisi, hukuksuzluðu, mafya ve çeteciliði özendiriyor. Trabzon’da terörü önlemiþ (!) olmanýn<br />
çözümünü, sivil vatandaþýn silahlanmasýna baðlamasý karþýsýnda, böyle çok filmler seyrettirilmiþ,<br />
aðýr bedeller ödettirilmiþ ve hala unutmamýþ olduðumuzu söyleyebilirim.<br />
Devlet, kendi güvenliðini meþru güvenlik güçlerince saðlar; çaðdaþ, hukuk devletlerinin örgütlenmesinde<br />
genel kabul böyledir. Görev ve yetkileri kanunlarca belirlenmemiþ hiçbir güç bu görevi<br />
devralamaz. Meþru olan güçler yerine gayri meþru unsurlar devreye girerse, 12 Eylül öncesinde<br />
olduðu gibi sivil faþistler ülkeyi kan gölüne çevirirler. O yýllarda devleti yönetenler, sivil faþist<br />
örgütlenmeyi “güvenlik güçlerimize yardýmcý kuvvet” diye açýklamýþlardý.<br />
O yardýmcý kuvvet (!) Kahramanmaraþ, Sivas, Çorum ve Malatya’da Alevi kýyýmlarý ve ülkenin<br />
her yanýnda da binlerce yurtsever, ilerici ve devrimcinin katlini gerçekleþtirdi. Doksanlý yýllarda<br />
“bin operasyon”larýyla öðünenler, Susurluk’ta kamyona tosladýlar. Malum Mercedes’ten asfalta<br />
saçýlan kirli iþlerin arkasýnda görüldü ki, bu sayýn vali gibi bir anlayýþla, devletin kimi güvenlik<br />
(!) iþleri baþka unsurlara devredilmiþ. Devletin, derin ve kirli iþlerine karýþanlar/karýþtýrýlanlar yargý<br />
önüne çýkarýlýp, hesap sorulabilseydi, vali bugün hukuksuzluðu özendiren açýklamayý yapamazdý.<br />
Ülkemizdeki barýþ ve kardeþliðin kök salmasýna ne hazindir ki bu çirkin anlayýþ ve uygulamalar<br />
engel olmakta, sabote etmektedir. Devlet içindeki bu anlayýþ, ülkemizde yaþanan kirli savaþýn, yolsuzluðun<br />
ve yokluðun da sorumlusudur. 12 Eylül Cuntasýndan yargý önünde hesap sorulmadýkça ,<br />
yapanýn, çalanýn, yolanýn, kýyanýn yanýna kar kaldýkça, bu tip provokatif çýkýþlar olacaktýr.<br />
“Efendi, Bu Senin Deðil, Diyanetin Ýþi”<br />
Yine, ülkemizde baþbakanlýk makamýnda oturan AKP’li R. T. Erdoðan’ýn, açýklamalarýna inciler<br />
dökmek, pot kýrmak, gaf yapmak, çam devirmek mi denir, bilinmez; ama aklýna ve aðzýna her<br />
geleni söylediðine tanýk oluyoruz. Konu yine siyasal Ýslamcýlarýn, kadýnlarýn baþýna taktýrdýklarý<br />
simge “türban”.<br />
Seçim meydanlarýnda, Türkiye’yi mollalarýn ülkesine benzetecek uygulamalarý gerçekleþtirme<br />
vaadinde bulunan baþbakan, iki ileri bir geri mantýðý ile zaman zaman çýkýþlar yapýyor ve kamuoyu<br />
tepkisine göre de vaatlerini/icraatlarýný gerçekleþtiriyor veya öteliyor. Bazen öyle ileri gidiyor ki,<br />
ülkedeki sistemin çaðdaþ hukuk mu þeriat mý olduðu konusunda halka çeliþki yaþatýyor.<br />
Baþbakanýn aðzýndan çýkan sözler, çaðdaþ cumhuriyetin baþbakanýna ait olamaz dedirtecek türden.<br />
Türban konusunda Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin verdiði nihai karar karþýsýnda, “o<br />
konuyu bir de ulemaya sormak lazým, konuyu en iyi onlar bilir” diyen baþbakan, Danýþtay’ýn kamu<br />
çalýþanlarýnýn kýlýk kýyafetleri ile ilgili verdiði karar sonrasýnda da efelenip, Danýþtay’a, “efendi,<br />
bu senin deðil, Diyaneti iþi” diyerek, sosyal hayatýmýzýn düzenlenmesi iþini dinsel kurumlara<br />
havale etmekteki ýsrarýný sürdürüyor.<br />
Baþbakanýn sandýðý gibi ülkemizin çimentosu “din” deðil, çaðdaþ hukukun kurallarý ve laikliktir.<br />
Asýl korunmasý gereken hukuk kaleleri ve laikliktir. Yobazlýðýn, insanlýk için ne tür bir felaket<br />
olduðu gerçeðini her gün görüp, tanýk olmaktayýz. Çaðdaþ bir sistemde insanca yaþamak için bu<br />
kalelere var gücümüzle sahip çýkmalýyýz.<br />
Karikatür Bahane, Þeriatçý Þov Þahane<br />
Dünya gündeminin ilk sýrasýný hala meþgul eden “karikatür” bahaneli kriz artarak, þeriat gösterileri<br />
ile devam ediyor. Karikatür, geçtiðimiz eylül ayýnda yayýnlanmýþ; ama siyasal Ýslamcýlar yeni<br />
idrak edip, milyonlarca inançlý insaný sokaða döküp, her yaný kýrdýrýp, yaktýrýp, yýktýrýyorlar. Þeriat<br />
ile yönetilen ülkelerdeki tepki, çaðdaþ yaþam özleminde olan insanlarý ürkütücü düzeyde.<br />
Türkiye’de de irtica yanlýsý radikal Ýslamcýlar, AKP iktidarýnýn uygulamalarýndan yüreklenerek,<br />
son iki haftadýr Cuma namazýndan sonra “karikatür” bahanesiyle cami önlerinden baþlayarak,<br />
kentleri savaþ alanýna çeviren bir gösteri yarýþýna girdiler. Vurma, kýrma, dökme yanýnda<br />
Konya’da görevini yapan bir bayan gazeteci de “kot pantolonlu” olduðu için tartaklandý.<br />
Dünyadaki þeriatçýlar gösterileri bir yarýþ havasýna soktular ve nerede duracaðý da belli deðil.<br />
Camilerden yeþil bayrak ve flamalarla çýkýp, çaðdaþ bütün deðerlere ve laikliðe saldýrýyorlar. Hatta<br />
yüzü kar maskeli bir mürteci “camileri þenlik alanýna dönüþtüreceðiz” diyerek, eylem stratejilerini<br />
de açýklamýþ oldular. Alanlarý dolduran mürteciler, karikatürü bahane edip, þahane<br />
saldýrý/þovlarýna baþladýlar. Bu þovda hedef, laik cumhuriyet.<br />
26 Sayý 18