05.01.2014 Views

18.Sayı - Hacibektaslilar

18.Sayı - Hacibektaslilar

18.Sayı - Hacibektaslilar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SERÇESME<br />

BÝLÝMLE GÝDÝLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR<br />

¸<br />

MÝLLÝYETÇÝ MÝTLER ÝLE ÜMMETÇÝ GERÝCÝLÝKTEN BÝRÝNÝ TERCÝH ETMEK ZORUNDA DEÐÝLÝZ<br />

Gericiliðin Alternatifi Var mý?<br />

Esen Uslu<br />

Alevi-Bektaþi örgütlerinin genel kurullarýný toplarken, örgütlerin<br />

dikkatleri içe dönmüþken ülkemizde önemli geliþmeler<br />

yaþandý. Bunlarýn baþýnda Þemdinli olaylarý yer aldý.<br />

Devlet güçlerinin, devlete yardýmcý olmaya gönüllü olmuþ<br />

ya da parayla tutulmuþ gayrý resmi güçleri nasýl kullandýðý<br />

bir kez daha gözler önüne serildi.<br />

Devlet alýþýlmýþ refleksini gösterdi. Halkýn tutup, güvenlik güçlerine<br />

temsil ettiði zanlýlar korundu. Olayýn üstünü örtme, unutturma ve çarpýtma<br />

çabalarý baþladý. Yakalananlarýn telefonla Mehmet Aðar’ý aradýðý ve<br />

olayýn duyulmasý üzerine Kara Kuvvetleri Komutaný’nýn yakalananlardan<br />

birini “iyi çocuk” olarak tanýdýðýný belirttiði basýna yansýtýldý.<br />

AKP hükümeti de yöreye bir Meclis Komisyonu yollanarak soruþturma<br />

baþlattý. Sonra bu soruþturmanýn verilerini de kullanan Van Savcýlýðý<br />

bir Þemdinli Ýddianamesi’ni hazýrladý. Ýddianame ile Kara Kuvvetleri<br />

Komutaný için Genelkurmay Baþkanlýðý’na suç duyurusunda bulunuldu.<br />

Eski Deniz Kuvvetleri Komutaný’nýn yolsuzluk davasýndan hüküm<br />

giymesinin ardýndan gelen bu olay “cihet-i askeriye”nin sivil yardakçýlarýna<br />

aþýrý geldi. “Ordu ve adalet bir tanedir, aman yýpratmayalým”dan<br />

baþlayarak, hükümeti orduya karþý sivil darbe yapmakla suçlamaya dek<br />

varan sözde gericilik karþýtý bir söylem baþlatýldý.<br />

Bu devletçi-milliyetçi söyleme, kendini “solcu” göstermeye çalýþan<br />

milliyetçi-ýrkçýlar sahip çýktý. Kürt ve Ermeni düþmanlýðý ile karýþýk AB-<br />

ABD karþýtý bu sahte sol görüþ anti-emperyalist olduðunu öne sürmektedir.<br />

Siyasi Ýslam karþýtý olarak laiklik savunucusu kisvesine bürünmektedir.<br />

Bu milliyetçi, ýrkçý ve saldýrgan karma söylem giderek eylemlilik de<br />

kazanmakta. Ermeni ve Kürt sorunlarý üzerine yapýlan konferanslarýn<br />

kapýlarýnda bu söylemin nasýl bir eyleme dönüþtüðü görüldü.<br />

Çanakkale Savaþlarý’nýn yýldönümü geliyor. Günümüzün ortamýnda<br />

çarpýtýlmýþ bir milliyetci Çanakkale edebiyatý Alevi-Bektaþilerin üzerine<br />

çullanacak. Alevi-Bektaþiliði Türk-Ýslam Sentezi’ne yamamak isteyenler<br />

yanýnda bu sahte sol söylem de yerini alacak. Alevi-Bektaþi örgütlerinin<br />

yöneticileri bu koronun saldýrýlarýna karþý durmaya hazýr olmalýdýr.<br />

Çanakkale Savaþlarý<br />

Bu söylemin ana çarpýtmalarýndan biri Kurtuluþ Savaþý’nýn Çanakkale’de<br />

baþladýðýdýr. Bu tez, neredeyse bir “gerçeklik” olarak kabul görmektedir.<br />

Bazý ilerici Alevi-Bektaþiler bile bu edebiyata kapýlmýþtýr.<br />

Ama milliyetçi-ýrkçý yalanlarýn aldatýcýlýðý uzun sürmez.<br />

Unutmayalým, Birinci Dünya Savaþý emperyalist ülkeler arasýnda bir<br />

paylaþým savaþýdýr. Paylaþýlanlardan biri de Osmanlýdýr. Ama Osmanlý<br />

Ýmparatorluðu saldýrýya uðramamýþtýr. Tam tersine, Osmanlý Ýmparatorluðunu<br />

yönetenler Almanya yanýnda savaþa girebilmek için bir oldu-bitti<br />

düzenlemiþlerdir. Ýki Alman gemisine sancak çekip, mürettebatýna fes<br />

giydirerek, Rusya’nýn Karadeniz’deki liman kentlerine saldýrtmýþlardýr.<br />

Özcesi, Osmanlý Ýmparatorluðu yaðmadan pay kapmak için savaþa<br />

bilerek ve isteyerek girmiþtir. Ýttihat ve Terakki paþalarýnýn gözleri, “kendilerinin”<br />

saydýklarý ve “kaybedilmiþ” gördükleri Mýsýr’ý, Balkanlarý ve<br />

Kafkaslarý, Türkistan’ý, Kýrým’ý kazanmaya dikilmiþtir.<br />

Ancak Osmanlýnýn emperyalist hiyerarþi içindeki yeri, Almanya ile<br />

Avusturya-Macaristan Ýmparatorluklarýnýn kurduðu baðlaþýklýða ancak<br />

“yamak” olmaya yetmektedir. Bu nedenle, savaþ boyunca Osmanlý silahlý<br />

gücü Almanlarýn komutasý altýnda kalmýþtýr. Çanakkale’de savaþan Osmanlý<br />

Ordusu da Alman Generali Liman von Sanders’in komutasýndadýr.<br />

Mustafa Kemal ise onun yedek tümeninin komutanýdýr.<br />

Size Ölmenizi Emrediyorum!<br />

Çanakkale üzerine sürdürülen “milliyetçi-devletçi” söylemde Mustafa<br />

Kemal’i yücelten sözlerden baþka söz duyulmaz. Özellikle, Mustafa Kemal’in<br />

savaþýn en kritik anýnda, kilit rol oynayan bir alaya verdiði “size<br />

savaþmanýzý deðil, ölmenizi emrediyorum” emrine pek sevdalýdýrlar.<br />

Bu emrin onlarýn aðzýnda bir “kahramanlýk menkýbesi” haline getirilmesi,<br />

yüz binlerle insanýn kýrýldýðý savaþta, her komutanýn cephede açýlan<br />

gediði doldurmak için askerlerinin cesetlerini kullandýðý gerçeðini<br />

gizlemekten baþka bir amaca hizmet etmez. Bu ordularda, askeri kýrdýrma<br />

yarýþýnda rütbe ne kadar yüksekse, o kadar baþarýlý olunur.<br />

Savaþ boyunca baþarý gösterilen tek cephe gibi göründüðü için “milliyetçi-devletçi-solcu”<br />

söylem Çanakkale edebiyatýna pek meraklýdýr,<br />

ama Osmanlý ordularýnýn Kafkaslarda, Irak ve Süveyþ cephelerinde,<br />

Galiçya’da baþýna gelen yenilgi ve kýrýmlara hiç deðinmez.<br />

Savaþýn sonu ise bellidir. 1915 yýlý “Çanakkale Geçilmez”dir, ama<br />

1918 yýlýnýn sonunda Mondros Mütarekesinin ardýndan, o zýrhlýlar Dolmabahçe<br />

önünde demirlemiþtir; Ýstanbul ve kýsa bir süre sonra Anadolu<br />

iþgal edilecektir. Kurtuluþ Savaþý ise ondan sonra baþlayacaktýr ve Osmanlýyý<br />

tarih sahnesinden silecektir.<br />

Milliyetçi Mitler – Dinci Safsata<br />

Yerine kurulan Cumhuriyet ise taze baþlangýç olmaktan pek memnun deðildir.<br />

Bu nedenle, Cumhuriyet kurumlarý tarihlerini eskiye götürmeyi<br />

marifet bilir ve bu çaba kendilerine tarih uydurmaya kadar varmýþtýr.<br />

Bu, bir yanýyla dýþarýda yaþanan hýzlý kapitalist geliþme karþýsýnda<br />

geri kalmanýn yarattýðý aþaðýlýk kompleksinin bir sonucudur. Ama bu<br />

sahtecilik çabasý, milliyetçi, ýrkçý ve komþu ülke halklarýna düþmanlýðý<br />

körükleyen bir anlayýþýn toplumda yer bulmasýnýn da yolunu döþemiþtir.<br />

Kara Kuvvetleri kuruluþunu MÖ 209 yýlý Hun Baþbuðu Mete Han’a<br />

dayandýrýr. Deniz Kuvvetleri kuruluþunu 1081 yýlýnda Çaka Bey’in<br />

Ýzmir’de donanma yaptýrmasýyla baþlatýr. Cumhurbaþkanlýðý forsundaki<br />

yýldýzlar tarihte kurulduðu iddia edilen 16 “Türk” devletini temsil eder.<br />

Daha çok sayýlabilir, ama bu abartýlý ve yapmacýklý yaklaþýmlar, ýrkçý-milliyetçi<br />

devletçiliðimize özgü “devlet ve tarih yaratma” mitleridir.<br />

Ama bu mitlerin bilimsel geçerliliði, ancak dinci gericiliðin “yaratýcý<br />

tasarým” safsatasý kadardýr.<br />

Aleviler-Bektaþiler bu gerici, milliyetçi mitler ya da dinci safsatalardan<br />

birini tercih etmek zorunda deðillerdir. Onlarýn özledikleri toplum<br />

düzenini ve demokrasiyi tarif eden Cafer-i Sadýk Buyruðu’nda yer alan<br />

“Rýzalýk Þehri” anlayýþýna sahip çýkmalarý yeterlidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!