24.10.2014 Views

İSTİFA EDİN! SİMİT SATIN! - Yürüyüş

İSTİFA EDİN! SİMİT SATIN! - Yürüyüş

İSTİFA EDİN! SİMİT SATIN! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Devrimci Alevi Komitesi Olarak Diyoruz ki<br />

Zalimin Sofrasında Ekmek Yiyen,<br />

Yol’una İhanet Edenler Bizden Değildir!<br />

“Bildiği halde susmak, bilmediği halde<br />

konuşmak kadar çirkindir.”<br />

Hz. Ali<br />

Sayı: 330<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

16 Eylül<br />

2012<br />

Düşkünlük, Alevi literatüründe<br />

“Yol terbiyesine aykırı davranan, suçlu<br />

kimse” demektir. Ayrıca topluluktan<br />

kopartılmak, dışarıya atılmak, soyutlanmaktır.<br />

Alevi ve Bektaşiler'de suç<br />

işleyene “düşkün” ve bu hale de “düşkünlük”<br />

denir. Yolun yasakladığını<br />

yapan düşkündür.<br />

Alevi felsefesinin temelini oluşturan<br />

“Eline, Beline, Diline Sahip Ol” sözü<br />

bir kişinin düşkün ilan edilmesinin<br />

kıstaslarını da belirliyor. Eline sahip<br />

olmak, hak etmediğin şeye gözdikmemektir.<br />

Beline sahip olmak, eşinden<br />

başkasıyla ilişkiye girmemek; diline<br />

sahip olmak, yalan söylememek demektir.<br />

Bu sözün ahlaki boyutu olduğu<br />

gibi bir toplumsal, siyasal boyutu<br />

vardır. “El” demek Anadolu Türklerinde<br />

‘yurt-vatan’ demektir. Eline sahip olmak;<br />

topraklarına sahip olmaktır. “Bel”<br />

demek; soyuna, sopuna sahip olmak<br />

demektir. Onun için Alevilerde Alevi<br />

olmayanlara hala kız vermeme geleneği<br />

vardır. Diline sahip; olmak, özünü korumaktır.<br />

Dili bozulan bir halk yok<br />

olmaya mahkumdur. Onun için egemenler<br />

halkları asimile ederken önce<br />

dilini yok etmek ister.<br />

Bir kişinin düşkün ilan edilebilmesi,<br />

cem sırasında Dede tarafından olabilir.<br />

Yukarıdaki kuralları ihlal etmiş kişi,<br />

yani suç işlemiş kişi halk mahkemesinde<br />

yargılanır. Yargılama sonucunda<br />

suç işlediği sabit görülen kişiye çeşitli<br />

cezalar verilebilir. Bunlar maddi ve<br />

manevi olabilir. Düşkün ilan edilen<br />

kişi, toplumdan dışlanır. Kimse (ailesi<br />

de dahil), onunla iletişim kurmaz, selam<br />

vermez, kız alıp vermez. İletişim<br />

kuran kişi de aynı suçu işlemiş sayılır.<br />

Aleviler de çok kuvvetli bir ahlaki<br />

kültür egemendir. Yıllar boyu konargöçer<br />

bir yaşam süren Aleviler, merkezi<br />

hukuk sistemi ile bir ilişkileri olmadığı<br />

için, kendi hukuk sistemlerini kendileri<br />

kurmuş ve işletmişlerdir. Düşkünlük<br />

de bu sistemin cezai uygulamalarından<br />

biridir. Suç işlemiş kişiye cezası Dede’nin<br />

huzurunda tüm halkın katılımı<br />

ile verilir. Bu ceza tüm toplum tarafından<br />

uygulanır ve kişinin aynı suçu bir daha<br />

işlememesi sağlanmaya çalışılır.<br />

Verilen cezanın süresinin bitiminden<br />

sonra düşkün olanların halinde<br />

düzelme olursa, yine Dede'nin huzurunda<br />

tüm halkın onayı ile ceza kaldırılabilir.<br />

Yani kişi, pratiği ile özeleştirisini<br />

vermişse ceza kaldırılır.<br />

Bundan sonra ilişkiler yine eski haline<br />

döner. Dede, gerektiğinde sorunun<br />

çözümü için kişiyi bağlı bulundukları<br />

bir üst ocağa gönderebilir.<br />

Alevilerin tarih boyunca sürdürdükleri<br />

bu kültürü, devrimciler de sahiplenirler.<br />

Toplumda suçların önlenmesine<br />

karşı Aleviler kendi mekanizmalarını<br />

yaratmışlar ve önlemlerini<br />

almışlardır. Bu önlemleri alırken sadece<br />

ceza verme, yaptırım şeklinde düşünmemişler,<br />

aynı zamanda bir bilinç de<br />

oluşturmayı amaçlamışlardır. Nasıl ki<br />

devrimciler, emperyalizmin yoz kültürüne<br />

karşı mücadele ediyor ve ahlaki<br />

anlamda kendi mekanizmalarını oluşturup<br />

önlem alıyorlarsa, Aleviler de<br />

aynı şekilde düzenin bu yoz kültürünün<br />

etkilerine karşı mücadele ediyorlar.<br />

Aleviler’i yüzyıllardır baskı, asimilasyon<br />

ve katliamlarla teslim alamayan<br />

egemenler, şimdi de Aleviler’i<br />

düzene yedeklemeye çalışarak Aleviliği<br />

teslim almaya, Aleviler’in tüm olumlu<br />

özelliklerini yozlaştırmaya çalışıyorlar.<br />

Tıpkı devrimcilere yaptıkları gibi.<br />

Egemenlerin bu politikası, direnen<br />

tüm kesimlere yönelik sürüyor. Hem<br />

Aleviler hem de devrimciler sistemin<br />

saldırılarına boyun eğmedikleri için<br />

hedefteler. İşte bu nedenlerden dolayı<br />

bu saldırılara karşı savunmamızın da<br />

sağlam olması gerekiyor.<br />

duğu "kültürel direnişin" ne denli<br />

önemli bir mücadele dinamiği taşıdığını<br />

bildiğinden, her dönem bu dinamikleri<br />

yok etmeye çalışmıştır.<br />

Bir dönem "çağdaşlık", "Batıcılık",<br />

"modernleşmek" adı altında Arap<br />

halklarının kültürel değerlerini bozmak,<br />

Arapları kendilerine karşı yabancılaştırmak<br />

ve en önemlisi "Arap<br />

halklarının tarihsel sürecini parçalamak"<br />

amaçlı yozlaştırma politikasını<br />

uygulamıştır. Bu tam anlamıyla tutmayınca<br />

bu kez gerici Arap monarşilerine<br />

dayanarak, Emevi ve Abbasi<br />

halifeleri döneminden beri var olan<br />

yozlaşmış egemelerin kültürünü, içi<br />

boş bir "İslami düzen" söylemleriyle<br />

Arap toplumunu teslim almaya çalışmıştır.<br />

Şimdi ise "Arap Baharı"<br />

adı altında Ortadoğu halklarını teslim<br />

alma politikasını sürdürüyor.<br />

Emperyalizmin tüm bu girişimlerine<br />

rağmen, Arap halkları egemenlerin<br />

yaşadığı ve halka dayatılmak<br />

istenen kültürden bağımsız olarak,<br />

kendi kültürünü yaşıyor ve geleneklerine<br />

daha da sıkı sıkı sarılıyor.<br />

"Arap Baharı" adı altında, halklara<br />

teslimiyetin dayatıldığı bu günlerde,<br />

Arap topraklarının, anti-emperyalizmin<br />

önemli bir merkezi olması, özgürlüğüne<br />

ve bağımsızlığına düşkün Arap<br />

halkının karakterini göstermektedir.<br />

Yazımızın gelecek bölümünde,<br />

Türkiye Araplarının gelenek ve kültürüne<br />

değineceğiz…<br />

42<br />

POLİSLER HALK ÇOCUKLARINI KATLETMEYİN!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!