11.11.2014 Views

AKP HALKIN DÜŞMANI TEKELLERİN İKTİDARIDIR - Yürüyüş

AKP HALKIN DÜŞMANI TEKELLERİN İKTİDARIDIR - Yürüyüş

AKP HALKIN DÜŞMANI TEKELLERİN İKTİDARIDIR - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 355<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

10 Mart<br />

2013<br />

aile yapısı. Bu biçimde gens (oymak)<br />

içinde evlilik yasaklanmış (egzogami),<br />

öte yanda aşiret yapısının içinde<br />

kalması da koşul haline gelmişti (endogami).<br />

Bir gens diğeri ile toplu<br />

halde evlenebiliyor; bir gensin erkekleri<br />

diğer gens için ortak koca,<br />

kadınları diğer gensin ortak karısı<br />

oluyordu. Bu evrede hala anaerkil<br />

aile söz konusudur.<br />

3-İki Başlı Aile: Anaerkil düzenle<br />

ataerkil düzen arasında bir geçiş aşaması<br />

olduğu söylenebilir. Soy düzeni<br />

kadına göre belirlensede, aile içerisinde<br />

bir anlamda güç dengesi sağlanmıştır.<br />

Bir tarafın isteğiyle evliliğe<br />

son verebilirdi. Bu durumda çocuklar<br />

annede kalırdı. Ancak erkeğin ağırlığı<br />

eskisine göre oldukça belirginleşmiştir.<br />

4-Tek Eşli Aile: Ataerkil yapı<br />

hakimiyetini sağlamıştır. Soy düzeni,<br />

miras hukuku, milliyet sahipliği, siyasal<br />

ve sosyal iktidar erkeğe aittir<br />

artık.<br />

Ataerkil Düzen<br />

Anaerkil düzen, kadının topluluk<br />

için vaçgeçilmez rolleri üstlenmesi<br />

temelinde şekillenmişti. Erkeğin eve<br />

dönüşü sonrasında bu konum yavaş<br />

yavaş geriledi.<br />

Tarımcılığın gelişmesi, dolayısıyla<br />

daha yoğun emek gerektirmesi, erkeğin<br />

de bu çalışmaya dahil olmasını<br />

şart kılıyordu. İlerleyen zamanlarda<br />

hayvanların evcilleştirilmesi, inek,<br />

koyun, keçi, domuz gibi hayvanların<br />

yetiştirilmeye başlanması sonrasında<br />

erkek sadece belirli dönemler için<br />

değil kalıcı olarak eve döndü.<br />

İlk başlarda erkekler daha çok<br />

kas gücü ile yaptığı görevleri üstlenmiş<br />

uzmanlık gerektiren konular<br />

kadınların hakimiyetinde kalmıştır.<br />

Yani erkekler işçi, kadınlar<br />

ise yönetici konumundaydı.<br />

Zamanla erkekler üretim<br />

tekniğinde uzmanlaşarak<br />

bu eksikliklerini giderdi, tarımda<br />

ve hayvancılıkta yükün<br />

büyük bir bölümünü zaten onlar<br />

çekiyordu.<br />

Sonuç olarak erkeğin eve<br />

dönüşü, topluluk yaşamında<br />

çok daha etkin bir rol üstlenmesiyle<br />

toplumsal statülerde tamamiyle değişikliğe<br />

uğradı. Üretimde temel<br />

yükü çeken erkek, evde ve toplum<br />

yaşamında kadını geri plana iterek<br />

lider-şef-reis pozisyonunu aldı.<br />

Üretimdeki bu gelişmeler insanların<br />

genel refah düzeyini de artırmıştı<br />

elbette.<br />

"Servetlerin çoğalması, bir yandan<br />

aile içinde erkeğe kadından daha<br />

önemli bir konum kazandırmış, bir<br />

yandan da geleneksel miras düzenini<br />

çocukların yararına değiştirmek için<br />

bu güçlenmiş konumdan yararlanma<br />

dürtüsünü üretmiştir. Ama bu, soy<br />

konusu analık hukukuna göre geçerli<br />

olduğu sürece olanaklı değildi.<br />

Öyleyse bunun da değiştirilmesi<br />

gerekliydi ve değiştirildi. Bu iş bugün<br />

bize göründüğü kadar zor değildi.<br />

Çünkü bu devrimin-insanların başından<br />

geçen en kötü devrimlerden<br />

bir oymağın (gens) yaşayan üyelerinin<br />

birine bile dokunmasına gerek duymadı.<br />

Oymağın bütün üyeleri oldukları<br />

gibi kalabiliyorlardı. Gelecekte<br />

erkek üyelerinin çocuklarının oymakta<br />

kalmasını, kadın üyelerin ise bu oymaktan<br />

çıkarılarak babalarının oymağına<br />

gelmesini kararlaştırmak,<br />

bu iş için yeterliydi" (Engels-Kadın<br />

ve Aile-syf:168-169)<br />

"Anaerkil hukukun yıkılışı, kadın<br />

cinsinin büyük tarihsel bozgunu oldu.<br />

Erkek evde de egemen oldu; kadınsa<br />

eski mevkiinden düştü, kullaştı; erkeğin<br />

zevkinin kölesi, basit bir çocuk<br />

doğurma aleti haline geldi... Kadının<br />

bu aşağılık durumu giderek allanıp<br />

pullandı, yumuşak biçimlere büründü,<br />

kimi zaman düzenbazlıklarla gözlerden<br />

saklandı; ama hiçbir zaman ortadan<br />

kalkmadı." (F. Engels-Ailenin<br />

Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni<br />

Syf 77)<br />

Köleci Toplum<br />

İlkel toplum döneminde av alanları<br />

ve otlaklar konusunda yaşanan anlaşmazlıklar<br />

sonucu savaşlar çıktığında<br />

ele geçirilen tutsaklar satılır<br />

yada öldürülürdü. Çünkü kabileye<br />

bir kişinin katılması, onun da sofraya<br />

konulan yemekten pay alması demekti.<br />

Üretim yoğunlaştıkça savaş tutsaklarının<br />

iş gücüne de ihtiyaç duyulmaya<br />

başlandı. Oysa daha önceler<br />

(eğer öldürülmediyse) topluluğa eşit<br />

haklara sahip bir üye olarak katılabiliyordu.<br />

Köle emeği ilk başlarda<br />

hem çok karlı değildi, hem de topluluğun<br />

ortak malıydı köleler. İnsan<br />

emeğinin ortaya çıkardığı ürün yoğunlaştıkça<br />

hem özel mülkiyet kavramı<br />

ortaya çıktı hem de topluluğun<br />

ortak malı sayılan köleler kişilere<br />

ait olmaya başladı.<br />

Bu gelişim seyri, köleci devletleri<br />

ortaya çıkardı. Bu devletler aşiret<br />

reisleri, rahipler, büyücüler gibi toplumsal<br />

statü sahibi olmakla birlikte<br />

aynı zamanda büyük servetlere de<br />

sahip olan kişiler tarafından yönetiliyordu<br />

artık. Servetlerini korumak<br />

için ordular kuruyor ve daha da<br />

büyük çıkarlar elde edebilmek için<br />

savaşlar yapıyorlardı.<br />

Toplum artık eskisi gibi sınıfsız<br />

değildi. Şimdi üretimin büyük bölümünün<br />

sağlayan köleler, köle olmayan<br />

ama büyük servetlere sahip olamayan<br />

çiftçiler-zanaatçılar, bir de her şeyin<br />

hakimi olan "Efendiler" biçiminde<br />

üçe ayrılmıştı toplum.<br />

Kadınların toplum içindeki yerini<br />

sağlıklı değerlendirebilmek için bu<br />

aşamadan sonra sınıfsal bir bakış<br />

açısıyla yaklaşmak gerekir. Çünkü<br />

"Efendi Kadın" ile "Köle Kadın"ın<br />

sorunları da toplumsal statüleri de<br />

farklılaşmıştır.<br />

"Efendi Kadın" erkeği karşısında<br />

aşağı konumda olsa da yaşam şartları<br />

açısından herhangi bir zorluk çekmiyordu.<br />

Daha çok ev işiyle, hizmetçi<br />

kölelerin yönetilmesiyle ilgileniyor,<br />

gününü sağa sola buyruk vermekle<br />

22<br />

<strong>AKP</strong> <strong>HALKIN</strong> <strong>DÜŞMANI</strong> <strong>TEKELLERİN</strong> <strong>İKTİDARIDIR</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!