Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
98 BES SEHÎR<br />
KONYA<br />
asır şimal resmini siyah bir dalga gibi saran mistisizme<br />
kadar çıkmak gerekir.<br />
Bununla beraber:<br />
ölümden ne korkarsın<br />
Korkma ebedî varsın.<br />
Her dem yeni doğarız<br />
Bizden kim usanası.<br />
diyen Yunus, ölüme yenilmiş değildir. Belki realitesini<br />
sonunda inkâr etmek için onu teker teker sayar.<br />
Hakikatte ölüm ağacı Yunus'da sonsuz oluşun çıkrığıdır.<br />
O da Mevlânâ gibi insanı içinden görür.<br />
Sevdiğimi demez isem<br />
Sevmek derdi beni boğar.<br />
Seni deli eden şey<br />
Yine sendedir sende.<br />
Divanına bakılırsa Yunus, Mevlânâ ile buluş¬<br />
muş, meclisine ve semama girmiş. Hattâ bir rivayete<br />
göre Mevlânâ, Sakaryalı dervişe Mesnevisini okumuş,<br />
o da hürmetle dinlemiş, fakat kitap bitince,<br />
"Hazret, güzel, çok güzel söylemişsin ama, sözü biraz<br />
uzatmışsın! Ben olsam:<br />
der, keserdim." demiş.<br />
Ete kemiğe büründüm<br />
Yunus diye göründüm.<br />
Beyit belki Yunus'undur, belki değildir ve gerçekten<br />
güzeldir. Fakat hikâye basitleştirmekten hoşlanan<br />
bektâşî zihniyetinindir. Mevlânâ'nm vahdet-i<br />
vücut felsefesi bu kadar kısa değildir. Sonra Mesnevi,<br />
uzunluğuna ve öğreticiliğine rağmen çok güzel<br />
tarafları olan bir kitaptır. Şarkın en tatlı taraflarından<br />
biri, hayvan, kuş, vezir, köylü, bezirgân, halk<br />
hikâyeleriyle bu kitaptadır. Ve Mevlânâ dünyanın<br />
en tatlı hikâye anlatanlarından biridir, öyle ki Mesnevî'yi<br />
düşündüğüm zaman çok defa gözümün önüne<br />
kitaptan ziyade tıpkı Saint Chapelle gibi çatısından,<br />
kemerlerinden ve kafesinden gayrisi, çok renkli,<br />
bir kısmı hayalî, bir kısmı karikatüre kaçan, bir<br />
kısmı "nehy-i an'il-münker" in tâ kendisi olan bir<br />
realizmde hayvan, insan karmakarışık resimlerle örtülü<br />
renkli camdan bir bina gelir. Baş tarafındaki on<br />
sekiz beyitle onun yer yer esere serpilmiş akisleri<br />
bu renkli dünyayı, daha doğrusu bu çok süzme Şark'ı<br />
ve onun derin hikmetini ve hayalî denecek kadar istiaren'<br />
realizmini bütün bir vahdet ve hasret ışığı ile<br />
aydınlatır.<br />
Mevlânâ'nm hasret ve sevgi felsefesi, bütün mev¬<br />
levîlikle beraber öz halinde bu on sekiz beyittedir.<br />
Bu beyitler kadar geleceği yüklü, onu kendisinde<br />
toplayan eser azdır. Zevkimizin en halis tarafı olan<br />
mevlevî musikîsi, dört âyini kadîmden, Itrî'nin, Segah<br />
âyinine ve Rast na'tına, IH. Selim'in Suzi dilârc.'sma<br />
ve Dede'nin Ferahfeza peşrevine ve âyinine<br />
kadar hepsi henüz kendini denememiş fikir olarak<br />
bu on sekiz beytin ezelî hasret sembolü olan ney'indedir.<br />
öyle ki Mevlânâ bu on sekiz beyti yazıp dostlarına<br />
göstermek için sarığının arasına soktuğu za-