22.11.2014 Views

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

178 BES ŞEHİR<br />

— VI<br />

İstanbul, büyük mimarî eserlerinin olduğu kadar<br />

küçük köşelerin, sürpriz peyzajların da şehridir.<br />

Hattâ iç İstanbul'u onlarda aramalıdır. Büyük eserler<br />

ona uzaktan görülen yüzünü verirler; ikinciler;<br />

ise onu çizgi çizgi işleyerek portrenin içini dolduran,<br />

büyük tecridin kurduğu çerçeveyi bin türlü psikolojik<br />

hal ile, yaşanmış hayat izleriyle tamamlayan<br />

eserlerdir. Şüphesiz bunlarda da asıl söz gene mimarlığındır.<br />

Fakat bu mimarlık Bayezid, Süleymaniye,<br />

Ayasofya, Sultan Ahmed, Sultan Selim yahut<br />

Yeni cami gibi etrafındaki her şeye kendi nizamını<br />

kabul ettiren bir saltanat değildir. Bunlar şehrin<br />

mahremiyetinde âdeta eriyip ona karışmış hissini<br />

yeren küçük camiler, medreseler, büyüklerin yanında<br />

en mütevazi nispetlerine indirilmiş çeşmelerdir;<br />

ye zaten kendileriyle değil içlerine girdikleri terkiple<br />

güzeldirler. Birdenbire hiç beklemediğiniz bir yerde<br />

mermer bir çeşme aynası veya kapı çerçevesi, iyi<br />

yontulmuş taştan beyaz bir duvar size gülümser. İki<br />

servi, bir akasya veya asma, küçük ve üslûpsuz bir<br />

türbe, yahut küçük bir bahçe sanacağınız bir mezarlık<br />

orada tatlı bir köşe yapar. İlk bakışta tanzimi<br />

büyük bir gayrete muhtaç olmayan bir tiyatro<br />

yeya opera dekoruna benzeteceğiniz bu köşe, biraz<br />

derinleştirilse şehrin tarihinden bir parçadır. Türbede<br />

fetih günü şehit düşen bir veli yatar. Camii III.<br />

Mehmed zamanının bir defterdarı yaptırmıştır, çeşme<br />

I. Ab'dülhamid sarayının kadınlarından birinin<br />

hayratıdır. Yanıbaşındaki mezarlıkta, herkesin malı<br />

İSTANBUL 179<br />

olan bir HüvelbâM'nin altında büyük bir hattat veya<br />

musikî ustası gömülüdür.<br />

Bujriieük köş^ejc-kadar çekici ve-zevkli şey pek<br />

azdır. Bunlar bir yığın inanç, gelenek, sevkitabiî haline<br />

gelmiş zevk ve birçok tesadüf ve hattâ asırların<br />

ihmaliyle olmuş terkiplerdir. Gülü, serviyi, yahut çınarı<br />

yetiştiren, her mevsim erguvanı kızartan, salkımların<br />

kandillerini asan, tabiatın cömertliğinden<br />

başka hiç bir israf ve debdebeleri yoktur. Onlar zaman<br />

içinde damla damla teşekkül etmiştir.<br />

İstanbul'un Üsküdar ve Boğaziçi'nin hemen her,<br />

tarafında bu cinsten köşelere sık sık rastlanır. Bazıları<br />

ayaklarının ucuna takılmış deniz parçasıyle bulundukları<br />

yokuştan uçmağa hemen hazır görünürler.<br />

Bir kısmı fetih yıllarından bir parça gibi asil bir eskilik<br />

havasında yaşarlar. Hepsinde ağaç, su, taş insanla<br />

geniş ilhamlı bir ruh gibi konuşur. Bizim asıl<br />

peyzajlarımız bu köşelerdir. İstanbul halkı onları yaşarken<br />

yapmıştır. Kâinata ruhlarındaki birlik çerçevesinden<br />

bakan insanların eseridir. Pek az yerde sanat<br />

ve mimarî gündelik hayata bu kadar yakından<br />

karışır. İşte, İstanbul mahallelerinin asıl çekirdeğini<br />

bu peyzajlar yapar.<br />

Bunların içinde birbiri peşinden geldikleri için<br />

kendilerine mahsus zamanlarıyle hakikî bir âbide halini<br />

alanlar vardır. Bazan bu ısrar şehrin bir ucunu<br />

baştanbaşa kaplar. Eski damat vezirlerin oturdukları<br />

Ayvansaray ve bilhassa Eyüp taraflarında asıl güzelliklerini<br />

yapan saraylar kaybolduktan sonra bu küçük<br />

eserler kalmıştır.<br />

Bütün bu mezarlar, türbeler, çeşmeler; parmaklıkları,<br />

kitabeleri, mezar taşlarının yontuluşları ile

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!