30.11.2014 Views

HALKIMIZ; ESNAFLAR! AKP'NİN KIŞKIRTMALARINA ... - Yürüyüş

HALKIMIZ; ESNAFLAR! AKP'NİN KIŞKIRTMALARINA ... - Yürüyüş

HALKIMIZ; ESNAFLAR! AKP'NİN KIŞKIRTMALARINA ... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Halkın<br />

Hukuk<br />

Bürosu<br />

AKP’NİN YENİ SAHTEKARLIĞI:<br />

SAHTE İSİM İLE DİNLEME YAPIYOR<br />

AKP iktidarı bir yandan<br />

MİT’i yeniden güçlendirip yenilerken<br />

bir yandan da MİT’in işlediği<br />

her suçu aklamaya devam ediyor. Bilindiği<br />

gibi Tayyip Erdoğan Hakan Fidan<br />

hakkında yapılan soruşturma sonrasında<br />

MİT Başbakanını koruması altına<br />

alındı. Hakan Fidan’ı kurtarmak için<br />

2937 Sayılı MİT Yasası “MİT mensuplarının<br />

görevlerini yerine getirirken<br />

görevin niteliğinden doğan veya görevi<br />

ifası sırasında işledikleri iddia olunan<br />

suçlardan dolayı haklarında soruşturma<br />

yapılması Başbakanın iznine bağlıdır”<br />

hükmü eklendi. Böylece MİT<br />

mensupları ne yaparsa yapsın Başbakan<br />

istemedikçe yargılanamayacaklar. Bu yasal<br />

düzenlemeden sonra şimdi de MİT<br />

yasasını baştan sona değiştirip her türlü<br />

yasadışı suçun, keyfiliğin, sahtekarlığın,<br />

infaz, işkencenin önünü açacak düzenleme<br />

yapılıyor. Daha bu düzenleme<br />

yapılmadan soruşturmayı yürüten savcı<br />

Sacettin Sarıkaya MİT hakkında ne demişti<br />

hatırlayalım “...Biz de MİT'in ne<br />

yaptığını biliyoruz... Biz de Hakan Fidan'ın<br />

Başbakan tarafından en güvenilen<br />

kişilerden biri olduğunun farkındayız...<br />

Kendi kendinize sormuyor musunuz;<br />

bunlar neden rahatlarını bozuyorlar,<br />

neden Başbakan'ın en güvendiği<br />

bir insanı gündeme getiriyorlar, demiyor<br />

musunuz?... Biz bu kadar saf insanlar<br />

mıyız? Demek ki, elimizde öyle deliller<br />

var ki, bunları gözardı edemiyoruz.<br />

En çok suç işleyenler arasında karşımıza<br />

çıkıyorlar... Sınır boyunda cirit atıyorlar...<br />

Denetimsiz olduklarından da, bizim<br />

için suç anlamına gelen olaylara katılıyorlar...<br />

Suç işleyeni yakalayan polis,<br />

bunları yakaladığında serbest mi bırakacak?<br />

Bunların suç işledikleri bize intikal<br />

ettiğinde gözümüzü mü yumacağız?"<br />

demişti.<br />

Sacettin Sarıkaya yeni mi öğrenmişti<br />

bu bilgileri? Ya da polis MİT’in suçlarını<br />

yeni mi farketti. Elbette değil. Kendi<br />

aralarındaki it dalaşı nedeniyle kirli<br />

çamaşırlarını ortalığa seriyorlar. Tabi<br />

söylenenler buz dağının görünen yüzüdür.<br />

MİT halka karşı kurulmuş bir suç<br />

örgütüdür. MİT’in bir suç örgütü olduğu<br />

birçok resmi rapora yansımıştır. Örneğin<br />

Kontgerilla Şefi Hanefi Avcı, Susurluk<br />

soruşturmaları sırasında, "Devlet<br />

içinde terörle mücadele için kanun<br />

dışı bir örgüt kurulmuştur, örgütün<br />

MiT'teki kolu Mehmet Eymür'dür" demiştir.<br />

1988'teki MİT raporunda da Mehmet<br />

AĞAR’ın 12 Eylül cuntası generallerinden<br />

Tahsin Şahinkaya ile birlikte<br />

eroin kaçakçılığı yaptığı açıklanmıştı.<br />

Raporda "Behçet Cantürk ve diğerlerinin<br />

rüşvet verdikleri, birlikte çalıştıkları<br />

arasında Tahsin Şahinkaya, Ünal Erkan<br />

ve MİT ileri gelenleri bulunuyor" deniyordu.<br />

Yine MİT’in Faşistlere özel<br />

dersler vererek eğittiği ve Çorum, Maraş,<br />

77 1 Mayıs katliamında kullandıkları<br />

bilinmektedir. Kontgerilla yöntemleri<br />

halk hareketlerinin yükseldiği dönemlerde<br />

iktidarların vazgeçmedikleri<br />

yöntemlerdir. İşte şimdi karşımıza palalı<br />

adamlar çıktı. Bunlar MİT’in eğiteceği<br />

yeni insanlar olacaklardır.<br />

MİT’in Başbakanlık tarafından koruma<br />

altına alınması halka karşı işleyecekleri<br />

suçların artacağının ve daha etkin<br />

kullanılacağının göstergesidir. Bundan<br />

hiç şüphemiz yok. Bundan önce<br />

devrimcilere karşı kullandıkları yöntemlerin<br />

tümünü ve daha ilerisini halkın<br />

her kesimine uygulayacaklardır. Terörist<br />

olmanız için AKP’ye muhalif olmanız<br />

yeterli. Örneğin 23 Mayıs 2013<br />

tarihinde Başbakan evrakta sahtekarlık,<br />

görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin<br />

gizliliğini ihlal suçunu işleyen<br />

MİT görevlileri hakkında bir soruşturma<br />

yapılmaması kararı daha verdi. Basına<br />

yansıyan haberlere göre MİT 2008-<br />

2009 arasındaki bir yıllık dönemde<br />

Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Amberin<br />

Zaman, Markar Eseyan ve Mehmet<br />

Baransu gibi gazetecileri dinlemiş, MİT<br />

söz konusu gazetecilerin telefon numaralarını<br />

yabancı uyruklu farklı kişilere<br />

aitmiş gibi göstererek mahkemelerden<br />

dinleme izni almıştır. Dinleme<br />

gerekçesi ise “terör ve uluslararası terör<br />

örgütlerinin faaliyetleri” ve “ülkemiz<br />

aleyhine yürütülen casusluk<br />

faaliyetlerinin önlenmesi” olarak açıklanmıştır.<br />

MİT’in suç işlediği ortaya çıkanca<br />

ilgililer hakkında suç duyurusunda<br />

bulunulmuş ancak Başbakan MİT görevlileri<br />

hakkında soruşturma açılmasına<br />

izin vermemiştir. Başbakan Erdoğan izni<br />

vermeyince, Cumhuriyet Savcısı Ekrem<br />

Aydıner, “şüpheliler hakkında soruşturma<br />

yapılmasına yer olmadığına” karar<br />

vererek dosyayı kapatmıştır. MİT ise<br />

“dava konusu olan işlemi görev ve yetkisi<br />

dahilinde gerçekleştirdiği”ni iddia<br />

etmiş. Dolayısıyla MİT her türlü yasadışılığı<br />

yapmayı kendine hak sayıyor.<br />

Bunu da bize hukuk diye yutturmaya çalışıyor.<br />

MİT dün gizlice işlediği suçları<br />

bugün AKP sayesinde açıktan yapacak.<br />

“MİT yasal hakkım” diyerek istediğini<br />

dinleyecek, işkence yapacak,<br />

adam kaçıracak ve bunları hukuk diye<br />

savunacaklar. Başbakan ise “benim<br />

MİT’im işini bilir” diyerek onları savunacak...<br />

Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Amberin<br />

Zaman, Markar Eseyan ve Mehmet<br />

Baransu’nun AKP ile derin çelişkileri<br />

olmaması bir yana bu gazeteciler<br />

AKP’nin en zor döneminde koltuk<br />

değneği olmuşlardır. Bu yazarlar<br />

AKP’nin bir takım uygulamalarına karşı<br />

çıkınca terör ve casuslukla suçlayarak<br />

haklarında soruşturma açılıyor, telefonları<br />

dinleniyor. Böylece AKP diyor<br />

ki, “ya yanımda olacaksın ya da terörist<br />

olarak hakkında işlem yapacağım.” Bir<br />

anda AKP’nin terörist listesinde olabilirsiniz.<br />

Hakkınızda yasadışı örğüte<br />

üye olma iddiasıyla soruşturma açılabilir.<br />

Bir gizli tanık, nasıl elde edildiği bilinmeyen<br />

bilgisayar çıktıları, yasadışı yöntemlerle<br />

elde edilen telefon dinlemeleri<br />

yargılanmak için yeter. Mantıken<br />

kabul edilemeyecek deliller ile aylarca<br />

yargılanabilirsiniz. Nitekim yüzlerce<br />

devrimci-demokratik hakkını kullandığı<br />

için aylardır tutuklu değiller mi? Halka<br />

palalarla saldıranlar, palalıları koruyan<br />

polisler, insanları linçle katledenler<br />

serbestler.<br />

Sonuç olarak: Biliyoruz ki,<br />

AKP’nin baskısı korkusunun büyüklüğündendir.<br />

Birliğimizin devamından<br />

korkuyor. AKP birlik olunca yarattığımız<br />

etkiyi gördü, birliğimizin omuz<br />

omuza mücadele etmemizin koltukları<br />

altındaki değnekleri oynattığını anladı.<br />

AKP’nin baskı ve yalan dışında bir yöntemi<br />

yoktur. Ve bu yöntemleri ayaklanma<br />

karşısında işe yaramamış, iflas etmiştir...<br />

Şimdi daha ilerisi için mücadelemizi<br />

yükseltmeliyiz.<br />

Sayı: 374<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

21 Temmuz<br />

2013<br />

FAŞİZME KARŞI BİRLEŞELİM, DİRENELİM, KAZANALIM!<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!