12.01.2015 Views

Dosya 14.2: tarihi çevrede koruma: yaklaşımlar, uygulamalar

Dosya 14.2: tarihi çevrede koruma: yaklaşımlar, uygulamalar

Dosya 14.2: tarihi çevrede koruma: yaklaşımlar, uygulamalar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eserleri toplanmış ve Fransız Anıtlar Müzesi (Le<br />

Musée des Monuments Français) kurulmuştur 1 .<br />

XIX. yüzyıldan bahsederken, <strong>koruma</strong> konusunda<br />

girişimlerin yasallaşma çabasının yanında bir yandan<br />

da sanayileşmeyle, <strong>tarihi</strong> kent merkezlerinin<br />

tahrip edilmeye başlandığı görülmektedir. 1816<br />

yılında, İç İşleri Bakanlığı, anıtların korunması ve<br />

dökümlerinin çıkarılması için genelge hazırlamıştır.<br />

Bu yüzyılda, yasal çerçeveden öte, aydınların<br />

da <strong>koruma</strong>ya yönelik kişisel girişimleri vardır. Bu<br />

yıkımlar üzerine Victor Hugo’nun “Fransa’nın<br />

Anıtlarının Yok Edilmesi” makalesinde, yapıların<br />

kullanım ve güzellik değerleri olduğundan ve kullanımın<br />

mülk sahibine, güzelliğin herkese ait olduğu<br />

tespiti yapılmaktadır.<br />

KORUMA MEVZUATININ GELİŞİMİ VE İÇERİK-<br />

LERİ<br />

Korumaya yönelik ilk yasal düzenlemenin 1887<br />

yılında gerçekleştiği bilinmektedir. Ancak bunların<br />

öncesinde, 1830 yılında ilk yasal “önlem”<br />

olarak, Fransa’daki bütün anıtsal yapıların dökümlerinin<br />

konu hakkında yetkin bir kişi tarafından çıkarılması<br />

ve nasıl bir onarım gerektiğine dair rapor<br />

hazırlanması ve bununla birlikte, “Tarihi Anıtlar<br />

Genel Müfettişliği”nin kurulmasına yönelik çalışmalar<br />

yapılmıştır. Bunun üzerine Tarihi Anıtların<br />

Korunması Genel Müfettişliği kurulmuştur ve<br />

bu müfettişlik, 1837 yılında Tarihi Anıtlar Milli<br />

Komisyonu’na dönüştürmüştür. 1887 yılına gelindiğinde,<br />

hazırlanan bu önlemler yasalaştırılmış<br />

ve bu yasa, 1889 yılında eklenen birkaç kararnameyle<br />

güçlendirilmiştir. 1906 yılında ise “sit alanlarının<br />

korunmasına” ilişkin yasa çıkarılmıştır. Bu<br />

yasanın önemi, daha öncesinde anıtsal yapılarla<br />

sınırlı kalan <strong>koruma</strong> anlayışının, yapı ölçeğinden<br />

kurtulması ve “sit” kavramının getirilmesini sağlamasıdır.<br />

1913 <strong>tarihi</strong>nde de ayrı bir yasa çıkarılır.<br />

Bu iki yasa, <strong>koruma</strong>nın örgütlenmesine dair bir<br />

biçim belirlemektedir. Koruma alanı, bölge ve alt<br />

bölgeler olmak üzere iki ayrı kola ayrılmıştır. Tanımlanan<br />

bölge ve alt bölgelerin başında vali ve<br />

o yöreden seçimle gelmiş kişiler ve resmi görevliler<br />

bulunmaktadır. Yerel kişilerle birlikte, aynı zamanda<br />

sivil toplum örgütleri de <strong>koruma</strong> sürecine<br />

katılımda bulunmuşlardır. Böylelikle <strong>koruma</strong> çalışmaları,<br />

hem devletin denetiminde hem de yerel<br />

kişilerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla demokratik<br />

bir biçimde gerçekleşmiştir.<br />

1930 yılında getirilen yasada ise, doğal yapıların<br />

sanatsal, <strong>tarihi</strong>, bilimsel, güzel görünümlü ve ünlü<br />

sitelerin korunmasına yönelik türde ve ilk kez “doğal<br />

sit alanı” kavramı ortaya çıkmıştır. Anıt kavramı,<br />

insan eliyle yapılandan farklı bir boyuta geçmiş<br />

doğal öğeleri de içermiştir.<br />

1941 yılında 1913 tarihli yasaya eklenmek üzere<br />

yeni bir yasa çıkarılmıştır. Bu yasada, toprak altında<br />

gömülü olan kalıntılara ilişkin yapılacak her türlü<br />

müdahalenin devletin denetimi altındaki arkeolojik<br />

kazılarla gerçekleşmesi hükmü getirilmiştir.<br />

1913 <strong>tarihi</strong>ndeki yasadan sonra 1943 yılında, bu<br />

yasaya ek olarak anıtsal yapılar için anıtsal yapıyı<br />

merkez alacak şekilde 500 m yarıçaplı çizilen<br />

daire içindeki imar hareketlerini Kültür Bakanlığı<br />

Bölge Yetkilisince denetleneceği 500 metre kuralı<br />

getirilmiştir. Böylelikle, anıtsal yapıların çevresine<br />

dair düzenlemeler için ilk girişimlerde de bulunulmuştur<br />

2 .<br />

Birbirini bütünler şekilde eklemlenerek gelişen bu<br />

sürecin sonrasında, <strong>koruma</strong> konusuna apayrı bir<br />

bakış getiren “Malraux Yasası” 1962 yılında kabul<br />

edilmiştir. Malraux yasası, sil baştan getirilen bir<br />

yasa olmamış, 1915 tarihli yasaya yapılan eklemelerle<br />

şekillenmiştir. Modernizmin etkili olduğu<br />

bu geleneksel kent dokularının sağlıksız koşullar<br />

sunduğu öne sürülerek bu alanların yıkılması söz<br />

konusu olmuştur. Özellikle, 2. Dünya Savaşı sonrasında<br />

kentlere artan göçle birlikte yeni konut ihtiyacı<br />

üzerine geleneksel kent dokuları, merkezde<br />

yer almaları sebebiyle emlak sektörü ve müteahhitler<br />

için yıkıp yerine yeni konut üretmek açısından<br />

çekici alanlar haline gelmiştir. Malraux yasasının<br />

önemi, <strong>koruma</strong> konusunda ilke belirleyici olması<br />

ve sistematik bir biçimde hem planlama sürecinin<br />

hem de araçların şemasını belirlemesidir.<br />

Yasaya göre, <strong>koruma</strong> alanı; “üzerinde, tamamında<br />

veya bir kısmında restorasyon vb. tasarruflarda<br />

bulunabilecek <strong>tarihi</strong>, estetik niteliğe sahip yapılar<br />

bütünü veya doğal alanlardır.” şeklinde tanımlanmaktadır.<br />

Bu tanımda <strong>koruma</strong> alanı için herhangi<br />

bir sınıflandırma yapılmamakta, ayrıca doğal ve<br />

<strong>tarihi</strong> çevreler birbirinden koparılmamakta, aynı<br />

tanım üzerinden <strong>koruma</strong> politikaları geliştirilmektedir.<br />

Dolayısıyla, bu tanım, aynı zamanda planlama<br />

süreci için de olanaklar yaratmaktadır.<br />

Mevzuattaki bu genel tanım, <strong>koruma</strong> alanlarına<br />

ilişkin bütüncül bir tanım vererek aslında planlama<br />

sürecinde plana karşı, bütüncül bir yaklaşım<br />

sağlanmasına da olanak vermektedir.<br />

Fransa’da Koruma planı ve uygulama süreci incelendiğinde,<br />

ilk olarak <strong>koruma</strong> alanlarının ne şe-<br />

44<br />

dosya <strong>tarihi</strong> <strong>çevrede</strong> <strong>koruma</strong>: <strong>yaklaşımlar</strong>, <strong>uygulamalar</strong>-2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!