Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
nışmasına, “Benim gizli kahramanım” dediği gazeteci-yazar<br />
Şevket Eygi’nin vesile olduğunu, Eygi’nin<br />
kendisini gelecekte icazetini alacağı hocası Yılmaz<br />
Eneş ile tanıştırdığını söylüyor. Bu süreç içinde hat<br />
ve naht sanatları ile de ilgilendiğini ifade eden Peşteli,<br />
“Ancak ebru sanatı benim düsturum, yolum<br />
oldu. Ebru bana farklı bir ruh verdi.” diyor.<br />
Bu sanata hayatının hüzünlü dönemlerinde başladığını belirtiyor<br />
sanatkâr ve ekliyor: “O dönemlerde Adapazarı depremini<br />
yaşamıştık. Ülke olarak zaten zor bir dönemden geçiyorduk.<br />
Bir de üstüne bazı ailevi problemlerim oldu. Ben böyle bir dönemde<br />
ve böyle bir ruh hali içinde tanıştım ebru ile. O yüzden ebru benim terapim<br />
oldu. Hayatımın merkezine koydum sanatımı. Çünkü kaçış noktasında kendini<br />
tamamen ona veriyorsun. Böyle olunca ilahi güç tarafından sana ‘yürü ya<br />
kulum’ deniyor.”<br />
Peşteli, ebru sanatıyla ilgilenmeye başladığı andan<br />
itibaren bu alanla ilgili pek çok şeyi de öğrenme<br />
gayretine girmiş. Tarihte ebru sanatına<br />
önemli yenilikler ge-<br />
tirmiş ve eserler bırakmış, kendisi gibi imam olan Hatip<br />
Mehmet Efendi, Necmettin Okyay gibi isimler, onun şevkini<br />
artırmış. Onların geleneğini sürdürmek için kendisini<br />
adeta bayrağı devralmış gibi adlederek sanatına canla başla<br />
sarılmış. “Hem imam hem ebrucu olan bu büyüklerimizin<br />
yolunu takip etmek bu geleneği en iyi şekilde temsil<br />
ederek onlar gibi güzel eserler bırakmak istiyorum.” diyor.<br />
Kitre Yerine Kerajin<br />
Peşteli, 2000 yılında başladığı ebru sanatına Yılmaz<br />
Eneş’te usta-çırak ilişkisi içinde yaklaşık 4 yıl eğitim görmüş.<br />
İcazetini ise yıllar sonra hocası ve hocasının hocasıyla<br />
birlikte almış Peşteli, “Bizim icazet almamız biraz değişik<br />
oldu.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bizde tek icazet sahibi<br />
hocamız Fuat Başar idi. Yılmaz Eneş, Fuat Başar’ın öğrencisi<br />
Tülay Taslacıoğlu’ndan ders almış. Yılmaz Hoca’mın<br />
icazeti olmayınca benim de olmadı. Silsile bana kadar devam<br />
etti. Ancak uzun yıllar sonra Yılmaz hocam, ben ve<br />
hocamın hocası birlikte icazetlerimizi aldık.” Peşteli, icazet<br />
almanın önemine ise şu sözlerle vurgu yapıyor: “Bizim<br />
geçmişe olan bağlılığımızı kanıtlayan elimizde bir belge<br />
oldu icazet. Onun ağırlığını insan gayri ihtiyari hissediyor.<br />
Kendi tecrübemden biliyorum; icazet alıncaya kadar daha<br />
rahat çalışıyordum, icazetten sonra ise adaba ve üsluba<br />
daha dikkat eder oldum. İcazetin böyle bir güzelliği var.”<br />
Mahmut Peşteli, ebru sanatını icra ederken bir yandan<br />
da ebru malzemeleri kitre ve boya üzerinde araştırma<br />
yapmaya başlamış. Sanatkâr, 2004-2005 yılları arasında<br />
yaptığı bu araştırmaya kendisini neyin sevk ettiğini<br />
sorduğumuzda, “Ebruda ortaya çıkan soluk renkler beni<br />
rahatsız ediyor, içimde bir olmamışlık hissi uyandırıyordu.<br />
Yaşadığım hüzünler nedeniyle belki de renkli bir hayat<br />
isteğimi eserlerime yansıtmaktı amacım. Eserlerin daha<br />
canlı, daha vurucu görünmeleri arzusundaydım.” diyor.<br />
Bu araştırmalarının sonunda, teknede üzerinde boyaların<br />
açıldığı suda kitre yerine kerajin maddesini kullanmayı<br />
tercih eden Peşteli, bu şekilde renklerin daha canlı,<br />
çalışmaların daha net göründüğünü fark etmiş.<br />
Hocası Yılmaz Eneş ile birlikte düzenledikleri bir sergide<br />
kerajin kullanarak ortaya çıkardığı bu çalışmalarını<br />
sergileyen Peşteli’ye ilk tepki hocası Eneş’ten gelmiş.<br />
Eneş, geleneksel usulden farklı bir şekilde üretildiğinin<br />
belirtilmesinin doğru olacağını düşünerek, Peşteli’nin<br />
eserlerinin altına “Kerajin kullanılarak yapılmıştır.” notunu<br />
düşmüş. Peşteli, “Her şeyde bir hayır vardır.”<br />
diyor ve ekliyor: “Hocamın o yazısı sayesinde insanl<br />
a r b u s u y u t a n ı d ı v e ş i m d i p e k ç o k k i m s e t a r a f ı n d a n<br />
biliniyor ve kullanılıyor.”<br />
30 31