Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Ahmet Kabaklı’nın da bulunduğu mecliste bir büyüğümüz benim Libya’ya<br />
gideceğimden söz etti. ‘Evladımız Libya’ya gidecek, orada İbn-i Mukle Yüksek<br />
Okulu’nda hat dersleri verecek’ deyince Ahmet Kabaklı tepki göstererek,<br />
‘Biz burada yetiştirelim, çiçek açsın, tam meyve vereceği sırada elimizden<br />
alsınlar ve meyvesini onlar toplasınlar. Olmaz! Bizim burada ihtiyacımız var.<br />
Katiyen olmaz!’ dedi. Bunun üzerine bütün işlemleri durdurduk ve gitmekten<br />
vazgeçtik. Burada kaldık ve o sene İslam Enstitülerine hat dersi kondu. İlk defa<br />
resmi olarak İslam Enstitülerine hüsn-i hat hocası olarak resmen tayin edildim.<br />
1976’da dışarıdan ücretli olarak hocalığa başladım ve 1980 yılında kadrolu olarak<br />
atamam yapıldı ve akademik çalışmalarım da bu vesileyle başlamış oldu.”<br />
Prof. Dr. Muhittin Serin hat üzerine ilk eserini de o yıllarda verir. Akademik olarak<br />
unvan alabilmek için tez mahiyetinde bir çalışma yapması gereken Serin, Ekrem<br />
Hakkı Bey’in “Bu çalışmayı yaparsan redaksiyonunu ben yapacağım, yayına hazırlayacağım<br />
ve Kubbealtı’ndan yayınlayacağım.” şeklindeki teşvikleri sayesinde “Hat<br />
Sanatımız” adlı küçük bir kitap çıkartır. Çok kapsamlı ve bilimsel bir çalışma olmasa<br />
da o zamanlar bu kitap büyük bir boşluğu doldurur ve Serin, Emin Barın’dan övgü<br />
dolu şu sözleri işitir: “Evladım, bu kitap sayesinde hat sanatına çok büyük hizmet<br />
etmiş oldun.” Yine Ekrem Hakkı Bey’in teşvik ve destekleriyle yavaş yavaş diğer<br />
kitaplar şekillenmeye başlar.<br />
Celî ta’lîk levha, Lafza-i Celal, Ebru: Hattat Aziz Efendi<br />
Celî ta’lîk levha, Rahman Suresi 55/16, Tezhip: İnci Ayan Birol<br />
Türk Hat Üstatları Serisinin İlk Kitabı<br />
Hattat Aziz Efendi<br />
Ekrem Hakkı Bey’in elinde Hattat Aziz Efendi’nin<br />
hayatına dair çok sayıda belge ve sanatına dair pek<br />
çok hat örnekleri bulunması dolayısıyla Türk Hat<br />
Üstatları serisinin ilk kitabının Aziz Efendi üzerine<br />
olması kararlaştırılır ve böylece Serin’e Mısır yolu<br />
gözükmüş olur. Serin, Aziz Efendi ile ilgili kitap<br />
hazırlıkları için niçin Mısır’a gidişini ve o süreçte<br />
yaşadığı birkaç hatırasını paylaşıyor bizlerle: “O<br />
zamanlar Meşihat Dairesi’nde çalışmanın yanı<br />
sıra kadı mektebinde talik hocası olarak görev<br />
yapan Aziz Efendi, Kral Fuad’ın resmi davetlisi<br />
olarak Kahire’ye gider. Kral Fuad adına özel bir<br />
Mushaf yazmak amacıyla geldiği Mısır’da iki<br />
de hat mektebi kurar. 15 yıl kaldığı Mısır’da<br />
çok itibar gören Aziz Efendi, Arap ülkelerinde<br />
ülkemizden çok daha iyi tanınıyor. Aynı zamanda<br />
mevlevilikten hilafeti bulunan Aziz<br />
Efendi orada da bir müddet mevlevihanede<br />
kalıyor. Hat talebeleri yetiştiren Aziz<br />
Efendi, aynı zamanda oradaki dervişlerin<br />
terbiyesinde ve ayinlerde şeyh olarak bulunuyor.<br />
Bir nesil öncesine baktığınızda<br />
Endonezya’dan Kuzey Afrika’ya kadar Aziz Efendi’nin<br />
talebesini görürsünüz. Yani bugün Arap dünyasında hat<br />
varsa bu Aziz Efendi’nin gayretlerinin sonucudur. İşte bu<br />
gibi nedenlerle 1986 yıllarında Mısır’a gitme gereği doğdu.<br />
Orada Dâr-ül Kütübü'l-Mısriye’de, Menyel Sarayı Hat<br />
Müzesi’nde incelemelerde bulundum. Hocanın eserlerini<br />
tespit ettik ve üzerlerinde çalışma imkânı bulduk.”<br />
Tabii bu çalışmaların çok kolay olmadığını, kimi zaman bir<br />
müzeye girebilmek için günlerce beklemek zorunda kaldığını<br />
da anlatıyor Prof. Dr. Muhittin Serin ve Osmanlı hat<br />
üstatlarına ait, Osmanlı’nın son yıllarında özellikle Mısırlı<br />
Hidiv ailesi tarafından İstanbul’a uzmanlar gönderilerek el<br />
yazması eserlerin ve hat levhalarının toplanarak Kahire’ye<br />
götürüldüğünü ve günümüzde Dâr-ül Kütübü'l-Mısriye’de<br />
bulunduğunu üzüntülerini belirterek ifade ediyor.<br />
Hattat Aziz Efendi ile ilgili kitabın hazırlıkları sırasında<br />
İstanbul’da da çeşitli müzelerde çalıştığını ve şahısların ellerinde<br />
bulunan özel koleksiyonları incelediğini de anlatan<br />
Prof. Dr. Serin, yine üzücü bazı hadiselerle karşı karşıya<br />
kaldığını anlatıyor. Harf inkilabı sonrasında komşusunun<br />
şikâyeti üzerine bir ailenin Aziz Efendi’ye ait 160 kadar<br />
levhayı Evkaf Müzesi’ne bağışlamak zorunda kaldığını ve<br />
12 13