16.02.2015 Views

Kncg2I

Kncg2I

Kncg2I

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

San'atta Nerede Duruyoruz?<br />

Prof. Dr. Saadettin ÖKTEN<br />

Sözcüklerle san’at neyi ifade etmektedir veya yeni yönler kazanarak zenginleşen şey nedir? Yahut en alttaki<br />

ortak katman hangi içeriğe sahiptir? Bu soruların tek bir cevabı vardır. San’atın ifade ettiği şey, kazandığı yeni<br />

yönler ve en alt kattaki ortak katman o toplumun malik olduğu medeniyet tasavvurundan başka bir şey<br />

değildir. Kısaca söylemek gerekirse san’at bir toplumun medeniyet tasavvurunun estetik alandaki aksi,<br />

yankısı, görüntüsü ve tezahürüdür diyebiliriz.<br />

1. Bölüm San’at ve Toplum<br />

San’at bir toplumun veya aynı medeniyet tasavvuruna sahip<br />

toplumların hayatın estetik alanında ortaya koyduğu ya<br />

da koydukları ürünlerin toplamını ifade eder. Bir medeniyet<br />

tasavvuru çoğu kez birçok toplum tarafından paylaşıldığında<br />

san’at sahasında daha verimli ve zengin bir ürünler<br />

skalası elde edilir. Diğer bir deyişle san’at toplumun estetik<br />

alanda kendini ifade gücü ve kudretidir. Toplum bu güç ve<br />

kudretle yeni ve zengin yönler kazanabilir ve yine bu güç<br />

sayesinde toplumsal varlığın belki en alt katmanında ortak<br />

bir temel, müşterek bir duygudaşlık ve herkesçe paylaşılan<br />

bir zevk sistemi oluşur. Bu açıdan bakıldığında san’at aklın<br />

ürünü olan bilim ve düşüncenin erişemediği derinliklere<br />

erişmektedir. Çünkü insan varlığında duygular alanı, akıl<br />

alanından çok daha gizemli ve derinde yer alan bir katmandır.<br />

Bu katmandaki etkiler ve yönlenmeler çoğu kez itiraf<br />

edilemese bile büyük ölçüde hayatı etkilemektedir.<br />

San’atın ifade gücü, toplumu yönlendirmesi ve en alt katmanda<br />

ortak bir zemin oluşturması, olguları hangi ölçüte<br />

ya da kritere göre değerlendirilmelidir? Bu soruyu<br />

sorarak san’at ile yukarıda sözü geçen<br />

medeniyet tasavvuru arasındaki<br />

ilişkiyi kurmaya<br />

çalışıyoruz.<br />

kısa tabiriyle hayatına bir anlam katmak ve kazandırmak ihtiyacındadır. Bu anlam yukarıda<br />

sözünü ettiğimiz üç donanımda da bulunmuyor. Bunun ötesinde seçme, değiştirme<br />

ve biriktirme özelliklerine sahip olan insan aynı zamanda toplumsal yaşamak zorunda da<br />

olduğundan bu yetenekleri belli bir hedefe yöneltilmediğinde kaosa ya da bize ait bir tabirle<br />

fitneye sebep olmaktadır. Dolayısıyla bireylere toplumsal yaşama düzenini sağlamak<br />

için belli bir hedef, ideal ya da mefkûre göstermek gerekiyor. Bu iki açıdan bakıldığında<br />

yani hayatın anlamı ve toplumsal düzen açılarından ele alındığında medeniyet tasavvuru<br />

toplum için vazgeçilmez bir mecburiyettir.<br />

Bir medeniyet tasavvuru muhteva itibariyle değerler sistemidir. Hayatı anlamlı kılan ve<br />

toplumsal düzeni sağlayan değer adını verdiğimiz bazı kavramlar ve varlıklardır. Bu kavram<br />

ve varlıklar olmaksızın ve bunlar bir sisteme bağlanmaksızın toplumsal hayat dolayısıyla<br />

bireysel hayat mümkün olamıyor. Bir medeniyet tasavvurunun ilk kademesi olan<br />

değerler sistemi hiyerarşik bir yapıdadır. Yani en üstte temel değer, ona dayanan ve ona<br />

bağlı olan ikincil değerler ve sonra bunların yardımcısı olan ayrıntıdaki değerler yer almaktadır.<br />

Bu sistem kendi içinde tutarlı ve çelişkisiz bir sistemdir. Değerler arasındaki ilişkiler<br />

birbirlerini olumsuzlamaz tam aksine destekler mahiyettedir. Değerler sistemi<br />

toplum tarafından hayata geçirildiği zaman canlılık kazanır, güçlenir ve işlevini<br />

ifa eder. Esasında bu sistem yaşanmak için oluşturulmuş ya da tebliğ edilmiştir.<br />

Hayata geçmeyen bir değerler sistemi sadece bir bilgi konusu olduğu halde<br />

hayata geçen bir değerler sistemi hem bir bilgi konusu ama ondan daha ileri<br />

manada bir inanç alanıdır. Çünkü insanlar inanmadıkları bir değeri hayata<br />

geçirmezler, geçirmek istemezler. Yukarıda da belirtildiği gibi değerler sistemi<br />

kendi içinde ahenkli ve bütüncül bir kompozisyondur.<br />

Bu sistem hayata intikal ederken davranış biçimlerini oluşturur. Burada<br />

insanın seçme ve değiştirme yeteneklerini gündeme getirmek<br />

gerekiyor. Diğer canlılarda olmayan bir özellik insanlarda vardır. İnsan<br />

inandığı bir değerler sistemine göre kendi davranış biçimlerini<br />

oluşturabilir. Bir başka insan da eğer bir başka değerler sistemine<br />

inanıyorsa bir başka davranış biçimi oluşturmaktadır. Neticede<br />

toplum ve toplumun bir ögesi olan birey değerler sistemine<br />

göre oluşturduğu davranış biçimleriyle zamana, mekâna ve<br />

eşyaya tasarruf eder. Davranış biçimleri de aynı değerler sistemi<br />

gibi hiyerarşik, tutarlı, çelişkisiz, bütüncül ve ahenklidir.<br />

Başka kelimelerle ifade edersek; değerler sisteminin bu<br />

sözünü ettiğimiz özellikleri davranış biçimlerine de aynen<br />

yansır. Toplumsal hayat bu davranış biçimleriyle şekillendiğinde<br />

orada medeniyet tasavvurunun<br />

tezahürleri canlanır, görünür<br />

hale gelir. Bu özgün bir<br />

medeniyet<br />

Ya da başka sözcüklerle san’at neyi ifade etmektedir veya<br />

yeni yönler kazanarak zenginleşen şey nedir? Yahut en alttaki<br />

ortak katman hangi içeriğe sahiptir? Bu soruların tek<br />

bir cevabı vardır. San’atın ifade ettiği şey, kazandığı yeni<br />

yönler ve en alt kattaki ortak katman o toplumun malik<br />

olduğu medeniyet tasavvurundan başka bir şey değildir.<br />

Kısaca söylemek gerekirse san’at bir toplumun medeniyet<br />

tasavvurunun estetik alandaki aksi, yankısı, görüntüsü ve<br />

tezahürüdür diyebiliriz.<br />

2. Bölüm Medeniyet Tasavvuru ve Toplum<br />

Birey ve bireylerin oluşturduğu toplum bir medeniyet tasavvuruna<br />

sahip olmadan yaşayamaz. Bireyin malik olduğu<br />

donanımlar yani içgüdü, akıl ve duygu alanı hayatı yaşamak<br />

için yetersiz kalır. Çünkü insan dediğimiz varlık en genel ve<br />

Hat: Aydın Ergün<br />

tasavvurunun hayata yansımasıdır. Bu tasavvurun ürettiği davranış biçimlerinin<br />

yansıdığı alanlarda da aynı özgün ve görkemli ürünleri görmek<br />

mümkündür.<br />

3. Bölüm Durum Tespiti<br />

Şu anda toplumumuza baktığımız zaman gördüğümüz manzarayı aşağıda özetlemek<br />

istiyoruz. Ancak daha önce burada toplum kelimesiyle ne ifade etmek istediğimizi açıklamamız<br />

gerekir. Buradaki toplum sözcüğü kendi değerlerine sadık kalarak yani kendi<br />

olarak var olmak ve yaşamak isteyen kitleyi temsil etmektedir. Kanaatimize göre bu istek<br />

66 67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!