Memory Ocak-Şubat 2011 - Memorial Hastanesi

HAYATIN İÇİNDEN
PANİK ATAK NÖBETİ SAYESİNDE DOĞUŞTAN KALP
HASTALIĞINI ÖĞRENDİ HAYATI KURTULDU
17 Ağustos 1999 yılında
tüm Türkiye’yi derinden
etkileyen Gölcük
depremi sonrasında
panik atak krizleri
yaşamaya başlayan
Mustafa Çalışkan,
psikiyatri tedavisi
için gittiği hastanede
doğuştan bir kalp
rahatsızlığı olduğunu
öğrendi.
Doğuştan kalp kapak esnemesi
olan 60 yaşındaki Çalışkan’ın kalp
kapağı sürekli kan kaçırıyordu.
Yaşadığı panik atak rahatsızlığının
aslında hayatını kurtaracağını
bilmeyen ve yıllardır ilaç tedavisi
ile yaşamını sürdüren Çalışkan,
Memorial Ataşehir Hastanesi’nde
geçirdiği kalp kapak tamir
ameliyatı ile sağlığına kavuştu.
Ameliyat sonrası 5. gün taburcu
olan Çalışkan, duygularını şöyle
ifade etti:
“Kalp çarpıntılarımı panik atağa bağlamam az daha
hayatıma mal oluyordu”
Adapazarı’nda yaşıyorum. Hepimizin bildiği gibi 1999 yılında acı bir durum yaşadık. Depremi en yakından
yaşayan biri olarak bu ben de acı izler bıraktı. Bunlardan ilki beni panik atak hastası yapmasıydı. Çok farklı bir
insan olmuştum. Baygınlıklarım oluyor, sıcaklarda yürüyemiyordum. Panik atakla beraber taşikardi yaşıyordum
ve bunu hep panik atak hastası olmama bağlıyordum. Ancak gittiğim muayenelerin sonuçlarında gördüm ki;
aslında doğuştan bir kalp kapak hastalığım vardı. Bu olayın ardından önemini bir kez daha anladım.
“Her an öleceğimi düşünüyordum”
İlk olarak ilaç tedavisine başlandı, 2010 Eylül ayına kadar 10 sene boyunca ilaç kullandım. Ancak daha sonra
ilaçlar da etkisini yitirdi, kendi başıma yürüyemez hale gelmiştim. Çok çabuk yorulduğumdan hiçbir işimi
yapamaz haldeydim. Tansiyon problemim artığından artık ilaçlar yetersiz kalıyordu. Doktorumun tavsiyesi
ile İstanbul’a Doç. Dr. Azmi Özler’in yanına geldik. Neler yaşayacağımı bilmediğimden çok korkuyordum.
Ancak Azmi Bey ile tanışınca tüm bu korkularımı onun güvenilir kişiliği sayesinde yendim. Konuşmasını ve
fiziksel yapısını babama benzetmem de kendisine gözü kapalı güvenmeme sebep oldu. Hastalık sırasında
her an öleceğimi hissediyordum. Şu anda ise yeni doğmanın ne demek olduğunu anladım. İlaç kullanmadan
hayatıma devam edeceğim, bu bana en güzel hediye. Türkiye şartlarında böyle bir hastane ve ekip ile gurur
duydum.
Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Azmi Özler,
Mustafa Çalışkan’ın kendi kalp kapağının tamir edildiğini ve bu yöntemin hastaya pek çok
avantaj sağladığını belirterek şunları kaydetti:
“Mustafa Bey’de büyük bir travma sonucu oluşan panik atak var; ama bu strese mi bağlı yoksa bir kalp bozukluğumu var bilinmesi gerekiyordu. Yapılan
muayenelerde de kardiyolog arkadaşlarımız kalp kapağında doğuştan bir kalp kapağı esnemesi olduğunu fark etmiş. O günden itibaren kontrol altında
tutulmuş ama son zamanlarda şikayetleri artınca kapağın da çok kan kaçırdığı ortaya çıkmış ve ameliyata karar verilmiştir. Biz tetkiklerini yaptık. EKO bulgusuna
göre arka yaprakçıkta bir geriye esneme söz konusuydu. Ameliyatta gördük ki; kapağın “kordo”ları denilen iplikçikleri kopmuştu. Bizim felsefemize göre; “En
iyi süt, anne sütü; en iyi kapak kişinin kendi kapağıdır”. Bunun için hastalıklı bölge çıkartılarak tamiri yapıldı ve genişleyen bölgeye bir ring konuldu. Kısacası
Mustafa Bey yine kendi kalp kapağıyla yaşayacak. Bu hem bizim için hem hasta için çok önemli. Kan sulandırıcı kullanmadan kapak ile ilgili sorunlar yaşamadan
normal bir insan gibi hayatına devam edecek. Dünya standartlardaki teknoloji ve ameliyat koşulları ile operasyon yapıldı. Son tetkiklerde de kapağın hiç kan
kaçırmadığı görüldü.”
Memory Ocak - Şubat 2011
43