30.06.2015 Views

myshzr_2015

myshzr_2015

myshzr_2015

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tebliğ ile birlikte, Avrupa Parlamentosuna<br />

ve Konseye sunmuştur. Vergi içtihadı<br />

ile ilgili bilgi alış verişi aynı zamanda<br />

Komisyon Başkanı’nın küresel gündeme<br />

dâhil ettiği kilit konulardan bir tanesidir.<br />

Örnek vermek gerekirse, Brisbane’daki<br />

son G20 zirvesinde ve ayrıca bu zirvede<br />

gündeme getirilmiştir. Bir sonraki dönüm<br />

noktası 17 Haziran tarihinde Komisyon<br />

tarafından sunulacak olan Kurumsal<br />

Vergi Eylem Planı olacaktır. Bu Eylem<br />

Planı CCCTB’nin (Ortak Konsolide<br />

Edilmiş Kurumsal Vergi Tabanı) yeniden<br />

başlatılması ve vergi tabanı erimesi ve<br />

kar kaymasına karşı AB düzeyinde yeni<br />

OECD/G20 adımlarının entegre edilmesine<br />

yönelik fikirler ile birlikte, kurumsal<br />

vergilendirmeyi Tek Pazar içinde daha<br />

adil ve etkin kılacak tedbirler üzerinde<br />

yoğunlaşacaktır.<br />

Sermaye Piyasaları Birliği– Avrupa Komisyonu<br />

AB’ye üye 28 devlette daha<br />

derin ve entegre sermaye piyasaları<br />

oluşturmak amacıyla Sermaye Piyasaları<br />

Birliği’nin kurulmasına yönelik mevzuat<br />

teklifleri üzerinde çalışmaktadır.<br />

Buradaki başlıca amaç AB içindeki işletmeler<br />

için daha çeşitlendirilmiş finansman<br />

kaynaklarının yaratılması; Avrupa<br />

civarındaki sermayenin açığa çıkarılması<br />

ve bunun ekonomide faal duruma<br />

getirilmesi; ve AB’de sermaye açısından<br />

yatırımcıların fonları ile daha kolay bir<br />

şekilde sınır ötesi yatırımlar yapabildiği<br />

gerçek bir Tek Pazar oluşturulması.<br />

AB’nin ticaret ve yatırım stratejisi –<br />

Dünyanın en büyük ticaret bloğu olan<br />

AB, aynı zamanda çok-taraflı ticaret<br />

sistemi ile adil ve açık ticaretin güçlü<br />

bir savunucusudur. Kısa süre önce yayınlanan<br />

bir rapor, Birlik’ ten dünyanın<br />

geri kalan bölgelerine yapılan ihracat ile<br />

AB’de desteklenen iş sayısının 1995-2011<br />

arasında %67 oranında artarak 31.1 milyona<br />

ulaştığını ortaya koymaktadır. Bu<br />

rakam 1995’e nazaran ihracat desteği ile<br />

12.5 milyon ilave istihdam yaratıldığına<br />

işaret etmektedir. AB ticaret politikasının<br />

genel amacı Avrupa’da büyüme ve<br />

istihdam yaratmak, dünya genelinde<br />

kalkınmayı desteklemek ve önemli ticaret<br />

ortakları ile bağları güçlendirmektir.<br />

AB, ABD ve AB arasında Transatlantik<br />

Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve<br />

Japonya ile serbest ticaret anlaşması<br />

(FTA) için yeni ikili müzakereler başlatmıştır.<br />

Ayrıca bunun gibi pek çok başka<br />

anlaşma gerçekleştirmiştir, bunlara<br />

örnek olarak Güney Kore ve Kanada<br />

verilebilir. Bunun yanı sıra çok-taraflı ya<br />

da çoklu anlaşmalar için sürmekte olan<br />

girişimlerde aktif olarak yer almaktadır.<br />

Avrupa Komisyonu bu sonbaharda<br />

açıklanması planlanan yeni bir ticaret ve<br />

yatırım stratejisi üzerinde çalışmaktadır.<br />

Bu strateji küresel ticaret görünümünde<br />

son beş yılda meydana gelen değişikliklere<br />

daha iyi yanıt vermeyi amaçlamaktadır.<br />

İkili ve bölgesel serbest ticaret<br />

anlaşmalarını gerçekleştirme hızı dünya<br />

çapında artmış olup, Dünya Ticaret<br />

Örgütü içinde ve çevresinde yeni bir<br />

dinamizm yaşanmaktadır. Yeni strateji<br />

başka mevzuların yanı sıra açık ticaret<br />

politikasının ekonomik etkisi; AB’nin ikili<br />

serbest ticaret anlaşmalarındaki ilerleme<br />

ve Doha turunda anlaşmaya varılabilmesi<br />

için DTÖ tarafından sarf edilen<br />

çabalar üzerinde odaklanacaktır. Daha<br />

spesifik olarak ifade etmek gerekirse,<br />

yeni ticaret stratejisi arz zincirlerine sorumlu<br />

bir şekilde kaynak yaratılmasını<br />

desteklemek için gereken adımları değerlendirecektir.<br />

2) DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASI<br />

AB’nin rolü: AB’nin Ukrayna’ya desteği<br />

– AB, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne,<br />

egemenliğine ve bağımsızlığına saygı<br />

duyan uluslararası hukuka uygun bir<br />

çözümün bulunması amacıyla devam<br />

etmekte olan süreçte önemli bir aktördür.<br />

AB reformlarına geri dönülmesi sürecinde<br />

Ukrayna’ya destek olmaktadır.<br />

Özellikle yolsuzlukla mücadele konusunda<br />

samimi çaba gösterilmesi gerekmektedir.<br />

Doğu Ukrayna’daki duruma ilişkin olarak<br />

AB, Minsk Anlaşmalarının bir an<br />

evvel ve tam olarak uygulanması konusunda<br />

kararlılığını sürdürmektedir. AB<br />

ve G7 ortakları Ukrayna’nın egemenliği,<br />

toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına<br />

yönelik faaliyetlerin sorumlularına<br />

karşı kısıtlayıcı tedbirleri kabul etmiştir.<br />

Rusya Federasyonu’na karşı kısıtlayıcı<br />

tedbirlerin süresi Minsk Anlaşmalarının<br />

tam anlamıyla uygulamaya geçirilmesine<br />

bağlıdır. G7 Liderleri durumu değerlendirmeye<br />

devam edecektir. AB<br />

aynı zamanda, Ukrayna’da ekonomik ve<br />

siyasi reformları teşvik amacıyla geçen<br />

yıl duyurulan 11 milyar € tutarında paketin<br />

ardından benzeri görülmemiş bir<br />

mali destek sağlamaktadır. İnsani yardım,<br />

kalkınma yardımı ve bütçe desteği<br />

de bu kapsamda yer almaktadır. Derin<br />

ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı dahil<br />

olmak üzere AB-Ukrayna Ortaklık Anlaşmasının<br />

uygulanması, Ukrayna’nın<br />

tüm bölgelerinde ve komşu bölgelerde<br />

sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve refahı<br />

arttıracak fırsatlar sunacaktır. AB,<br />

Üye Devletlerle birlikte Ukrayna’ya en<br />

büyük destek kaynağı olmaya devam<br />

etmektedir.<br />

Suriye mülteci krizine AB’nin cevabı-<br />

– Suriye’deki kriz dünyanın en vahim<br />

insani ve güvenlik felaketi haline gelmiştir.<br />

AB ve birlik ülkeleri bu krize uluslararası<br />

müdahalenin başını çekmektedir.<br />

Çatışmaların başladığı günden bu yana<br />

en büyük donör olarak 3 milyar €’yu<br />

aşkın kalkınma ve insani yardımı harekete<br />

geçirmiştir. Bu yardım hem Suriye<br />

içerisinde hem de mültecilere ve ev<br />

sahibi ülkelere dağıtılmıştır. Suriye krizi<br />

karşısında 29 Mayıs tarihinde AB Güven<br />

Fonu’nun uygulamaya geçirilmesiyle<br />

birlikte Avrupa’nın 40 milyon €<br />

tutarındaki müdahale programları kabul<br />

edilmiştir. Güven Fonu Lübnan, Türkiye,<br />

Ürdün ve Irak’taki 400,000 Suriyeli<br />

mülteciye ve ev sahibi toplumlara, başta<br />

çocuk ve gençlere yönelik olmak üzere<br />

eğitim, geçim desteği ve gıda güvenliği<br />

amaçlı destek sağlayacaktır. Bu girişim,<br />

13 Mayıs <strong>2015</strong> tarihinde yayımlanan Avrupa<br />

Göç Gündemi’nde de ortaya konulan<br />

göç yönetimine ilişkin kapsamlı yaklaşımına<br />

ilişkin AB’nin üçüncü ülkelerle<br />

çalışma girişimlerinin bir parçası olarak<br />

görülmelidir.<br />

AB’nin Güvenlik gündemi – Nisan ayında,<br />

Avrupa önümüzdeki beş yılı kapsayan<br />

bir Avrupa Güvenlik Gündemi belirlemiştir.<br />

Burada amaç Üye Devletler ‘in<br />

güvenlik tehditleriyle mücadele ederken<br />

işbirliği yapması ve terör, organize suç<br />

ve siber suçlarla mücadelede ortak çabaların<br />

arttırılmasıdır. Gündem, güvenliğin<br />

sağlanması ve AB’nin en yakın komşuluk<br />

bölgesindeki güvenlik endişeleri<br />

dahil olmak üzere, değişen radikalleşme<br />

şekilleri, şiddet ve terör gibi en acil üç<br />

tehditle daha etkili biçimde mücadele<br />

edilmesinde kullanılacak somut araç ve<br />

tedbirleri ortaya koymaktadır.<br />

3) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ<br />

AB’nin rolü: AB, dünyada iklim değişikliğine<br />

ilişkin en iddialı ve hukuki<br />

bağlayıcılığı bulunan taahhütlerde bulunan<br />

taraftır ve <strong>2015</strong>’de tamamlanarak<br />

2020’den itibaren uygulamaya geçirile-<br />

www.twitter.com/atsoab<br />

www.facebook.com/atsoab<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

75

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!