13.07.2015 Views

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 272<strong>Yürüyüş</strong>12 Haziran2011Demokratik Mücadelenin YoluHaklarımızı direnerek savunacak, kazanımlarımızı cüretle büyüteceğiz"Eziliyorsan ve sömürülüyorsanve ezenlerin iktidarını sırtındanatmayı düşünüyorsan, davayı sonunakadar sürdürmeye kararlıysan,o zaman bütün dünyanın ezenlerininsaldırısıyla karşı karşıya kalacağınıbilmelisin. Ve bu hücuma karşı durmayahazırsan, mücadeleyi kazanmakuğruna yeni kurbanlar vermeye hazırsan,o zaman bir devrimcisindir.Ve yeni kurbanlar vermeye yeteneklideğilsen, direnemezsen, o zamansen çiğneneceksin...” (Lenin, YönetmeyiNasıl Öğrendik, syf. 93)Ya herşeyi göze alarak direneceksin,ya çiğnenip geçileceksin.Lenin, bir asır öncesinden bugün nasılbir tercih ve görevle karşı karşıyaolduğumuzu söylüyor. Mücadeleninkuralı, dünyanın her yerinde ve tümzamanlarda aynı.Yeni kurbanlar vermeye hazır değilsen,direnemezsen, iktidar iddiasınısürdüremez, mücadeleyi zafereulaştıramazsın. Bedel ödeyip ödememek,yeni baskınları ve gözaltıları,kapatma kararlarını, yeni tutsaklıklarıve nihayet yeni şehitliklerigöze alıp alamamaktır. Bu, demokratikmücadelede de geçerli bir kuraldır.Ülkemiz, çok uzun süredir demokratikmücadelenin “kolay, risksizbir mücadele alanı” olduğunun kesinlikledüşünülemeyeceği bir ülkedir.Ülkemizdeki devrimci demokratikmücadelenin şekillenişinevakıf olanlar bilir; devrim mücadelesininbedellerini, en başta da işkence,tutsaklık ve ölümü göze alamayanlar,“legal alanda”, demokratikmücadele alanında yer almak isterlerdi.Ama artık bu alanın illegalalandan, silahlı savaş alanından dahaaz riskli, daha az bedel ödemeyi gerektirdiğinikimse iddia edemez.Mesele, bir alan ayrımı yapmadanmücadelenin kesin kurallarıylayüzyüze gelmektir. Lenin’insözlerinden de açıkça görüldüğügibi, 1900 başlarındaki Rusya’damücadelenin kuralı, gereği neyse,2000’li yılların başlarındaki Türkiye’dede mücadelenin kuralı, gerekleriaynıdır.Halk Cephesi, gözaltı ve tutuklamaterörüne karşı bir kampanyasürdürürken, yeni gözaltı ve tutuklamalaryaşandı. Gözaltı ve tutuklamalar,Anadolu’nun çeşitli şehirlerindeyoğunlaşmıştı bu kez.Neden saldırıyorlar; polis çok netifade ediyordu: “Bir sizi yola getiremedik.”Biz de tavrımızı açıkifade ettik: “Yola gelmeyeceğiz...BEDELİ NE OLURSA OLSUN!”Son baskınlarda da polis, hala aynışeyi söylüyor: “Ne yapıp edip siziyola getireceğiz.” Cevabımız değişmiyor.Cevabımızdaki tek değişiklik,kararlılık vurgularımızı güçlendirmekolacaktır.Ya boyun eğmeyeceğiz ya direnemeyip,çiğnenip geçileceğiz.Çiğnenmek, umut olmaktan, alternatifolmaktan çıkmak demektir. Oligarşininasıl olarak amacı da budur.Polisin bize saldırmasının nedeni,tek başına derneklerimize, dergi bürolarımızabaskınlarda direniyor olmamızveya bir çadır için yılmayanbir savaş vermemiz değildir. Bunlarsonuçtur. Bunlar, devrim iddiasındanve iktidar hedefinden vazgeçmemişolmanın, emperyalizm ve oligarşiyleuzlaşmaya asla yanaşmamanıngünlük pratiğe yansıyan sonuçlarıdır.Ya boyun eğmeyeceğiz, yadirenemeyip, çiğnenipgeçileceğiz. Çiğnenmek, umutolmaktan, alternatifolmaktan çıkmak demektir.Oligarşinin Cephe nezdindeasıl yok etmek istediği, devrimiddiası, alternatif olma, umutolma iddiası ve bunun sonucuolan uzlaşmazlığıdır.Oligarşinin Cephe nezdinde asıl yoketmek istediği, devrim iddiası, alternatifolma, umut olma iddiası ve bununsonucu olan uzlaşmazlığıdır.Türkiye solunun çeşitli kesimlerinindevrim iddiasını ve iktidarperspektifini kaybetmesine bağlı olarak,demokratik mücadelede de uzlaşmacı,icazetçi, medyatik, yasaksavmacı anlayışlar öne çıkmaya başlamıştır.Bu anlayışları savunanlarındemokratik mücadelesi bir süre sonrada çoğunlukla temsili, basın açıklamalarındanibaret bir çizgiye dönüşmüştür.Bunun sonucunda, solunbelli kesimleri, halka ve sola yöneliken kapsamlı saldırılarda, sürecin adetaseyircisi olmuşlardır. İnfazlardaböyle olmuştur. F tipleri ve tecrit saldırısındaböyle olmuştur. Linç saldırılarındaböyle olmuştur. Kürt halkına,yurtseverlerine yönelik saldırılardaböyle olmuştur. Bütün bu saldırılarıesas olarak saldırının doğrudan muhatabıve hedefi olanlar göğüslemiş,solun diğer kesimlerinin bu süreçlerdekiyer alışları ise, bir kaç basınaçıklamasını, bir iki gösteriyi aşmamıştır.Oysa böyle bir tarzın ne Lenin’insöylediği anlamda, ne ülkemizgerçeklerinin zorunlu kıldığı anlamdademokratik mücadeleyle ilgisiyoktur.Halk Cephesi’nin gerek saldırılarkarşısındaki direniş çizgisi, gereksede çeşitli demokratik taleplerdoğrultusunda sürdürdüğü kampanyalarve eylemler, demokratik mücadeleaçısından çarpıcı örnekler sunuyor.Bunu kimse yadsıyamaz. Buçizginin özeti, haklarımızı direnereksavunmak, kazanımlarımızı cüretlebüyütmektir. Bu çizginin bir yanındahaklılık ve meşruluğumuz, diğeryanında devrim iddiamız ve iktidarperspektifimiz vardır.AKP, herkese saldırıyor, tüm kesimlerekendisine tabi olmayı,kendisini desteklemeyi dayatıyor vedesteklemeyen bedelini öder diyor.AKP, tekelci burjuvalardan, burjuva4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!