şişmanlık, alkol alımı ve aşırı tuz tüketimi hipertansiyon riskini artırdığı ve kanser vakalarınınyaklaşık 1/3’ünün beslenme ile ilişkili olduğu çeşitli araştırma bulguları ile elde edilmiştir (Baysal,1992).Yetersiz beslenme sorunu başta yüksek nüfuslu az gelişmiş ülkeler olmak üzere yüksekgelirli gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerde de önemli refah ve sağlık sorunudur. Dünyanüfusunun önemli bir kısmı açlıkla yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Birleşmiş Milletlerinaçlıktan ölümlerin en fazla olduğu 32 ülkeden elde ettiği sonuçlara göre her gün 24.000 kişiaçlıktan ölmektedir ve bu ölümlerin %75’ini 5 yaş altındaki çocuklar oluşturmaktadır(www.thehungersite.com). Dünya genelinde her gün 35.000 çocuk açlık ve neden olduğuhastalıklardan ölmektedir. Bölgesel farklılıklar dikkate alındığında bir çok Asya ve Afrikaülkesinde çarpıcı rakamlar ortaya çıkmaktadır (www.unicef.org). Dünyada 826 milyon kişi kronikaçlık içerisinde olup, bunların %35,6’sı Güney Asya; %24,6’sı Doğu ve Güneydoğu Asya; %1’iendüstrileşmiş batı ülkelerinde yaşamaktadır. 1990’lı yıllardan bu yana nüfus artışıyla birlikteplansız kentleşme 1,3 milyar insanın sağlıklı sudan yoksun olmasına da neden olmuştur (Bohnet,2001). Kalkınma göstergelerinden birisi olan sağlıklı suya erişim bir çok ülke için önemli problemolmaya devam etmektedir.BM tarafından belirlenen asgari yaşama standardı olan günlük 1 ABD Doları sınırını 1,3milyar kişi henüz aşamamıştır. G.O.Ü.’de her 5 kişiden biri kronik yetersiz beslenme koşullarıaltında yaşamaktadır. ABD gibi süper güç devletlerde de özellikle çocuklar açlık ve yoksulluksınırının altındadır. 14 milyonu çocuk olan 36 milyon kişi yetersiz ve dengesiz beslenmektedir kibu ABD nüfusunun %10,2’sini oluşturmaktadır. Yetişkin nüfusun %12’si, 0-6 yaş nüfusun %25’i,18 yaş altı nüfusun %20,8’si yoksulluk sınıfındadır. Her yıl yaklaşık 5.000 ölüm ve 76 milyon <strong>gıda</strong>zehirlenmesi vakası görülmektedir (www.safetyagent.com). Bu nedenlerden dolayı ABD TarımBakanlığı’nın tehlike altında olan nüfusa yönelik programları devam etmektedir. Sürdürülen GıdaYardım Programının özellikle yoksulluk sınırı altındaki çocukların beslenme <strong>kalite</strong>sini %20-40oranında artırdığı belirlenmiştir (www. harvestime.org).Ülkemizde dengesiz beslenme, şişmanlığa bağlı kronik hastalıkların görülme sıklığı da sonyıllarda artış göstermiştir. Bu hastalıklara bağlı yetişkin ölümlerinde ilk sırada kalp-damarhastalıkları (%43), 2. sırada da kanser (%11) yer almaktadır (DPT, 2001a).Türkiye’de 1998 yılında 2.677, 5 yaş ve altı çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada 5yaşındaki çocukların yaklaşık %25’nin kronik yetersiz beslendiği %8’inin ciddi beslenmebozukluğu gösterdiği bulunmuştur. Ayrıca, aynı çalışmada çocuklarda beslenmeden kaynaklanankronik hastalıkların varlığı da saptanmıştır (TNSA, 1999).Artan nüfusun yaşam <strong>kalite</strong>sini iyileştirmek, değişen ihtiyaçlarını gidermek ve eşit yaşamkoşulları sağlamak kaygıları 20. yüzyılda tüm dünyada değişen olgular olmuştur. BirleşmişMilletler 1966 yılında Uluslararası <strong>Ekonomik</strong>, Sosyal ve Kültürel Haklar-Uluslararası Medeni veSiyasi Haklar, 1979 yılında Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Konvansiyonu,1989 yılında Çocuk Hakları Konvansiyonu ile yaşam <strong>kalite</strong>sini uluslararası düzeyde artırmayıhedefleyen hakların üye ülkeler arasında tanınmasını sağlamıştır. Ayrıca, 1977 yılında toplananWHO 30. Asamblesi’nde “2000 yılında Herkes İçin Sağlık (HİS)” hedefi belirlenmiş ve herülkenin koşullarına uygun toplum katılımını ve katkısını sağlayacak asgari sağlık koşullarınınsağlanması amaçlanmıştır (DPT, 2001b). Kaydedilen iyileşmelere rağmen A.G.Ü. ve G.O.Ü.’deyaşam için gerekli günlük <strong>gıda</strong> ve su ihtiyacı halen sorun olmaya devam etmektedir. Sağlıksız su ve<strong>gıda</strong>, çevre kirliliği, daha fazla insana daha fazla <strong>gıda</strong> üretme endişesi ile kullanılan kimyasallar vekatkı maddeleri ile risk tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Gıda güvenilirlik yöntemlerinde kaynakyetersizliği; <strong>gıda</strong> kontrol sisteminin işlemeyişi; eğitim yetersizliği; <strong>gıda</strong> üretim, işleme ve dağıtımteknolojisindeki yetersizlikler; yüksek nüfus G.O.Ü. ve A.G.Ü.’deki beslenmeden kaynaklanansağlık sorunlarının temel nedenleri olarak sıralanabilir.4.1.1.1. Gıdalardan Kaynaklanan Hastalıklar ve ZehirlenmelerYetersiz ve dengesiz beslenmenin bir çok sağlık sorunlarının kaynağı olduğu bilinmektedir.Bu risklerin dışında, <strong>gıda</strong>lardan insanlara bulaşan hastalık ve bunlara bağlı ölüm tehlikesi de sözkonusudur. Özellikle sığır, koyun ve keçi gibi hayvanlardan bulaşan ve tedavi edilmediği süreceuzun yıllar süren brucella hastalığı en çok bilinendir. Hastalıkla ilgili ülkemizde 1995’de 8.50624
vaka ve 9 ölüm, 1999’da 11.482 vaka ve 3 ölüm rapor edilmiştir (DPT, 2001a). Ayrıca son yıllardaAvrupa’da ortaya çıkan ve deli dana hastalığı olarak bilinen BSE de ölümle sonuçlanan bir çokvakaya neden olmuştur. Anthrax, Kuduz, Sığır Tüberkülozu da hayvansal ürünlerden insanlarabulaşan diğer önemli bulaşıcılar olarak gündemdedir. 1985 yılında İngiltere’de tanımlanan BSE,literatürde çağın önemli hastalıkları arasında yerini almıştır. 1993 yılı ortalarına kadar İngiltere,İskoçya ve Galler bölgesinde yaklaşık 100.000 vaka tespit edilmiştir. 1997 yılı sonuna kadarFransa’da 27, İsviçre’de 256, Portekiz’de 70 ve Almanya’da 5 deli dana vakası saptanmıştır.Bunların dışında, Amerika, Hollanda, İrlanda, Umman, Falkland Adaları, İtalya, Kanada veDanimarka’da az sayıda ‘Deli Dana’ vakası bildirilmiştir (Yılmaz, 2001). 1997 yılında ABD risktaşıyan ürünlere karşı ithalat yasağı getirmiş, 1998 yılında da AB bazı hayvansal ürün artıklarınınkullanımlarını yasaklamıştır (Babadoğan, 2001). Ülkemizde henüz bir vakaya rastlanmamaklabirlikte bu konuda önlemler yetersiz kalmıştır.Gıdalardan bulaşan hastalıklar dışında doğal, teknik, bakteriyel ve küflerden kaynaklananmikotoksin zehirlenmeler de önemli sağlık sorunları yaratmaktadır. Besin zehirlenmeleri olarakadlandırılan bu hastalıkların nedenleri (Oğan, 1996);1. Yanlışlıkla yenilen ve toksik madde içeren ürünlerden kaynaklanan zehirlenmeler.2. Besinlere karışan doğal toksik maddelerin yol açtığı zehirlenmeler.3. Besinlerde normalde bulunan ancak özel durumlarda toksik etki yaratan zehirlenmeler.4. Üreticilerin <strong>gıda</strong>lara dolgu maddesi olarak fazladan toksik içeren maddeler katmasıylahileli ürünlerden kaynaklanan zehirlenmeler.5. Sentetik olan <strong>gıda</strong> katkı maddelerinin birikmesinin neden olduğu zehirlenmeler.6. Üretim tüketim sürecinde besinlere karışabilen kimyasal maddelerden kaynaklananzehirlenmeler.7. Besinlerin çiğ yenmesi ya da kusurlu hazırlanıp sunulmasından kaynaklananzehirlenmeler.Besin zehirlenmeleri özellikle G.O.Ü.’de ve A.G.Ü.’de sık gözlenmektedir ki bundayetersiz çevre koşulları, toplumun düşük eğitim seviyesi önemli düzeyde etkilidir. G.Ü.’lerdeortaya çıkan besin zehirlenmelerinin başlıca nedenleri olarak ise; yaşlı nüfusun artması vebağışıklık sistemi baskılanmış hasta sayısının yükselmesi, büyük ölçekli hayvancılık işletmelerindepotansiyel rezervuarların artması, ev dışında yemek yeme alışkanlığının yaygınlaşması ve hazır<strong>gıda</strong> tüketiminin artması olarak sıralanabilir (Kutbay, 2001).Ülkemizde de besin zehirlenmeleri sıklıkla görülmektedir. Sağlık Bakanlığı verilerine göremantar, botilusmus ve diğer etkenlerle ortaya çıkan zehirlenmelerde 1996 yılında 4.901 vaka ve 58ölüm, 2000’de 5.214 vaka ve 10 ölüm rapor edilmiştir (DPT,2001a).Üretim-tüketim sürecinde tarımsal ilaçlar, ağır metaller, veteriner ilaçları, deterjanlar,plastikler ve bulaşıcılar nedeniyle <strong>gıda</strong>lardan kaynaklanan problemler gelecekte önemli ölçüdeartacaktır. Biyolojik, kimyasal ve nükleer savaşlar veya nükleer kazalar <strong>gıda</strong>ların daha fazlakontrolünü gerektirecektir. Sağlık başta olmak üzere ülke ekonomileri, uluslararası ticaret veanlaşmalar da bu gelişmeler doğrultusunda olumsuz etkilenebilecektir.4.1.1.2. Beslenmede Görülen Bölgesel FarklılıklarDengeli beslenmenin, hayvansal <strong>gıda</strong>ların önemli pay aldığı beslenme ile sağlanacağıbilinmektedir. Bir çok ülkede ve bölgede gerekli günlük enerji alınmakla birlikte bileşimindekidengesizlik çarpıcıdır.Gelişmiş ülkelerdeki beslenme yapısında diğer ülkelere göre önemli farklılıklargözlenmektedir. Gelişmiş ülkelerde gerek tüketilen miktar gerekse de besin bileşimi G.O.Ü.’yegöre yıllar itibariyle iyileşme göstermiştir. 1970 yılında gelişmiş ülkelere göre, D.G.Ü.’de 6,8 kat;G.O.Ü.’de 5,4 kat daha az, 2000 yılında 4,4 ve 2,5 kat daha az hayvansal besin tüketilmektedir.Makasın en fazla açıldığı ülkeler Afrika ve ABD’dır. ABD’de kişinin bir günde aldığı hayvansalkaynaklı kalori, protein ve yağı Afrikalı bir kişi 6 günde alabilmektedir. Nüfusun yüksek ve <strong>gıda</strong>arzının daha çok bitkisel ürünlere bağlı olduğu Asya, Afrika, G.Amerika ülkelerinde kişi başınahayvansal besin tüketimi ihtiyacın altında gerçekleşmektedir. Türkiye’de kişi başına günlükhayvansal ürünler tüketimi G.O.Ü.’lerin üzerinde gerçekleşmiştir (Çizelge 4.2 ve 4.3).25
- Page 1 and 2: TÜKETİCİLERİN İŞLENMİŞ GIDA
- Page 3: ÖNSÖZSon yıllarda tüm dünya ü
- Page 9 and 10: ÇİZELGELER DİZİNİÇizelge 3.1.
- Page 11 and 12: ŞEKİLLER DİZİNİSAYFA NOŞekil
- Page 13: KISALTMALARAB: Avrupa BirliğiABD:
- Page 16 and 17: eslenmenin sağlanması ve artırı
- Page 18 and 19: araştırmalar yapılmaya başlanm
- Page 20 and 21: 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALARGreen, Carr
- Page 22 and 23: Zeithaml (1991), “Tüketicinin Fi
- Page 24 and 25: sertifikasyon ve hükümet denetiml
- Page 26 and 27: 3. MATERYAL VE YÖNTEM3.1. Materyal
- Page 28 and 29: = β + β Χ1 2 2Bahis oranının l
- Page 30 and 31: Fj=p∑ [ + +]jij22jp pi=1WXWXWX1..
- Page 32 and 33: Çizelge 3.4. Yetişkin Eş Değer
- Page 34 and 35: Kombinasyon sayısı= 3*3*2*2 =36
- Page 36 and 37: 4. Model tahmini: Model tahmini hem
- Page 40 and 41: Karşılaştırmalar bölge düzeyi
- Page 42 and 43: Çizelge 4.3. Seçilmiş Ülke ve
- Page 44 and 45: konusunda Türkiye pozisyonunu beli
- Page 46 and 47: Sistem ilk olarak 1960’lı yılla
- Page 48 and 49: İyi tarım uygulamalarını belirl
- Page 50 and 51: III. Rekabet avantajı sağlar. Öz
- Page 52 and 53: için tarımsal ürünlerin entegre
- Page 54 and 55: mamul ve yarı mamul maddeler, yan
- Page 56 and 57: ÜRETİM İZİN VE SİCİLGıda iş
- Page 58 and 59: Şekil 4.2. TKİB, Koruma Kontrol G
- Page 60 and 61: %15’lik bir paya sahiptir ve imal
- Page 62 and 63: 4.2.2.2.(1). Avrupa Gıda Otoritesi
- Page 64 and 65: 7. Adalet Bakanlığı (U.S. Depart
- Page 66 and 67: 4.3. Türkiye’de Gıda Üretimi V
- Page 68 and 69: Çizelge 4.5.Gıda Sanayi Dış Tic
- Page 70 and 71: Çizelge 4.9. Türkiye’de Gıda H
- Page 72 and 73: 460440Cal/gün420400380360calori340
- Page 74 and 75: 4.4. Hane Halkı Anketlerinden Elde
- Page 76 and 77: %100908070605040302010014 16 18 178
- Page 78 and 79: alındığında il genelinde de ün
- Page 80 and 81: 4.24’de tüketicilerin kalite bak
- Page 82 and 83: mamullerde fiyat avantajı sağlaya
- Page 84 and 85: ulunmadığı için kayıpların he
- Page 86 and 87: 4.4.2.1. Etkili Ana FaktörlerÇal
- Page 88 and 89:
1. Satın alma davranışlarını b
- Page 90 and 91:
Çizelge 4.39. Modelin Gerçekleşm
- Page 92 and 93:
Çizelge 4.40. İncelenen Faktör v
- Page 94 and 95:
Çizelge 4.43’de çalışmada kul
- Page 96 and 97:
5. SONUÇ ve ÖNERİLERGıda tüket
- Page 98 and 99:
yılında 0,43’den 1994 yılında
- Page 100 and 101:
asında yer alması kamuoyu oluştu
- Page 102 and 103:
KAYNAKLARAC NIELSEN-ZET, 1998, Tür
- Page 104 and 105:
GREEN, P.E., HELSEN, K., 1989, Cros
- Page 106 and 107:
Analysis, 71st EAAE SEminar, The Fo
- Page 108 and 109:
İşlemler İçin Alınacak Ücretl
- Page 110 and 111:
TEAE YAYINLARIKitaplar• T.Özüdo
- Page 112 and 113:
Orman İçi Köyler Açısından De
- Page 114 and 115:
• Y. E. Ertürk, S. Tan, Et ve Et