KADIKÖY SANAT DERGİSİ SAYI 1
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
20
ANTİKA
Yazar
Eren İnan
Kadıköy’ün her sokağı sanata açılıyor
Sanat turumuzun
ilk durağı antikacılar
değil; eski bir gramofon, bir pikap ya da küçük bir objeyi
dahi saklıyor gizli çekmecelerinde... Kadıköy kent kültürüne
antikacı dükkânlarının yanı sıra küçük çay evleri, kitapçılar
ve kendine has barlarıyla farklı bir kimlik kazandıran Antikacılar
Sokağı’nın Arnavut kaldırımlı yollarını arşınlarken,
dükkânların camlarından geçmişi uzun uzun seyre daldık.
Kadıköy Sanat | Ocak / Şubat / Mart 2020 / 01
Eski eşyaların gölgesinde ve izinde yaşanmışlıkları
hissettiğiniz antikacılık, bugünlerde bir tutku
hâline geldi. Bir felsefenin, hikâyenin, nostaljinin
peşindeyseniz, bazen tek çare antika...
İlçemiz Kadıköy de koleksiyonerler ve vintage tutkunları
için adeta bir cennet... Özellikle Antikacılar Sokağı olarak
hafızalarımıza kazınan Tellalzade Sokak sadece antikaları
“Antikacılık tutkuyla yapılan bir iş”
İlk durağımız, antikacılığı
tam 25 yıldır
büyük bir tutkuyla
hayata geçiren Orhan
Akar’ın hikâyelerle
dolu dükkânı
oluyor. Günümüzde
antikacılık yerine
ikinci el eşya dükkânı
kavramının kullanılması
gerektiğinin
altını çizen Akar’a
göre, ülkemizde
antikacılık kavramı
çok farklı ve yanlış
algılanıyor: “Bugün,
1960 tarihli Osmanlı’yı
anlatan bir
dergiyi antika eşya
olarak getirebiliyorlar.
Osmanlı gideli
60 yıl mı oldu?
Hayır! Demek ki bu antikacılık değil, ikinci el eşya satmak
oluyor. Ben bu işe başladığım yıllarda Sovyetler’in de son
dönemlerine denk geliyordu ve malzeme temini çok daha
kolaydı günümüze göre. Hurdacılardan, evlerden eşyalar geliyordu
dükkânlara, fakat günümüzde mal akımı çok daha
daralmış vaziyette. Bu işe yeni başlayacaklar için zorlu bir
meslek hâlini aldı.”
“Yeni çağ koleksiyonerler yaratmıyor”
Günümüzde gençlerin daha çok teknolojik ürünlerle meşgul
olduğunu ve koleksiyonerlik kültürünün bitmeye yüz tuttuğunu
ifade eden Orhan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüz
dünyası yeni koleksiyonerler yaratmıyor, genç nesli
elektronik eşyalar daha çok cezbediyor. Bununla beraber
bazı sahtekârlar yüzünden bizlere olan bakış değişti. Eski eşyanın
üzerine sahte imzalar atılarak insanlar kandırıldı. Keşke
önüne geçebilsek de herkes bu işe gönül vererek yapsa.