KADIKÖY SANAT DERGİSİ SAYI 1
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sanatta yaratıcılık sınırsız ve sonsuzdur
Sanat; kişisel hissetmeye, durumdan başkalık yaratmaya ve
yaratıcılığa dayanır. Mühendisin yaratıcılığı nasıl ideal tekrara
ve tek sonuca dayanıyorsa, sanatta yaratıcılık sınırsız
ve sonsuzdur. Sanatçının biricik ve teke ulaşma çabası, mühendis
mantığından farklıdır. Yaratıcılık, bilgi bombardımanı
altında sürekli kirlenip, temizlenmeyi gerektirir. Sanat,
temizlenmenin öznel duyguyla yansıtılmasıdır.
Kavramsal sanatçı Maurizio Cattelan, bir duvara bantla
muz yapıştırdı, herkes ayağa kalktı. Deli saçması diyenler
de oldu, konuyu ti’ye alanlar da. Çok az sayıda ortada gezinenler
oldu. Bu yansıma bana göre gayet doğal bir sonuçtur.
Her sanat akımı, ilk ortaya konulmaya başlanıldığında değil,
yıllarca tepki görmüş ve/veya reddedilmiştir. İçlerinde
kendisini anlatabilenler, sanatçıları üzerinden ayakta kalmıştır.
Bir kısmı da birkaç hamlede yok olmuştur.
Bu muz konusuna bakmak için sanatseverin önünde birkaç
tane yol var. İlk yolda, esere deli saçması denilir. Bu ve benzeri
tüm çalışmalar yok sayılır. İşte tam bu aşamada, ‘Kavramsal
sanat diye bir şey var mı, yok mu’ sorularına cevap
vermek gerekir. Vereceğiniz cevap, sizin sanat konusundaki
yerinizi de tespit edecektir.
Bir ve Üç Sandalye, Joseph Kosuth, 1965
Maurizio Cattelan, Comedian, 2019
Hemen hemen herkese bir
sanatın sanatçısı unvanının
uygun görüldüğü ortamda
Prof. Dr. Ali Osman
Gündoğan; sanatı sadece
boya sürmekten ibaret
sayan, felsefenin varlığı
ve önemini anlayamamış
olandan sanatçı olmayacağını
özellikle vurgulamaktadır:
“Bilim, sanat ve
felsefeyle tanışmayanlar ve
bu alanlara kapalı olanlar;
hamasete dayalı milliyetçilik,
efsaneye dayalı dindarlık,
romantik bir solculuk
ile hiçbir yere varamazlar.
Hatta bilimi laboratuvardan,
sanatı enstrüman çalmak
ya da boya sürmekten
ibaret görenler de ancak
teknisyen seviyesinde
kalırlar, bilim insanı ve
sanatkâr olamazlar. Kendi
odasının dışına çıkamayan
ve hayata dokunamayan
felsefecinin de filozoflukla
ilgisi olamaz.” Prof. Dr. Ali
Osman Gündoğan (*)
(*) Prof. Dr. Ali Osman Gündoğan:
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi,
Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü
/ Sistematik Felsefe ve Mantık
Anabilim Dalı...
İkinci yol, eseri sanat olarak kabul eder. Kavramsal sanatlar
içinde yer alır. Kavramsal sanatları; “Bu sanatlarda eğer bir
yapıt aranıyorsa, bu ancak sanatçının iletmek istediği düşünce
ve kavramdır. Kavramsal sanat, ortaya koyduğu sanatsal
üretimi alımlayıcısının seyrine sunulmuş üstün bir
meta veya fetiş olmaktan kurtarmayı amaçlayan köktenci
bir girişim olarak da tanımlanabilir. Buna göre sanat, düşünsel
bir süreçtir ve bunu görünür kılmak için fetişleşmiş
bir nesneye ihtiyaç yoktur. Düşünce nesnenin önüne geçer,
bu öyle bir ileri gidiştir ki yapıtın somut bir biçimde gerçekleşmesine
gerek kalmayabilir.
Bu bağlamda kavramsal
sanat, sanat nesnesinin
üretimini bütünüyle terk etmeyi
amaçlayan bir akımdır.
Aslında kavramın sanattaki
önemi yeni değildir” şeklinde
yorumlar ve karşımıza iki
farklı yol çıkarır: Kavramsal
sanata yapılan eleştirilere
cevap vermemeye çalışırsınız. Susar ve bir sanatsever
olarak izlemeye devam edersiniz. Yapılan eleştirilere kendinizce
açıklama getirmeye çalışarak, doğrudan kavramsal
sanat adına yapılan eleştirilere önde hedef, sonra heder
olursunuz.
Üçüncü yolda ise, kavramsal sanatı bilmeyebilir ve saçma
bulabilirsiniz. Zamanın sizin haklı olup olmadığınızı ortaya
çıkarması için kenara çekilin ve izleyin. Bu oyun yeni bir
oyun ve keskin kuralları yok. Ota da ipe de muza da sanat
dendiği ve dünyanın parasının verildiği bir algı size ters gelebilir.
Bu muzcular zaten “Mona Lisa” yaptıklarının iddiasında
değil. Onlar kendilerince kavramlar üzerinden sanat
yapıyor. Serbest bıraksalar, bu sanatçılardan kendilerine
filozof bile diyenler çıkabilir.
Bu kişileri ve yapmak istediklerini anlayabilmek için temel
felsefe, felsefe kavramları ve “Kavram Kavramı”nı birazcık
sorgulamakta yarar olduğu düşüncesindeyim. Reddedilse
bile o pisuar hâlâ zihinlerde, bu muzun kalıcılığını zaman
belli edecek. Yaşım ve bugüne kadar yaşadıklarım, bana her
şeyi reddetmek yerine esnek ve geniş düşünmeyi, sanata
ilgim ise sonsuz hayali ve yaratıcılığı birlikte götürmeyi
öğretti. Son söz; felsefe, yol, yöntem ve dil olmadan sanat
adına yapılan tüm çabalar patinajdan ibarettir.
47
FELSEFE
Kadıköy Sanat | Ocak / Şubat / Mart 2020 / 01