KADIKÖY SANAT DERGİSİ SAYI 1
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
34
ARKEOLOJİ
Yazar
Pınar Baltacı
Arkeolog Ayşe Övür:
İstanbul bir arkeoloji ve
tarih cenneti
Kadıköy Sanat | Ocak / Şubat / Mart 2020 / 01
Yüzyıllar boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı gibi
üç büyük medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul,
adeta bir arkeoloji cenneti. Son zamanlarda
özellikle metro inşaatıyla beraber birçok arkeolojik
bulgunun ortaya çıkarıldığı İstanbul’un tarihi, Neolitik
ve Kalkolitik Çağ’a kadar dayanıyor.
Yenikapı, Çatalca ve Beşiktaş kazılarının ardından Kadıköy
Haydarpaşa’da da bir süredir hummalı bir çalışma sürdürülüyor.
Katmanlı olarak süren çalışmalar Haydarpaşa Garı
peronlarından Ayrılıkçeşme’ye kadar uzanan binlerce metrekarelik
alanda devam ederken; bu zamana kadar Roma,
Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet
dönemine ait tarihi
bulgular çıkarıldı. Erken Bizans
dönemine tarihlenen
mimari kalıntıların yanı
sıra Geç Osmanlı dönemine
ait olduğu düşünülen bir
çeşme ile yine Klasik-Hellenistik,
Roma, Erken Bizans
ve Osmanlı dönemlerine ait
pişmiş toprak kandil, sikke
ve çanak çömlek parçaları
da bulunmuştu.
Tüm İstanbullularca merak
konusu olan arkeolojik gelişmeleri,
daha önce Psidia
yüzey araştırmaları, Troia,
Assos ve Foça gibi birçok
kazı çalışmasında aktif olarak bulunmuş arkeolog, yazar
Ayşe Övür ile konuştuk. İstanbul’un bir arkeoloji ve tarih
cenneti olduğunu belirten Övür, her yeni kent çalışmasında
ortaya çıkan buluntuların en doğru şekilde yorumlanıp değerlendirilmesi
açısından belediyeler bünyesinde bir arkeoloji
biriminin olması gerektiğini vurgulayarak, sanat tarihçisi
ve arkeologların bu birimde hizmet vermesi gerektiğinin
altını çizdi.
“İstanbul’un kazı alanlarına
müzeler yapılmalı”
İstanbul tarihi için yeni bir sayfa açan Yenikapı kazılarının
semt tarihini daha da eskilere götürdüğünü aktaran Ayşe
Övür, bu bağlamda buluntuların ortaya çıktığı noktada
bir arkeoloji müzesi yapılması gerektiğini ifade ederek, şu
değerlendirmede bulundu: “Yenikapı kazıları tamamlandı.
Elde edilen buluntularla Yenikapı’ya bir müze yapılması
şart... Hâlâ daha sürmekte olan Beşiktaş ve Haydarpaşa
kazılarından da bir hayli ilginç sonuçlar elde edildi. Kazılar
sürdükçe, özellikle Haydarpaşa’da alt tabakalara inildikçe
hangi döneme kadar gidileceğini tam kestiremiyoruz. Ancak
bu zamana kadar farklı dönemlere ait buluntuların elde
edildiği, kamuoyu ile paylaşılan bilgilerden. Özellikle bin
yaşında olduğu düşünülen ve boynunda bir koku kolyesi
olan iskelet, tarihsel olarak daha eskilere gidilebileceğine
dair ipuçları verdi. Ben eserlerin müzelere taşınmasından
ziyade bulundukları alanlarda korunmaları taraftarıyım.
Çünkü eserler bulundukları ve yapıldıkları topografik
yapının ruhunu taşıyor. O yüzden bulundukları yerlerde
muhafaza edilmelerinin şehre de büyük katkısı olduğunu
düşünüyorum. Aynı zamanda yapılma nedenlerine daha