11.12.2020 Views

ELLE POP UP SAYI:4

Bu dönem bize “güzellik” iyi gelecek dedik ve doğayı, çevreyi, bizleri güzelleştiren kişilere, olaylara, markalara, tüyolara yer verdik.

Bu dönem bize “güzellik” iyi gelecek dedik ve doğayı, çevreyi, bizleri güzelleştiren kişilere, olaylara, markalara, tüyolara yer verdik.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

YAŞLANMAYA KARŞI<br />

DOĞAL DESTEK:<br />

GLUTATYON<br />

Sağlıklı yaşam alanında en yeni trendlerden biri<br />

de glutatyon. Hollywood yıldızlarıyla başlayan bu<br />

akım, günden güne daha popüler oluyor. Bilinen<br />

en güçlü antioksidanlardan biri olan glutatyon’un<br />

nasıl etki ettiğini Vitalica Wellness Sağlıklı<br />

Yaşam Kliniği’nden Uzm. Dr. Berk Cantimur’dan<br />

dinleyelim.<br />

“Vücudumuzda sürekli olarak devam eden iki<br />

süreç var: yaşlanma ve paslanma. Bu süreçlerin<br />

en önemli sorumluları da hücrelerimizin merkezinde<br />

bulunan DNA’dan, hücrelerimiz içindeki<br />

yapılardan ve hücre zarından elektron çalarak<br />

onları hızla yaşlandıran kötü moleküller, yani<br />

serbest radikaller. Vücudumuzda her gün bu kötü<br />

moleküllerden milyonlarcası üretiliyor, hatta bir<br />

yılda üretilen serbest radikal miktarı birkaç kiloyu<br />

buluyor. Bunlar da hücrelerimizin yapısını bozup<br />

onları yıpratıyor, kronik hastalıklara yakalanmayı<br />

ve yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Glutatyon<br />

vücudumuzda da üretilen ve üç proteinden oluşan<br />

bir yapı. Ve burada devreye girerek zararlı serbest<br />

radikalleri avlayıp yok etmeye yardımcı olarak,<br />

güçlü bir antioksidan etki gösteriyor. Glutatyon<br />

sadece serbest radikalleri yok edip yaşlanma süreciyle<br />

savaşmıyor. En önemli detoks organımız olan<br />

karaciğerdeki arınma süreçlerinin de önemli bir<br />

oyuncusu olarak görev alıyor. Vücuttaki ağır metalleri,<br />

meyve ve sebzelerden uzaklaştırmaya çalıştığımız<br />

kimyasal kirleri, yine hepimizi korkutan et<br />

ve süt ürünlerindeki hormonları ve antibiyotikleri<br />

temizleyip organizmayı bu zararlı maddelerden<br />

arındırmaya da destek veriyor. Glutatyon içeren<br />

besin takviyelerini almak veya glutatyon üretimini<br />

artıran çinko, selenyum, C vitamini, alfa lipoik<br />

asit, E vitamini, ve zerdeçal gibi takviyeleri almak<br />

da fayda sağlıyor. Günümüzde, glutatyon’un<br />

doğrudan kana verilmesini ve böylece hücrelere<br />

kolayca ulaşmasını sağlayan damardan uygulamalar<br />

da tercih ediliyor. Glutatyon, hücrelerimize<br />

enerji üreten mitokondrilerin fonksiyonlarını da<br />

destekliyor. Böylece, kas gücünü ve verimliliğini<br />

artırmaya yardımcı oluyor. Bu nedenle glutatyon<br />

aldıktan sonra kendimizi daha iyi hissedip belirgin<br />

bir dinamizm kazanıyoruz. Özellikle kış aylarında<br />

takviye olarak almanızı tavsiye ederim.“<br />

Uzm. Dr. Berk Cantimur<br />

“GLUTATYON’UN DAMARDAN<br />

UYGULAMALARLA DOĞRUDAN<br />

KANA VERILMESI, HÜCRELERE<br />

KOLAYCA ULAŞMASINI<br />

SAĞLAMAK IÇIN ETKILI BIR YOL.”<br />

<strong>ELLE</strong> 55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!