15.10.2022 Views

İstanbul Sanat Dergisi / Sayı 9

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

36

Yapay zeka ve sanat ilişkisinde sizi neler heyecanlandırıyor,

neler sorun potansiyeli taşıyor?

KAPAK

ELÇİN ARPAÇAY:

Yakın gelecekte potansiyel sorun olarak gördüğüm konuların

en büyüğü, gelişmelerin yaratacağı fırsat eşitsizliği. Yapay

zeka, devletler arasında da yeni bir küresel rekabet alanı.

Teknolojik üstünlüğe sahip olanlar, toplumsal normları yeniden

şekillendirecek. Bu teknolojilerin meydana getireceği

sosyal değişikliklerin yönetiminde proaktif adımlar atacak

gelişmiş ülkelerle diğerleri arasında ekonomik ve kültürel anlamda

büyük uçurumlar açılacak. Bunun yanı sıra teknoloji

şirketlerinin de güç ve kontrol uğruna, aslında ihtiyacımız

olmayan teknolojileri ilericilik sosuna bulayarak bizlere ürün

olarak sunma potansiyeli var. Veri gizliliği ve fikri mülkiyet

haklarıyla ilgili de pek çok etik ikilem mevcut. Hayatlarımızda

meydana gelecek değişikliklerin ne kadarını bu teknolojileri

topluma sağlayanlar kontrol edecek, göreceğiz.

OZAN TÜRKKAN:

Bence olabilecek en büyük sorun, yapay

zekanın (ya da başka teknolojik gelişmelerin

ortaya çıkardığı teknik/araçların)

işin merkezine oturtulması ve arkasındaki

duygunun, fikrin, yaratıcısı ile deneyimleyici

arasında kurmaya çalıştığı (soul

to soul) köprünün arka plana atılması,

önemsizleştirilmesi olur. Ayrıca bir sanatçının

da birikimi, fikirleri yerine sadece bir teknikle anılması

da onun için bence çok büyük sorun olacaktır. Bu iş birliğinin

çok heyecan verici bir yere gideceğini düşünüyorum.

Fakat dilin, estetiğin oturması için bu birlikteliğin olgunlaşması

gerekir ve bu da zaman alan bir şey.

Bir diğer sorun ise cinsiyet eşitsizliği. Yapay zeka, internetten

gelen veriler ile kendini eğitiyor. Günümüzde sosyal

rollerin kalıplaşmış yargılar ile örülü olduğu bir internet

ortamı bulunduğundan, veriler de cinsiyetçi ve ayrımcı bir

yapıya sahip. Tasarım, donanım ve yazılım sektörlerindeki

erkek egemen yapı, kullanılan algoritmalarda cinsiyet yanlılığının

sürmesinde bir etken. Konunun ilk örneklerinden

Alex, Siri, Cortana, kadın sesleri ve itaatkâr kişilikleri ile

hayatımıza girdi. Sorunların görünürlüğü arttıkça verinin

ölçülmesine dair çalışmalar yapılıyor, ancak kadınlara teknoloji

alanında önyargılı yaratımlara bizzat müdahalede

bulunacağı çok daha fazla alan açılması gerek.

Tarihte bilgisayar tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı,

bilgisayarların fiziksel olarak ortaya çıkmasından

100 yıl önce tamamen zihninden yazıp, analitik bir makinenin

hesaplama yapmanın ötesinde müzik, sanat gibi “şiirsel

bilim” üretebilme potansiyelini gören ve düşünebilen bir

makine kavramını ilk kez ortaya koyan Ada Lovelace; kadınların

bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında

neler başarabileceğine dair müthiş bir örnek.

GİZEM RENKLİDAĞ:

Hayal gücünün ve düşünsel aktivitelerin görselleştirilmesi,

bana göre daha da çeşitlenecek yeni görsel dillerin oluşacağının

habercisi. Bir yandan şimdilik birbirine aslında çok benzeyen

sonuçlar ortaya çıksa da diğer tarafta görsel dünyaların

kelimeler ve veri tabanlarıyla çeşitleniyor olması, stillerin

daha çok konuşulması, bu programları kullanan insanların,

büyüyen ortak havuzlarından esinlenerek kendilerini geliştirmesi

heyecan verici. İlkokuldaki ben ile birçok eser, stil, bakış

açısı, sanat eseri görmüş, üzerine düşünmüş, faklı tekniklerle

egzersiz yapmış ben arasında nasıl bir fark varsa, bu görsel

dünyalarda yeni dolaşmaya başlamış kullanıcı ile kelimelerinden

üreyen görselleri ileriye taşımak için kendini geliştiren

kullanıcı arasında da bir fark oluşacak. Çeşitlilik bana hep büyüleyici

gelmiştir. Şimdi de onu farklı mecralarda, ortak veri

tabanları üzerinden izlediğimiz bir çağı yaşıyoruz.

İstanbul Sanat | Ekim / Kasım / Aralık 2022 / 09

Resimlerimin dijital sanatçılar tarafından çeşitli dijital tekniklerle

dönüştürülerek resimlerime yansıtıldığı “Techné” sergisinde

yapay zeka ile üretilmiş işler vardı. (Bir ek bilgi; Techne

sergisinde machine learning kullanan sanatçılardan biri de

Ozan Türkkan’dı.) “FISPIS” tekniğimi çeşitlendirmek için

teknolojinin olanaklarını da düşünerek hareket ediyorum.

“FISPIS” ile gerçekleştirdiğim performansta da yine algoritmaların

olanaklarını kullanarak bir kurgu oluşturuyoruz ama

benim sanat pratiğimde yapay zekanın bir yeri yok şu an için.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!