You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
54
RESIM SANATI
Yazar
Gülseren Südor
Öncü Türk kadın
ressamlar
İşte bu noktadan itibaren, artık ilk öncü Türk kadın ressamlardan
bahsetmeye başlanabilir. Batılılaşma döneminde 19.
yüzyılın sonu, 20. yüzyıl başında varlıklı ve eğitimli ailelerin
kız çocuklarının iyi bir eğitimden geçmesi, onların toplum
yaşamında hem daha saygın bir yer edinmesi hem de gelecekte
yine varlıklı ve önemli ailelere gelin olabilmeleri için
açılan bir yol olarak görülürdü. Bu nedenle bugün az da olsa
yaşam bilgilerine ve eserlerine ulaşabildiğimiz öncü kadın
ressamlarımız, böyle ailelerin kızlarıdır. İlginçtir ki eski
Türklerde kadın üstün sınıf iken ve toplum anaerkil iken,
Osmanlı’da kadınlar maalesef ikinci sınıf varlık olarak sayılmışlardır.
İstanbul Sanat | Ekim / Kasım / Aralık 2022 / 09
Mihri Müşfik Hanım
Uygur Türklerinde 8. ve 9. yüzyıllarda kitapları
resimlemek amaçlı başlayan minyatür tarzı
resim sanatına, daha sonraları çeşitli kültür ve
dinlerin etkileri altında kalan birçok Türk devletinde
de zengin üslup ve farklılıklarla devam edildi. M.S. 10.
yüzyıldan itibaren İslam dininde üç boyutlu bağımsız insan
figürü kullanma yasağının başlaması ile Osmanlı döneminde
de resim sanatının egemen türü olan minyatürlerde, 19.
yüzyılın sonlarına kadar üç boyutlu figürler kullanılamadı.
Ancak, 1793’te Mühendishane-i Berri Hümayun’da okutulmaya
başlanan ilk resim dersleri ve daha sonra hocalarının
yurt dışına gönderilip eğitim almalarının sağlanması sonucunda
başlayan Batı tarzı resim yapımı, öncelikle asker
ressamlar ve ardılları tarafından toplumda yaygın hâle getirildi.
Aynı zamanda saray ve saray dışında çok sayıda sivil
Müslüman kadın-erkek sanatçı tarafından da yapılmaya
başlandı.
Özgürce ve bilinçle resim sanatını
seçen kadınlar
Daha sonraları hemen hemen her meslekte öncü olan kadınlarımız,
Batılılaşma sürecinde dahi varlıklarını kabul
ettirme çabalarını zorlu koşullar altında yürütebilmişlerdir.
Açılım sürecindeki atılımcı, çağdaş dünyayı yakalama
çabasında olan aydın görüşlü erkek egemenler bile kadınların
ancak lirik bir şekilde, az ölçüde bazı haklar elde edeceklerini
zannetmişler, fakat kadınların hızlı bir atılımla,
yüzyıllardır kapatıldığı evinin toplumsal olmayan ortamından
çıkıp sosyalleşerek, üstelik bir de edindiği meslekte ön
plana geçebileceğini çok da öngörememişlerdi. Bu kadınlar
arasında en çok zorlanan belki de öncü kadın ressamlarımız
olmuştur. Çünkü bugün öncü kadın ressamlarımızın öz
yaşamlarını incelediğimizde biliyoruz ki, yaşamları boyunca
çok sayıda toplumsal problemler, nice olumsuz koşullarla
oluşan sağlık problemleri ile boğuşurken, bir yandan da sanatlarını
sonuna kadar icra etmişler. Çoğu da maalesef genç
yaşta hayatlarını kaybetmiş.
Celile Hanım