Yedigöller Milli Parkı - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
Yedigöller Milli Parkı - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
Yedigöller Milli Parkı - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Paraşütte ilk şehidimiz<br />
bir genç kız...<br />
Havacılığın gelişmesi için 3 Mayıs 1935’te Mustafa<br />
Kemal Atatürk’ün teşvikiyle “Türk Kuşu” kuruldu. Türk<br />
Hava Kurumu bünyesindeki bu uçuş okulu, çeşitli<br />
motorlu ve motorsuz hava araçları ile sivil uçuş eğitimi<br />
vermeye başladı. <strong>Türkiye</strong>’de paraşütçülük alanındaki ilk<br />
çalışmalar bu kuruluş bünyesinde gerçekleşti. SSCB’den<br />
çağrılan iki hoca ilk Türk paraşütçülerini yetiştirdi.<br />
İlk Türk paraşütçüsü Abdurrahman Türkkuşu 12 Eylül<br />
1935’te ilk atlayışını yaptı. 1936 yılında Cumhuriyet<br />
Bayramı vesilesiyle düzenlenen Türk Kuşu gösterilerinde<br />
Abdurrahman Türkkuşu’nun 18 yaşındaki kızı Eribe<br />
Türkkuş 600 metreden atlama yaptı. Ancak atlayış<br />
sırasında paraşütü açılmadı ve Eribe Türkkuş bu spor<br />
dalının ilk şehidi oldu.<br />
Bu hazin sona rağmen Eribe Türkkuş pekçok genç için<br />
heyecan verici bir örnek haline geldi. Onun yolundan<br />
giden gençlerle Türk havacılığı Batı ile mesafesini kısa<br />
sürede kapatmayı başardı.<br />
omzuna askılarla takılmış şemsiye şeklindeki<br />
paraşütle dört buçuk metreden atlamış ve başarılı<br />
olmuştu. Ancak buluş hevesten öteye gidemedi.<br />
Zaten sonraki yüzyıllar, şemsiyenin yetemeyeceği<br />
yükseklikteki yapıların çağıydı.<br />
Çin Seddi’nden atlamak!<br />
Bundan dört bin yıl önce bütün bunlar elbette<br />
bırakın mümkün olmayı, hayal bile edilemezdi.<br />
Mesafeler de amaçlar da bambaşkaydı.<br />
İlk paraşütle atlama deneyimleri MÖ 2200’lü<br />
kanatlarla Galata Kulesi’nden atlayarak Üsküdar<br />
Doğancılar meydanına inmeyi başardı. Zamanın<br />
padişahı Sultan IV. Murat bu müthiş deneyimi<br />
korku ile izledi. Önce Hezarfen Çelebi’yi bir kese<br />
altınla ödüllendirdi. Sonra da ne yazık ki, teşvik<br />
edeceğine çevresindekilerin etkisiyle Cezayir’e<br />
sürgüne gönderdi. Çevresindekiler şöyle demişti<br />
çünkü: “Bunu yapan adam kimbilir başka neler<br />
yapar”...<br />
Oysa Avrupa, çok hızlı bir araştırma / geliştirme<br />
sürecindeydi. Hem yöntem günümüzdeki<br />
Our first martyr in parachute,<br />
a young girl.<br />
On May 3, 1935, Türk Kuşu (The Turkish Bird) was<br />
established by Mustafa Kemal Ataturk’s encouragement<br />
in order to advance aviation in Turkey. This flying school<br />
within the scope of Turkish Aviation Association (Türk<br />
Hava Kurumu) gave the first civil flight education with its<br />
powered aircraft and sailplanes. The first studies in the<br />
area of parachuting were carried out within the scope of<br />
this association. Two tutors called from USSR raised the<br />
early Turk parachutists.<br />
Abdurahman Türk Kuşu, the first Turkish parachutist,<br />
made his first jump on September 12, 1935. In 1936<br />
Turkish Bird’s performances held on the occasion of<br />
Cumhuriyet Bayramı (Republic Day), Eribe Türkkuşu,<br />
Abdurahman Türkkuşu’s 18-year-old daughter made<br />
a jump from a height of 600 meters. Unfortunately<br />
her parachute did not open during the jump and she<br />
became the first martyr of this sport. Notwithstanding her<br />
sorrowful end, she has become an inspiring example for<br />
Turkish youth. Supported by the youth who trod in her<br />
footprints, Turkish Aviation closed the gap with the West<br />
in a short period of time.<br />
50 TÜRSAB DERGİ | HAZİRAN 2013<br />
yıllarda, Çin imparatorlarını eğlendirmek amacıyla<br />
yapılmıştı. Çin Seddi üzerinden şemsiyeye<br />
benzeyen ve düşüşü yavaşlatıcı bazı gereçlerle<br />
atlanırdı. Ancak belli ki Çinliler bu eğlenceyi pek<br />
sevmişti. Sonrasında yavaş yavaş geliştirmişti.<br />
Nitekim, paraşüte dair ilk bilgiler genellikle Uzak<br />
Doğu’dan ve Çin’den kaynaklanır.<br />
Milattan sonra ilk yüzyıllarda ise, deneyimler,<br />
Orta Doğu ve giderek farklı bölgelerde görülmeye<br />
başlanır. Örneğin, MS 810-887 yılları arasında<br />
yaşayan Arap mucit Abbas Kasım İbn Firnas’ın<br />
İspanya-Kordoba’da paraşüte benzer bir alet<br />
kullandığı tarih kayıtlarında mevcuttur.<br />
Bugünkü paraşüte benzeyen en önemli<br />
modellerden biri, Leonardo da Vinci’ye aittir.<br />
1485 yılında paraşüte benzeyen çizimler yapmış<br />
ama bu taslakları pratiğe dökememiştir. 1595<br />
yılında İtalyan Fausto Veranzio tarafından<br />
yapılan çizimler ise da Vinci’nin bir hayli ötesine<br />
geçmiştir.<br />
Aslında bu özel tarih sayfasında paraşütle kanatlar<br />
birbirine karışır. Çünkü insanoğlunun asıl amacı,<br />
başlığımızda da vurguladığımız üzere “kuşlar gibi”<br />
uçabilmektir. O nedenle süzülerek yere inebilmek<br />
için önce havalanıp uçmayı hayal etmiştir.<br />
Bu hayalde, Türkler ve İstanbul apayrı bir sayfada<br />
yer almıştır. Elbette, “bin ilimli” yani Hezarfen<br />
unvanını alan efsanevi mucit nedeniyle...<br />
Hezarfen Çelebi 1632 yılında kendi yaptığı<br />
örneklere yakınlaşıyordu hem de mesafeler<br />
giderek yükseliyordu. Bu konuda en ciddi<br />
deneyimi gerçekleştiren Fransız André Jacques<br />
Garner oldu. Garner ilk atlayışını kardeşinin<br />
kullanmakta olduğu balondan yaptı. O balondan<br />
yine balona benzer bir paraşütle atladı. Hem<br />
de 700 metre gibi bir mesafeden. 1797 yılında<br />
Paris’te gerçekleştirilen bu deneyim, tarihin<br />
“ilk gerçek paraşüt deneyimi” olmuştu. Garner<br />
tutkusunun peşini hiç bırakmadı. Dahası, eşi<br />
Jeanne-Genevieve Labrosse de1799 yılında yaptığı<br />
atlayışla dünyada paraşütle atlayan ilk kadın<br />
olarak tarihe geçti.<br />
Binlerce yıllık bir tarihçede sonraki gelişmeler çok<br />
hızlı oldu. Bir kablo aracılığı ile açılması sağlanan<br />
Shutterstock, Rufous