24.08.2015 Views

MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı 54 Fiyatı 3 € Azınlıkça 1

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yorduk. Duydu konuşanları.- “İstanbul’da mıydınız?” diye sordu.- “Evet” dedik.- “Çengelköy’e de gittiniz mi?- “Gittik, yakınımız Anadol’lar orada yaşar. Onlarıziyaret ettik”- “Aya Yorgi kilisesine de gittiniz mi?”- “Gittik” dedik.Aslında kiliseye gitmedik ama öylesine heyecanlanmıştıki yalan konuşmamak, şevkini yok etmekolanaksızdı. Sonra hep o konuştu. Çengelköylü olduğunu,Çengelköy’ün dünyanın en güzel yeri olduğunu,yokuşun hemen başında iki katlı evin onlarınolduğunu, Atina’ya geldikten sonra yazları bir süreo eve döndüklerini ama sonra evi sattıklarını anlattı.Yüzü gülüyordu. Çok sevinmişti.- “Sahilini de gördünüz değil mi? Nasıl hoş!Manzarasının eşi yoktur. Ben hep oralarda oynadım.Ben orada büyüdüm.”O günden sonra aramızda farklı bir ilişki oluştu.Bizi gördüğünde yüzü gülüyor. Bize sokuluyor.Bizi kendisine yakın hissediyor. Bizimle havadan sudankonuşuyor. Ben ise, kendimi, ona yakın değil,duygularına yakın hissediyorum. Aslında şimdi buolayı anlatırken de o çocuğu mu yoksa kendi çocukluğumumu anlatıyorum, pek bilemiyorum. Çünkübenim de buna benzer bir hikâyem var. Ama buçocukla konuşana kadar fark etmemiştim. Bu yazıyıyazmam da onun için değildi, benim içindir.Peki, bu ne tür bir yazıdır? Ne değerlendirmedir,ne araştırma, ne eleştiri, ne uyarı, ne sözlü tarih, neanıdır. Önce “öyle” (belki bilinçsiz) yazılan sonraözü ve amacı düşünülen bir yazıdır. Sıradan sayılanözlemli yanı yüzünden banal bir yanı da var. Aslındayaşananın neyin özlemi olduğu da pek belli değil.Geçen yılların ve çocukluğun özlemi olabilir. Butür duygular yaşın icabı ve kaçınılmaz. Bu özleminsıradan, romantik ve banal sayılması bu yüzdendir.Yaşlanıyoruz ve bunun acısı doğal.Ama bunun üstüne, bir de insanların kaçınabilecekleriama “her nedense” yaşadıkları ek acılarvar. Doğanın değil, insanın insana çektirdikleri var.Belki buna bir tepkidir bu yazı. İşin bu yanı “keşke”dedirtiyor insana. Keşke bu çocukla Çengelköy’dekarşılaşsaydım, demek istiyorum. Onun mahalleözlemi benim de farklı bir dünya özlemim o denliacılı olmazdı.**Yirmi yedi Gümülcineli, eski milletvekili Avukatİlhan Ahmet aracılığıyla, yıllardan beri tazmin edemedikleriarsaları yüzünden mahkemeye başvurdular.5 bin dönüme denk gelen arsaların Gümülcine(Komotini) Belediye Parkı çevresinde bulunduğu ifadeedilirken yıllardan beri sorunlarına çözüm arayanvatandaşların haklarını aramakta kararlı oldukları belirtiliyor.Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan avukat İlhanAhmet, “1940 yılında alınan bir kararla, bu bölge yolile evler arasında boş bırakılması zorunlu kılınan alanolarak ilan edilmiştir. O yıldan bugüne kadar 70 yılgeçti. Bu zaman içerisinde belediyenin, bu bölgeleri yaistimlak edip sahiplerine tazminat ödemesi, ya da istimlakkararını iptal etmesi gerekirdi. Maalesef 70 yıldanberi bu insanlar bahse konu arsalarını değerlendiremiyorlar,bir tuğla bile koyamıyorlar. Bundan üç ay önceMakedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği’ne birbelge sunmuştuk. Sonuçta Çevre Bakanlığı bizi haklıbuldu ve gönderdiği kararda Gümülcine Belediyesi’ninarsa sahiplerini istimlakten doğan haklarını tazminetmesi, ya da, bu bölgeyi tekrar tanımlaması gerektiğibildiriliyordu. Ancak belediye ile valilik bölgenintanımlamasında değişikliğe gitmeyince, biz de bunusessiz ret kararı olarak algıladık ve tekrar mahkemeyebaşvurduk” ifadelerine yer verdi.İlhan Ahmet Asliye Hukuk Mahkemesi başkanınadilekçelerini ilettiklerini dile getirirken, bölgenin yenidentanımlanacağına inandığını, belediyenin mevcutekonomik şartlar altında tazminat ödemeye gücününolmadığını belirtti.<strong>Azınlıkça</strong> 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!