24.08.2015 Views

MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı 54 Fiyatı 3 € Azınlıkça 1

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MesafelerRıdvan Köseridvankosememet@hotmail.comAskerlik erkeklerin tam da yetişkinliğe adımattıkları bir zamanda vatanî görevlerini yerinegetirmek için istemeye istemeye gitmek zorundakaldıkları bir yer. Bazıları (omuzlarında üçdörtyıldız taşıyanlar) askerliğin kutsal bir görevolduğunu, vatanına ve milletine bağlı olanbütün erkeklerin seve seve, hatta mümkünsegönüllü olarak gitmeleri gerektiği bir yer olduğunusöylerler.Vatandaşlık görevimiz veya resmî prosedürlerbunu öngörüyorsa bize de uygulamakdüşer, sorgulamak değil; her ne kadar askersizve silahsız bir dünya, hatta sınırların olmadığıve bütün dünyadaki değişik renklerin ve değişikdillerdeki çiçeklerin aynı bahçede açtığını,açabildiğini hayal ediyor olsak da. Ona rağmensorgulamıyoruz, çünkü bugünün dünyasındasadece bir hayalden ibaret olduğunu biliyoruzve yolumuza öyle devam ediyoruz.Bana göre özellikle savaş halinde olmayanülkelerde askerlik, erkekler için hayatlarınıngeri kalan kısmında iki üç kişi bir araya geldiğindeher defasında hiç bıkmadan ve usanmadanhep, “Hiç unutmam bir defasında…” diyebaşlayacak olan kahramanlık hikâyelerinin veanılarının temin edileceği yerdir.Yani her erkeğin kendi roman kitabını yazabileceği,sonradan hikâyelerinde canlandıracağıo masal ülkesinin limanına uğrayacağı yerdir.İstisnalar muhakkak vardır, herkes askerliğiniAskerlikAskerlik erkeklerin tam dayetişkinliğe adım attıklarıbir zamanda vatanîgörevlerini yerinegetirmek için istemeyeistemeye gitmek zorundakaldıkları bir yer...aynı şekilde yapacaktır diye bir kaide yok.Hikâyelerimizde nedense hep başrolde vetakımı son anda kurtaran kahraman rolündebiz oluruz. Bu ayrıntı beni küçüklüğümdenberi hep düşündürmüştür. Neden acaba hepböyle oluyor diye?Dinlediğimiz bütün askerlik hikâyeleri beşaşağı on yukarı hep aynıdır. Nedense hikâyelerinsonları da hep aynı şekilde bitiyor “…işte tamo sırada çavuş geldi, eli ile beş işareti yaptı vegitti”.Sonunu bildiğin bir hikâyeyi saatlerce dinlemekne kadar keyif verebilir ki insana? Ah oaskerlik anıları ah! Genellikle anlatan için keyifliama dinleyen için işkenceden ibaret olananılar. Bayanların doğum hikâyeleri ile birebirdir bu hikâyeler. Fakat bazen anlatan kişiyebağlı olarak dinlemesi keyifli de olabiliyor, ye-34 <strong>Azınlıkça</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!