24.08.2015 Views

MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı 54 Fiyatı 3 € Azınlıkça 1

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

Azınlıkça 1 MART - ΜΑΡΤΙΟΣ 2010 Sayı - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sonra büyük ekonomik kriz geldi ve kendi ekonomiksorunlarıyla boğuşan Avrupalıların Yunanistan’ınverdiği çarpıtılmış istatistiklere hoşgörüsü veya tahammülütükendi.Peki, Yunan hükümetleri niye ülke ekonomisiyleilgili rakamları “güzelleştirerek” sunma gereğiniduyuyorlardı? Bu sorunun çok basit bir cevabı var:Çünkü bu “güzelleştirilmiş” rakamlar, Yunanistan’ınekonomik ve dolayısıyla ulusal çıkarlarına hizmetediyordu. Ekonomik sıkıntıları olduğundan daha hafifgöstererek, Yunan hükümetleri hem daha sıkı birAB denetiminden kurtuluyor, hem de daha düşük faizoranlarıyla borçlanabiliyordu.Yunanistan Ulusal İstatistik Kurumu’nu 2004’ten2009’a kadar yönetmiş olan Manolis Kondopirakis,kendini savunurken, istatistikî rakamlarla açıkça oynandığınıinkâr etse bile, “rakamları güzelleştirmenin”haklı ve meşru bir yöntem olabileceğini de söylemektenkendini alamıyor:“Durumun “güzelleştirilmesine” karşıydım. Amabunu yapardım. Konunun böyle diplomatik bir biçimdeele alınması, “spread”lerin (yani faiz oranlarının)fırlamaması, pazarların öfkesinden kurtulmamız ve700 milyon avro daha az faiz ödememiz anlamına gelecekti.”1Başka bir deyişle, Kondopirakis, ekonomik çıkarlarahizmet söz konusu olduğunda “güzelleştirilmiş”,yani yanlış, istatistikî rakamlar vermek mubahtır diyor.Bu, <strong>Azınlıkça</strong>’nın 52. (Kasım 2009) sayısındakiyazımda 2 da eleştirdiğim “ulusal/milli çıkarlar için yalansöylenebilir” mantığının başka bir biçimi.İstatistikî rakamları “güzelleştirme” politikası, aslındasadece Avrupalıları ve genelde yabancıları kandırmayayönelik değil. Bu rakamlar, aynı zamandaYunanistan vatandaşlarına da sunuluyor. Yani Yunanvatandaşları da kandırılıyor! Kendi ülkelerinin ekonomikdurumu hakkında doğru bir fikre sahip olmalarıengelleniyor. Diğer bir ifadeyle, ulusal çıkarlar adınaYunan vatandaşlarına da yalan söyleniyor. Zaten ulusalçıkarlar adına söylenen bütün yalanlar, öncelikleo ulusun sade, ayrıcalıksız bireylerine söylenir. Ulusuyönetenler tarafından yönetilenlere söylenir. Nasıl“devlet sırrı” olarak belirlenen bilgiler yönetenlerin veonların çevresindeki ayrıcalıklı bazı kişilerin tekelindeyse,ekonomik durumun gerçek boyutlarını gösteren“çirkin” veya “güzelleştirilmemiş” istatistikler de yineyönetenlerin ve ayrıcalıklı kesimlerin tekelindedir.Eninde sonunda, çarpıtılmış istatistiklerle kandırılanlar,kandırıldıklarının farkına varırlar. Veya buistatistikî yalanları yutuyormuş gibi yapanlar, artıkbunları yutmadıklarını söylemeye başlarlar. Ve geçmişteyutulmuş ya da yutuluyormuş gibi yapılmış bütünyalanlar için hesap sorarlar.İstatistikleri çarpıtıp ekonomiyi olduğundan dahaiyi gösterme politikasının belki kısa vadede bazı yararlarıolabilir – daha düşük faizle borç bulma gibi.Ama bu politikanın orta ve uzun vadede ne kadar zararlıolduğunu Yunanistan şimdi açıkça görebiliyor.Her şeyden önce, Yunan devleti Avrupa ve dünyanezdinde güvenilirliğini yitirmiş durumda. Devletinartık sadece sunduğu rakamlara değil, verdiği sözlerede güven duyulmuyor. Ve anlaşılıyor ki, Yunan devletigüvenilirliğini yeniden inşa etmeden, ülke ekonomisinidüzlüğe çıkaramayacak.Yunan devleti, kendi halkının gözünde de güvenilirliğineçok büyük zarar vermiş durumda. Yunan halkınındevletine güveni zaten yetersizdi, ama bu sonistatistik oyunları ve bu oyunların sonuçları, arta kalanazıcık güvene bir darbe daha vurdu. Yunanistan’daekonominin krizden çıkması, devletin vatandaş nezdindegüvenini tekrar kazanmasına da bağlı.Ancak bu istatistiklerle oynama politikasının çokciddi bir olumsuz sonucu daha var: Eğer ekonomiyigerçekte olduğundan daha iyi durumda gösterirseniz,ekonomide belirmiş sorunları düzeltmek için gereklitedbirleri alamazsınız. Tedbir alınması için dışarıdanve içeriden gelebilecek talep ve baskılar da asgarî düzeydekalır. Sorunlar gittikçe büyür, derinleşir, vahimleşirve gün gelir ülke iflâsın eşiğinde kendini bulur. Ozaman da daha önce alınabileceklerden çok daha ağırve çok daha acı tedbirler almak durumunda kalırsınız!Yunanistan şimdi işte bunu yaşıyor.Ulusal çıkarlar için söylenen istatistikî yalanlarınen iyi yanı, bu yalanların diğerlerine nazaran farkınadaha kolay varılmasıdır. Şimdi Yunanistan dürüst,doğru ve sahih istatistikî bilgilere dayanan bir politikaizlemek zorunda.Yazıma Amerikalıların bir özdeyişiyle başladım;Amerikalıların bir başka özdeyişiyle bitireyim: “Honestyis the best policy – Dürüstlük en iyi politikadır”.Her kültürde, gündelik hayat ve kişilerarası ilişkilerleilgili buna benzer özdeyişler, atasözleri bulmak mümkündür.Ulusal ve uluslararası düzeyde de dürüstlüğünyararlarının farkına varmanın, dürüstlüğü bir politikaolarak uygulamanın zamanı geldi de geçiyor bile…Dipnotlar:1. “Ήμουν αντίθετος στην ωραιοποίηση μιας κατάστασης.Όμως θα το έκανα. Μια τέτοια διπλωματική αντιμετώπιση τουθέματος θα σήμαινε ότι τα spreads δεν θα εκτοξεύονταν, ότι θαγλιτώναμε τη μήνιν των αγορών και θα πληρώναμε 700 εκατ.λιγότερους τόκους.”«Το Γενικό Λογιστήριο δίνει τα στοιχεία», Ελευθεροτυπία,21/02/<strong>2010</strong>http://www.enet.gr/?i=news.el.politikh&id=1341812. Dimostenis Yağcıoğlu. “Milliyetçiliğin ‘ahlâksızlaştırıcı’ etkisi”,<strong>Azınlıkça</strong>, <strong>Sayı</strong> 52, Kasım 2009.http://www.azinlikca.net/index.php?option=com_content&view=article&id=774:milliyetciliin-ahlakszlatrcetkisi&catid=36:dimostenis-yacolu&Itemid=55<strong>Azınlıkça</strong> 23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!