03.12.2015 Views

İÇİNDEKİLER

golge-derg-Aralik-2015sy-99

golge-derg-Aralik-2015sy-99

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Öner S. Biberkökü: Altın Koza’dan aldığım<br />

ödül, dışarıdan bakılınca kurgu konusunda müthiş<br />

bir kabiliyetim varmış gibi görünüyor, fakat<br />

öyle değil. Kurgu öncelikle disiplinli bir çalışma,<br />

sonra sabır isteyen bir alan. Bende ikisi de yok.<br />

Video üretirken heyecanlı, sabırsız, düzensiz ve<br />

disiplinsizim. O kadar karışık çalışıyorum ki, 1 ay<br />

sonra projeyi tekrar açmam gerekirse ben bile<br />

işin içinden çı-kamıyorum. Kurgu her yönetmenin<br />

mutlaka iyice öğrenmesi gereken, sinema veya<br />

video üretiminin çok önemli bir ayağı olduğu için<br />

öğrenmeye çalıştım. Akademide bize öğretilen<br />

ilk şey, kendin yazmasan da bir senarist kadar<br />

senaryoyu, kendin kurgulamasan da bir kurgucu<br />

kadar kurguyu bilmen gerektiğiydi. Kurgu üzerine<br />

kitaplar okudum, çalışmalar yaptım ama bunu<br />

Akademi eğitimi sırasında, yönetmenlik, görüntü<br />

yönetmenliği ve senaryo üzerine de yaptık. Bu<br />

sinema eğitimi alan herkesin yaşadığı bir süreç.<br />

Ama yaptığım çalışmaların Çizgi Roman Yolculuğu<br />

benzeri videolarda çalışır bir yanı yok. Çizgi Roman<br />

Yolculuğu’ndaki kurgu Çok pratik yaparak çok çabuk<br />

kazanabilecek bir beceri. Çünkü ilk amaç: sıkmaması.<br />

Araya nelerin girdiğinin çok önemi yok. Lezzetli,<br />

heyecanlı gelmesine çok sevindim. Ben de böyle<br />

şeyler yapmayı aslında bu programla öğrendim<br />

diyebilirim. İlk bölüme geri dönerseniz, ya da<br />

Yıldıray Çınar’ın ilk versiyonuna, son bölümlere göre<br />

çok daha sıkıcı geleceğinden eminim. Her bölümde<br />

yeni şeyler öğrendim daha çok dikkat ettim, hep bir<br />

önceki bölümden daha iyi olması için uğraştım.<br />

Yıldıray Çınar’ın ilk versiyonunu yaparken<br />

içimden defalarca “ Başka bölüm yapmicam” diye geçirdim.<br />

Çok yordu, zordu. Açılış jeneriğini hazırladım.<br />

Yıldıray Çınar’ın tanıtım metnini internet araştırması<br />

yapıp yazdım. Onu olabildiğince sadeleştirdim.<br />

Bahsedilen çizgi romanları buldum. Onları after<br />

effectste akıcı bir hale getirmeye çalıştım. Özlem<br />

Hocamın yanına gidip sesi aldım. Superior Ironman<br />

için animasyon hazırladım. Yıldıray Çınar’ın ismi<br />

göründüğünde belirecek olan demir adam için,<br />

demir adam filmini izleyip uygun bir sahne buldum.<br />

Demir adamı oradan kesip (rotoscope) onu sahneye<br />

uygun şekilde yerleştirmeye çalıştım. Sonra Yıldıray<br />

Çınar’ın ikinci bölümde tanıttığı çizgi romanları<br />

bulup sayfalar indirdim. Sonra da röportajların<br />

kurgusunu yaptım. Bitti mi? Bir de bölümün sonuna<br />

Emrah Ablak için Teaser hazırladım. Sanırım 10<br />

gün sürdü. Ama bu 10 gün, normal bir iş hayatı<br />

gibi değil, sabahtan, gece yatana kadar süren bir<br />

mesai. Aslında bir ekip olsa çok daha kısa sürer. Yani<br />

araştırmaları birisi, Animasyonları birisi, Kurguyu<br />

birisi yapsa sanırım 3 günde biter.<br />

Çekim kısmı biraz sancılı. Mesela En son<br />

yaptığım Ersin Karabulut çekimi sanırım bir 7 saat<br />

sürdü. Bu kadar sürmesinin bir nedeni tek olmam,<br />

diğer nedeni de çok konuşmam.<br />

Bazı bölümleri 2 defa çektim. Mesela<br />

bunlardan birisi Yıldıray Çınar bölümü. Kullandığım<br />

bir müzik dolayısıyla Youtube bölümün sesini<br />

silince, ben de bu bahaneyle kendisiyle tekrar<br />

görüştüm. Daha iyi oldu. Çocukluk çizimlerini ve<br />

çocukluk arkadaşlarını da bölüme eklemiş oldum.<br />

Levent Cantek, Berat Pekmezci bölümünü de 2<br />

defa çektim. İlk çektiğim sırada dediğim gibi ne<br />

yapacağımı bilmi-yordum. Kurguya oturduğumda<br />

içime sinmedi. Ankara’ya gidip Levent Cantek’le<br />

tekrar görüştüm. Berat Pekmezci’yle ikinci kez<br />

görüştüğümde ilkine göre çok daha iyi bir röportaj<br />

oldu. İlkinde tanışmadığımızdan ve ne yapacağım<br />

belli olmadığından röportaj da biraz soğuk ve<br />

kötü olmuştu. llban Ertem bölümünü de 2 defa<br />

çektim. Skype röportajı, görüntü fena olmasa da<br />

ses açısından berbat oldu. Ama kitabın çıkma tarihi<br />

gelince, Bodrum’a gidip, eskizlerle birlikte kendisini<br />

çekmek daha cazip geldi. Sonuç daha iyi oldu.<br />

Gölge: Nelerle karşılaşıyorsunuz çekim<br />

sürecinde? Güzel anılarınız var mı? Eğlenceli mi<br />

süreç?<br />

Öner S. Biberkökü: Yorucu olsa da, ben çok<br />

keyif alıyorum. Bölümlerde izlediğimiz 10 dakikalık<br />

bir röportaj ama aslında saatlerce konuşuyoruz,<br />

tartışıyoruz. Yıllardır okuduğum yazar/çizerler bunlar.<br />

Bu vesileyle aslında tanışma, sohbet etme şansını<br />

da yakalıyorum. Mesela Bodrum’a İlban Ertem’in<br />

yanına gittiğimde önce uzun süre sohbet ettik, bir<br />

sürü soru sordum. Ama kamerayı kurmamıştım bile.<br />

Uçak saatim yaklaşınca son 1 saatte o izlediklerinizi<br />

çektim. Böyle çok sevdiğim çizerlerle buluşunca,<br />

önceliğim çekim yapmak olamıyor. Emrah Ablak<br />

ziyaretim de 7-8 saat sürmüştü. Beni bir daha<br />

davet etmek istemez galiba. 1-2 saat diye gidip 8<br />

saat durdum. Ama sinemadan çizgi roman kadar<br />

uzunca sohbet ettik. Böyle anlatınca da Çizgi<br />

Roman Yolculuğu sevdiğim çizerlerle görüşmek<br />

için uydurulmuş gibi görünüyor. Biraz öyle bir yanı<br />

da olabilir. Çizerler çok konuştuğum için benim<br />

gibi bakmıyorlardır tabii ama bölümü yayınlayınca<br />

durumu telafi ediyorumdur. Çizerlerle çalışmanın en<br />

büyük zorluğu, gerçekten çok vakitlerinin olmaması.<br />

İlban Erteml’le komik bir anım da oldu.İlban<br />

Ertem’le konuşmak istiyordum. Henüz Levent<br />

Cantek’le de tanışmadığımız için numarasını<br />

20 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!