Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Ne mal olduğun yediğin halttan belli zaten.<br />
Anlat bakalım.”<br />
“İftira ediyorlardır. Ben kimseyi dövmedim.”<br />
“Ulan pezevenk karını dövdüğünü en başta<br />
çocukların söylüyor daha ne kıvırıyorsun?”<br />
“Karımı mı?”<br />
“Evet.”<br />
Komiserin onaylamasıyla birlikte derin bir<br />
nefes aldı. “Ulan bütün suçum karımı dövmek mi?<br />
Oh be. Boşuna telaşlanmışım.” Özgüvenini yeniden<br />
kazanmıştı. Eğreti oturduğu sandalyesine rahatça<br />
yerleşti.<br />
“En baştan öyle söylesenize komiserim.”<br />
“İtiraf ediyorsun o zaman?”<br />
“Buna itiraf diyecekseniz itirazım yok. Alt<br />
tarafı karımı biraz okşadım.”<br />
“ Ulan buna okşamak mı diyorsun hastanelik<br />
etmişsin.”<br />
“Bakmayın ona kapris yapıyor yoksa her<br />
zamanki gibi dövdüm. Ne bir eksik ne bir fazla.<br />
Hele bir eve dönsün çektiklerimin hesabını sormaz<br />
mıyım? Şerefsizim burada ecel terleri döktüm<br />
komiserim. ”<br />
“Haklısın.”<br />
“Bak gördünüz mü biraz düşününce sizde<br />
bana hak verdiniz.”<br />
“O konuda değil, şerefsiz olduğun konusunda<br />
haklısın.”<br />
“Ağır konuştunuz ama komiserim.”<br />
“Ulan karını döverken utanmıyorsun da,<br />
şerefsiz deyince mi alınıyorsun?”<br />
“O zaman atalarımızda şerefsiz.”<br />
“Ne demek şimdi bu?”<br />
“”Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı<br />
eksik etme” Diyen kim? Atalarımız değil mi? Bende<br />
onların dediğine uydum. Sıpa dediler dört çocuk<br />
yaptım, sopa dediler hakkını verdim. ”<br />
“O kadar atasözünden kendine bunu mu<br />
buldun?”<br />
“Yok. Tek bir atanın izinden gidecek göz var<br />
mı bende?”<br />
“Onların dediklerini neden yapmadın?”<br />
“Yapmadığımı kim söylüyor?”<br />
“Karın.”<br />
“O ne anlar? Saçı uzun aklı kısa değil mi? Bak<br />
bunu da atalarımız söylemiş.”<br />
“İşine gelenleri ezberlemişsin. “Evin direği<br />
erkek, duvarı kadındır. Yuvayı dişi kuş yapar” diyen<br />
atalarımızı neden duymadın? İşine gelmiyor değil<br />
mi?”<br />
“Çoğunluk onlarda olsa haklısın diyeceğim;<br />
ama değil. “Dövülmeyen kadın tımarsız ata benzer.<br />
Erkektir hem sever hem döver. At ile avrada inan<br />
olmaz. Bal arıdan kavga karıdan çıkar. Kadınla çıkma<br />
yola, başına gelir türlü bela. Kadında vefa, borçluda<br />
sefa aranmaz. “ Daha sayayım mı komiserim? Sizde<br />
ne var?”<br />
“Karın kardeşten yakın derler bir de...”<br />
“Tıkandınız komiserim. Üstelik sadece bizim<br />
atalarımız değil gavurların ataları da aynı görüşte<br />
komiserim.”<br />
“Bakıyorum da bu konuda hayli kültürlüsün.”<br />
“Kahvede kim karısını daha çok dövdü diye<br />
iddialaşırken ister istemez öğreniyorsun. Mesela<br />
İspanyolların ataları; “Karınızı rayda tutmak için<br />
dövün ve eğer raydan çıkarsa, yine dövün.” derken,<br />
Ruslar “Tanrı zevcesini dövenin rızkını artırır.”,Araplar<br />
ise “Karınızı düzenli bir biçimde dövün; neden<br />
dövdüğünüzü siz bilmeseniz bile o bilir.” demiş.”<br />
“Yeter. Kes artık saçmalamayı.”<br />
“Valla saçmaysa da suç bende değil atalarda.<br />
Onlar dedi ben yaptım.”<br />
“İyi bok yedin. Oğlum madem atasözlerine<br />
bu kadar meraklısın sevgili peygamberimizin<br />
“Cennet anaların ayakları altındadır” sözünü neden<br />
atlıyorsun?”<br />
“Kim atladı komiserim? Anaya hiç el kalkar<br />
mı? Ben sadece bizim avradı dövüyorum.”<br />
“Ulan o da dört çocuğunun annesi değil mi?”<br />
“Ama benim değil. Hem dayak atmamın<br />
sebeplerinden biri de toplum.”<br />
“Toplumun ne ilgisi var?”<br />
“Şimdi karımı sokak ortasında öpsem toplum<br />
hemen ayaklanıp beni linç etmeye kalkar, öyle değil<br />
mi?<br />
“Pek sayılmaz. Uyarır, dinlemezsen polis<br />
çağırır diyelim.”<br />
“Dediğiniz gibi olsun. Sokak ortasında karımı<br />
döversem ne olur? Karı koca arasına girilmez der ve<br />
seyrederler. O zaman karını döv kardeşim. Nasıl olsa<br />
cezası yok.”<br />
“Bırak şimdi laf kalabalığını da konuya gel.<br />
Neden dövdün karını?”<br />
“Hak etti sayın komiserim.”<br />
“Kızının ifadesine göre engelli oğlun<br />
için belediyenin verdiği üç yüz lirayı istemişsin,<br />
vermeyince de dövmüşsün. Doğru mu?”<br />
“Erkek adamdan para saklanır mı? İhtiyacımız<br />
var ki istiyoruz. Ne demek vermem.”<br />
“Vermez tabi. O para engelli oğlunun<br />
ihtiyaçları için verilmedi mi?”<br />
“Bizim de kendimize göre ihtiyaçlarımız var.<br />
Hem oğluma harcamayacağım ne malum?”<br />
“Kızın öyle demiyor. Kahveye gitmek içinmiş.”<br />
“Kızını dövmeyen dizini döver. Hele buradan<br />
bir çıkayım ona da sorarım.”<br />
“Biraz zor çıkarsın. Sonra.”<br />
“Sonrası malum. Her zaman nasıl dövüyorsam<br />
öyle dövdüm.”<br />
“Nasıl yani.”<br />
“Birkaç tokat filan işte.”<br />
“Birkaç tokatla insan hastanelik olur mu?”<br />
“Kadın milleti değil mi? Abartıyor.”<br />
“Oğlum bırak kıvırmayı. Kızına göre sopayla<br />
girişmişsin. Yetmemiş saçından tutup kafasını<br />
duvara vurmuşsun. Anlaşılan o da seni kesmemiş ki<br />
bu seferde ütüyü başına geçirmişsin.”<br />
“O ütü gereksizdi. Ama insanın o an gözü<br />
dönüyor sayın komiserim. Erkekten para saklamak<br />
ne demek?”<br />
“Ulan göstereceğim şimdi sana göz<br />
dönmesinin nasıl olduğunu.”<br />
“Hep o ütünün yüzünden komiserim.<br />
Gerçekten gereksizdi zaten yere yığılmıştı.”<br />
“Ulan yere yığılmışken mi geçirdin kafasına<br />
ütüyü?”<br />
“Oldu bir kere komiserim ama karımı severim.<br />
Baktım fenalaştı hemen hastaneye götürdüm.”<br />
“Yok bir de götürmeseydin”<br />
“Aslında fena olmazdı. İki aspirin verseydim<br />
daha iyi olacaktı. Baksanıza doktorlar hemen size<br />
gammazlamışlar.”<br />
“Sen dua et de kadına bir şey olmasın.”<br />
“Olmaz komiserim meraklanmayın. Alışkındır<br />
o. Hem suçun büyüğü hocada. Geçenlerde<br />
takıldığım kahveye gelmişti. O anlatırken duydum<br />
bu konuyla ilgili ayet varmış. Size baş kaldıran<br />
kadınlarınıza önce öğüt verin, yataklarda yalnız<br />
bırakın yine yola gelmezse dövün. Bende parayı<br />
önce güzellikle istedim; vermedi. Bak seninle<br />
bundan böyle yatmam dedim; göbek attı. Sonunda<br />
dayanamayıp dövdüm.”<br />
“Ulan şerefsiz dediklerinin neresini<br />
düzelteyim. Birincisi; sana baş kaldırmamış sadece<br />
engelli çocuğunun rızkını vermemiş, ikincisi Nisa<br />
suresinin o ayetinde dövün demez, yollarınızı ayırın<br />
der.”<br />
“Bu durumda suçlu hoca. Ayır deseydi<br />
ayırırdım.”<br />
“Bak şimdi …”<br />
Telefonun çalması komiserin sözünü<br />
tamamlamasını engelledi. Gözünü Celal’den<br />
ayırmadan ahizeyi eline aldı ve öfkeyle “Alo Ben<br />
Komiser Murat.” dedi. Bir süre sessizce dinledi.<br />
Telefonu kapattığında gözleri çakmak çakmaktı.<br />
“Ne oldu komiserim umarım kötü bir haber<br />
değildir.”<br />
“Senin hanım…”<br />
“Ne olmuş benim hanıma?”<br />
“Az evvel ölmüş.”<br />
“Üzülmeyin komiserim mukadderat.”<br />
“Ulan neresi kader bunun? Sen öldürdün”<br />
“Öyle demeyin komiserim hepimiz<br />
Müslüman’ız.”<br />
“Ne alaka?”<br />
“Dayak bahane komiserim. Ömrü bu<br />
kadarmış.”<br />
32 33