Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çalışan tekstil atölyesi işçisi Serap’ın öyküsü,<br />
Türkiye’de çalışma yaşamında ayakta kalmaya<br />
çalışan pek çok işçinin de hikâyesi aynı zamanda.<br />
Aidiyet, hayal kırıklığı ve öfke gibi en temel insani<br />
duyguları başarıyla izleyicisine aktaran Emine Emel<br />
Balcı, bizlere değersiz kılınan bireylerin trajedisini<br />
anlatıyor. Emek alanında neo-liberal dönüşümün yol<br />
açtığı sorunlar belgesel sinemanın da gündeminde.<br />
Bu bölümdeki iki güçlü belgeselin Türkiye’deki<br />
ilk gösterimleri Gezici Festival’de gerçekleşiyor.<br />
Çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam<br />
Chomsky’yi kendine rehber edinen Amerikan<br />
Rüyasına Ağıt (Requiem for the American Dream)<br />
(Peter D. Hutchison, Kelly Nyks, Jared P. Scot),<br />
giderek açılan gelir makasının ardındaki nedenleri<br />
sorguluyor. Tarihten sayfalarla zenginleşen<br />
belgesel, ABD’de ekonomik çıkar gruplarının iktidarı<br />
ve yasama sürecini nasıl etkilediklerini aktarıyor.<br />
Michael Winterbottom’ın yönettiği Kralın Yeni<br />
Giysileri’nde (The Emperor’s New Clothes) esnek<br />
üretim koşullarında geniş çoğunluğun yarattığı artı<br />
değerin, tepedekiler tarafından nasıl lüks bir hayat<br />
tarzına dönüştürüldüğüne tanıklık ediyoruz. Daha<br />
önce Şok Doktrini (2009) adlı belgeseliyle, neoliberal<br />
politikaları sorgulayan ünlü yönetmene eşlik<br />
eden provokatif oyuncu Russell Brand, gün geçtikçe<br />
artan sınıflar arası eşitsizliği çarpıcı ve esprili bir dille<br />
gözler önüne seriyor.<br />
Gezici Festival’in klasikleşen Dünya Sineması<br />
Bölümü, bu yıl da farklı ülkelerden en yeni ve çarpıcı<br />
filmleri seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor.<br />
Türkiye’deki ilk gösterimini festivalde yapacak<br />
filmlerden Olağanüstü Öyküler (Extraordinary<br />
Tales), sinemaseverler kadar Edgar Allan Poe seven<br />
okurların da ilgisini çekecek. Tanınmış İspanyol<br />
canlandırma sanatçısı Raul Garcia, Poe’nun en<br />
tanınmış beş hikâyesini, karanlık evreninin psikolojik<br />
derinliğini en iyi ifade eden çizerlerden ve görsel<br />
sanatçılardan esinlenerek farklı bir biçem ve ruhla<br />
yorumluyor. Bosnalı kadın yönetmen Ines Tanovic<br />
imzası taşıyan Gündelik Yaşantımız (Our Everyday<br />
Life), savaş sonrası ülkenin sorunlarına, Saraybosnalı<br />
tipik bir aileye odaklanarak bakıyor. Film, En<br />
İyi Yabancı Film dalında Bosna Hersek’in Oscar<br />
adayı. Slovak yönetmen Ivan Ostrochovsky’nin<br />
yönettiği Koza, ailesini bir arada tutmak umuduyla<br />
ringlere dönen emekli Roman boksörün dokunaklı<br />
hikâyesini aktarıyor. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda<br />
yarışan Peter Baláž ve Olimpiyat madalyalı Ján<br />
Franek gibi profesyonel sporcu olan amatör<br />
oyuncuların rol aldığı film; Vilnius Film Festivali En<br />
İyi Film ve CICAE Sanat Sineması Ödülü, goEast<br />
Film Festivali En İyi Yönetmen ve Fipresci Ödülü,<br />
Indie Lisboa Bağımsız Film Festivali Özel Mansiyon<br />
ödüllerine sahip. Film, En İyi Yabancı Film dalında<br />
Slovakya’nın Oscar adayı. Sundance Film Festivali<br />
Oyunculuk Jüri Özel Mansiyonu, Berlin Film Festivali<br />
C.I.C.A.E Ödülü ve Panorama İzleyici Ödüllerini<br />
toplayan Annemle Geçen Yaz (Second Mother), aynı<br />
zamanda Brezilya’nın Oscar adayı. Anne Muylaert’in<br />
yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, varlıklı bir<br />
ailenin evinde hizmetçilik yapan Val’in üniversiteye<br />
hazırlanan kızının çıkagelmesi sonucu gelişen olaylar<br />
anlatılıyor. Film, son dönemde çekilen benzerleri<br />
ile kıyaslandığında sınıf çatışmasını en yalın ve en<br />
çarpıcı biçimde anlatan filmler arasında gösteriliyor.<br />
Cannes Film Festivali’nde Eleştirmenler Haftası<br />
Büyük Ödülü’nü ve Fipresci Ödülü’nü alan, Santiago<br />
Mitre imzalı, Arjantin yapımı Paulina da festivalde<br />
izlenebilecek filmler arasında. Filmde kariyerini<br />
geride bırakarak Arjantin’in yoksul bölgelerinden<br />
birinde öğretmenlik yapmaya başlayan Paulina’nın,<br />
yörenin dinamiklerini anlama ve mücadele etme<br />
öyküsü anlatılıyor. Gezici Festival’in bu yılki iddialı<br />
filmlerinden biri de, Türkiye’deki ilk gösterimi<br />
festivalde gerçekleşecek Tikkun (Avishai Sivan).<br />
Dindar bir Yahudi olan Kudüslü Haim’in banyoda<br />
geçirdiği bir kaza sonucu sorgulamaya başladığı<br />
inançları üzerine odaklanan bu hikâye, Locarno<br />
ve Kudüs Film Festivallerinden ödüllerle döndü.<br />
Avishai Sivan, Tikkun’da bir inanç krizi sarmalını<br />
çarpıcı ve sert biçimde anlatıyor. Ünlü İtalyan<br />
yönetmen Paolo Sorrentino’nun Oscar ve Altın Küre<br />
ödüllü Muhteşem Güzellik’ten (2013) sonra çektiği<br />
Gençlik (Youth), iki eski arkadaş olan Fred ve Mick’in<br />
Alp Dağları’nda lüks bir otelde kendi hayatlarını<br />
ve geçmişlerini gözden geçirme hikâyesini konu<br />
alıyor. Michael Caine’in canlandırdığı emekli bir<br />
besteci olan Fred ve Harvey Keitel’in canlandırdığı<br />
yönetmen arkadaşı Mick, bir süre sonra geçmişleriyle<br />
ve gelecekleriyle yüzleşmeye karar verirler. Dünya<br />
prömiyerini Cannes’da yapan ve güçlü oyuncu<br />
kadrosuyla dikkat çeken Gençlik’te Rachel Weisz,<br />
Jane Fonda, Paul Dano yan rolleri paylaşıyorlar.<br />
Altın Palmiyeli Taylandlı yönetmen Apichatpong<br />
Weerasethakul’un imzasını taşıyan Saltanatın<br />
Mezarlığı (Cemetery of Splendour), yalnız bir ev<br />
kadını olan Jenjira’nın öyküsünü beyazperdeye<br />
taşıyor. Bir grup askerin gizemli bir uyku hastalığına<br />
yakalanmasının ardından, klinikte onlara bakarak<br />
sağlıklarına kavuşmaları için çabalayan Jenjira,<br />
uyanamayan askerleri, psişik güçleri aracılığıyla<br />
yakınlarıyla temasa geçiren medyum Keng ile<br />
yakınlaşır. Gerçeklik, fantastik öğeler, rüyalar,<br />
hayaletler ve bilinçaltının iç içe geçtiği Saltanatın<br />
Mezarlığı’nda, yönetmenin daha önce de birlikte<br />
çalıştığı oyuncular Jnejira Pongpas ve Banlop<br />
Lomnai de yer alıyor.<br />
Gösterimleri her yıl olduğu gibi bu yıl da<br />
yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek<br />
Türkiye 2015 Bölümü, yine heyecan verici filmleri<br />
izleme fırsatı sunuyor. İlk gösterimi Venedik Film<br />
Festivali’nde yapılan ve Jüri Özel Ödülü’nü alan,<br />
Adana Altın Koza’da da En İyi Film dahil beş ödül<br />
kazanan Emin Alper imzalı Abluka, güvenlik<br />
nedeniyle çembere alınmış bir gecekondu<br />
mahallesinde iki kardeşin içine düştüğü siyasi<br />
şiddet ortamını anlatıyor. Türkiye’deki ilk gösterimi<br />
festivalde yapılacak Ben Hopkins imzalı Hasret,<br />
şimdiden son dönem Türkiye sinemasının en<br />
başarılı örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Bir<br />
televizyon kanalı için İstanbul hakkında bir film<br />
çekmek üzere Almanya’dan gelen yönetmen,<br />
çektiği görüntüleri monitörden izlerken çekimler<br />
sırasında görmediği bazı şekil ve suretleri fark eder.<br />
Kamera hayaletleri yakalamıştır. Durumu takıntı<br />
haline getiren yönetmen, günümüzden kentin<br />
tarihine doğru çıktığı yolculuğunda İstanbul’un<br />
farklı yönlerine de değinecektir; eski mahallelerin<br />
yıkılması ve yenilenmesi, göçmen işçiler, hükümete<br />
karşı direniş, şehirde yaşayan çok çeşitli dinler<br />
ve topluluklar, İstanbul’un tuhaf derecede<br />
melankolik özü… İlk gösterimi Sundance Film<br />
Festivali’nde yapılan ve Britanya’nın en büyük film<br />
festivallerinden biri olan East End Film Festivali’nde<br />
En İyi Film ödülüne layık görülen Tolga Karaçelik’in<br />
ikinci uzun metrajlı filmi Sarmaşık, bir armatörün<br />
iflasının ardından o sırada seferde olan yük gemisi<br />
Sarmaşık’ın mürettebatının gemide mahsur kalması<br />
konusunu işliyor. Film, altı kişilik mürettebatın bu<br />
huzursuz bekleyişteki hiyerarşik güç mücadelesine<br />
odaklanıyor. Zeki Demirkubuz’un yazıp yönettiği<br />
ve başrolünde yer aldığı Bulantı da festivalde<br />
gösterilecek filmler arasında. Ahmet’in sevgilisiyle<br />
birlikte olduğu bir gece, karısını ve küçük kızını trafik<br />
kazasında kaybetmesinin ardından yaşadıklarının<br />
78 79