30.04.2013 Views

İşkence Yapmak Şerefsizliktir! - Yürüyüş

İşkence Yapmak Şerefsizliktir! - Yürüyüş

İşkence Yapmak Şerefsizliktir! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı: 24<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

24 Haziran<br />

2012<br />

30<br />

li davranmak devrimci tavrı<br />

hayatın içinde somutlamaktır.<br />

Burjuva ideolojisi kendisini<br />

devrimci saflarda "iç düşman"<br />

olarak somutlar. Ve ilkesizlikler,<br />

kuralsızlıklar olarak<br />

vücut bulur. İç düşmanın azraili,<br />

devrimci ilke, kural ve<br />

ahlaktır. Bunlar yaşama geçirildiğinde<br />

iç düşmanın da yaşamı<br />

son bulur...<br />

Ülke, Halk ve<br />

Hareketimizin Gerçeğini<br />

Bilince Çıkartmayanlar,<br />

Soyutluk Yaşarlar<br />

Soyutluk ise düşüncelerin oportünistleşmesinin,<br />

davranışların ilkesizleşmesinin<br />

temel sebeplerinden birisidir.<br />

Halktan kopuk olanlar, halkın tarihsel<br />

gücüne inanmayanlar, bu gücü<br />

açığa çıkartmak için halkı örgütlemeyenler<br />

halktan öğrenip halka öğretmeyenler<br />

halka ve halkın kurtuluş<br />

savaşına da giderek yabancılaşırlar.<br />

Sovyet Devrimi'nin muzaffer önderi<br />

olan Lenin diyor ki; "Ancak halka<br />

inanan, halkın yaratıcı dehasının<br />

canlı pınarına dalan galip gelebilir."<br />

"Halkın yaratıcı dehasının canlı pınarına<br />

dalmak" nedir denirse, halktan<br />

öğrenip halka öğretmektir deriz. Soyutluğun<br />

panzehiri budur. Bunu başaramayanlar,<br />

halkın acılarının, hıncının,<br />

hasretinin yakıcılığını içlerinde<br />

hissetmezler. Tüm bu yoksulluktan,<br />

zulümden, sömürüden kurtulmanın<br />

tek yolu olan devrimin ilkelerine<br />

de sahip çıkmazlar.<br />

Halktan öğrenmeliyiz. Halktan öğrenmesini<br />

bilmeyenler, halka da hiç bir<br />

şey öğretemezler. Halktan öğrenip<br />

halka öğretmenin temelinde, halkın tarihsel<br />

gücüne inanç vardır. Halkın tarihsel<br />

gücüne inanç demek, aynı zamanda<br />

özgüven demektir. Bu özgüven,<br />

ideolojik sağlamlığın üzerinde yükselir.<br />

İşte bu inanç ve sağlamlığın olmadığı<br />

yerde, düşünceler oportünistleşir<br />

ve halkımızın deyimiyle "ne<br />

yardan ne serden" tavrı gelişir.<br />

“Ne yardan ne serden" deyiminin<br />

anlamı şudur; İstediğini elde etmesi<br />

için özveride bulunması, bedel ödemesi<br />

gerektiği ama o özveride bu-<br />

Devrimci tavır, bedeli ne olursa olsun,<br />

doğruları sonuna kadar savunmaktır. Her<br />

durumda, her ilişkide bu tereddütsüzlüğe,<br />

kararlılığa sahip olmazsanız,<br />

düşünceleriniz de oportünistleşmeye<br />

başlar. Artık, devrimin çıkarlarını,<br />

devrimci ilkeleri ölçü olmaktan çok, günü<br />

kurtarmaya, durumu idare etmeye,<br />

görmezden gelmeye başlarsınız. Böylece,<br />

yanlış olanı doğruya çevirmediğiniz gibi,<br />

kendi doğrularınızı da çürütmeye<br />

başlamışsınız demektir.<br />

lunmadığı, bedel ödemediği gibi, istediğinden<br />

de vazgeçmiyor.<br />

Devrimcilik için ilkelere bağlılık,<br />

emekçilik, özveri, cüretli olmak...<br />

gerekiyor ama hem bunların gereğini<br />

yapmayıp hem de devrimcilik iddiasında<br />

bulunmak, kestirmeden söylersek,<br />

ahlaksızlıktır...<br />

Devrimci,<br />

Devrimci İlkelerin Gereğini<br />

Hayatın İçinde Her Zaman<br />

Yerine Getirir<br />

Bu ilkelerden birisi de, halktan öğrenip<br />

halka öğretmektir. Aynı madalyonun<br />

iki yüzü sayılabilecek denli<br />

aynı olan bu yaklaşım, devrimci gelişimin<br />

de temeli sayılır.<br />

Soyutluk ise gerçeği göremez... Bu<br />

durum, kimi zaman abartıya kimi<br />

zaman da küçümsemeye neden olur.<br />

Düşmanın her anlamdaki gücü abartılarak,<br />

halk güçlerinin gerçekliği de<br />

küçümsenir. İşte değerlendirme, Mahir<br />

Çayan'ın ifadesiyle söylersek "Pasifizmin<br />

değişmez karakteri"nden<br />

kaynaklanır.<br />

Oysa, halk düşmanları örgütlü halk<br />

karşısında, direnip savaşan halk gerçekliği<br />

karşısında güçsüzdür. Burjuva<br />

ideolojisi de ait olduğu sınıfın çıkarlarını<br />

yansıttığı için her şeyiyle çürümüş<br />

ve gericidir. Halkın kurtuluş ideolojisi,<br />

her şeyiyle çürümüş ve gerici düzen<br />

ideolojisi karşısında güçlüdür. Çünkü,<br />

halktan ve gelecekten yana olandır.<br />

Devrimci ideoloji, halkın gücüne<br />

inanç aşılar. Bu inanç, halka güven ve<br />

halk sevgisi olarak ifadesini bulur ve<br />

halkı örgütleyerek somutlanır.<br />

Halkı örgütlemenin aracı ise kitle ça-<br />

lışmasıdır. Kitle çalışmasının<br />

özünde, halktan öğrenip halka<br />

öğretmek vardır. Bir başka<br />

ifadeyle söylersek, halk olarak<br />

örgütlenip devrim için savaşmayı<br />

öğrenmektir sözkonusu<br />

olan. Bunu, bize, bizden başka<br />

hiç kimse öğretemez. Hayatın<br />

içinde süregiden bu öğrenim<br />

sürecinde klavuzumuz<br />

Marksizm-Leninizm'dir.<br />

Biz Halkız.<br />

İdeolojimiz, Sömürü ve<br />

Zulümden<br />

Kurtuluşumuzun<br />

İdeolojisidir<br />

Zulüm ve sömürüden kurtuluşun<br />

yolunu, gereklerini ideolojimizden,<br />

tecrübesini de halkların tarihinden öğreniriz.<br />

Bunları öğrendikçe kendi gücümüzün<br />

de bilincine varırız.<br />

Bu bilinç, sınıf bilincidir. Sınıf bilinci,<br />

emekçilerin kendi tarihsel güçlerinin<br />

yıkıcılığını ve yapıcılığının farkına<br />

varmasıdır.<br />

Emekçiler, kapitalizmin zulüm<br />

ve sömürü düzenini yıkacak olan<br />

yegane güçtür. Bunu 20. yüzyılda defalarca<br />

yaptılar.<br />

Çin Devrimi de bunlardan birisiydi<br />

ve Çin Devrimi'nin önderi Mao, "Yoldaşlar!<br />

Gerçekten yıkılmaz olan kale nedir?"<br />

diye sorduktan sonra, şöyle cevap<br />

verir; "Kitlelerdir; devrimi gerçekten<br />

ve içtenlikle destekleyen ve milyonlarca<br />

ve milyarlarca halktır. Ne olursa olsun<br />

hiçbir gücün ezemeyeceği gerçekten yıkılmaz<br />

kale, işte budur."<br />

İşte bu güç ve güveni kuşanamamaktır<br />

soyutluk. Bu güç ve güvenle<br />

donanmazsanız, halktan uzak kalırsanız,<br />

yoksulların acısını, adalet arayışını<br />

örgütleyip devrime de yönlendiremezsiniz.<br />

Halktan öğrenip halka öğretmeyenler,<br />

umutsuzlaşıp, moralsizleşirler.<br />

Düşünceleri güçsüzleşir, inançları zayıflar,<br />

ilkesizleşir ve karamsarlaşırlar.<br />

Çünkü, halkın gerçeğini göremezler.<br />

Nedir halkın gerçeği?<br />

Çin Devrimi'nin muzaffer önderi<br />

Mao "Başkalarının zayıflık, cehalet<br />

ve kölelikten başka bir şey göreme-<br />

İŞKENCE YAPMAK ŞEREFSİZLİKTİR!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!