02.06.2013 Views

SOS206U

SOS206U

SOS206U

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kurmuş, kitlesel iletişim araçları kitleleri manipüle etmenin araçları olmuştur. İletişimin yerini tek yönlü,<br />

“yukarıdan aşağıya” kitlesel “iletim” almıştır.<br />

Ünlü antropolog Edward T. Hall, The Silent Language adlı kitabında şunları yazar: “Bugün insan,<br />

pratikte bedeniyle yapageldiği her şey için uzantılar (protezler) geliştirmiştir. Silahların evrimi dişler ve<br />

yumrukla başlar, atom bombasıyla sona erer. Giysiler ve evler, insanın biyolojik ısı denetim<br />

mekanizmalarının uzantılarıdır. Mobilyalar, çömelmenin ve yere oturmanın yerini alırlar. Sesi hem zaman<br />

hem de uzayda taşıyan elektrikli araçlar, mercekler, TV, telefonlar ve kitaplar, maddi uzantıların<br />

örnekleridir. Para, emeği yaymanın ve depolamanın bir yoludur. Bir zamanlar ayaklarımız ve sırtımızla<br />

yaptığımız şeyi artık ulaşım ve taşımacılık ağlarımız yapıyor. Aslına bakılırsa, insan yapımı bütün maddi<br />

şeylere, insanın bir zamanlar bedeniyle ya da bedeninin ilgili parçasıyla yaptığı şeylerin uzantısı olarak<br />

bakmak mümkündür.”<br />

Roland Barthes da Yazı Üzerine Çeşitlemeler adlı kitabında yazının rolünü insanın aynı zamanda bir<br />

uzantısı (protez) olarak tanımlamıştır: “Yazı üzerine ilk düşüncelerin üretilmesiyle birlikte (Piaton),<br />

yazıya bir bellek rolü de verilmiştir; yazı, belleği geliştirmeye yönelik bir tür araç, beyne takılan ve beyni<br />

depolama yükünden kurtaran bir protez gibi görülmüştür.” Marshall McLuhan, ünlü eseri The Medium is<br />

the Massage’da benzer görüşleri dile getirmektedir: “Elektrik devresi, merkezi sinir sistemimizin bir<br />

uzantısıdır. Tüm medya, insanın psişik ya da fiziksel yetilerinin bir uzantısıdır.”<br />

Bu saptamayı iletişim araçları özelinde benimseyecek olursak, yazı belleğimizin, telefon ve radyo<br />

sesimizin, görüntümüzün uzantısıdır. Bu durumda Internet, sesimizin ve görüntümüzün uzantısı olmak<br />

yanında, tüm duyularımızın, zihnimizin, belleğimizin, aklımızın ve kalbimizin de bir uzantısı (protezi)<br />

olarak bize aklın alamayacağı genişlikte imkanlar sunuyor.<br />

SOSYAL MEDYANIN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ<br />

Sosyal medyanın ortaya çıkışı, her şeyden önce Web teknolojilerindeki ve felsefesindeki değişime<br />

dayanmaktadır. Dolayısıyla, sosyal medyanın nasıl bir felsefi ve teknolojik altyapısı olduğunun<br />

anlaşılması için, öncelikle Web 1.0 kavramından, Internet’in ve web’in gelişiminden bahsetmek yararlı<br />

olacaktır.<br />

Web 1.0<br />

Internet’in bugünkü halini alması için 40 yılı aşkın bir süre geçmesi gerekmiştir. Internet’in bu süreçteki<br />

gelişimi üç ayrı dönem içinde ele alınabilir;<br />

Yenilik aşaması, Internet’in temel kavramlarının oluşturulduğu, donanım ve yazılım unsurlarının<br />

hayata geçirildiği 1961’den 1974 yılına kadar ki süreyi kapsamaktadır. Internet’in oluşturulmasındaki<br />

temel amaç, üniversite kampüslerinde yer alan büyük bilgisayarların birbirleriyle bağlanmasını<br />

sağlamaktır. Bu türden bire bir iletişimler Internet öncesinde sadece telefon ya da posta yolu ile<br />

mümkündür.<br />

Kurumsallaşma aşaması, Internet isimli yeniliğe Savunma Bakanlığı ve Ulusal Bilim Kurumu gibi<br />

büyük çaplı örgütlerin finansal destek vermeye başladıkları 1975’den 1995 yılına kadar ki süreyi<br />

kapsamaktadır. Devlet tarafından desteklenen projeler sayesinde Internet’in etkinliğinin ortaya konması<br />

sonrasında, Savunma Bakanlığı Internet’in geliştirilmesi için önemli bir proje olan ARPANET’i devreye<br />

sokmuştur. 1986 yılında ise Ulusal Bilim Örgütü, daha sonra NSFNet olarak adlandırılan, sivil Internet’in<br />

kurulumunu üstlenmiş ve 10 yıl sürecek 200 milyon dolarlık bir projeyi başlatmıştır.<br />

Ticarileşme aşaması ise, devletin Internet’i genişletmesi, altyapısını güçlendirmesi ve sıradan<br />

insanları da bu ağa dahil etmesi için özel kuruluşları cesaretlendirdiği ve yönlendirdiği 1995’den bugüne<br />

kadar ki süreyi kapsamaktadır. 2000’li yıllardan itibaren Internet’in kullanımı ordu ve akademik amaçları<br />

aşmıştır. 1994 yılında web üzerinden reklam ve pazarlama çalışmaları ile birlikte elektronik ticaret de<br />

ortaya çıkmaya başlamıştır.<br />

Internet 1960’lı yıllarda gelişmeye başlasa da, World wide web 1989-91 yılları arasında Dr. Tim<br />

Berners-Lee tarafından geliştirilmiştir. Internet’in gelişimi sonrasında bazı yazarlar kullanıcıların<br />

<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!