27.06.2013 Views

insan kaynakları yönetiminde iş güvencesi ve konuyla ilgili yapılan ...

insan kaynakları yönetiminde iş güvencesi ve konuyla ilgili yapılan ...

insan kaynakları yönetiminde iş güvencesi ve konuyla ilgili yapılan ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

u oluşum; Rönesans ile başlayıp, Fransız Devrimi ile süren bir zincirin son halkası<br />

olan “Sanayi Devrimi”dir (Altan, 2001:8).<br />

Sanayi devrimi, 17. yüzyılın ikinci yarısında önce İngiltere’de başlamış <strong>ve</strong> diğer<br />

Avrupa ülkelerine de yayılarak tüm 18. yüzyıl boyunca sürmüş olan bir dönüşüm<br />

sürecidir. Bu sürecin en belirgin özellikleri çalışma yaşamında ortaya çıkmış <strong>ve</strong> bir<br />

önceki dönemin usta-çırak il<strong>iş</strong>kisine dayalı küçük çaplı üretim biçiminin yerini, büyük<br />

makinelerle donanmış <strong>ve</strong> çok sayıda <strong>iş</strong>çinin bir arada çalıştığı fabrikalarda <strong>yapılan</strong> seri<br />

üretim almıştır (Ağer, 2006:9). Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni üretim il<strong>iş</strong>kileri, bir<br />

yandan tarihte ilk defa <strong>iş</strong>çi <strong>ve</strong> <strong>iş</strong><strong>ve</strong>ren sınıflarını ortaya çıkarırken, diğer yandan bu<br />

il<strong>iş</strong>kilerin bir düzene bağlanması gereğini doğurmuştur (Ekin, 2002). 1750-1850 yılları<br />

arasında gel<strong>iş</strong>en sanayi devrimi, liberalizmin oluşup yerleşmesini sağlayacak yapısal <strong>ve</strong><br />

düşünsel değ<strong>iş</strong>imlerin temelleri üzerinde gel<strong>iş</strong>m<strong>iş</strong>tir (Çetin, 2002:88).<br />

Sanayi devriminin yaşanıldığı bu dönemde, Adam Smith <strong>ve</strong> arkadaşlarınca<br />

savunulan “Klasik Liberalizm” olarak adlandırılan ekonomik görüşler geçerliydi.<br />

Klasik liberalizm, devlet müdahalesinden olabildiğince uzak, bireysel gel<strong>iş</strong>im <strong>ve</strong><br />

serbest rekabete dayalı toplumsal bir düzeni öngörmekteydi. Bu sistemin savunucuları,<br />

sanayinin <strong>ve</strong> dolaylı olarak toplum refahının gel<strong>iş</strong>mesine engel olabileceği kuşkusu ile<br />

yönetimlerin <strong>ve</strong> hukuk sistemlerinin ekonomik yaşama karışımına <strong>ve</strong> katılımına karşı<br />

çıkıyordu. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” sloganı ile özetlenen klasik<br />

liberalizm, kanun koyucuyu (liberal devleti); çalışma yaşamındaki bireyler arasında <strong>iş</strong><br />

il<strong>iş</strong>kilerini düzenlemekle değil, özgürlük içinde çalışmayı gü<strong>ve</strong>nce altına almak ile<br />

görevli görmekteydi (Altan, 2001:10-11).<br />

Sanayi Devriminin doğup, gel<strong>iş</strong>tiği dönemlerde, <strong>iş</strong>çi <strong>ve</strong> <strong>iş</strong><strong>ve</strong>ren arasındaki <strong>iş</strong><br />

il<strong>iş</strong>kisi, özel hukuk içinde, akit serbestisi <strong>ve</strong> çalışma özgürlüğü ilkesine dayalı olarak<br />

ele alınıyordu. Bu nedenle de <strong>iş</strong>çi ile <strong>iş</strong><strong>ve</strong>ren arasında tam bir hukuki eşitlik <strong>ve</strong><br />

sözleşmenin yapılıp yapılmamasında tam bir serbestlik söz konusuydu (Altan, 2001:10-<br />

11). Sanayi devrimi boyunca hakim olan liberal hukuk anlayışı, <strong>iş</strong> akdi <strong>ve</strong> <strong>iş</strong> akdinin<br />

sona erdirilmesi konusunda “hire and fire” ilkesini (<strong>iş</strong>e alma <strong>ve</strong> <strong>iş</strong>ten çıkarma<br />

kolaylığını belirten bir terimdir) benimsem<strong>iş</strong>tir (Çelik, 2008:1-2).<br />

11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!