23.07.2014 Views

Diyanet Dergisi

Temmuz 2014 | Sayi 283

Temmuz 2014 | Sayi 283

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ak ifade edilmektedir. Buna göre aklın ve vahyin<br />

onaylamadığı davranışlardan kaçınmak toplumsal<br />

takvanın önemli özelliklerindendir. Dolayısıyla<br />

akıl ile vahiy birbirlerinden ayrılmaz iki unsurdur.<br />

Biri diğerinden ayrıldığında diğeri işlevsiz hâle gelir.<br />

Çünkü vahyin muhatabı akıldır. Akıl işlevsiz bir<br />

hâle getirildiğinde, vahiy misyonunu icra edemez.<br />

5. Başkalarının hakkına saldırıda bulunmamak toplumsal<br />

takvanın en önemli sacayaklarından biridir.<br />

Çünkü Kur’an’da adaletin ikamesi emredilirken zulmün<br />

her çeşidi de yasaklanmaktadır. Aslında bir<br />

bütün olarak adaletin tesisi ve zulmün yasaklanması<br />

Kur’ani ve nebevi değerlerin omurgasını oluşturmaktadır.<br />

Buna göre bireysel takva en üst seviyede<br />

yaşansa da başkalarının hakkı zayi ediliyorsa<br />

gerçek anlamda takvadan söz edilemez.<br />

İslam dünyasındaki zihinsel ve<br />

düşünsel çöküş, değer üretememe<br />

ve güvenli bir ortamın oluşturulamamasının,<br />

takvanın toplumsal<br />

boyutunun göz ardı edilmesinden<br />

kaynaklandığı söylenebilir.<br />

Netice itibarıyla bireysel takva toplumsal takvanın<br />

hazırlık aşamasıdır. Her ikisi beraber gerçekleştiğinde<br />

düşünen, üreten, sadece kendini değil başkalarının<br />

da faydasını düşünen ve insanlara rehberlik<br />

yapabilecek şahsiyetler inşa edilebilir. Aynı<br />

şekilde güvenli, erdemli, hak, adalet, insanî ve ahlaki<br />

değerleri önceleyen bir toplumun varlığı da bireysel<br />

ve toplumsal takvanın beraber gerçekleşmesiyle<br />

var olabilir. İslam dünyasındaki zihinsel ve<br />

düşünsel çöküş, değer üretememe ve güvenli bir<br />

ortamın oluşturulamamasının, takvanın toplumsal<br />

boyutunun göz ardı edilmesinden kaynaklandığı<br />

söylenebilir. Zira tefekkürden yoksun ve bireyselleşen<br />

bir takva, Kur’an coğrafyasında gereken etkiyi<br />

yapamaz.<br />

52<br />

diyanet aylık dergi • Temmuz 2014 • sayı 283

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!