Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kültür-Sanat-Edebiyat<br />
Suavi Kemal Yazgıç<br />
E<br />
debiyatta roman türünün örnekleri sayılmaya<br />
başlanınca Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı akla<br />
ilk gelenler arasında yer alıyor. Raskolnikov ise<br />
Suç ve Ceza’da nefsinin kurbanı olan kahramanın<br />
adıdır. Söz Raskolnikov’dan açılmadan önce 1866<br />
yılında yayınlanan Suç ve Ceza ile Rusya’ya birkaç<br />
bin kilometre ötede 1830’da Fransa’da Stendhal’in<br />
imza attığı Kırmızı ve Siyah arasındaki uzak akrabalığa<br />
dikkat çekmek isterim. O romanda fakir bir çocuk<br />
olan Julian çıkmazlarını aşmak için türlü desiseler<br />
yapar. Onu dalavereciliğe iten de Raskolnikov’u<br />
katil yapan da aynı kişiye duyulan hayranlıktır. Cinayetini<br />
açıkça Napolyon olma isteğine bağlar.<br />
Dostoyevski romanı yazarken cinayetin sebebinin<br />
kahramanının fakirliğine indirgenmesi ihtimalini<br />
bertaraf etmek için uğraşır. Nitekim Dostoyevski,<br />
Raskolnikov’a tefeci A. İvanovna’yı öldürtür<br />
Raskolnikov’a tefecinin çekmecesindeki on binlerce<br />
rubleyi aldırmaz, hatta ona o parayı aratmaz bile.<br />
Raskolnikov, hiç işine yaramayacak birkaç az değerli<br />
eşyayı alıp gider. Bununla da kalmaz Dostoyevski,<br />
Raskolnikov’un cebinde bir kopek’i (kuruşu) olmadığı<br />
gibi annesi Pulkerna Alexsandrovna’nın sağdan<br />
soldan borç alıp eğitimi amacıyla yolladığı 30–40<br />
rubleyi de ayyaş Marmedelov’un cenazesi için kocasından<br />
birkaç gün sonra veremden ölecek olan Katerina<br />
İvanovna’ya verdirir… Okura, cinayetin para<br />
Niçin mi? Napolyon bütün Avrupa’yı işgal ederken<br />
birçok nefse de “Yoksul bir Korsikalı’nın yaptığını<br />
ben niçin yapmayayım?” sorusunu sordurttu ve “O,<br />
iktidar, zenginlik, şöhret için her şeyi yaptı, hiçbir<br />
kuralı tanımadı ben de tanımam.” cevabını verdirtti.<br />
Raskolnikov cinayetten önce kaleme aldığı bir<br />
makalede insanları ikiye ayırır. Sıradan insanlar ve<br />
olağanüstü insanlar. Ona göre olağanüstü insanlara<br />
sıradan insanları öldürmeleri için ruhsat verilmelidir.<br />
Onu Tefeci kadını ve kız kardeşini öldürmeye<br />
sürükleyen böylesi bir nefsaniyettir işte. Cinayetini<br />
“Bir insanı öldürmedim ben, bir prensibi öldürdüm.”<br />
sözleriyle izah eder. Ona göre bir cinayet işlememiştir<br />
bile: “Cinayet mi? Ne cinayeti? Fakir fukaranın<br />
kanını emen, katilinin, vaktiyle işlemiş olduğu<br />
kırk günahı affedilen, kimseye lüzumu olmayan tefeci<br />
bir kocakarı, iğrenç, zavallı bir biti öldürmem cinayet<br />
mi sayılır?”<br />
diyanet aylık dergi • Temmuz 2014 • sayı 283 57