23.07.2014 Views

Diyanet Dergisi

Temmuz 2014 | Sayi 283

Temmuz 2014 | Sayi 283

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

daha büyük nimet mi olur. Ya ne yaptığımızı bilemeyip<br />

toplum içinde gülünç durumlara düşseydik!<br />

Her şeyden önce insan olmamız önemlidir.<br />

İşte anne baba çocukla kuracağı diyaloglarda insan<br />

olarak şükredecek çok şeye sahip olduklarını<br />

çocuğa mutlaka açıklamalıdır. Çocuğa böyle bir bilinç<br />

kazandırmalıdır. Sahip olduklarının ne kadar<br />

önemli olduğunu çocuğa anlatmalıdır. Gözlerinden,<br />

ellerinden, konuşmasından, yürümesinden,<br />

sahip olduğu her şeyden söz etmeli, “Çok şükür<br />

Allah’a, bütün bunları sana vermiş.” diyerek, çocuğun<br />

kendisini yeterli ve değerli görmeye, ona kanaat<br />

ve şükür duygularını geliştirecek bir anlayış<br />

kazandırmaya çalışmalıdır.<br />

Çocuğun uygun olmayan isteklerine “hayır!”<br />

diyebilme<br />

Bazı aileler çocuklarının bir dediğini iki etmezler.<br />

Her istediğini alırlar. Çocuk “al!” der, alır, üzülür alır,<br />

sevinir alır, komşunun çocuğunda görür alır, mağazalarda<br />

görür alır, alır da alır. Böylece çocuklarını<br />

mutlu ettiklerini düşünürler. Hâlbuki onlara ne<br />

kadar zarar verdiklerinin farkında değildirler. Onlara<br />

bencil, başkalarını düşünmeyen, doyumsuz, istek<br />

ve arzularına sınır koyamayan, kanaat ve şükür<br />

anlayışı olmayan bir yapı kazandırırlar.<br />

Elbette çocuğun normal sınırları aşmayan, ihtiyacı<br />

olan istekleri, ailenin ekonomik durumuna göre<br />

karşılanmaya çalışılmalıdır. Çocuğun gereksiz, uygun<br />

olmayan isteklerine “hayır!” denirken, ihtiyaç<br />

duyduğu eşyalar, malzemeler mutlaka alınmalıdır.<br />

Aksi takdirde çocuk arkadaşlarının yanında mahcup<br />

duruma düşer ve aşağılık duygusuna kapılır.<br />

Çocuğa verilecek harçlığın da arkadaş grubunun<br />

sosyoekonomik durumuna göre onlardan ne çok<br />

az ne de çok fazla olmalıdır.<br />

Dolayısıyla anne baba çocukların her istediklerini<br />

alma zaafının önüne geçmelidir. Bu, çocuğa hem<br />

bir disiplin kazandıracak, ondaki sabır duygusunu<br />

geliştirecek hem de sahip olduklarının yeterliliğini<br />

düşündürecek, onu kanaatkârlığa alıştıracaktır.<br />

Çocukta tüketim ahlakı oluşturma<br />

Kanaatkârlığı ve şükrü olumsuz yönde etkileyen<br />

çok önemli bir etken de hep tüketme arzusu içinde<br />

bulunulmasıdır. Özellikle günümüzde sürekli tüketimin<br />

ve lüksün özendirilmesi sonucu kanaatkârlık<br />

ve şükür büyük oranda azalmış, tüketmeyince, almayınca<br />

sanki kendinde eksiklik hisseden bir anlayış<br />

yerleşmeye başlamıştır. Tüketme âdeta amaç<br />

hâline gelmiştir. Kuşkusuz bu anlayış çocuğu da<br />

olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle anne<br />

baba tüketim konusunda da çocuğun kendilerini<br />

model alacağını unutmamalıdır. İhtiyacına göre<br />

harcamada bulunmalı, dinlediği reklamlardan,<br />

komşulardan vs. etkilenerek hemen alışverişe koşmamalıdır.<br />

Bir yerden çıkarken elektriği kapatmalı,<br />

suyu gereksiz yere akıtmamalı, artan yemekleri<br />

dökmemeli, ekmekleri çöpe atmamalı, eşyaları henüz<br />

eskimeden değiştirmemelidir. Böyle bir ortamda<br />

yetişen çocukta da güzel tüketim alışkanlıkları<br />

oluşur ve kanaatkâr bir anlayış hâkim olur.<br />

Yine sadece kendi arzusunu değil, arkadaşlarının<br />

ve çevresindeki kişilerin de arzu duyabileceğini düşünerek<br />

tüketim yapmasının önemli bir ahlaki erdem<br />

olduğu çocuğa kavratılmalıdır. Arkadaşlarının<br />

alamayacağı, sadece kendisinin alabileceği bir<br />

şeyi almayıp arzusunu ertelemesinin onu yücelteceği,<br />

arkadaşları tarafından daha çok takdir edileceği,<br />

Allah tarafından da daha çok sevileceği vurgulanmalıdır.<br />

diyanet aylık dergi • Temmuz 2014 • sayı 283 61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!