23.07.2014 Views

Diyanet Dergisi

Temmuz 2014 | Sayi 283

Temmuz 2014 | Sayi 283

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kur’an Kavramları<br />

Doç. Dr. İsmail Karagöz<br />

Rehberlik ve Teftiş Başkanı<br />

Şehr-i Ramazan ve Savm-Sıyam<br />

Şehr<br />

“Şehr” kelimesi, “ş-h-r” kökünden türeyen mastar<br />

bir kelime olup sözlükte, bir şeyi şöhrete kavuşturmak,<br />

açığa çıkarmak, ilan etmek, yaymak ve kılıcı<br />

kınından çıkarmak anlamlarına gelir. Türkçedeki<br />

“silah teşhir etmek” cümlesindeki “teşhir” kelimesi<br />

de bu kelimeden alınmıştır.<br />

“Şehr” kelimesi terim olarak şu anlamlarda kullanılmıştır:<br />

a) Gökte görülen ay (hilal). b) Ayın gökyüzünde<br />

görünüp, ışık verir hâle gelmesi, kaybolması<br />

ve tekrar doğması suretiyle bir devrinden ibaret<br />

olan süre. Bu süre, 29 veya 30 gündür. (Müslim,<br />

Sıyam, 3-28.) Kur’an-ı Kerim’de tekil, ikil ve çoğul olarak<br />

31 defa geçen şehr kelimesi bu anlamda kullanılmıştır.<br />

c) Hilal, dikkate alınmadan sırf gün hesabıyla<br />

otuz günlük süre.<br />

“Kim aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.” (Bakara,2/185.)<br />

ayetinde geçen “eş-şehr” kelimesi, “şehr-i ramazan”<br />

anlamındadır.“Eyyam-ı ma’dudat” (sayılı günler) ile<br />

de maksat ramazan ayıdır.<br />

Kur’an-ı Kerim’de “eş-şehru’l-haram” (haram ay) (Bakara,<br />

1/194.) terkibi dışında “şehr” kelimesi ile şu konular<br />

dile getirilmiştir: a) Ayların sayısının 12 olduğu<br />

(Tevbe, 9/36.), b) Kadir Gecesi’nin bin aydan hayırlı<br />

olduğu (Kadr, 97/3.), c) Hata ile bir insan öldüren<br />

ancak diyet ödeme imkânı bulunmayan müminin,<br />

iki ay peş peşe oruç tutması (Nisa, 4/92.), c) Eşine<br />

“sen bana anamın sırtı gibisin” diyerek zıhar yapan,<br />

sonra bundan dönen ancak kefaret olarak köle<br />

azat etme imkânı olmayan müminin eşine yaklaşmadan<br />

önce peş peşe iki ay oruç tutması (Mücadele,<br />

58/4.), ç) Eşlerine yaklaşmamaya yemin edenlerin<br />

dört ay beklemesi (Bakara, 2/226.), d) Eşleri ölen kadınların<br />

4 ay on gün iddet beklemesi (Bakara, 2/234.), e)<br />

Âdetten kesilen kadınlar ile henüz adet görmeyenler<br />

kadınların iddet bekleme sürelerinin üç ay olduğu<br />

(Talak, 65/4.), f) Haccın belirli aylarda yapılması (Bakara,<br />

2/197.) gerektiği, g) Annenin hamilelik ve çocuğu<br />

emzirme süresinin 30 ay sürdüğü (Ahkâf, 46/15.)<br />

Şehr-i ramazan<br />

Kur’an-ı Kerim’de sadece Bakara suresinin 185’inci<br />

ayetinde geçen “şehr-i ramazan” terkibi, ramazan<br />

ayı demektir. Bu terkipte geçen “ramazan” kelimesinin<br />

üç farklı kökten türediği söylenmektedir: a)<br />

Güz mevsiminin başında yağıp yeryüzünü tozdan<br />

temizleyen yağmur anlamındaki “ramda” kelimesinden<br />

türetilmiştir. Bu yağmur, yeryüzünü yıkayıp<br />

temizlediği gibi ramazan ayı da iman edenleri günahlardan<br />

yıkayıp temizler. b) Güneşin şiddetinden<br />

taşların son derece kızması anlamındaki “ramada”<br />

kelimesinden türetilmiştir. Bu kökten türeyen<br />

“ramazan” kelimesi, kızgın yerde yalın ayak yürümekle<br />

yanmak demektir. c) Kılıcın namlusunu<br />

veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki<br />

kaygan taş arasına koyup dövmek anlamındaki “ramada”<br />

kelimesinden türetilmiştir. Araplar silahlarını<br />

bu ayda bileyip hazırladıkları için bu isim verilmiştir.<br />

Bu açıklamalardan “ramazan” kelimesinin<br />

sözlükte temizlik, yanmak ve keskinlik anlamlarında<br />

olduğu ortaya çıkmaktadır.<br />

“Ramazan” kelimesinin, Allah’ın bir ismi olduğu da<br />

söylenmiştir. Allah’ın rahmeti sayesinde âdeta yanıp<br />

yok olması dikkate alınarak oruç tutulan aya<br />

bu isim verilmiştir. Bu anlamda “şehr-i ramazan”,<br />

“Allah’ın ayı” demektir. “şehr-i ramazan” terkip olarak,<br />

recep ve şaban ayları gibi belirli bir ayın ismidir.<br />

Bu aya, kolaylık için “şehr” kelimesi düşürülerek<br />

sadece “ramazan” denmiştir. (Taberi, Kurtubi, Yazır,<br />

Bakara, 2/183.)<br />

Savm ve sıyam<br />

“Savm ve sıyam” kelimesi sözlükte; kişinin kendisini<br />

yeme, içme, yürüme ve konuşma gibi her hangi<br />

bir söz, eylem ve davranıştan alıkoyması, bir şeyden<br />

uzak durması, susması, bir şeye karşı kendini<br />

tutması ve engellemesi demektir, zıddı “iftar”<br />

kelimesidir. (Müslim, Sıyam, 3.) Kur’an-ı Kerim’de 11<br />

defa geçen bu kelime bir ayette sözlük anlamında<br />

72<br />

diyanet aylık dergi • Temmuz 2014 • sayı 283

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!