Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Özgür bir halk, bağımsız bir vatan için<br />
umudu büyüttüler<br />
Sayı: 264<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
10 17 Nisan<br />
2011<br />
16-17 Nisan’da İstanbul’da benzeri<br />
az görülen bir katliam ve benzeri<br />
görülmemiş bir direniş destanı yaşandı.<br />
11 devrimci katledildi.<br />
Çiftehavuzlar’da Sabahat Karataş’ı,<br />
Eda Yüksel’i, Taşkın Usta’yı;<br />
Erenköy’de Ahmet Fazıl Özdemir’i,<br />
Satı Taş’ı, Hüseyin Kılıç’ı;<br />
Üstbostancı’da Sinan Kukul’u,<br />
Arif Öngel ve Şadan Öngel’i;<br />
Sahrayı Cedit’te Ayşe Nil Ergen<br />
ve Ayşe Gülen’i katleden faşizm,<br />
devrimcilerin yarattığı destansı direniş<br />
karşısında çaresizdi. Katlederek,<br />
kan dökerek teslim alacaklarını sananlar<br />
16-17 Nisan 1992’de bir kez<br />
daha yanıldılar.<br />
Çiftehavuzlar’da Karasu Apartmanı’nda<br />
üç devrimciyi katleden<br />
ölüm mangaları, havaya ateş ederek<br />
katliamlarını kutlarken, aslında yenilgilerini<br />
örtmeye çalışıyorlardı. Yenilmişlerdi,<br />
çünkü bombalarına, kurşunlarına,<br />
sayısal üstünlüklerine rağmen,<br />
Karasu Apartmanı’ndaki üç<br />
devrimciyi teslim alamamışlardı.<br />
19 yıl önce yaşanan destansı direnişte<br />
bağımsızlık, demokrasi ve<br />
sosyalizm için şehit düşen devrimciler,<br />
kavgaları, kavgadaki ustalıkları,<br />
mücadele geçmişleri, direnişleri ile<br />
yol göstermeye devam ediyorlar.<br />
Bağımsızlık ve sosyalizm<br />
için toprağa düştüler!<br />
16-17 Nisan şehitlerimiz, kavga<br />
dolu yaşamları, bir ömür boyu devrimcilikleri,<br />
önder kişilikleri ile örnek<br />
oldular. Uzun ve zorlu kavga yıllarında,<br />
devrimin birer neferi, örgütleyicisi<br />
ve önderi oldular.<br />
Kimi, 1970’li yılların ilk yarısından,<br />
kimisi sonlarından başlayarak,<br />
kavganın her aşamasında yer alan<br />
devrimci hareketin kadroları, o yıllardan<br />
başlayarak, bağımsızlık ve<br />
sosyalizm mücadelesini tereddütsüz<br />
sürdürdüler.<br />
Kızıldere’den sonra devrimci hareketin<br />
örgütsel olarak yeniden inşa<br />
edilmesinde, o yıllarda Parti-Cephe’nin<br />
düşüncelerinin ideolojik olarak<br />
çarpıtılmasına, sağ ve sol yorumuna<br />
karşı sürdürülen ideolojik mücadelenin<br />
içinde yer aldılar.<br />
Devrimci hareketin önderinin kavga<br />
arkadaşları ve yoldaşları olan,<br />
Sabahat Karataş, Sinan Kukul, A.<br />
Fazıl Özdemir, o tarihin yaratılmasında,<br />
mücadelenin sürdürülmesinde<br />
bir ömür boyu süren kavgaları ile tarihin<br />
yazıcısı oldular.<br />
Emperyalist saldırganlık altında,<br />
milyarlarca yoksulun umudunun karartıldığı,<br />
sosyalizmin bir kurtuluş olamayacağının<br />
dayatıldığı, tarihin en büyük<br />
tasfiyeciliğinin yaşandığı koşullarda,<br />
devrimci hareketin önder kadroları,<br />
savaşçıları, direnişleriyle ezilen<br />
halklara, kurtuluş hareketlerine<br />
güç verdiler.<br />
Sosyalizmin yeniden yükseliş yıllarının<br />
ancak o koşullarda direnmekten<br />
geçtiği bilinciyle hareket<br />
eden 16-17 Nisan şehitlerimizi 19 yıl<br />
sonra yaşam bir kez daha doğruladı.<br />
Onları katledenler, onların uğruna<br />
mücadele ettiği bağımsızlık, demokrasi<br />
ve sosyalizm mücadelesini hiçbir<br />
zaman öldüremediler. Fakat onları<br />
katleden polis şefleri ve katiller sürüsü,<br />
Mehmet Ağarlar, Reşat Altaylar,<br />
İbrahim Şahinler, Bayram Kartallar,<br />
Ercüment Yılmazlar, Ayhan<br />
Çarkınlar... onursuzlukları, düşkün yaşamları,<br />
birbirleri hakkındaki açıklamaları<br />
ile tarihin çöp sepetine halk düşmanları<br />
olarak atıldılar.<br />
Halk düşmanları, katlettikleri devrimcilerin<br />
vücutlarına sıktıkları onlarca<br />
kurşunla onları ve onların ideolojisini<br />
öldüreceklerini, devrimci hareketin<br />
devrim yürüyüşünü durduracaklarını<br />
sandılar. Aylarca yalan kampanyaları<br />
ile devrimcilerin örnek yaşamlarını<br />
karalamaya, direnişlerini küçültmeye<br />
çalıştılar.<br />
“Her şeyin bittiği” yalanları ile<br />
halkın umudunu yok etmek istediler.<br />
Yalanlarının ömrü uzun sürmeyecek,<br />
devrimci hareket, 16-17 Nisan’da<br />
destan yazanların kararlılığı ile<br />
yoluna devam edecekti.<br />
Bağımsızlık kavgasında<br />
yol gösteriyorlar<br />
16-17 Nisan şehitlerimizin destansı<br />
direnişleri, bağımsızlık ve sosyalizm<br />
kavgamıza güç vermeye devam<br />
etti. Belki de en anlamlısı şehitliklerinin<br />
19. yılının yaşandığı şu<br />
günlerde onların bağımsızlık sloganlarının<br />
kulaktan kulağa yayılmasıdır.<br />
Çiftehavuzlar’da 8.5 saat faşizmin<br />
ölüm mangalarına, özel timlerine, panzerlerine,<br />
ağır silahlarına ve bombalarına<br />
karşı direnen devrimcilerden Sabahat<br />
Karataş, 1953 Mardin Nusaybin<br />
doğumludur. Yoksul bir Kürt ailesinin<br />
kızıdır. Çocukluğu Nusaybin ve<br />
Diyarbakır’da geçmiş, daha sonra İstanbul’da<br />
hem fabrikalarda çalışıp işçileri<br />
örgütlemiş, hem de öğrenci gençlik<br />
içinde bir Dev-Gençli olarak mücadele<br />
etmiştir.<br />
1976’da Devrimci Kadınlar Der-<br />
32