EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
AKP, Kürt Sorununda Katliamları, Kaybetmeleri,<br />
Toplu Mezarları Sürdüreceğini İlan Etti!<br />
Sayı : 258<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
6 Mart<br />
2011<br />
“Devlet bugüne kadar ne<br />
yaptıysa bundan sonra da<br />
onu yapar. Bugüne kadar...<br />
devletin gücünü kullanarak<br />
nereye kadar getirdiysek<br />
bundan sonra da aynı<br />
kararlılıkla götürürüz.”<br />
(Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı)<br />
AKP’nin Kürt sorununda hiçbir<br />
şey yapmaya niyeti olmadığı, hak<br />
kırıntıları vermek gibi bir programının<br />
bile olmadığı tamamen açığa<br />
çıkmıştır. Başbakan Yardımcısı Cemil<br />
Çiçek’in Öcalan için “ev hapsi” talebi<br />
konusunda ne dediğini soran gazetecilere<br />
verdiği cevap, AKP’nin politikasını<br />
gayet net özetlemektedir.<br />
Çok açık bir biçimde diyor ki<br />
Çiçek:“Devlet bugüne kadar ne yaptıysa<br />
bundan sonra da onu yapar.” (1<br />
Mart 2011)<br />
Peki ne yaptı devlet bugüne kadar?<br />
Devlet bugüne kadar katliamlar<br />
yaptı, infazlar yaptı, binlerce insanı<br />
“faili meçhul”<br />
olarak katlettirdi,<br />
kaybetti, toplu<br />
mezarlara gömdü,<br />
asimilasyonu<br />
dayattı, “rutin dışına”<br />
çıktı, dilini<br />
konuşmak için<br />
dağa çıkanların<br />
dillerini kesti,<br />
kulaklarından<br />
koleksiyon yaptı...<br />
Cemil Çiçek, katliamları, toplu<br />
mezarları, kaybetmeleri üstleniyor.<br />
Devletin bunları yapmaya devam<br />
edeceğini alenen ilan ediyor!<br />
Bu ne zaman söyleniyor?<br />
AKP; bir yandan kayıplar konusunda,<br />
toplu mezarlar konusunda<br />
halkın acılarını, taleplerini, adalet<br />
özlemini istismar ederken, diğer yanda<br />
diyor ki, “Devlet bugüne kadar ne<br />
yaptıysa bundan sonra da onu<br />
yapar.”<br />
Kürt sorununun çözümü konusunda,<br />
toplu mezarlar konusunda<br />
AKP’den bir şey bekleyenler, bakın<br />
görün: Cemil Çiçek öylesine konuşmuyor.<br />
Cemil Çiçek, iktidarın “gizli<br />
gündem”ini veya daha doğru bir<br />
deyişle AKP’nin asıl düşüncelerini<br />
açık etmiştir.<br />
Kimse, “Cemil Çiçek AKP içindeki<br />
devletin temsilcisidir, aslında<br />
AKP yöneticileri öyle düşünmüyor”<br />
oyununa kanmasın. Evet, bu tür söylem<br />
ve açıklamalar, AKP’nin baştan<br />
beri kendi faşist niteliğini gizlemek<br />
için kullanıp öne çıkardığı söylemlerdir.<br />
Ancak temel politikalarda öyle<br />
bir ayrımları yoktur.<br />
AKP’nin gündeminde, Kürt sorununda<br />
klasik devlet politikalarını sürdürmek<br />
vardır. AKP’nin karakterine<br />
uygun olan da budur. AKP’nin<br />
ümmetçi politika anlayışında ulusal<br />
azınlıklar diye bir şey yoktur zaten.<br />
AKP’nin politika anlayışında halkın<br />
hak aramasının meşruluğuna da yer<br />
yoktur. AKP, emperyalizmin ve işbirlikçi<br />
tekellerin partisidir. TRT Şeş<br />
gibi bir kaç uygulama da zaten emperyalistler<br />
istediği içindir. Bunun dışındaki<br />
her şey manevradır, demokratikleşme<br />
oyununu sürdüren tiyatrolardır;<br />
Kürt halkının oylarını almak<br />
için oynanan oyunlardır.<br />
CHP’nin 1991’den bu yanaki tarihinde<br />
bir çok “Güneydoğu paketi”,<br />
“Güneydoğu raporu” ve<br />
“Güneydoğu çıkartması” var.<br />
Tıpkı TÜSİAD gibi, tıpkı iktidar<br />
partileri gibi...<br />
Bunlara geçen hafta bir yenisi daha<br />
eklendi. Van’da, 19-20 Şubat’ta<br />
CHP Genel Başkanı Kemal<br />
Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla<br />
"Siyasette Başarı Stratejisi-Kürt<br />
Sorunu'nun Çözümünde 3. Yol<br />
Arayışı" adıyla bir toplantı düzenlendi.<br />
Bu raporlar, paketler,<br />
“Güneydoğu gezileri”, artık açıktır<br />
ki, bir çözüm çabasının değil,<br />
çözmek istememenin adı olmuştur<br />
adeta. Bir şey yapmaya niyeti<br />
olmayan ancak verili koşullarda da<br />
birşeyler yapıyormuş gibi görünmek<br />
isteyen, hemen bu yola başvuruyor.<br />
Ya bir Kürt raporu hazırlıyor,<br />
ya Doğu’da Güneydoğu’da bir yere<br />
gidiyor.<br />
Herşey o kadar samimiyetsiz ve<br />
riyakarca ki... Bu ülkede<br />
“Cumhuriyeti kuran parti” olmakla<br />
övünen CHP, sayısız Kürt raporu<br />
hazırlamış CHP, sanki bu sorundan<br />
bugüne kadar haberdar değilmiş<br />
gibi, araştırmalarla, tartışmalarla<br />
oyalanıyor; aslında halkı oyalıyor.<br />
Kılıçdaroğlu, toplantı sonrasında<br />
yaptığı açıklama da "Anadilde öğretime<br />
sıcak bakıyoruz; anadilde eğitimin<br />
ise bugün için çözülecek bir<br />
sorun olduğuna inanmıyoruz" gibi<br />
bir açıklama yaparak, bu konuda<br />
hala nasıl bir oyalama içinde olduklarını<br />
sergiledi.<br />
"Van'da 'Kürt sorununu CHP nasıl<br />
çözmeli?' sorusuna yanıt aradık"<br />
diyen Kılıçdaroğlu, bir tabela partisi<br />
haline geldikleri bölgede örgütlenmek,<br />
oy almak için, Kürt halkının<br />
taleplerini istismar ediyor; Van toplantısının<br />
tek anlamı budur. Değilse<br />
CHP’nin Kürt sorununa bir çözümü<br />
yoktur, yarın da olmayacaktır. !<br />
46<br />
<strong>EMPERYALİZM</strong> <strong>HALKLARA</strong> <strong>NE</strong> <strong>VERDİ</strong>? <strong>AÇLIK</strong>, İŞGALLER, TERÖR!