EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
EMPERYALİZM HALKLARA NE VERDİ? AÇLIK ... - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayı : 258<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
6 Mart<br />
2011<br />
◆<br />
ların sayısı bir milyarı aştı...<br />
2010’da bu rakama onmilyonlarca<br />
açın daha eklendiği de ortada.<br />
Bin Aliler, Mübarekler,<br />
Bill Gatesler’in işbirlikçisi<br />
ve çırağıdırlar<br />
Tunus ve Mısır’daki halk hareketlerinden<br />
sonra emperyalist basın<br />
yayın organlarında birden Tunus<br />
Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin<br />
Ali’nin ve Mısır Devlet Başkanı<br />
Hüsnü Mübarek’in “servetleri” keşfedildi.<br />
Bin Aliler, Mübarekler servetlerine<br />
servet katarken halklarını aç<br />
bırakmışlardı. Halk bu yüzden haklı<br />
olarak ayaklanmıştı.<br />
Halkın ayaklanmasının meşruluğu<br />
tartışılmazdır. Gerek oligarşik<br />
diktatörlüklerin gerekse de küçük<br />
burjuva diktatörlüklerin halklarını<br />
sömürüp soyup servet yaptıkları da<br />
tartışılmazdır.<br />
Ancak bu durumu, sadece emperyalizmin<br />
çeşitli biçimlerde müdahale<br />
etmeye çalıştığı bir kaç ülkedeki<br />
liderliklerle sınırlı bir gerçekmiş<br />
gibi ortaya koymak bir çarpıtmadır<br />
ve her çarpıtma gibi masum değildir.<br />
İşbirlikçiler, soygunda, sömürüde,<br />
yağma ve talanda, emperyalist<br />
tekellerin çıraklarıdırlar!.. Onların<br />
yanında Binali’nin, Mübarek’in esamesi<br />
bile okunmaz. Zaten emperyalist<br />
tekeller, bütün o işbirlikçi soyguncuların<br />
da ortağıdırlar. Mübarekler’in,<br />
Bin Aliler’in şirketlerinin<br />
ortağıdırlar. Paraların akışı, hep Mısır,<br />
Tunus gibi ülkelerden emperyalist<br />
merkezlere doğrudur.<br />
Bin Ali’nin, Mübarek’in çapı<br />
kendi ülkeleriyle sınırlıdır. Onların<br />
dünya çapında olanları vardır; Rockefellerler,<br />
Soroslar, Berlusconiler,<br />
Bill Gatesler gibi..<br />
Onların sömürü ve soygunlarının<br />
büyüklüğünü görmek için şu rakamları<br />
aktarmamız yeterli olacaktır.<br />
- En zengin üç tekelci burjuvanın<br />
geliri, Afrika kıtasındaki ülkelerin gelirine<br />
eşittir.<br />
- En zen gin 10 te kel ci burjuvanın<br />
serveti 133 mil yar do lardır. Bu ra -<br />
kam, en yok sul 48 ül ke nin yıl lık<br />
ge li ri nin 1,5 ka tıdır.<br />
- Dün ya nın en zen gin 225 ki şi -<br />
si nin ser ve ti, 2.5 mil yar yok su lun<br />
gi der le ri ne eşittir.<br />
İşte dünya böyle bir adaletsizlik<br />
üzerinde durmaktadır. Ve bu adaletsizlik<br />
tablosunda, Mısır halkının,<br />
Tunus halkının Mübarek’e, Bin<br />
Ali’ye karşı ayaklanması ne kadar<br />
Açlık normal ve<br />
meşru değildir:<br />
Sanki sıradan bir hastalıktan, sanki<br />
kaçınılmaz bir kaderden sözediliyor.<br />
Sanki doğal, normal bir şeyden söz<br />
ediliyor.<br />
Kanıksatılmış bir yerde.<br />
Aç insanların olması kanıksanmış.<br />
Emperyalist dayatma altında çaresizlik duygusuyla kanıksamış kimi...<br />
Kimisi “Beş parmağın beşi bir olmaz” diyen gerici ideolojiyle...<br />
Açlık normal bir şey değildir. Sömürünün varlığı ile ilgilidir açlık.<br />
İnsanları açlığa mahkum etmek insanlık dışı bir tutum olarak görülmelidir.<br />
Emekçileri açlığa mahkum etmek, kapitalizmin barbarlığının karakteristik<br />
göstergesidir.<br />
Bu nedenle de emperyalistlerin yardımları ile çözülebilecek bir şey değildir.<br />
Açlık için fonlar ayrılması ve bunun giderilmesi konusu tartışmaları<br />
adaletsizliği meşrulaştıran tartışmalardır. Açlık, bir olgu olarak yeryüzünden<br />
silinmelidir.<br />
meşruysa, haklıysa, kaçınılmazsa,<br />
dünya halklarının da emperyalist tekellerin<br />
tahakkümüne karşı ayaklanması<br />
da o kadar meşru, haklı kaçınılmazdır.<br />
Elbette tam bu noktada, sömürücü<br />
çıkarları gereği Tunus’taki, Mısır’daki<br />
halk hareketlerini “övüp teşvik”<br />
eden çeşitli kesimler, dünya<br />
halklarının başka yeni-sömürgelerdeki<br />
mücadelelerini “terörizm!” diye<br />
mahkum etmeye çalışıyorlar.<br />
Açlar çoğalıyor!<br />
Onlar çözemeyecekleri<br />
için ayaklanmalar ve halk<br />
kurtuluş savaşları<br />
meşrudur!<br />
225 kan emici asalak burjuvanın<br />
gelirinin tam 2,5 milyar yoksulun gelirinden<br />
fazla olduğu bir dünya, yıkılıp<br />
yeniden yapılması gereken bir<br />
dünyadır.<br />
Sosyalist sistemin yıkılmasından<br />
bu yanaki dünya, tarih boyunca tanık<br />
olunmuş en büyük adaletsizlikleri<br />
üreten bir dünyadır. Açlar çoğalıyor,<br />
yoksulluk yaygınlaşıyor, adaletsizlik<br />
büyüyor. Bu böyle devam edemez.<br />
New York Times da şöyle yazıyordu:<br />
“Yükselen fiyatlar, dünyadaki<br />
yoksullar üzerinde, acımasız etkiler<br />
yaratıyor. Bu gıda krizinin sonuçları,<br />
ekonominin çok ötesine<br />
geçiyor.”<br />
Bu kaçınılmazdır ve bunu öngörseler<br />
de önleyemeyeceklerdir.<br />
Açlığın son 20 yılın en üst noktalarına<br />
çıkması, açların sayısının<br />
11 milyarı aşması, sorunun sadece<br />
birkaç ülke veya bir kıtayla sınırlı olmadığının<br />
ifadesidir.<br />
Geçen hafta, ülkemizde Türkiye<br />
İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından<br />
yayınlanan “Gelir ve Yaşam<br />
Koşulları Araştırması”, yoksulluğunu<br />
tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />
de büyüdüğünü gösteriyordu.<br />
TÜİK; devletin resmi kurumudur,<br />
AKP’nin denetimindedir; bu anlamda<br />
bütün rakamlar küçültülmüştür<br />
ama, yoksulluktaki artış yine de ört<br />
8<br />
<strong>EMPERYALİZM</strong> <strong>HALKLARA</strong> <strong>NE</strong> <strong>VERDİ</strong>? <strong>AÇLIK</strong>, İŞGALLER, TERÖR!