23.12.2014 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

le bir iddia idare tarafından iptal ya da yürütmeyi durdurma kararlarını<br />

uygulamamak için bahane olarak ileri sürülemez. Danıştayımız<br />

böyle iddiaların anlamsızlığını açık biçimde ortaya koymuştur:<br />

«..iptal kararı idarî tasarrufu., ittihaz edildiği tarihten itibaren<br />

ortadan kaldırır ve o tasarrufun ittihazından önceki<br />

hukukî durumu ortaya koyar. Bir iptal davasında verilmiş<br />

yürütmenin durdurulması da aynı niteliktedir...<br />

(iptal kararının ve) yürütmenin durdurulması kararının<br />

bu niteliği dolayısiyle, artık bu tasarruf uygulanmıştır,<br />

durdurma yapılamaz (iptal kararı uygulanamaz) defi, hukuka<br />

dayanan, itibara değer bir defi olamaz. Bir idarî<br />

tasarrufun iptali ve yürütülmesinin durdurulması talebi,<br />

daima idarî tasarrufun ittihaz ve tebliğinden sonra yapılacağı<br />

ve idarî yargı yerinde, daha da geç bir tarihte karar<br />

verileceği cihetle; böyle bir defin kabulü (iptal ve)<br />

yürütmenin durdurulması kararını daima kağıt üstünde<br />

bırakmak sonucunu elde etmeğe yarar ki bu da bir yargı<br />

kararının idarece uygulanmaması durumunu yaratır ve<br />

ilgisinin kalmamış olduğu gerekçesiyle davasını reddetmiştir. [D- 5<br />

1958 k. 2077 (H. II s. 552)]. Bu sonuca yer değiştirme işleminin gereğinin<br />

yerine getirilmesi ile artık ortada işlem kalmadığı düşüncesinin<br />

yol açtığı anlaşılmaktadır. Oysa, idarî işlem iptal edilmedikçe ya da<br />

yürütülmesi durdurulmadıkça yürürlükte olacağından, kamu görevlisinin<br />

buna uymaması düşünülemez. İlgili kamu görevlisi, kendisinin<br />

başka yere atanması işlemine uymaz ise çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilirdi.<br />

Karşılaşacağı yaptırımlardan çekinerek bu işleme uyduğu<br />

takdirde ise davasını reddedilmesi açık bir haksızlıktır.<br />

Anayasa Mahkemesi de, bir kanundaki bazı terimlerin değiştirilmesine<br />

ilişkin bir kanunun iptali davasında aynı yanılgıya düşerek,<br />

«..17.1.1947 günlü ve 9508 sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak o<br />

gün yürürlüğe giren 4998 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde gösterilen<br />

yeni terimler, yürürlükteki bütün kanunlarda yer alan<br />

eski terimleri o tarihte düzeltmiş ve 4998 sayılı Kanunda uygulanacak<br />

başka bir hüküm kalmamıştır.<br />

Anayasanın geçici 9 uncu madesinin ikinci fıkrası hükmüne göre,<br />

Anayasa Mahkemesinin görevine başladığı tarihte yürürlükte bulunan<br />

eski kanunlar hakkında iptal davası açılabileceğinden ve<br />

yukarda izah edilen sebeplerle 4998 sayılı kanunda, halen yürürlükte<br />

bir hüküm bulunmadığından iptal isteminin konusu bulunmadığı<br />

sonucuna..»<br />

varmıştır [Any. Mah. 22.6.1965 e. 963/135 k. 39 (RG. 24.9.1965)] . Oysa,<br />

işlemin yürürlüğü devam etmektedir. Kanunlardaki terimler 4998 sayılı<br />

kanunla getirilen terimlerdir.<br />

35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!