Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Düzen partileri vaatleri<br />
ile halkı aldatamaz<br />
Halkı çeşitli vaatlerle bugüne kadar<br />
aldatan düzen partileri ve liderleri seçimler<br />
öncesi yeniden halkı hatırladı ve<br />
il il, ilçe ilçe dolaşmaya başladılar.<br />
İşsizlik, açlık, yoksulluk, eğitim,<br />
barınma, sağlık gibi temel sorunları<br />
olan halkın hiçbir talebi dikkate alınmaz<br />
ve karşılanmazken bu tablonun<br />
sorumlusu olan düzen partileri meydanlarda<br />
pişkince halka yeni vaatlerde<br />
bulunuyor.<br />
Hemen her seçimde, düzen partileri<br />
birbirleriyle vaat yarışına girmiş,<br />
halkın desteğini almak için yalanlarla<br />
birbirleriyle savaşmışlardır.<br />
Bu bütün seçimler için değişmeyen<br />
kural olmuştur. Nitekim, “çok<br />
partili hayat” diyerek sömürge tipi faşizmi<br />
maskeledikleri dönemin başlangıcı<br />
olan 1950’li yıllardan başlayarak<br />
günümüze kadar bu kural hiç<br />
değişmemiştir.<br />
Diyebiliriz ki, 1950’li yıllardan bu<br />
yana 60 yılı aşkın bir zamandır düzen<br />
partileri aynı masalları anlatıyor!<br />
Düzen partilerinin isimleri değişti, liderleri<br />
değişti, onlarca parti kuruldu<br />
ama vaat yarışı hiç eksilmedi.<br />
Vaatler seçim oyununun<br />
bir parçasıdır<br />
Düzen partilerinin seçimler öncesi<br />
halka vaatlerde bulunup, sonra da<br />
bunları çabucak unutması artık adetten<br />
olmuştur. Milyonlarca emekçi<br />
düzen partilerinin vaatlerinin hiçbir<br />
zaman gerçekleşmeyeceğini bilir ama<br />
yine de başka seçeneği olmadığı için<br />
seçim oyununun bir parçası olmaktan<br />
kurtulamaz.<br />
Düzen partilerinin vaat yarışı adeta<br />
bu yanıyla kanıksanmıştır. Ama bilinmelidir<br />
ki, düzen partilerinin vaat<br />
yarışı düzenin seçim oyununun ayrılmaz<br />
bir parçasıdır.<br />
Düzen seçim oyunu ile halkı aldatır,<br />
halk için düzeni yeniden bir<br />
umut haline getirmeyi amaçlar. Seçimler,<br />
halkın düzenden kopuşunun<br />
önünü de tıkamaya çalışır. Bir yanıyla<br />
da oynanan demokrasicilik oyununun<br />
bir parçasıdır.<br />
Türkiye’de seçimler bu yanıyla iki<br />
yüzlülüğün, çıkarcılığın at oynattığı<br />
dönemlerdir.<br />
Vaat yarışı ise seçim oyununun olmazsa<br />
olmaz bir parçasıdır. Nitekim<br />
bütün burjuva düzenlerde, düzen partilerinin<br />
halka vaat yarışı hep bu çerçevede<br />
yürütülmektedir.<br />
Yine bu tablonun bir başka yüzüde<br />
seçimlerde vaat yarışına giren düzen<br />
partilerinin seçimler sonrası vaatlerini<br />
çabuk unutmuş olmalarıdır.<br />
Düzen partilerinin ortak noktalarından<br />
biridir bu yan. Vaat eder, halkı<br />
oyalar ve aldatırlar ama o vaatleri<br />
yerine getirdikleri görülmemiştir.<br />
Bu on yıllardır sürdürülmesine, vaatlerin<br />
hiçbirinin gerçekleştirilmemesine<br />
karşın sürdürülmeye devam edilir. Ve<br />
düzen bu yalanları kendisi açısından sürdürmekte<br />
bir sakınca görmez.<br />
Halka gelince;<br />
“Yıllardır taleplerini, özlemlerini<br />
düzen partilerinin programlarında,<br />
seçimden seçime burjuva politikacılarının<br />
vaatlerinde arayan ve ona<br />
göre tercih yapan ama her seferinde<br />
hayal kırıklığına uğrayan, devlet terörüyle<br />
sindirilen ve ‘devlete karşı<br />
gelinmez’ telkinleriyle kendine güven<br />
duygusu zayıflatılan halk” (Haklıyız<br />
Kazanacağız, cilt:1, syf: 49) devrimcilerle<br />
ilişkileri geliştikçe düzen partilerinin<br />
gerçek yüzünü görerek, düzen partilerinden<br />
kopmaya başlayacak.<br />
Düzen partilerinin vaatleri, ancak<br />
halk örgütlü olduğunda bir anlam<br />
kazanmayacaktır. Yoksa her dönem<br />
milyonlarca yoksulu etkileyecek, milyonlarca<br />
yoksul bu yalanların peşine<br />
takılarak, umutlarını düzen partilerine<br />
ve onların meclislerine bağlamaya<br />
devam edecektir.<br />
Vaatler ve gerçekler<br />
Her seçim döneminde, düzen partilerinin<br />
vaatlerde sınır tanımayan<br />
dizginsiz yalanlarıyla karşılaşıldı hep.<br />
Nitekim bunun ilk örneği, 14 Mayıs<br />
1950 seçimlerinde yaşandı.<br />
Tayyip Erdoğan’ın örnek aldığı<br />
Adnan Menderes ve partisi Demokrat<br />
Parti (DP) bu seçimlerde “Yeter!<br />
Söz Milletin!” diyerek iktidara geldi.<br />
DP, 1950 seçimlerine önemli<br />
avantajlarla girdi. Yıllarca jandarma<br />
zulmü yaşayan ve savaş dönemi uygulamalarıyla<br />
açlığa mahkum edilen<br />
halk açısından yeni “bir umut” oldu.<br />
Seçim meydanlarına, alanlara,<br />
topladıkları halka “Hürriyet ve Demokrasi”<br />
vaat ederek konuşuyordu<br />
DP’nin sözcüleri.<br />
“Yeter! Söz Milletindir!” diyorlardı<br />
yoksul halka. Adam yerine konmamış<br />
halka, demokrasiden, halkın<br />
yönetiminden söz ediyorlardı. “Siz<br />
yöneteceksiniz” diyorlardı işçilere,<br />
köylülere. İşçilere, “Toplu Sözleşme<br />
ve Grev Hakkının verilmesi” gerektiğini<br />
savunuyorlardı.<br />
ABD, toprak ağaları, tefeciler, gelişmekte<br />
olan burjuvazi arkalarındaydı.<br />
DP, onların partisiydi. 14 Mayıs 1950’de,<br />
Demokrat Parti seçimi kazandı.<br />
2 Haziran 1950’de, Adnan Menderes<br />
ilk DP hükümetini kurduğunda,<br />
seçim meydanlarında halka verdiği<br />
sözleri de, ilk vaatlerini de çabucak<br />
unuttu. Artık seçilmiş ve iktidar<br />
olmuşlardı. Bir süre halka ihtiyaçları<br />
“olmayacak” tı nasıl olsa!<br />
DP iktidarı dönemi ABD’ye teslim<br />
olunan bir dönem oldu. Marshall<br />
Planı devreye sokularak 1947’de çıkarılan<br />
Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu,<br />
1951’de iyice pekiştirilerek<br />
Türkiye’nin kapıları tüm emperyalistlere<br />
açıldı. IMF, Dünya Bankası’ndan<br />
ilk borçlar alındı.<br />
Türkiye, ABD için, ileri bir karakol<br />
oldu. Çıkarılan Petrol Kanunu ile<br />
emperyalist tekellere her türlü ayrıca-<br />
Sayı: 266<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
1 Mayıs<br />
2011<br />
UMUDU BÜYÜTELİM<br />
43