14.01.2015 Views

ŜÃÙ çįĉPğQ

ŜÃÙ çįĉPğQ

ŜÃÙ çįĉPğQ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

20 MAYIS-HAZİRAN 2013<br />

yası, dünya ajansları son dakika gelişmesi<br />

olarak duyurur bu olayı. Bundan 39 yıl önce<br />

bir maçta karşı karşıya gelir iki dost. Ülgen,<br />

Çapaspor'un forveti, Başbakan Erdoğan<br />

İETT'nin stoperidir. Hikayenin gerisini Baba<br />

Hayri'den dinleyelim: "Yıl 1974, soğuk bir<br />

kış günü. Eyüp Stadı tam bir çamur deryası.<br />

Ben Çapa'nın kaptanıyım, Tayyip Erdoğan<br />

da İETT'nin. Kazanırsak İstanbul şampiyonluğu<br />

için finale çıkacağız. Bizim mutlaka kazanmamız<br />

lazım. Çabalıyoruz ama gol atamıyoruz.<br />

Maçın bitmesine 20 dakika kalmış.<br />

İkili mücadelede sinirliyken geçirdim dirseği.<br />

Yere düştü. Acı içinde kıvranıyor. ‘Çenesi<br />

kırılmış' dediler. Ben golü attım ama maç<br />

1-1 bitti. Sonuç Anadoluhisarı şampiyon oldu.<br />

Olan Tayyip'in çenesine oldu."<br />

Hayri Ülgen, Başbakan Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın futbolcu kimliği hakkında şunları<br />

dile getiriyor: “Tayyip Bey, futbol takımında<br />

tüm maçlarını son derece ciddi bir yüz ifadesi<br />

ile oynardı… Hakemle, rakibiyle konuşurken<br />

o bildik ‘Kasımpaşa ağzı’ ile diklenir,<br />

karşısındakini sinirlendirirdi… Asla ve asla<br />

küfür etmezdi…”<br />

GALATASARAY’A NEDEN GİTMEDİM<br />

Sarıyerspor forması altında başarılı sonuçlar<br />

alan Hayri Ülgen, tabiî ki büyük takımların<br />

tekrar transfer listesine girmiştir. “Gazetelerde<br />

boy boy fotoğraflarım çıkıyor. Yönetim<br />

ise ‘Hayri ile şampiyonluk hedefliyoruz. Biz<br />

Hayri’yi satarsak taraftar bizi linç eder.’ diye<br />

satmak istemiyordu. Galatasaraylı Turgay<br />

Ece de bana ‘Biz seni almak istiyoruz. Sarıyer<br />

Kulübü vermiyor. Ben gazetecileri çağıracağım.<br />

Senin Galatasaraylı formanı çekeceğiz.<br />

Galatasaray’da oynamak istiyorum,<br />

diye açıklama yap. Böyle yaparsan transferin<br />

olur.’ dedi. O zaman ben de Turgay Ece’ye<br />

‘Bana gösterdiğiniz ilgi ve sevgi beni memnun<br />

etti. Ancak beni ben yapan Sarıyer taraftarlarına<br />

bunu yapamam. Halk beni çok<br />

seviyor. Baba Hayri lakabını takmışlar. Yıllarca<br />

futbol oynasam böyle bir sevgi saygı<br />

yakalanmaz Turgay abi. Ayrıca beni çok iyi<br />

tanıyorsun, asla insanları satamam. Yalan<br />

söyleyemem. Eğer kulübüm izin vermiyorsa<br />

onları zor durumda bırakamam. Para her<br />

şey değil. Bunun yanında kulübüm izin verse<br />

de ben o muhteşem Sarıyer seyircisinden<br />

izin almadan ayrılamam. diyerek teklifi kibarca<br />

reddettim…”<br />

BÜYÜK GOLCÜ, 23 DAKİKAYA 4 GOL SIĞDIRDI<br />

Oynadığı birçok takımda gol krallıkları yaşayan<br />

Hayri Ülgen, 23 dakika gibi kısa bir sürede<br />

takımına 4 gol kazandırdığı karşılaşmayı<br />

da asla unutmamaktadır. 77-78 yılında<br />

Tekirdağspor’da kiralık olarak forma giyerken<br />

sakat olduğu için ilk yarı oynayamaz.<br />

Takımın ona ihtiyacı vardır ama aslında<br />

bırakın koşmayı yürümesi bile imkansızdır.<br />

Mutlaka kazanılması gerektiği için hoca<br />

onu ikinci yarı sahaya sürer. Baba Hayri,<br />

50, 66, 88 ve 89. dakikalarda 4 gol atarak tarihe<br />

geçer.<br />

FUTBOLCULUĞUM SAYESİNDE HAYATTA KALDIM<br />

1980’li yıllarda Türkiye’de kaos ve kavga ortamı<br />

var. Bir gece Çapa’da evime dönüyorum.<br />

Çapa üniversite semti olduğu için hem<br />

sağcılar hem solcular bu semtte çok fazlaydı.<br />

Eve doğru yol alırken 3-4 kişi önümü kesip<br />

bir arabanın içine attı. Bana ‘Sağcı mısın solcu<br />

musun’ diye sordular. Ben de pratik zekâmı<br />

kullanarak ‘Ne sağcıyım, ne solcu. Ben futbolcuyum.’<br />

dedim. A Milli Takım’a seçildiğim<br />

gazete kupürlerini gösterince bundan bir<br />

şey olmaz diyerek beni bıraktılar. Futbolculuğum<br />

sayesinde hayatta kalmıştım.”<br />

ÇAVUŞESKU’NUN ÜLKESİNE NASIL GİRDİK<br />

“Günaydın Gazetesi'nde çalışırken, Galatasaray,<br />

Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finalinde<br />

Hagi’nin de kadrosunda bulunduğu<br />

Steaua Bükreş ile eşleşmişti. Yıl 1989’du.<br />

İlk maç Romanya’daydı. Gazeteden İlker<br />

Ateş, Romanya'yı iyi bilen Hayati Telgeren,<br />

Ömer Güvenç ve ben, arabayla Romanya<br />

Hayri Ülgen kimdir<br />

yolunu tutmuştuk. Yorucu ama tatlı bir yolculuktan<br />

sonra Romanya gümrük kapısına<br />

vardık. Türkiye'den ve çevre ülkelerden çok<br />

seyirci geldiği için gümrükte 4-5 kilometre<br />

kuyruk oluşmuştu. O zamanlar Nikolay<br />

Çavuşesku zamanıydı ve komünizm daha<br />

çökmemişti. Her şey çok sıkıydı. Askerler<br />

ve polisler nefes aldırmıyordu. Hele Türkleri<br />

daha çok sıkıştırıyorlardı. Baktım, bizim<br />

gümrükten geçmemiz en az 5-6 saatimizi<br />

alır. ‘Hayati abi’ dedim, ‘Bir şeyler yapmamız<br />

lazım.’<br />

Hayati abi devreye girip askerlerle konuştu.<br />

Benim getirdiğim Kent sigarasını götürerek<br />

onlara verdi. Çok geçmeden koşarak<br />

yanımıza gelip beni askerlerin yanına<br />

götürdü. Hayati abi, benim Türkiye’nin çok<br />

önemli bir ismi olduğumu, Türkiye’ye gelirlerse<br />

halledemeyeceğim hiçbir işin olmadığını<br />

söylemiş onlara... Tabii bunları söylediğinden<br />

bizim haberimiz yok.<br />

Gittik… 20 kadar asker… Önce beni<br />

tutuklayacaklar sandım. Sonra baktım,<br />

hepsi benimle fotoğraf çektirmek istiyor.<br />

20 kadar asker etrafımda pervane gibi dönüyor.<br />

İçlerinden biri arabamın anahtarını<br />

alıp hemen gümrükten geçirdi. İnanılmaz<br />

bir olay yaşıyorduk. Hayati abi daha sonra<br />

olayın gerçek yüzünü anlatınca çok gülmüş<br />

ve çok eğlenmiştik. Romanyalı askerler bize<br />

bir paket sigara için mi yardım etmişti yoksa<br />

benim gerçekten çok önemli bir kişi olduğuma<br />

mı inanmıştı diye hâlâ düşünür ve<br />

kendi kendime gülerim.”<br />

16 Nisan 1956 tarihinde Urfa’nın kenar<br />

mahallelerinden birinde doğdu. Çocukluk<br />

yılları hep fakirlik, yokluk içinde<br />

geçti. En büyük hayali olan futbolculuk<br />

için İstanbul’un yolunu tuttu. Bir taraftan<br />

lokantada çalıştı, bir taraftan okudu,<br />

bir taraftan da futbolculuk ideali için<br />

idmanlarını aksatmadı. İstanbulspor’da<br />

başlayan futbol serüveni; Çapaspor,<br />

Amatör Milli Takım, A Milli Takım, Fenerbahçe,<br />

Tekirdağspor, Samsunspor,<br />

Sarıyer, Vefa ve Taksimspor takımlarında<br />

devam etti. Futbola Kınalıadaspor’da<br />

nokta koyup teknik adamlığa soyundu.<br />

Kapalıçarşı ve Yayla İdman Yurdu’nu<br />

çalıştırdı. Takım çalıştırmadığı dönemlerde<br />

gazetecilik yaptı. Günaydın, Sabah,<br />

Fotomaç ve Takvim gibi gazetelerde<br />

çalıştı. Başta TRT olmak üzere çeşitli<br />

kanallarda yorumculuk yaptı. Gazeteciliğe<br />

ve yorumculuğa devam eden Hayri<br />

Ülgen evli, Begüm ve Betül adında iki<br />

kız evlat babası, Sarper adında da bir torunun<br />

dedesi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!