You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ESKIHIŞ<br />
MOBİLYALAR<br />
Dr. Necdet BİNGÖL<br />
Eskimiş mobilyalar bana neden hüzün<br />
verir bilmem Bir kenara atılmış, pamukları,<br />
yayları çıkmış, kirlenmiş, şurasından<br />
burasından yırtılmış, yıllarca bize hizmet<br />
etmiş yaşlı koltuklar, kanapeler bana hep,<br />
bakacak kimsesi olmayan, kendi hallerine<br />
terk edilmiş, muhtaç yaşlıları hatırlatır,<br />
onlar gibi hüzün verir bana, onlar gibi<br />
içimi acıyla doldurur. Belki de daha düne<br />
kadar baş köşede bir yer işgal ediyorlardı.<br />
Kim bilir o koltuğa keyifle yerleşip,<br />
başınızı arkalığına yaslayıp hayal âlemlerine<br />
ne zevkli, ne uzun yolculuklar yapmışsınızdır<br />
Belki de işinizden eve yorgun,<br />
bezgin döndüğünüz zamanlarda sizi<br />
rahata, sükûna ve huzura kavuşturan bu<br />
mobilyalardı. Sizi şefkatle saran, kucaklayan,<br />
sizi samimiyeti içine alan o koltuk,<br />
bilir miydi ki bir gün gözden düşmüş ve<br />
tükenmiş bir kenara atılıverecektir Halbuki<br />
onlar, bu dost mobilyalar, vaktiyle<br />
\ hayatımızda mühim bir yer almışlardı, a-<br />
cı, tatlı hâtıraları onlarla beraber yaşamıştık.<br />
Onlar da tıpkı kitaplar gibi bizim<br />
yakın, samimi, konuşmadan dinleyen,<br />
dertlerimize çare arayıp bulan, şikâyetlerimize<br />
sessiz bir anlayışla ortak olan, bizimle<br />
beraber yaşlanıp ihtiyarlayan dostlarımızdı.<br />
Şimdi yer yer kumaşları yıpranmış,<br />
hattâ yırtılmış, parçalanmış, renkleri soluk<br />
bu eski dostlar üzgün, bıkkın, sanki<br />
hayata küsmüş, bir köşeciğe sığınmışlar,<br />
akıbetlerinin ne olacağını kesdiremeden,<br />
kararsız, tedirgin. Artık işe yaramadıkları<br />
için yahut yerlerine yenileri geldiği için<br />
bir yerlere atılıp, olmazsa elden, daha fenası<br />
gönülden çıkarılarak acıklı sonlarına<br />
terk edileceklerdir. İnsanlar neden bu derece<br />
vefasız Kaldı ki insan hayatı ile bu<br />
eskimiş mobilyalar arasında tam bir benzerlik<br />
ve yakınlık vardır. Bu mobilyaların<br />
yeni alındıkları zamanı bir düşünün! Tıpkı<br />
dünyaya ilk adımını atan bir çocuk gibi<br />
bizim sevgimizle, alâkamızla, ihtimamlarımızla<br />
bakılmışlardır, âdeta üzerlerine titremişizdir.<br />
Her an onlarla birlikte olmayı<br />
en önde gelen vazifelerimizden bilimsizdir.<br />
Aradan aylar, yıllar geçince, yavaş<br />
yavaş onlara daha fazla alışmış, onlardan<br />
ayrı yaşayamaz olmuşuzdur. Ne yazık ki<br />
sonunda zaman hükmünü icra etmiş, sevgimiz,<br />
yakınlığımız, ne hazindir, başka<br />
yönlere çevrilmiş, onlar bizden, daha da<br />
acıklısı biz onlardan, farkında olmasak<br />
da, bir gün bakmışız ki uzaklaşmaya başlamışız<br />
bile. Onlar gündelik hayatımızın,<br />
artık üzerinde durup düşünmediğimiz, ilgilenmediğimiz<br />
birer parçası olmuşlardır;<br />
bu da bize o kadar tabii gelmiştir. Demek<br />
ki insan ömrü gibi mobilyaların da bir<br />
8