You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
di. Yok olan birşey yoktu, Çiğdem'in dünyasında!<br />
Yüreğine çitlerle çevrili küçücük<br />
bir bahçe yapmıştı. Bu bahçenin yağmurları<br />
vardı: mutsuzluğu yıllayan. Siyahı<br />
boyayan beyazı vardı... Hoş kokan<br />
binbir renkte gülleri, azim, sabır, mücadele<br />
sinmiş şiirleri vardı... Yitirmişti bu<br />
bahçeyi! Bunun için savaşmıştı, yıllar boyu!<br />
Yoksa evlenmezmiydi bunca senedir<br />
Elleri titreyerek, ayakları dolaşarak<br />
elindeki gümüş tepsiyle odaya girdiğinde,<br />
havaya mevzunun hallolmuş olmasının<br />
huzuru sinmişti. Anne mutlu gülümsüyordu.<br />
Adamsa işini bitirmiş olmanın<br />
rahatlığı ile "malın ambalajlanmasını'*<br />
ve kendisine sunulmasını bekliyordu.<br />
Kahveleri ikram edip oturduğunda adamın<br />
küçük, sararmış gözleri şeytani, sevgisiz<br />
bir bakışla parladı. İki meraklı göz,<br />
Çiğdem'in bakışlardan utanan, titreyen<br />
vücudunu saran pembe elbiseden içeri<br />
girdi. Çiğdem silkelemek, temizlemek istedi<br />
bakışları. Yanakları elbisenin rengine<br />
zıt bir kırmızılıkla alev alev yanıyordu.<br />
Kırmızı yanakları ve zeytin karası<br />
saçlarıyla, hafif esintiyle yaprakları titreşen,<br />
üşüyen, örselenmeye gelmeyen bir<br />
laleye benziyordu. Ayten hanım ve bakışların<br />
sahibi ne olduğunu anlamadan,<br />
Çiğdem sessizce akıtarak göz yaşlarım<br />
yorgun adımlarla salondan çıktı. Odasının<br />
kapışım kilitleyip anahtar deliğini<br />
ceketiyle örttü. Öylesine ürkmüştü ki o<br />
bakışları hâlâ üzerinde hissediyordu. Yüreğini<br />
değil de vücudunu tanımaya çalışan<br />
bakışları!..<br />
Çiğdem annesinin tüm ısrarlarına<br />
rağmen odadan çıkmayınca, adam gitmişti.<br />
Amıe kırgındı, kızgındı. Elindeki<br />
örgüsünden başını kaldırmadan hıncını<br />
ondan almak istercesine örüyordu. Çiğdem<br />
annesine sarılıp ağlamak istedi. O-<br />
nun, saçlarım usul usul okşayıp, yanağını<br />
elleriyle kurulamasını bekledi. "Boş<br />
ver yavrum sana layık değildi" demesini<br />
bekledi. Ama dememişti annenin dilleri.<br />
Gözlerini hiç kaldırmadan örgüsüne devam<br />
etmişti. Çiğdem yapayalnız, yorgun,<br />
ne yapacağını bilmez bir halde salonun<br />
ortasında kala kalmıştı...<br />
Sonra adamın getirdiği gülleri tek tek<br />
yolup pencereden dışarıya savurdu. Karanlığın<br />
ortasında ateş böcekleri misali<br />
uçup, caddeye döküldü; kırmızı gül yaprakları...<br />
Takvimin tek tek düşen ve bir<br />
daha yaşanamıyacak yıllan gecenin soğuk<br />
esintisiyle dört bir yana savruluyordu.<br />
Bahçesindeki çiçekler soluyor, kuşlar<br />
dört bir yana kaçışıyor, çitler devriliyordu...<br />
Yok oluyordu bahçesi! Çiğdem'in<br />
renkleri birbirine girmişti...<br />
Tek çare toplamak, gül yapraklarım"<br />
dedi Çiğdem. "Yenildim kaybettim bu<br />
savaşta. "Lâkin sokak lambaları da sönmek<br />
üzereydi. Sıra ile sarı ışıklarım kesip<br />
sokağı siyaha boyuyorlardı. Çiğdem<br />
pencereden başım uzatıp, "Artık çok geç"<br />
dedi, kırmızı gül yapraklarına. Sokağı siyaha<br />
boyuyorlar...<br />
OCAK YAYINLARI SUNAR<br />
YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ:<br />
SULARI ISLATAMADIM<br />
Abdurrahim KARAKOÇ<br />
250 TL.<br />
KAK ^ÜıîSfi<br />
Bahattin KARAKOÇ<br />
250 TL<br />
Ümraniye İçinde Vurdular Bizi<br />
Alper AKSOY<br />
250 TL.<br />
Ödemeli Sipariş Adresi :<br />
P. K. 329 Kızılay - ANKARA<br />
38