05.02.2015 Views

edebiyat

edebiyat

edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

undan sonra.. Ne kadar mânâsız bilgiler vardır<br />

onlarda, Allah bilir. Değişti herşey.. Birdenbire..<br />

İnaniır misimiz, ilk bir hafta, sabahları her<br />

günkü vakitte yataktan kalktım ve sanki okulaV.<br />

gideceğim heyecan lyle, kahvaltı bile yaptım..<br />

Câvidon'un o arsız ve alaycı gülüşleriyie kendi-;<br />

me geldiğimde, sanki içimden, yüreğimin tâ de-t<br />

rinJiklerinden, öğrencilerimin şekillendirdiği bir )<br />

dünya kopu yordu, kanayarak!. iBumtı bir türlü<br />

anlatamadım Câvidân'a.. Anlayışlı olmasını, beni<br />

hoş karşılamasını istedim kendisinden.. Ama<br />

ne gezer..<br />

— Bunadın daha bu yaşta bey!. Uyurgezerliğe<br />

başlıyacaksım yakında korkarım,. Komşular<br />

da duyarsa, rezil olduğumuzun resmidir iste!.<br />

Ah, niye anlayışsızdır bu kadınlar, Tanrım!,<br />

Niye, İnsanın zayıf noktasını bulunca, bütün<br />

kadınlıklarını ortaya dökü verirler ki..<br />

Ha.. Komşular, dedim az önce herhalde..<br />

Çoğu Câvidân'dan farklı değil ki.. Daha ikinci<br />

emeklilik akşamımda, bir gürültü, bir kıyamet,<br />

doluverdiler eve.. Kimisi mutluluktan uçmam gerektiğini,<br />

kimisi Câvidân'm ağzıyla, bundan sonra<br />

ne yapacağımı, kimisi bilmem ne bankası, e-<br />

meklilik ikramiyemi yatırırsam, bilmem ne kadar<br />

faiz verdiğini, artık ev alabileceğimi., konuşup<br />

durdular.. En akıllıları, öğrencilerimden ayrı yaşamamın<br />

zor olacağını ve bunun için de, emeklilik<br />

maaşımı tüketmeden, bankere man kere kaptırmadan,<br />

bir dersane açmamı öğütlediler.. Hepsini<br />

dinledim.. Ama, hiçbirisi beni anlamadığı, anhyamıyaeağı<br />

için, tek kelâm etmedim.. Çeneleri<br />

yorulunca, ağızlarını televizyona verdiler, program<br />

bitince de kalkıp gittiler.. Bir daha da h'içbirisiyle<br />

görüşmedim,.<br />

Evden çıkmıyordu m genellikle.. Çıkınca da,<br />

okulumun bahçesini seyretmeğe gidiyordum u-<br />

zaktan.. Öğrencilerimi görüyordum.. Mümkün olduğu<br />

kadar görünmemeğe çalışıyor, uzaktan<br />

seslerini dinliyordum onların. Aman Tanrım!. Ne<br />

kadar çok severmişim ben bunları.. En haylazından,<br />

en tembeline kadar, derslerde beni çıldırtanından,<br />

ağlama noktasına getirenine kadar,<br />

hepsini, ama hepsini ne kadar seviyormuşum<br />

meğer.. Ağlamak korkusuyla hiçbirine haber<br />

vermeden, hiçbirinin gözlerini öpmeden ayrıldığıma<br />

şimdi pek pişmanım.. Keşke veda etseydim!.<br />

Keşke habersiz aynlmasaydım onlardan!. Şimdi<br />

öğrencilerim gözümde buram buram tütüyor..<br />

Hepsi tatile çıkmıştır. İyiki, hiçbirine zayıf vermedim.<br />

Sövmesinler bana diye.<br />

Okullar tatil olunca, Câvidân'm çenesinden<br />

kaçpp sığınabileceğim: bir yer de kalmadı.. Zâten<br />

oğlum son mektupta, annesini de alarak Ankara'ya<br />

gelmemizi yazıyordu ısrarla.. Kızım Antalya'dan<br />

istiyordu.. Câvidân'ı çekip anlaştım:<br />

— Bak hanım, ben, dünyada seninle ne Ankara'ya,<br />

ne Antalya'ya giderim. Seç birini, sen<br />

oraya git, ben de öbürüne gideyim. Durur mu..<br />

Yalancıktan iki damla gözyaşı, ah, benden ayrılamazmış<br />

ta, bensiz ne yaparmış ta, bilmem daha<br />

neler!. Ben, kesinlikle razı olamam dedim<br />

ve ayrıldık.. O Antalya'yı seçti tabii. Hem kendine<br />

benzeyen kızı, hem de Antalya efendim.<br />

An-tal-ya!. Kendi gibi geveze komşumuz Hüsniye<br />

hanımlar da Antalya'ya yaz tatiline gidiyorlarmış..<br />

Onlora katılıp gitti.. Otobüs hareket etliğinde<br />

içimi kaplayan burukluğa bir mânâ verememiştim..<br />

Ama şimdi çok iyi anlıyorum o bu»<br />

'/ukluğu,. Ve çok derin mânâlar verebiliyorum..<br />

Otobüse gece binmiştim.. Sabah Ankara'­<br />

ya indim erkenden.. Bir taksi tuttum. ıBeni çok<br />

iyi karşıladılar, A Hah var.. Onlar da yeni kalkmışlar,<br />

daireye gitmek için hazırlık yapıyorlardı. Benim<br />

suratsız bildiğim Ayşe gelinim, bir başka<br />

oluvermiş. Şen, şakrak, öz kızım Arife'den bin<br />

kat daha cana yakım., Serpil'in doğumundan<br />

sonra ilk görüşüm bu. Aman ne kıvrak bir hanım<br />

olmuş öyle.. Oğlumda kendimi seyrettim..<br />

Sık sık kucaklıyor, ağlamak istiyordum boynuna<br />

düşüp.. Cahit 'bu hâlimi anlamış olacak ki,<br />

torunlarımı uyandırmağa kalktı. Ben itiraz ettim;<br />

rahatsız olmasınlar, uyusunlar diye.. Nasıl olsa,<br />

daha bol bol görürdüm.. Oğlumu seyretmek istiyordum<br />

ben,. Oğlumda kendimi bilhassa..<br />

Ayşe hemen banyoyu hazırladı ve ılık bir<br />

duş aldım. Epeydir uzun yolculuğa çıkmadığım<br />

için, otobüs beni bayağı hırpalamıştı. Duş iyi<br />

geldi. Kahvaltıya çocukları da kaldırdı Ayşe. Sabahın<br />

bu saatinde kahvaltıyı ne yapacaklar dedimse<br />

de, alışkın olduklarını söylediler. Kendileri<br />

işe gidince, bakacak kimseleri olmadığı için,<br />

mecburen kreşe götürüyorlarmış. Ben varım bugün;<br />

gidinceye kadar da evde kalabilirler dedim..<br />

İtiraz ettiler, ben de üstelemedim.. Dört ve<br />

beş yaşındaki bu yavrular, daha bu çağda, anne<br />

ve babasından ayrı, kim olduğunu bilmediklerinin<br />

terbiyesinde ve kreş kültürünü alarak büyüyorlardı<br />

demek..<br />

Murat yüzünü yıkayıp gelince, hiç yadırgamadan<br />

boynuma sarıldı, yanaklarımı yalarcasına<br />

öptü. Serpil, daha dedeyi falan tanıyacak durumda<br />

değildi anlaşılan,. Garip garip bakıyor, içini<br />

çekip duruyordu.. Murat kucaklayıp getirdi bana..<br />

Dizlerime oturtarak, senelerdir hasretini çektiğim<br />

hale kavuştum şükür.. Anlatamam o anki<br />

duygularımı. Getirdiğim hediye oyuncakları çıkardım.<br />

Aman ne sevindiler, görmeliydiniz.. Ya<br />

ben..<br />

Kar, koca işlerine, 'çocuklar da kreşe gidince,<br />

yalnız kaldım evde.. Yorgundum ve uyumam<br />

gerekti.. Tek tek odaları gezdim. Çok güzel<br />

bir ev dizmişler maşaallah.. Ayşe'nin benim<br />

•çin hazırladığı yatakta epey, sağa sola döndükten<br />

sonra öğleye kadar uyumuşum. Akşamı zor<br />

ettim o gün.. Eve döndüklerinde, ömrümün yep-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!