07.02.2015 Views

Yunus Emre Özel Dosya

Yunus Emre Özel Dosya

Yunus Emre Özel Dosya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İSMAİL ÇETİŞLİ*<br />

Gönül Çalab’ın tahtı Çalap gönüle baktı<br />

Kim gönül yıkar ise iki cihan bedbahtı<br />

Kültür ve edebiyatımızın anahtar kelime/<br />

kavramlarından biri “gönül”dür. Onunla<br />

eşanlamlı olarak değerlendirilebilecek olan Türkçe<br />

kökenli “yürek” ile Arapçadan aldığımız “kalp” ve<br />

Farsçadan dilimize giren “dil”, hiçbir zaman “gönül”<br />

kadar yaygınlık ve anlam zenginliği kazanmamıştır.<br />

Nitekim Nihat Sami Banarlı, “Gönül Sözüne<br />

Dâir” başlıklı yazısında en eski metinlerden beri<br />

kullanılagelen, ama <strong>Yunus</strong> <strong>Emre</strong>’de gerçek sesine<br />

kavuşan “gönül”ü “Türk dili var olalıdan beri yaşayan<br />

ve yaşatılan” en güzel kelimelerinden biri<br />

olarak görür. 2<br />

Her türlü duyu ve duygu dünyamızın merkezinde<br />

yer alan gönül, doğal olarak günlük hayatımız<br />

kadar edebiyatımızın da anahtar kelime/kavramlarından<br />

biri olmuştur. Çünkü “duyguların dili” biçiminde<br />

tanımlanan şiir bir yana, edebiyat sanatının<br />

bütün alanlarında sanatkârın hareket noktası kadar<br />

hedefi de büyük ölçüde gönüldür. Duyguların<br />

beşerî veya metafizik nitelikli olması sonucu değiştirmez.<br />

Edebî eser, temel özelliklerinden olan<br />

lirizmi hep bu kaynaktan alır. Özellikle Türk şiirini<br />

*<br />

Prof. Dr., Pamukkale Ü., Öğretim Üyesi<br />

düşündüğümüz veya ana hatlarıyla hatırladığımızda<br />

bu gerçeği daha derinlemesine idrak ederiz.<br />

“Edebiyatımızın bütün türlerinin, gerek halk<br />

edebiyatı, gerek divan edebiyatı olsun, dinî ve tasavvufi<br />

edebiyatımızın müşterek konularından birisi,<br />

belki de en mühimi ve en çok işleneni gönül<br />

mefhumudur.” 3 Gönül, hem başlı başına bir konu<br />

objesi/kaynağı, hem de teşhis ve mecaz sanatları<br />

çerçevesinde somut bir varlık olarak algılanır. Mesela<br />

divan şiirinde gönül; “aşk kavgasının yapıldığı<br />

yerdir. Gıdası gam ve kederdir. Daima harap olmaya<br />

yatkındır. Fitnenin doğuş yeridir. Bütün zevki<br />

sevgilinin hayali ile avunmaktır. Naz onun en çok<br />

kapıldığı şeydir. Hiç istemediği unsur ağyârdır. Son<br />

derece kıskançtır. Sevgiliden ilgi görmez ama ümidini<br />

kaybetmez. Daima aşk ve güzellik unsurları<br />

(gamze, çeşk, zülf vb.) tarafından yağma edilir, yakılıp<br />

yıkılır.” 4 Onun içindir ki gönül şairinin dili ve<br />

idrakinde kimi zaman âşık, mecnun, divane, şeyda,<br />

kimi zaman kul, garip, miskin, avare, kimi zaman<br />

esir, mahpus, berdar, kimi zaman ev, virane, saray,<br />

divan, taht, kimi zaman mum, çerağ, pervane, kimi<br />

zaman şehir, ülke ve memleket, kimi zaman ayna,<br />

kimi zaman çocuk, çoğu zaman da hasta, bimar,<br />

69<br />

haziran-temmuz-ağustos<br />

2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!