Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
şeyi unutturduğunu düşünür. Oysa her şeyi hatırlıyorum; tavan<br />
arasına çıktığı gün bu elbiseyi giydiğini bile. El fenerini ölünün<br />
üzerinde dolaştırdı: Örümcek ağlarının gerisinde sisli bir görünüşü<br />
var. Yalnız, ağların arasından elimi, onun kalbine götürdüğüm yer<br />
biraz karanlık. Rüya gibi bir resim. Birlikte hiç resim<br />
çektirmemiştik. Bir sürü şey gibi bunu da yapamadık nedense; bir<br />
türlü olmadı. Bir koşuşma, durmadan bir şeylerle uğraşma... Neden<br />
koşuyorduk, acelemiz neydi? Tavan arasına çıktığı güne kadar, bir<br />
şeyin arkasından hep başka bir şey yaptık; hiç durmadık, hiç<br />
tekrarlamadık. Sonra, köşemde kaldım günlerce; ne yedim, ne düşündüm.<br />
Sigara içtim durmadan. Evi, yaşanmaz bir duruma<br />
getirdim sonunda. Bir savaş sonu kargaşalığı sardı her yanı. Düzen<br />
içinde yaşamayı bir bakıma sevdiğim halde, dayanılmaz bir pislik<br />
ve pasaklılık içinde çırpındım. Belki de böylece kendimi<br />
cezalandırmış oldum. Sokağa fırlamak, 'ona' gitmek için, öldürücü<br />
bir ümitsizliğe düşmek istedim. Kim bilir? Belki de, kendim için<br />
böyle kötü şeyler düşünmemi istersin diye söylüyorum bunları.<br />
Fakat senin öleceğini, kendini öldüreceğini hiç düşünmedim. Uzak<br />
bir yerde, hiç olmazsa görünüşte sakin bir yaşantı içinde olacağını<br />
hayal ettim senin.<br />
Işığın altından kaçmaya çabalayan bir hamamböceği takıldı<br />
gözüne, kendine geldi. El feneriyle izledi böceği: Çirkin yaratık,<br />
yukarı çıkmaya çalışıyordu ağlara takılarak. Böceğin ayaklan,<br />
elbiseyi parçalar diye korktu. Yıllar geçmişti, küçük bir dokunuşa<br />
dayanamazdı, kim bilir? işte, boynundan yukarı doğru çıkıyor,<br />
yanağında biraz sendeledi: Sakalı biraz uzamış da ondan; zaten her<br />
gün tıraş olmayı sevmezdi. Yanaktan yukarı çıkan böcek, şakağa<br />
doğru gözden kayboldu. El fenerini oraya tutsam mı? Hayır.<br />
Korktu; fakat yan karanlıkta kurşunun deliğini gördü. Titreyerek<br />
geri çekildiği sırada, aynı delikten çıktı hamamböceği: Bacaklarının<br />
arasında küçük, pürüzlü bir parça taşıyordu. Dehşete kapılarak<br />
feneri deliğin içine tuttu; ışınlar, kafatasının iç duvarlarında yansıdı.<br />
Eyvah! Böcekler beynini yemişlerdi, en yumuşak tarafını. Belki de<br />
30