Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
direnmelerine aldırmazdım. Bana arkasını dönmüştü resmi<br />
yapılırken. Belden aşağısı çıplaktı. Müstehcen bir resim olmuştu.<br />
Fakat pek fena sayılmazdı. Kadının bir omzu çıplaktı. Onu<br />
kızdırmak için resmi, yatak odasının duvarına iğnelemiştim. Her<br />
gelişinde resmi görünce utanır, kızarır, başka tarafa bakmaya<br />
çalışırdı. (Yatak odasına gidip resme baktım bir daha. Yazık, şimdi<br />
telefonum da yoktu.) Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için<br />
saklamıştım; babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim,<br />
mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan<br />
seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi<br />
yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duygularımda<br />
her zaman biraz geç kalıyordum. Babam öldükten iki yıl<br />
sonra bir akşam üzeri, biraz üzülür gibi olmuştum. Bazı kitapların<br />
da yıllar geçtikten sonra anlamlarını sezmeye başladım. Babam<br />
ölmüştü. Eski kitapları da okuyamazdım artık. Bu konularda<br />
kendime fazla etki edemedim. Kötü bir öfke kaldı geriye; bahçedeki<br />
otların düzenlenmesine yararı olmayacak acı bir öfke. Bir kenara<br />
ittiler beni; işimiz acele, seni bekleyemeyiz dediler. (Oysa yıllarca<br />
beklemişlerdi beni; acele ettikleri söylenemezdi.) Bu kötü hayatı<br />
sanki doğmadan önce de yaşamıştım; kendime yakıştırdığım<br />
yaşantıları doğmadan önce de okumuştum. Kötülüklerimin bile<br />
kendime, öz varlığıma ait olduğuna inanmıyordum. Belki<br />
yüzyıllardır, yüz binlerce insan böyle kasvetli bir tabiatın ortasında,<br />
gizli mezheplerden tehdit mektupları alıyordu. Geçmişimi pek iyi<br />
bilemiyordum, bu insanları belli belirsiz hayal edebiliyordum;<br />
fakat, bir noktayı çok iyi biliyordum: Onlar bu olayı da<br />
değerlendirmesini bilmişler, gerçekten korkmuş, gerçekten acı<br />
çekmişlerdi; gerçekten çaresiz ve yalnız kalmışlardı. Ben ucuz bir<br />
romandım. Hayır, kötü bir edebiyatın bile bir gerçekliği vardı: Can<br />
sıkıcı taklitçilikleri bile benden gerçekti. Ben yoktum; hatta ben<br />
yokum, olmadım diyemeyecek bir yerdeydim; kelimeler bile yan<br />
yana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi. Ne olurdu benim de<br />
kelimelerim olsaydı; bana ait bir cümle, bir düşünce olsaydı.<br />
74