10.07.2015 Views

et_atlas_final_son_hal

et_atlas_final_son_hal

et_atlas_final_son_hal

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ET ATLASIYediğimiz hayvanlar hakkında gerçekler ve rakamlar


ET ATLASI 2014 Heinrich Böll Stiftung DerneğiTürkiye Temsilciliği tarafından hazırlanmıştır.Almanya’da hazırlanan İngilizce versiyon (MEAT ATLAS) içinYayın yön<strong>et</strong>menleri:Christine Chemnitz, Heinrich Böll StiftungStanka Becheva, Friends of the Earth, AvrupaYayın sorumlusu:Ulrike Dufner, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye TemsilcisiTürkçe versiyonu (<strong>et</strong> <strong>atlas</strong>ı) için Yayın Yön<strong>et</strong>menleri:Yonca Verdioğlu, Ulrike Dufner, Heinrich Böll Stiftung DerneğiSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Di<strong>et</strong>mar BartzSanat Yön<strong>et</strong>meni: Ellen StockmarTürkçe editörü: Filiz YavuzÇevirmenler: Cana Ulutaş, Çağrı EkizRedaksiyon: Banu YaylaKatkı Sunanlar: Michael Álvarez Kalverkamp, Numan Akman,Oya Ayman, Abdullah Aysu, Wolfgang Bayer, Stanka Becheva,Reinhild Benning, Stephan Börnecke, Christine Chemnitz,Saniye Dedeoğlu, Durukan Dudu, Karen Hansen-Kuhn, Patrick Holden,Ursula Hud<strong>son</strong>, Ann<strong>et</strong>te Jensen, Barış Karapınar, Haluk Levent,Evelyn Mathias, Heike Moldenhauer, Carlo P<strong>et</strong>rini, Tobias Reichert,Marcel Sebastian, Shefali Sharma, Ruth Shave, Bülent Şık,Güray Tezcan, Ann Waters-Bayer, Kathy Jo W<strong>et</strong>ter, Sascha ZastiralCD siparişi için info@tr.boell.org adresine mail atabilirveya www.tr.boell.org adresinden <strong>atlas</strong>ı indirebilirsiniz.84 ve 85. sayfalardaki çalışmaların dışında kalanların kullanım hakkı Creative CommonsAttribution-ShareAlike 3.0 Unported (CC BY-SA 3.0)‘dedir.Telif sözleşmesi için bakınız: http://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/legalcodeÖz<strong>et</strong> için bakınız: http://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/deed.en


ET ATLASIYediğimiz hayvanlar hakkında gerçekler ve rakamlar2014


ET VE DÜNYA HAKKINDA ALMAMIZGEREKEN DERSLER1HİÇ KİMSENİN BESLENME BİÇİMİSADECE BİREYSEL BİR MESELEDEĞİL. Yediğimiz her öğünün dünyanınçeşitli yerlerindeki insanların hayatı,çevre, biyoçeşitlilik ve iklim üzerindesomut <strong>et</strong>kileri var. Ama bir dilim <strong>et</strong>imideye indirirken bunların hiçbirinidikkate almıyoruz.2Su, ormanlar, arazi kullanımı, iklim ve biyoçeşitlilik: Sadecefarklı yöntemlerle ür<strong>et</strong>ilmiş <strong>et</strong>leri yiyerek ve de toplamda dahaaz tük<strong>et</strong>erek ÇEVREYİ KOLAYCA KORUYABİLİRİZ.YÜKSEK ET TÜKETİMİENDÜSTRİLEŞMİŞTARIMA YOL AÇIYOR.Ve bundan sadece piyasahâkimiy<strong>et</strong>ini giderekartıran birkaç şirk<strong>et</strong> çıkarsağlıyor.43DÜNYANIN HER YERİNDE ORTASINIFLAR ÇOK FAZLA ET TÜKETİYOR.Sadece Amerika ve Avrupa’da değil;Çin, Hindistan ve diğer gelişmekteolan ülkelerde de <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>im oranlarıgiderek artıyor.5Tük<strong>et</strong>im oranları, temelde ŞEHİRSAKİNLERİ DAHA FAZLA ETYEDİKLERİ için yükseliyor. Nüfusartışının <strong>et</strong>kisi ise çok daha az.4ET ATLASI


515254565860Bölüm 3PazarlarKÜMES HAYVANLARININ BOLLUĞU:TAVUKLAR LİDERLİĞİ ELE GEÇİRİYORGelişmiş ülkelerde tavuk ür<strong>et</strong>imi sığırür<strong>et</strong>imini geçti. Tavukçuluk da oldukçasanayileşti. Asya’da da tavuğa talep sürekliartıyor. Domuz ve sığır tük<strong>et</strong>meyentoplumlar tavuklarıyla mutlu.TAVUKLARA KADINLAR BAKIYORKARARLARI ERKEKLER ALIYORAfrika ve Asya’da pek çok kadın büyükkararları kocasına bırakmaya zorlanıyor.Ama birkaç tavuk, civciv ve yumurta onlaraözgüven kazandırabiliyor. Kadınların <strong>et</strong>arzına katkıları ise genellikle azımsanıyor.İTHAL TAVUK KANADI BATI AFRİKAPAZARLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR1996’daki deli dana salgınından <strong>son</strong>ra Avrupalıtavukçuluk firmalarının, mezbaha yanürünlerini hayvan yemlerine karıştırmalarıyasaklandı. Onlar da bu ürünler başka ülkelereucuz fiyatlardan satmaya başladı. Ganave Benin’deki tavuk ür<strong>et</strong>icileri bu sebeptenbatıyor.BUZDOLABINDAKİ PARLAK PEMBEMa<strong>hal</strong>le kasaplarına elveda, süpermark<strong>et</strong>zincirlerine merhaba. Büyük perakende zincirlerinegeçiş artık gelişmekte olan ülkeleride <strong>et</strong>kiliyor. Yükselen orta sınıfların taleplerigidişatı belirliyor.Rio’dan Şangay’a; YARIM MİLYONYENİ ORTA SINIF TÜKETİCİBrezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika(BRICS) farklı yerlerden başlamış gelişmekteolan beş büyük ülke. Bunlar, sanayileşmişBatı ülkelerinin gıda tük<strong>et</strong>im kalıplarınaoturmak zorunda değiller.6263646668HAYVANCILIKTA KADINYOK SAYILAN EMEKAile işl<strong>et</strong>melerine dayanan kırsal ür<strong>et</strong>imdekadın emeğinin yeri çok büyük vehayvancılıkta da kadın emeği yadsınamaz.Fakat hemen hemen her alanda olduğugibi kırsal alanda da kadın emeğinin yaptığıkatkılar bir türlü gürünmüyor.Bölüm 4ALTERNATİFLERGELİŞMİŞ ÜLKELER KAYGILIGelişmiş ülkelerde tavan yapan <strong>et</strong> talebi şimdidüşüyor. Zira tük<strong>et</strong>icilerin gıda güvenliğikonusundaki endişeleri skandallarla daha daarttı. Ür<strong>et</strong>iciler, pazarlama taktikleriyle imajtazelemeye çalışırken tük<strong>et</strong>iciler kararsız. Sözkonusu ürünler de eskisinden daha kalitelideğil.KENT HAYVANCILIĞIÇoğu insan için kent ve hayvancılık birbiriyleçelişen kavramlar. Hayvancılık kırsal birfaaliy<strong>et</strong> değil miydi? Şehirler koku, gürültü vekirlilik yüzünden hayvancılığı yasaklamamışmıydı? Yine de kent hayvancılığı pek çok dargelirli kent sakini için önemli. Çünkü onlarkırsaldaki kuzenlerinden daha ucuza besleyicigıda sağlıyor.KALİTELİ GIDA ARAYIŞIZengin dünyanın duyarlı tük<strong>et</strong>icileri birikilemle karşı karşıya. Kaliteli <strong>et</strong>in çevreyeduyarlı ve <strong>et</strong>ik bir şekilde ür<strong>et</strong>ilmiş olmasınıistiyorlar. Bu nasıl sağlanabilir? İşte bazı alternatifler.8ET ATLASI


İnsanı merkeze alan tük<strong>et</strong>im toplumu, baştahayvanlar olmak üzere toprak, bitkiler, suculhayat ve soluduğumuz havaya varana dek gezegenimizdebulunan canlı veya cansız tüm ortakvarlıkları istediği şekilde ve kendi çıkarları doğrultusundakullanabileceğini sanıyor. Böylesi birbencillikle doğayı tahrip ediyor; doğal varlıklarısömürüyor, tutsak ediyor, yok ediyor.İnsanlar da tıpkı doğadaki diğer canlılar gibiyaşamak için yer aldıkları ekosistemde ür<strong>et</strong>im-tük<strong>et</strong>imfaaliy<strong>et</strong>leri yapmak zorundalar. Ancak bufaaliy<strong>et</strong>ler ve bu faaliy<strong>et</strong>leri yürütme şekli, <strong>son</strong>uçlarınınnelere yol açtığı umursanmadan <strong>son</strong> dereceadal<strong>et</strong>siz bir seyirde ilerledikçe ilerliyor. Gıdaür<strong>et</strong>imi geçtiğimiz yüzyıldan günümüze uzanançok kısa bir zaman diliminde hem doğal hayata vehem de insan sağlığına büyük zararlar veren birdönüşüm içinde.Yeryüzünün yaşamsal öneme sahip ekosistemlerinikoruma gerekliliği yok sayılarak sürekliartan ”kaynak“ talebi ile biyoçeşitlilik azaltılıyor.Bitkisel, hayvansal ve mikrobiyal alemiyle <strong>son</strong>derece karmaşık ve ne olduğu hakkında çok azfikrimizin olduğu bu gezegendeki hayat, basit vegündelik şirk<strong>et</strong> çıkarlarına feda ediliyor. Örneğin,sanayileşmiş ülkelerin talebini karşılamak üzeremonokültür bitkilerinin y<strong>et</strong>iştirildiği plantasyonlarayer açmak için uçsuz bucaksız ormanlar vekıym<strong>et</strong>li habitatlar dümdüz ediliyor. Karmaşık birilişkiler bütününe dayalı tarımsal ür<strong>et</strong>im giderekbasitleştiriliyor. Kimyasal madde kullanımına, tekürünün ekimi ve dikimine dayalı böyle bir tarımsalfaaliy<strong>et</strong> ile vahşi hayatın kökü görülmemiş birhızla kazınıyor.„TARTIŞMAYA BAŞLARKENGeçen yüzyılın geri bırakılmışlıktartışmalarının şekillendirdiğikalkınma anlayışını baz alarak beslenmeaçısından toplumlar kıyaslandığında,sıklıkla dile g<strong>et</strong>irilen “beslenmedekiprotein miktarı” argümanı Türkiye’dehâlâ önemini koruyor.Türkiye’de de durum bu <strong>atlas</strong>ta ayrıntılarınıbulacağınız tarım ve hayvancılık alanlarındakiendüstriyelleşmenin küreselanlamda neden olduğu yıkım ve talandan farklıdeğil. Çiftçiliğin ortadan kaldırılması ve tarımınşirk<strong>et</strong>leşmesi süreci Türkiye’de de hızla işl<strong>et</strong>iliyor.Şirk<strong>et</strong>lerin lehine pek çok düzenleme apılıyor.Bu düzenlemelerde esas olarak şirk<strong>et</strong>ler için biranayasa görevi gören Dünya Ticar<strong>et</strong> Örgütü’nünnormları uygulanıyor. Aynı zamanda Türkiye birAvrupa Birliği ülkesi olma yolunda müzakereleryürütüyor. Kırsal alana dair yeni bir politikalarhayata geçiriliyor. Bu politikaları oluştururkengerek Türkiye’nin gerekse AB’nin Türkiye içinçoğu zaman daha adil, güvenli ve kaliteli bir kırsalyaşamı es geçtiğini ya da bu tasavvurun kağıt üzerindekaldığını söylemek yanlış olmaz. Örneğin;AB kendi içinde endüstriyel hayvancılığı yoğunolarak teşvik <strong>et</strong>meyen ve kırsalda orta ve küçükişl<strong>et</strong>meleri destekleyen politikalara yüzünü dönmüşdurumda.Oysa aynı AB Türkiye’ye canlı hayvan ihraç ediyor.Bu hayvan it<strong>hal</strong>atının Türkiye’de ancak ortave büyük ölçekteki işl<strong>et</strong>meler tarafından yapılabiliyorolması esas olarak doğa ile barışık gelenekselyöntemlerin bilgisine sahip ve hayatta kalmak içinbüyük çabalar harcayan küçük ür<strong>et</strong>icileri <strong>son</strong> derecezorluyor. Bu tip uygulamalarla gıda konusundatüm y<strong>et</strong>kilerin şirk<strong>et</strong>lerin eline teslim edilmesidesteklenmiş oluyor.Peki ne yapılabilir? İnsanlara dayatılan buşirk<strong>et</strong> güdümlü gıda düzenine karşı gıdalarınür<strong>et</strong>im ve tük<strong>et</strong>im biçiminde yenialternatifler yaratılabilir. Tük<strong>et</strong>ici değil, tür<strong>et</strong>iciolunabilir; adil ve doğa dostu satın almalarımızlaşirk<strong>et</strong> güdümlü gıda sistemini desteklemeyerekdayanışmacı, paylaşımcı, katılımcı bir dönüşümhedeflenebilir. Tüm insanların sağlıklı ve güvenligıdaya erişebilmesi için biyoçeşitliliği ve doğalvarlıkları koruyan, hayvan refahını garanti altınaalan gıda ür<strong>et</strong>im sistemlerine dair dünyada veTürkiye’de hâlihazırda uygulanan veya geliştirilmeyeçalışılan modeller var. Gezegeni yok <strong>et</strong>medenartan nüfusu besleyebilmek için gıda, tarımve hayvancılık alanlarında kökten değişiklikleryapılabilir ve bu değişikliklerin özünü gıda egemenliğioluşturabilir.İngilizce “Et Atlası 2014”ün küçük eklemelerlezenginleştirilmiş Türkçe versiyonu olan buçalışmayı hazırlarken; <strong>atlas</strong>ı oluşturan “DünyaEkonomisi”, “Çevre”, “Pazar” ve “Alternatifler”şeklindeki 4 bölümün <strong>son</strong>una Türkiye’de <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imve tük<strong>et</strong>imine dair eklemeler yaptık. AncakTürkiye’ye dair bilgileri toparlamaya çalışırkenoldukça zorlandık. Türkiye’de bir türlü rayınaoturtulamayan veri envanteri tutma işinin sözkonu kadınlar olunca çok daha büyük bir sorunET ATLASI11


olduğunu gördük. Pek çok alanda olduğu gibihayvancılıkta da kadın emeği y<strong>et</strong>erli araştırma veverinin bulunmadığı bir alan olarak çıktı karşımıza.İşgücü ank<strong>et</strong>lerinden veri derlemeye çalışırkentarım alanında kadın kategorisi d<strong>et</strong>aylandırılmadığıiçin hayvancılık alanında kadın emeği nekadar, kadınlar ne yapıyor, neler yaşıyor ve hangisorunlarla karşılaşıyor gibi sorulara yanıt bulmakmümkün olmadı. Elb<strong>et</strong>te konuyla ilgili elimize birtakım araştırmalar geçti, lakin onlar da cinsiy<strong>et</strong>körüydü; hiç birinde toplumsal cinsiy<strong>et</strong> perspektifibulunmuyordu. Yani Türkiye’de de kadın emeği;en yoğun olarak kullanıldığı alanlardan biriolan hayvancılık için yine görünmezdi.Et Atlası’nda sıklıkla üzerinde durulan endüstriyelve yoğun <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin neden olduğusosyal ve çevresel tahribatlar konusunda iseTürkiye’deki tartışmalar farklı noktalara odaklanıyor.Geçen yüzyılın geri kalmışlık ve/veya bırakılmışlıktartışmalarının şekillendirdiği kalkınmaanlayışını baz alarak beslenme açısından toplumlarıkıyaslamak söz konusu olduğunda sıklıkladile g<strong>et</strong>irilen “beslenmedeki protein miktarı” argümanıTürkiye’de hâlâ önemini koruyor. Oysagünümüzde klasik kalkınma anlayışının hatalarıve yarattığı yıkımlar bu kadar göz önündeyken vekalkınma kavramı bu kadar tartışılırken; bir kalkınmagöstergesi olarak <strong>hal</strong>en hayvansal proteintük<strong>et</strong>imini esas almanın bizi doğru bir yöne götürmeyeceğiaçık.Bu çalışma her gün tabağımızda yer alan <strong>et</strong>ve süt ürünlerinin ür<strong>et</strong>ildikleri ve tük<strong>et</strong>ildiklerikoşullara göre nasıl tahribatlara yol açabileceğinigösteriyor. Yiyeceğimize karar vermenin nasılpolitik bir faaliy<strong>et</strong> olduğunu bize anlatıyor. Dahaiyi, adil, güvenli ve sürdürülebilir gıdalara, tarımave hayvancılığa nasıl ulaşılabileceğine dair tartışmalarınartmasını istiyor. Bu konuda politikalaroluşturulurken gıdaya erişim hakkı, açlık ve yoksulluğungiderilmesi, temel insani ihtiyaçlarınkarşılanması, diğer canlıların da hayat hakkınasahip çıkılması ve iklim adal<strong>et</strong>ine katkıda bulunulmasıgibi temel ölçütlerin dikkate alınmasınısağlamayı ve insanların harek<strong>et</strong>e geçmeleri içinilham vermeyi umuyor.Yonca VerdioğluProgram Koordinatörü12ET ATLASI


KÜRESEL PAZARIN YÜKSELİŞİGelişmiş dünyada çiftçi sayısı sürekli azalırken beslenen hayvan sayısı sürekliartıyor. Yerel pazarlar yerine uzaktaki süpermark<strong>et</strong>lere ür<strong>et</strong>im yapılıyor. Budeğişimin bir benzeri, şimdi gelişmekte olan ülkelerdeki hayvancılıkta görülüyor.Domuz v<strong>et</strong>avuk piyasasıbüyürken koyun vesığır piyasasıyerinde sayıyorDünya genelinde <strong>et</strong>e olan talep sürekli artışgösteriyor. Fakat bu artış, farklı ülkelerdefarklı oranlarda. 20. yüzyılın en büyük <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>icileriolan Avrupa ve ABD’de tük<strong>et</strong>im çok yavaşartıyor, hatta neredeyse yerinde sayıyor. Öte yandan,Asya ve diğer bölgelerdeki gelişen ekonomilerde,<strong>et</strong> sektörünün 2022’ye kadar %80 oranındabüyümesi bekleniyor. En büyük talep, devasa yeniorta sınıflarıyla Hindistan ve Çin’den gelecek.Ür<strong>et</strong>im kalıpları şu şekilde: Güney ve DoğuAsya, pek çok sanayileşmiş ülkenin on yıllar öncegeçtiği değişimden şimdi geçiyor. 1960’larda Avrupave ABD’de hayvanların çoğu küçük ve ortaölçekli sürüler <strong>hal</strong>inde otlaklarda besleniyordu.Bunlar ya çiftlikte ya da yakınlardaki bir mezbahadakesilip işleniyordu. Et ve sosis de aynıyerde ya da en azından aynı bölgede ür<strong>et</strong>iliyordu.Günümüzde bu tarz ür<strong>et</strong>im neredeys<strong>et</strong>amamıyla ortadan kalkmış durumda. ABD’dedomuz ür<strong>et</strong>icilerinin sayısı 1992-2009 arasında%70 oranında azaldı, ancak toplam domuz sayısıaynı kaldı. Aynı dönemde çiftlik başına satılan ortalamadomuz miktarı, yılda 945 baştan 8400 başaçıktı. Ayrıca 1970’lerde 67 kilogram olan kesimlikhayvan ağırlığı günümüzde 100 kilograma kadaryükseldi.Çin’de ür<strong>et</strong>ilen domuzun yarısı hâlâ küçükür<strong>et</strong>icilerin elinde ama bu durum hızla değişiyor.Gelişmiş ülkelerdeki hayvan ür<strong>et</strong>imine hâkimolan teknolojilerin ve sermaye yatırımlarının aynısı,gelişmekte olan ülkelere de nüfuz ediyor vebu ülkeler de küresel tedarik zincirleri ile bütünleşiyor.Bir domuz yavrusu dünyaya geldiğindekaderi çoktan belirlenmiş oluyor. Domuz pirzolasınınhangi şehirdeki hangi süpermark<strong>et</strong>e, hangipazarlama yöntemiyle satılacağı belli.Fakat ür<strong>et</strong>im koşulları eskisinden çok farklı.Avrupa ve Amerika’daki endüstriyel hayvancılıkyemin, enerjinin ve toprağın ucuz olduğu bir dönemdebaşladı. Günümüzde ise bu üç kıt kaynağınmaliy<strong>et</strong>i hızla yükseliyor. Dolayısıyla toplam<strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi eskisine oranla daha yavaş artış gösteriyor.Sadece kanatlı hayvan ve domuz ür<strong>et</strong>imindepazar büyüyor. İki tür de yemi verimli kullanıyorve dar bir alanda tutulabiliyor. Bu da onların ucuz<strong>et</strong>e karşı doyurulamayan talebi karşılayabileceklerianlamına geliyor. 2022’de tük<strong>et</strong>ilecek olan ilave<strong>et</strong>in neredeyse yarısının kanatlı hayvanlardankarşılanacağı tahmin ediliyor.Sığır ür<strong>et</strong>imi ise yavaş artıyor. ABD, hâlâ dünyanınen büyük büyükbaş hayvan ür<strong>et</strong>icisi, bunarağmen sektör, koşulları “olağanüstü” diye nitelendiriyor.2012’ye kıyasla 2013 yılında %4 ila 6düşüş bekleniyor ve bu düşüş 2014’te de devamedeceğe benziyor. Brezilya, Kanada ve Avrupa gibidiğer geleneksel <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>icilerinde ise ür<strong>et</strong>im ya yerindesayıyor ya da düşüyor.Günümüzün yükselen yıldızı ise 2010’dan2013’e kadar neredeyse iki katına çıkardığı mandaür<strong>et</strong>imiyle Hindistan. Kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin%25’ini sağlayan Hint Yarımadası’ndaki mandaür<strong>et</strong>imi dünya piyasalarını zorluyor. ABD TarımBakanlığı verilerine göre Hindistan 2012 yılındaBrezilya’yı geçerek dünyanın en büyük <strong>et</strong> ihracatçısı<strong>hal</strong>ine geldi. Mandaların bakımı oldukçaucuz. Bu da manda <strong>et</strong>inin diğer büyükbaşlaragöre kilo başına 1 dolar daha düşük ücr<strong>et</strong>li olmasınısağlıyor. Yem fiyatlarının artması <strong>son</strong>ucuBrezilya’daki büyükbaş hayvan ür<strong>et</strong>icileri, soyafasulyesi ür<strong>et</strong>imine kaymaya başladı. Bu, Hindistan’dakimanda ür<strong>et</strong>icileri için de küçük de olsabir fırsat yarattı.Ür<strong>et</strong>imTicar<strong>et</strong>Ticar<strong>et</strong>Tük<strong>et</strong>imDünya 2013 tahmini,milyon tonFAODünya, 2013 tahmini,milyon tonFAODünya 2013 tahmini,yüzdeFAOKg cinsinden kişi başına yıllık,2013 tahminiFAO13.80.9 9.968.18.67.2114.2 308.2 30.2 10033.343.1106.413.390.179.3Sığır, danakümeshayvanıDomuz DiğerKoyun, keçiSığır, danakümeshayvanıDomuz DiğerKoyun, keçiİç tük<strong>et</strong>imİhracatGelişmişGelişmekte olanDünya14ET ATLASI


Dünya Et Ür<strong>et</strong>imi11.410.21.819.2ABD1.22.80.1MeksikaŞili23.03.22.12.512.40.61.70.21.40.4 0.98.11.2 Rusya0.10.60.50.2Kanada2.60.31.89.7Arjantin0.13.313.1Brezilya0.50.1Uruguay0.1AB0.30.2Cezayir1.00.70.20.80.1Mısır0.30.9 1.50.2Güney AfrikaUkrayna1.60.3 0.4TürkiyeMilyon ton, 2010-2012 ortalaması,2012 verileri tahmini1.70.52.9 2.9Iran0.50.3SuudiArabistan1.5 0.80.5PakistanHindistan0.20.96.50.20.2BangladeşSığır, danaDomuzkümes hayvanıKoyun, keçi50.417.1Çin4.11.50.2Malezya0.31.00.7Kore1.30.51.70.70.5 0.1Endonezya2.11.00.30.6Avustralya0.61.4Japonya0.50.2Yeni ZelandaFAOTıpkı dünyanın diğer yerlerinde yaşayan insanlargibi Afrikalılar da, kıtada arz ve talep dünyanındiğer yerlerindeki kadar hızlı artmasa biledaha çok <strong>et</strong> yemeye başladı. Afrika’nın pek çokülkesinde, özellikle nüfusu çok olan Güney Afrika,Mısır, Nijerya, Fas ve Etiyopya’da ür<strong>et</strong>im arttı. Ortalamabir Afrikalı yılda 20 kg <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iyor. Bu dünyaortalamasının altında. Ucuz kanatlı hayvan <strong>et</strong>iit<strong>hal</strong>atı ise bazen yerel ür<strong>et</strong>icileri yok <strong>et</strong>me pahasınada olsa artıyor.Her ne kadar gelişmiş ülkeler piyasaya hâkimolsalar da büyüme, artık gelişmekte olan ülkelerinelinde. Buna rağmen dünyada ür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong>in sadece%10’u uluslararası dolaşıma giriyor. Bununsebebi <strong>et</strong>in ancak ithâlâtçı ülkenin kalite standartlarınauyuyor olması ve ancak kalite standartlarınauyumunu belgeleyebildiği takdirde başkaülkelere it<strong>hal</strong> edilebilmesi. İthâlâtçılar ve tük<strong>et</strong>icilerdeli dana, kuş gribi ve şap gibi hastalıklardankorkuyorlar. Zira Güneydoğu Asya’daki kümeshayvanları piyasasının geçici olarak kesintiye uğramasıve Britanya sığır ihracatının ise tamamençökmesi uluslararası ticar<strong>et</strong>in bir gecede durabileceğinigöstermiş oldu.Küçük hayvanlar ve kümes hayvanları yükselişteDengeli Görünüm – sadece spekülasyon sınırlı olduğundaEt ür<strong>et</strong>imi eğilim ve tahminler, milyon ton14012010080604020Sığır, danaKanatlıDomuzKoyun, keçi01995 1999 2003 2007 2011 2015 20192021OECD/FAOGerçek <strong>et</strong> fiyatları, eğilim ve tahminler, dolar/ton5,0004,0003,0002,0001,000Sığır, danaKanatlıDomuzKoyun, keçi01991 1996 2001 2006 2011 2016 2021OECD/FAOET ATLASI15


YOĞUNLAŞMA: ÖLÇEK EKONOMİSİUĞRUNA DAHA AZ ÇEŞİTLİLİKİktisadi zorunluluklar, küresel <strong>et</strong> endüstrisinin konsolidasyonunun arkasındakien büyük <strong>et</strong>ken. Bu, daha verimli bir ür<strong>et</strong>im anlamına gelebilir ama aynı zamandapiyasayı birkaç büyük oyuncunun kontrolüne vermek demek ki; bu da küçükür<strong>et</strong>icinin aleyhine bir durum. Ayrıca tük<strong>et</strong>iciler açısından riskli de olabilir.Düşen kâr marjı,şirk<strong>et</strong>leri, dalgalıpiyasa fiyatlarına v<strong>et</strong>icari gerilime maruzbırakıyorEylül 2013’te Çin’in en büyük <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>icisinin enbüyük hissedarı olan Shuanghui InternationalHoldings Ltd., dünyanın en büyük domuz<strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>icisi olan ABD menşeili Smithfield FoodsInc’i 7.1 milyar dolara satın aldı. Bu satış, artık sınırlarötesi yeni bir tür konsolidasyon örneğiydi.Yatırımın yönü değişiyor ve yatırım, artık küreselGüney’den Kuzey’e doğru akıyordu. Yeni eğilim,geçen yirmi yılda değişen ekonomik büyümeoranları, tük<strong>et</strong>ici talepleri, idari beceriler ve kurumsaldayatmalar <strong>son</strong>ucu meydana geldi.Brezilya menşeili bir sığır <strong>et</strong>i şirk<strong>et</strong>i olanJBS SA, 2000’lerin <strong>son</strong>larında ABD, Avustralyave Avrupa’daki büyükbaş ve kümes hayvanıy<strong>et</strong>iştiren şirk<strong>et</strong>leri satın alarak sektörü şekillendirdi.JBS, şu anda dünyanın en büyük sığır <strong>et</strong>iür<strong>et</strong>icisi. 2013 yılında rakip şirk<strong>et</strong> Marfrig AlimentosSA bünyesindeki kuruluşlardan biri olan SearaBrasil’i de satın alarak aynı zamanda dünyanın enbüyük tavuk <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>icisi <strong>hal</strong>ine geldi. JBS, 2012 yılında38.7 milyar dolara varan satış rakamlarıyladünya çapındaki gıda ve içecek firmaları içinde ilkondaydı.Ayrıca deri, evcil hayvan ürünleri, jelatin vebiyodizel sanayinde de faaliy<strong>et</strong> gösteren kollarıvar. JBS, hane <strong>hal</strong>kı tük<strong>et</strong>iminde bilinen bir markaolmasa da gıda ürünlerinden elde <strong>et</strong>tiği yıllıkciro Unilever, Cargill ve Danone gibi küresel gıdadevlerininkinden daha fazla. Şu rakamlar, JBS’eait kesimhanelerin büyüklüğüyle ilgili fikir verebilir:Dünya çapındaki JBS kesimhaneleri 85.000baş sığır, 70.000 baş domuz ve 12 milyon kümeshayvanı kesme kapasitesine sahip. Hem de hergün. Karkaslar “demonte” edilir edilmez, yani <strong>et</strong>lerkemikten ayrıldıktan <strong>son</strong>ra, 150 farklı ülkeyedağıtılıyor.Et sektöründe kâr marjları düşük olduğu için,bütün şirk<strong>et</strong>ler ölçek ekonomisine yöneliyor. Yanidaha büyük verimlilikle, daha düşük maliy<strong>et</strong>lerle,daha çok ür<strong>et</strong>mek için çabalıyorlar. Bu sebeple,sektördeki konsantrasyon iki açıdan artıyor. Şirk<strong>et</strong>evlilikleri ve alımlar daha büyük şirk<strong>et</strong>leri yaratıyor.Hem başka ülkelere hem de başka hayvantürlerine doğru bir genişleme yaşanıyor. Et ür<strong>et</strong>imide yoğunlaşıyor. Daha fazla sayıda hayvan aynıçatı altında besleniyor, <strong>et</strong>ler daha hızlı işleniyor ve<strong>et</strong>lerin daha azı çöpe gidiyor. Fakat piyasa analistlerininbazılarına göre <strong>et</strong> işi doğası gereği riskli veyakın zamandaki finansal performans incelemeleribirden çok hayvan türünü içeren stratejileringeri tepebileceğini gösteriyor. Çünkü farklı kültürlerve süreçler, sektöre yeni katılanlar için birtakım zorluklar yaratabilir. Başka bir deyişle sığıry<strong>et</strong>iştirme, kesme, işleme ve nakl<strong>et</strong>me bilgisi kümeshayvanı işl<strong>et</strong>melerini idare <strong>et</strong>meye kolaycaaktarılıp uyarlanamayabilir.Dalgalı yem fiyatları da <strong>et</strong> sektörünün finansalrisklerini artırıcı bir <strong>et</strong>ki yapıyor. 21. yüzyıla girerkenemtia piyasalarının serbestleşmesiyle yemfiyatları artık arz ve talepten çok fiyatlarda ani fır-Dünya <strong>et</strong> fiyatları – karşılaştırmalıDünya gıda fiyatları – karşılaştırmalıEndeks220Sığır, danaKanatlıDomuzKoyun, keçiFAOEndeks220FAOFAO190190160130100160130100EtSüt ürünleriGıda70702007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2006 2008 2009 2010 2011 2012 201316ET ATLASI


Uluslararası Et Endüstrisinin İlk 10’uMilyar dolar bazında satışa göre şirk<strong>et</strong>ler (2011-13)Cargill3Ty<strong>son</strong> FoodsCargill. 1865‘te33 kuruldu. Aile şirk<strong>et</strong>i. 2013geliri: 32.5 milyar dolar. ABD<strong>et</strong> piyasasının %22‘sine sahip.Arjantin‘in tek ve en33büyük it<strong>hal</strong>atçısı, dünyaçapında faaliy<strong>et</strong>.213Smithfield Foods78 Hormel Foods103Smithfield Foods.1936’da kuruldu. 2012 geliri:13.1 milyar dolar. ABD’deki enbüyük domuz ür<strong>et</strong>icisi ve işlem<strong>et</strong>esisi. 2013’te 6.2 milyar gelirleÇinli ShuanghuiInternational’a satıldı.13 10 Danish Crown AmbAVion955397Vion. 2003’te şirk<strong>et</strong>birleşmeleriyle oluştu. 2011geliri: 13.2 milyar dolar.Avrupa’daki en büyük <strong>et</strong> işlem<strong>et</strong>esisi. Hızlı büyüyor. 2002geliri, 1 milyar dolar idi.9Danish Crown AmbA.1998’de birleşmelerle kuruldu.2012 geliri: 10.3 milyar dolar.ABD; Polonya ve İsveç’te çokbüyük. Avrupa’nın en büyük <strong>et</strong>ür<strong>et</strong>icisi, dünyanın en büyükdomuz ihracatçısı.13Nippon Meat PackersLeatherhead/ETC626Ty<strong>son</strong> Foods.1935’te kuruldu. 2012 geliri:33.3 milyar dolar. Dünyanın enbüyük <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>icisi ve en büyükikinci tavuk, dana ve domuzişleme şirk<strong>et</strong>i.10Hormel Foods.1891‘de kuruldu. 2013 geliri:8.2 milyar dolar. 40 yerde ür<strong>et</strong>imve dağıtım faaliy<strong>et</strong>i içinde. Etnikyiyeceklere odaklanan, öncedenpişirilmis <strong>et</strong> markası„Spam“ın sahibi.15 JBSBRF13 14Marfrig84BRF. Sadia ve Perdigao’nunbirleşmesiyle 2009’daBrazil Foods adıyla kuruldu.2012 geliri: 14.9 milyar dolar.Brezilya‘da 60 tesisi var.110 ülkede faaliy<strong>et</strong>gösteriyor.1JBS. 1953’te kuruldu.2012 geliri: 38.7 milyar dolar.Dünyanın en büyük <strong>et</strong> işleme şirk<strong>et</strong>i.Kesimhane kapasitesinde lider.Son olarak Smithfield Foods’un dana<strong>et</strong>i ve Malfrig’in kümes hayvanıve domuz ünitelerinisatın aldı.8Marfrig. 2000 yılındabirleşmelerle kuruldu. 2012geliri: 12.8 milyar dolar. Şirk<strong>et</strong>in22 ülkede ünitesi var. Dünyanın enbüyük 4. dana ür<strong>et</strong>icisi. 2013‘tekümes hayvanı ve tavuktesislerini JBS‘e sattı.Nippon Meat Packers.1949’da kuruldu. 2013 geliri:12.8 milyon dolar. Nippon Hamolarak biliniyor. Başta Asya veAvustralya olmak üzere12 ülkede 59 yerde faaliy<strong>et</strong>gösteriyor.lamalara yol açan spekülatif borsa manipülasyonlarınaendeksli. Buna bir de soya ve mısır fiyatlarını<strong>et</strong>kileyen biyoyakıtları ve gübre fiyatlarındakidalgalanmaları ekleyin. Bir yatırım bankası veemtia ticar<strong>et</strong>i devi olan Goldman Sachs, Shuanghui– Smithfield anlaşmasında hazır bulunmuştu.Smithfield tarafından herhangi bir potansiyelsatış anlaşması için tutulan Sachs, Shuanghui’deyüzde beşlik bir hisseye sahipti. 2012 yılında GoldmanSahcs’in emtia ticar<strong>et</strong>inden tahmini kazancıise yaklaşık 1.25 milyar dolardı.Konsolide olmuş bir sektörde devlerle küçükür<strong>et</strong>icilerin bir arada var olmaları neredeyse imkansız.Bu çok uluslu şirk<strong>et</strong>ler, hem küresel yoksullarınönemli geçim kaynaklarından biriniellerinden alırken bir yandan da tük<strong>et</strong>icilerin seçeneklerinioldukça kısıtlıyor. Ölçek ekonomisisayesinde hem hissedarlar hem de finansörler içinçok daha büyük bir kâr potansiyeli, diğer tüm paydaşlariçin ise sayısız risk ortaya çıkıyor. Antibiyotikdirençliliği de dahil olmak üzere insan sağlığı,gıda güvenliği, hayvan refahı, çevre, su güvenliği,iş güvenliği ve inovasyon alanlarında var olan riskleriartırıyor.ET ATLASIAşırı verimlilik de riskleri beraberinde g<strong>et</strong>iriyor.ABD’deki bir sığır besicisi ölçek ekonomisininnerede <strong>son</strong>landığından emin olmadığınısöylüyor. Çünkü artık 100.000 sığırı kapasiteli birbesi ünitesi kurmak bile mümkün. ABD’de bu büyüklüktebirkaç işl<strong>et</strong>me var ve ür<strong>et</strong>im maliy<strong>et</strong>leriküçük besi ünitelerine kıyasla daha düşük.Büyük ür<strong>et</strong>im ünitelerinin lojistiğini yön<strong>et</strong>mekşimdilik mümkün, ama sistem ne kadarbüyük olursa o kadar da kırılgan oluyor. Yoğunortamlarda, örneğin patojenler bir hayvandandiğerine hem besi ünitesinde hem denakliye esnasında daha hızlı ve kolayca yayılıyor.Aynı durum kesimhaneler için de geçerli, <strong>et</strong>lerinişlenme hızı her geçen gün artıyor. Dahası,sel gibi olası felak<strong>et</strong>ler esnasında sistemin kapasitesinidevam <strong>et</strong>tirmesi imkansız <strong>hal</strong>e geliyor. Veeğer tük<strong>et</strong>ici talebinde azalma yaşanırsa düşükkâr marjlarıyla çalışan şirk<strong>et</strong>ler batma riskiylekarşı karşıya gelebiliyor. Bu yüzden müşteriyeözel risk değerlendirme çalışmaları yapan sigortaşirk<strong>et</strong>leri, modern <strong>et</strong> endüstrisinin ayrılmaz birparçası <strong>hal</strong>ine geliyor.Tük<strong>et</strong>iciler dahadüşük fiyata alabiliyorfakat toplumun karşıkarşıya kaldığırisk artıyor17


HAYVANLARDAN ÜRÜN ELDE ETMEK:KESİMHANE ENDÜSTRİSİSığırdan biftek elde <strong>et</strong>mek için sığırın öldürüldüğü kesimhaneler oldukçasanayileşti ve yarı nitelikli işçilerin kötü koşullarda çalıştığı yerler <strong>hal</strong>inegeldi. Bu sanayi, şehrin dışına; gözden uzak yerlere taşındı. Hayvan haklarıörgütleri şimdi bu kesimhanelerin ne kadar <strong>et</strong>ik olduğunu sorguluyor.Mezbahaçalışanları, kötüçalışma koşullarına vedüşük maaşlaratalim ediyor20. yüzyılın başında Chicago, hayvan kesimendüstrisinin beşiğiydi. Harek<strong>et</strong>li ür<strong>et</strong>imbantları sayesinde bir sığırın öldürülüp, derisindenve iç organlarından tamamen ayrılarakparçalanması yaklaşık 15 dakika sürüyordu. Bu şehirdeyılda 12 milyon baş hayvan kesilebiliyordu.Bu yöntem o kadar <strong>et</strong>kindi ki; <strong>son</strong>rasında HenryFord aynı yöntemi otomobil ür<strong>et</strong>imine uyarladı.Sanayileşmeyle birlikte kesimhaneler tümdünyada merkezileşmeye başladı. 1920’lerdekiBüyük Buhran sırasında ABD’de birkaç hâkimholding ortaya çıktı ve bunu da uzun süren bir dekonsolidasyonsüreci takip <strong>et</strong>ti. Fakat 1970’lerdegerçekleşen serbestleşme ve borsanın patlamasıile birlikte <strong>et</strong> sektörü de tekrar, hızla yoğunlaştı.1967-2010 yılları arasında ABD’dekikesimhane sayısı yaklaşık 10.000’den 3000’egeriledi.Günümüzde toplam 10 şirk<strong>et</strong>, ülkede kesilendomuzların %88’inden sorumlu. Şirk<strong>et</strong>lerin küreselkapasitesi ise akıllara durgunluk veriyor. DünyadaBrezilyalı JBS’den <strong>son</strong>ra ikinci olan Ty<strong>son</strong>Foods haftada 42 milyon tavuk, 170 bin sığır ve350 bin domuz kesiyor. Bu hayvanlar şirk<strong>et</strong>in kendibesi tesislerinden geliyor, kendi fabrikalarındaişleniyor ve de kendi markasıyla satılıyor. Bu,“tarladan sofranıza” stratejisi, tedarik zincirindenmümkün olan en büyük kârı elde <strong>et</strong>meyi amaçlıyor.Şirk<strong>et</strong> farklı ür<strong>et</strong>icilerin hayvanlarını da kesebiliyor.Daha fakir ülkelerde hayvanların hijyenik olarakişlenmesi yönündeki ilk adımlardan biri özelya da kamuya ait kesimhanelerin inşa edilmesioldu. Dönüşümün diğer bir ucunda ise gelişmekteolan ülkeler var, sanayileşmiş ülkelerde artıkstandart <strong>hal</strong>ine gelmiş olan verimli tesisler, buralardahızla yayılıyor. Bu tesislerde yaşanan periyodikgıda skandalları daha sıkı ve daha maliy<strong>et</strong>litemizlik önlemlerinin alınmasına sebep oluyor.Daha ucuz <strong>et</strong>e sahip olma mücadelesi de işçilerinüzerinden verilmiş oluyor. Dünya çapındamilyonlarca insan kesimhanelerde çalışıyor vekimse bu sayının tam olarak kaç olduğunu bilmiyor.Mezbahada çalışmak “pis iş” tanımına giriyorve bu işte çalışanlar, özellikle Batılı ülkelerde, pektakdir görmüyor, hatta aşağılanıyor. Düşük maaşlarve korkunç çalışma koşulları bir istisna değilbir kural ad<strong>et</strong>a. Bu yüksek tempolu monoton iş,tehlikeli ekipmanların ve kimyasalların yarattığıyaralanma riski ya da zorlanan sırt kasları ve eklemlerleberaber düşünüldüğünde, ortaya gerçektenstres oranı yüksek bir birleşim çıkıyor. Diğerstres <strong>et</strong>kenlerinin arasında ise; işin durumunagöre sıcak ya da soğuk, sürekli gürültülü, bulaşıcıhastalık risklerini içeren ortamlarda çalışmak veçok erken ya da geç saatlerdeki vardiyalar sayılabilir.Ayrıca hayvanları kesip taşımak da insanlariçin stresli olabilir. Pek çok işçi, bu işi yapabilmekiçin ekstra “sert” olmak gerektiğini belirtiyor.Sanayileşme yüzünden bir vasıfsızlaştırmave mekanizasyon süreci de başlamış oldu. Günümüzdekesimhane çalışanları, geleneksel becerive bilgilerinin çok azına ihtiyaç duyuyor.Şirk<strong>et</strong>ler ucuz, yarı nitelikli işçileri tercih ediyor.ABD Kesimhane ve piyasa yoğunluğuKesimhane sayılarıSığır ve domuz kesimi yapan dört şirk<strong>et</strong>in piyasa payları, yüzdeDenny12,0008010,0008,0007060506,0004,0002,00040302010SığırDomuz01967 1977 1987 1997 200701965 1975 1985 1995 200518ET ATLASI


Dünyada kesilen hayvan baş sayısıResmi ve tahmini veriler, 2011, baş sayısı296000 00024 000 000MandaSığırKeçiKoyunDomuz1 383000 000430TavukÖrdekHindiKaz ve Afrika (beç)tavuğu000 000517000 00058654000 000110000 0002 817000 000Ülkelere göre hayvan kesim rakamları, 2011 yılı, baş sayısı35 108 100ABDSığır vemanda39 100 000Brezilya46 193 000Çin21 490 0008 954 959 000ABD11 080 000 000ÇinHindistan5 370 102 000Kanatlı 2 049 445 000BrezilyaEndonezya649000 000110 956 304ABDDomuz59 735 680Almanya661 702 976Çin44 270 000Vi<strong>et</strong>namKoyun veKeçi38 600 000Nijerya273 080 000Çin84 110 000Hindistan28 980 000BangladeşFAOStAtMeksika’dan Kuzey Amerika’ya giden ya da DoğuAvrupa’dan Batı’ya gelen göçmenler, kısa süreliolarak kesimhanelerde çalışıyor ve şirk<strong>et</strong>lerin taleplerinekarşı korunmasız kalıyor. 1960’larda <strong>et</strong>endüstrisinde faaliy<strong>et</strong> gösteren sendikalar hâlâgüçlüydü. Son yirmi yılda ise çok zor zamanlar geçirdiler.İşçiler artık çalışma koşulları konusundasöz sahibi değiller, toplu sözleşme ise dünyanınpek çok yerinde bilinmeyen bir kavram.Sanayileşmiş ülkelerde kesimhaneler şehrinmerkezinden taşraya alındı. Kesimhanedeki vahş<strong>et</strong>,kan ve inleyen hayvan görüntüleri, tük<strong>et</strong>icileringözlerinden ve kulaklarından uzak tutulmalıydı.Bu, aslında modern bir toplumsal normun<strong>son</strong>ucuydu: Şidd<strong>et</strong> toplumun gözünün önündegerçekleşmemeli. Bu yüzden hayvan kesimi ve kasaplıkişleri toplumun çoğunluğu için görünmez<strong>hal</strong>e geldi. Et ile kamyonlarla taşınıp kesimhanelerdeöldürülen canlı hayvan arasındaki bağlantıET ATLASIböylece kırılmış oldu. Pek çok tük<strong>et</strong>ici tek bir şeygördü; süpermark<strong>et</strong> raflarında duran pak<strong>et</strong>lenmiş<strong>et</strong> parçaları.Sonuçta hayvanların kesimhanede başına gelenleriki açıdan eleştiriyor. Hayvan refahı harek<strong>et</strong>i;uzun nakliye süreleri, y<strong>et</strong>ersiz anestezi yada kesimhane içinde bir yerden bir yere götürülürkenhayvanların dövülmesi gibi zulümlereve tekrar eden kural ihlallerine itiraz ediyor.Hayvan hakları harek<strong>et</strong>i ise prensip olarakhayvanların kitlesel kesimine karşı çıkıyor.Bu harek<strong>et</strong>e göre <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi hayvanlara şidd<strong>et</strong>gösterilmesi demek. Hayvan hakları aktivistleri,hayvan kesimi konusunda reform istemiyor, buişi tamamıyla ortadan kaldırmak istiyor. Onlaragöre <strong>et</strong> endüstrisi hayvanlara sadece ürün olarakbakıyor, <strong>hal</strong>buki toplum onların da birer bireyolduğunun ve acı çekme kapasitelerinin farkınavarmalı.Canlıhayvanlarlapak<strong>et</strong>li <strong>et</strong> arasındabağlantı yokedildi19


SERBEST TİCARET SAĞLIKLI GIDAYA KARŞIABD ve AB arasında tartışılan Transatlantik Ticar<strong>et</strong> ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasıticar<strong>et</strong>i ve istihdamı artırmayı amaçlıyor. Ama bu, aynı zamandaAtlantik’in her iki yakasındaki tük<strong>et</strong>iciyi koruma kanunlarını zayıflatabilir.Y<strong>et</strong>kililer kapalıkapılar ardında ilaçkullanımına dairbariyerleri azaltmayıtartışıyorTeoride, ticar<strong>et</strong>in serbestleştirilmesi ekonomikharek<strong>et</strong>liliği artırır, denizdeki bütüngemileri yükseltir, istihdam ve herkes içinekonomik büyüme yaratır. Fakat gerçekte bununtam tersi olabilir. Serbest ticar<strong>et</strong> anlaşmaları artıksadece gümrük vergileri ve kotalarla ilgili değil.Bunlar hüküm<strong>et</strong>lerin <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi için standart belirlemeve hayvan refahından <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lemeye, doğayıkorumadan sektördeki şirk<strong>et</strong>lerin hukukihak ve sorumluluklarına kadar küresel <strong>et</strong> endüstrisinidüzenleyip den<strong>et</strong>leme kabiliy<strong>et</strong>inibüyük ölçüde azaltabiliyor.Gıda güvenliği yaklaşımları genellikle ülkedenülkeye farklılık gösteriyor. Avrupa Birliğigıda ve kimyasallarla ilgili güvenlik kurallarını“ihtiyatlılık prensibine” dayandırıyor. Birlik kanunlarındakibu köşe taşı, AB’ye beşeri ya da çevreselrisk taşıma ihtimali olan ve hakkında bilimdünyasının nihai <strong>son</strong>uçlar elde <strong>et</strong>mediği ürünlerinit<strong>hal</strong>atına kısıtlama g<strong>et</strong>irme hakkı tanıyor.ABD ise kararlarını güvenilir bilime ve fayda-maliy<strong>et</strong>analizine dayandırdığını ilan ediyor. Amaörneğin GDO meselesinde bu güvenilir bilim veanalizler, sektörün sunduğu verilerle sınırlı. Gıdagüvenliği rejimleri ve tük<strong>et</strong>ici tercihlerindeki tümbu farklılıklara rağmen Avrupa Birliği ve AmerikaBirleşik Devl<strong>et</strong>leri 2013 yılında Transatlantik Ticar<strong>et</strong>ve Yatırım Ortaklığı (Transatlantic Trade andInvestment Partnership - TTIP) için müzakereleribaşlattı. Kırılgan ekonomilerini ivmelendirmeamacı taşıyan bu anlaşma tarihteki en büyük ikiliticar<strong>et</strong> anlaşması olmaya aday.Böyle bir anlaşma, <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde antibiyotiklerinkullanımı, gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş organizmalar,hayvan refahı ve diğer meselelerle ilgili standartlardakökten değişiklilere yol açabilir. ABD veAB’nin ticar<strong>et</strong> hacmini büyütmek için yapılacak“mevzuat uyumu” prensipte kulağa hoş geliyor.Fakat mesele bundan çok daha karmaşık. AslındaTTIP’nin <strong>et</strong> endüstrisinde gıda güvenliği ve hayvanrefahını güçlendirme yolundaki çabalarınıboşa çıkarma ihtimali, Atlantik’in her iki yakasındakitük<strong>et</strong>icileri de endişelendirmeli. Buralardaki<strong>et</strong> endüstrisinin, pazar payını büyütmek için olabileceken düşük standartlarda ür<strong>et</strong>im yapmayabaşlaması kuvv<strong>et</strong>le muhtemel.ABD, yıllardır gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş organizmalar,şüpheli gıda ve yem katkı maddeleriyleilgili AB kısıtlamalarını kaldırmaya çalışıyor.ABD’de bir yem katkı maddesi olarak domuz veTransatlantik ticar<strong>et</strong> müzakerelerinin kazananları ve kaybedenleriKilit pazarlarda rekab<strong>et</strong>in artmasıyla reel kişi başı gelirde tahmini azalma artma yüzdeleriGümrük bariyerlerinin kaldırıldığı var sayılır, diğer <strong>et</strong>kenler ise değişmez.IFO13.4ABDKanada-9.56.9İrlanda9.7İngiltere6.6İspanya7.3İsveç 6.2FinlandiyaMeksika-7.2-9.5–-6.1-6.0–-3.1-3.0–0.00.1–3.03.1–6.06.1–13.4Veri yokAvustralya-7.420ET ATLASI


sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminde yağsız <strong>et</strong> miktarını artırmakiçin kullanılan raktopamin mevzusu var. Bu ilacınkullanımı, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere160 ülkede, söz konusu ilacın insan sağlığı için güvenliolup olmadığına dair y<strong>et</strong>erli tarafsız bilimselaraştırma olmamasına dayanarak yasaklandı. Şuanda ABD’nin raktopamin kullanılan hayvanlardanür<strong>et</strong>tiği <strong>et</strong>leri AB’ye ihraç <strong>et</strong>mesine izin verilmiyor.Amerikan tarım ve <strong>et</strong> işleme şirk<strong>et</strong>leriAB’nin bu yasağı kaldırmasını ve bu meseleninTTIP müzakerelerine dahil edilmesini istiyor.TTIP kapsamında ABD bir kez daha peroksiasiteonay verilmesinin peşine düştü. Mikropöldürücü özelliklere sahip bu kimyasal madde,kesimden <strong>son</strong>ra kümes hayvanlarını temizlemekiçin ABD’de yaygın olarak kullanılıyor. AB’de iseperoksiasit kullanımının, kimyasal kullanımını enaza indirgeyen ve kümes hayvanlarını temizlemekiçin sadece sıcak su kullanımına izin veren “çiftliktentabağa” kavramına ters olduğu düşünülüyor.TTIP ayrıca çok uluslu şirk<strong>et</strong>lere, AB’de yasakolan gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş organizmalara karşıAB vatandaşlarının itirazlarını işlevsiz kılmayaolanak sağlayacak. ABD Hüküm<strong>et</strong>i ve gıda firmalarıbu kurallara, adil olmayan “teknik engeller”diyerek karşı çıkıyor. Şimdiyse kapalı kapılar ardındayapılan şeffaflıktan uzak müzakerelerleAB’nin TTIP anlaşmasını, gen<strong>et</strong>iği değiştirilmişorganizmaların kullanımına dair standartları düşürmekiçin bir bahane olarak öne sürmesindenkorkuluyor.AB’nin de kendi hesapları var. O da ABD’ninAB’ye karşı uyguladığı sığır <strong>et</strong>i ithâlâtı yasağınıkaldırma peşinde. ABD’de BSE (Bovine SpongiformEncep<strong>hal</strong>opathy) yani deli dana hastalığınıyayma riski taşıyan yem ya da bu yemin içeriğininkullanımı ve it<strong>hal</strong>atı yasak. ABD’deki gıda güvenliğisavunucuları, geviş g<strong>et</strong>iren hayvanlardan yapılanhayvan yemi katkılarının kullanımına dairAB politikalarının, hastalık bulaşmasını engellemeyey<strong>et</strong>ecek kadar katı olmadığı konusundaendişeli. AB bu yem katkılarına dair düzenlemelerinigevş<strong>et</strong>meyi gündeme aldığına göre deli danabulaşmış <strong>et</strong>lerin ticar<strong>et</strong>inin yapılması riski artacakgibi görünüyor.Üstelik <strong>et</strong> endüstrisinin insan sağlığı ve çevreyeolumsuz <strong>et</strong>kilerini ortadan kaldırmaya yönelikönlemler “yatırımcı ve devl<strong>et</strong> arasındaki ihtilaflarınuzlaşması” mekanizması aracılığıyla işlevsizkılınabilir. Ticar<strong>et</strong> anlaşmalarının pek çoğundabulunan bu ibare, şirk<strong>et</strong>lerin kârlılıklarını <strong>et</strong>kileyenkurallara istinaden hüküm<strong>et</strong>leri dava <strong>et</strong>mesineve onlardan tazminat talep <strong>et</strong>mesine olanaktanıyor. Tarım şirk<strong>et</strong>leri gıda güvenliği standartlarınınTTIP kapsamındaki yatırımcı-devl<strong>et</strong> mekanizmasıçerçevesinde uygulanması için lobi faaliy<strong>et</strong>leriyürütüyor. Bu mekanizma, uluslararasıyatırımcılara “istikrarlı yatırım koşulları” sağlanmasınadair yasal bir hak tanıdığı için çevre veyahayvan refahını ilgilendiren meselelerde yasadeğişikliğine gitmek çok daha zor <strong>hal</strong>e gelecek.TTIP ayıca endüstriyel hayvan ür<strong>et</strong>iminin sağlıkABD ile AB arası <strong>et</strong> ticar<strong>et</strong>iİt<strong>hal</strong>at ve İhracat, milyon dolarToplam <strong>et</strong> ticar<strong>et</strong>iABDSığır, danaKanatlı <strong>et</strong>i, yumurtaalanında, çevre ve toplumda yarattığı olumsuz<strong>son</strong>uçlara karşı önlem alınmasını daha çok zorlaştıracak.AB ve ABD’deki tük<strong>et</strong>iciler, hüküm<strong>et</strong>lerinden,standartları dibe çekmek yerine TTIP’yi <strong>et</strong>endüstrisindeki den<strong>et</strong>lemeleri sıkılaştırarak bunubir fırsata çevirmelerini, aksi takdirde müzakerelerin<strong>son</strong>landırılmasını talep ediyor.ABD ve AB arasındaki yem ticar<strong>et</strong>iİt<strong>hal</strong>at ve ihracat, milyon dolar2010 2011 2012MısırABDSorgumYem vesamanYağlı tohumSoya2010 2011 2012946 1,154 9881,652 2,031 2,154136 231 223298 326 355219 218 199741 868 84543 239 1838 239 1320 492 2652,072 1,632 2,6761,108 795 1,481217 270 265872 928 1,016847 897 976ABDomuzPeynirABYem vesamanYağlı tohumZeytinyağıUSDA ERSUSDA ERSET ATLASI21


BİFTEĞİN SAKLI MALİYETİBir pak<strong>et</strong> <strong>et</strong> üzerindeki fiyat <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>i, o <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>irken ortaya çıkan gerçek maliy<strong>et</strong>iyansıtmıyor. İşin çevreye ve vergi mükelleflerine maliy<strong>et</strong>i çok dahafazla. Eğer bu maliy<strong>et</strong>ler fiyata eklenirse hayvancılık n<strong>et</strong> olarak zarar eder.Hayvancılığındoğaya verdiğizararı paraylaölçmek neredeyseimkansızDünya çapında, birçoğu gelişmekte olan ülkelerdeolmak üzere 1.3 milyar insan geçiminihayvancılıktan sağlıyor. Bunlarınçoğunluğu hayvanlarını köylerinin çevresindekiarazilerde otlatıyor, bazıları sürüleriyle oradanoraya göç ediyor, bazılarıysa evlerinde birkaç tavuk,sığır ya da domuz besliyor. Gelişmiş ya da hızlıbüyüyen ülkelerde hayvancılıkla uğraşan insanlarınsayısı azalıyor. Hayvancılık sektörü sanayileşiyorve <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>en firmalar giderek büyüyor.Şirk<strong>et</strong>ler, kârlarını, fabrika tarımı ya dahayvan yemlerinden kaynaklanan çevreselzararların, yani şirk<strong>et</strong>lerin ödemek zorunda olmadıklarımaliy<strong>et</strong>lerin, üstüne inşa ediyorlar.Buna ek olarak hüküm<strong>et</strong>lerden teşvik alıyorlar.Bu sübvansiyonlar genellikle aynı prensibe dayanarakbölüştürülüyor: Şirk<strong>et</strong> ne kadar büyüks<strong>et</strong>eşvik de o kadar büyük oluyor. Henüz birleşikbir ekonomik-ekolojik analiz yapılmamış olsada durumu kaba hatlarıyla öz<strong>et</strong>lemek mümkün.Hayvansal bir ürün satın alındığında üç ayrı bedelödeniyor: Biri tük<strong>et</strong>ici, biri vergi mükellefleri biride doğa tarafından. Tük<strong>et</strong>iciler ürünün değeriniölçmek için bu bedellerden ilkini kullanıyor. Diğeriki bedel ise bu ürünleri ür<strong>et</strong>enlere ve pazarlayanlaraödenen saklı sübvansiyonların içinde.Çevrenin göğüslediği maliy<strong>et</strong> ise her<strong>hal</strong>de içlerindenen büyüğü, fakat bunu hesaplaması zor.Geçtiğimiz <strong>son</strong> otuz yılda ekonomistler ve muhasebecilerdoğaya verilen zararın parasal karşılığınıhesaplamak için kendi çevresel-ekonomik muhasebeyöntemlerini geliştirdiler. Bu hesap, fabrikatarımının ve şirk<strong>et</strong>lerin bilançolarında görünmeyenmaliy<strong>et</strong>leri, örneğin hayvanları korkunç koşullardayaşatarak tasarruf edilen parayı ortayakoyuyor. Çevreye verilen zararlardan biri, hayvandışkısı ve sulu çamurun toprağa yayılmasının vesilajlık mısır gibi ekinler için kullanılan kimyasalgübrelerin neden olduğu aşırı gübreleme.Eğer aşırı nitrattan dolayı yer altı sularınınkalitesi düşerse burada ortaya çıkan maliy<strong>et</strong>i hesaplamakçok zor olur. Ancak su kuyuları tamamenkullanılmaz <strong>hal</strong>e gelir ve içme suyu başka biryerden taşınmak zorunda kalırsa bunun maliy<strong>et</strong>itemel alınılabilir. Tük<strong>et</strong>ici fiyatına yansımayan diğerbazı zararlar ise aşırı gübreleme <strong>son</strong>ucu toprağınyağmur suyunu filtreleme işlevini kayb<strong>et</strong>mesi,erozyon <strong>son</strong>ucu toprak kaybı yaşanması, biyoçeşitlilikteazalma ya da yosun patlamaları <strong>son</strong>ucuoluşan balık ölümleri ve dolayısıyla turistlerin bubölgelerden kaçması olarak sıralanabilir.Fakat, çoğunlukla en kapsamlı hasar işin kendisindençok daha uzakta meydana geliyor. Yoğunhayvancılık pratikleri, amonyak gibi azotlubileşikleri atmosfere saldığı için iklim değişikliğindeçok büyük paya sahip. 2011 Avrupa Azot DeğerlendirmeRaporu’na göre sadece Avrupa’nınbundan gördüğü zarar 70 ila 320 milyon avroseviyesinde. Aynı çalışmada bu meblağın kıtadakitarım sektörünün gelirini aştığı belirtiliyor. Bumaliy<strong>et</strong>, hesaplara dahil edildiğinde sektörün toplamdazarar <strong>et</strong>tiği görülüyor.Farklı bölgeler farklı destek seviyeleriHüküm<strong>et</strong>lerden büyükölçekli canlı hayvan ür<strong>et</strong>imiiçin alınan desteklerinyüzde olarak bölgeleregöre dağılımı, OECDsınıflandırması 2010-20124.8Avrupa12.524.3İngiliz Mill<strong>et</strong>lerTopluluğuOECDKuzey Amerika14.4Asya2.61Güney Yarımküre22ET ATLASI


ÇALIYI PROTEİNE ÇEVİRMEKDünyadaki canlı hayvanların ve bu hayvanların ürünlerinin çoğu, küçük ür<strong>et</strong>icilertarafından y<strong>et</strong>iştiriliyor. Küçük ür<strong>et</strong>icilerin büyük bir kısmı da hayvanlarınıtarıma uygun olmayan arazilerde y<strong>et</strong>iştiriyor. Bu yerel kaynakların kullanımınıoptimize ediyor ancak küçük ür<strong>et</strong>icilerin varlığını tehliteye atıyor.Sürülerini otlatançobanlar tarıma uygunolmayan topraklardahayvancılıkyapıyorMevsimlik otlaklardan ür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong> ve süt24Dünya çapında, yüzdelik oranlar, 2000/2010*5502821Sığır97koyunDünya üzerindeki toprak örtüsünün %40’ıekinler için aşırı kuru, aşırı sarp, aşırı sıcakya da aşırı soğuk. Bu bölgelerde hayvancılıklauğraşanların stratejik bir avantajı var: Hayvanlarını,yerel bitki örtüsünü gıdaya ya da enerjiyeçevirmek için kullanabiliyorlar. Onların ür<strong>et</strong>imyöntemlerinin yerel koşullara uygun olması gerek.Belli başlı bazı hayvan ırklarına, hayvanların ihtiyaçlarıve yerel koşullara dair engin bir bilgiyesahip olmalılar. Bu yöntemlerin sürdürülebilirolması ancak bu sayede mümkün oluyor.Sürü otlatan göçebe çobanlar bu konudauzman. Onların güttüğü yüzyıllar içinde şekillenmişhayvan ırkları, kurak alanların, yol kenarlarının,hasat edilmiş tarlaların ve diğer zorluçevre koşullarının dağınık bitki örtüsüne uyumsağlamış. Farklı bölgelere hayvanlarını otlatmayagötüren bu topluluklar, dünyanın en yaşamayaelverişsiz bölgelerinde yüzyıllarca var olmuş vebulundukları bölgenin temel kaynaklarını kurutmamayıbaşarmışlar. Bir bölgede, sadece sınırlıbir süre vakit geçirerek bitki örtüsünün kendinitoparlamasına ve parazitlerin azaltılmasına katkıdabulunmuşlar.2815191859Süt* Verilerin yayınlandığı tarih 2010‘dur. Dahagüncel veriye ulaşılamamaktadır.713417agropastoral (mevsimlik otlaklardayarı göçebe ür<strong>et</strong>im)karma, ekstansif (tarım ve hayvancılık)karma, yoğun (sulamalı tarım,hayvancılık)diğergelişmiş ülkelerILRI/HerreroGöçebe otlakçılık, çiftçiliğe göre hektar başınadaha verimli, diğer daha yoğun toprak kullanımtipine göre daha kârlı olabiliyor. Fakat göçlerinkısıtlanmasıyla göçebe çobanlık sistemleri de birbir bozuluyor. Buna <strong>et</strong>ki eden faktörler arasındatarım alanlarının genişlemesi, önceden müşterektoprak olan alanların çitlerle çevrilerek özelleşmesive hayvan harek<strong>et</strong>lerine hüküm<strong>et</strong>lerin sınırlamag<strong>et</strong>irmesi sayılabilir.Nisp<strong>et</strong>en daha elverişli bölgelerde küçük sürüsahipleri hayvancılığın yanında bitkisel ür<strong>et</strong>imde yapıyor. Ekinler için birkaç hektar arazi satınalıyor ya da kiralıyor, bu arada sürüleri müşterekarazilerde gezdirmeye devam ediyorlar. Bir yandanellerindeki kaynakları kullanırken diğer yandanilave yem gibi girdileri de satın alabiliyorlar.Sürülerinde yerli ırklar olabileceği gibi daha verimli,özel ür<strong>et</strong>im ırklarla melezlenmiş hayvanlarıda besleyebiliyorlar. Hayvanlarını serbest bırakabiliyor(bahçedeki tavuklar gibi), yol kenarlarındaya da hasat edilmiş tarlalarda otlatabiliyor(koyun, keçi, sığır ve manda gibi) ya da yemlik ottoplayıp çitlerin içinde ya da ağıllarda tuttuklarıhayvanları (süt ineği, manda, koyun ve keçi gibi)besleyebiliyorlar.Küçük sürü sahipleri çiftliklerindeki besleyicimalzeme olan ekin artıklarını hayvanlara yemyaparak ya da hayvanların dışkısını gübre ve yakıtolarak kullanarak geri dönüştürüyor. Bu yöntemleve ailenin emeğini kullanarak girdi maliy<strong>et</strong>lerinidüşürüp düşük maliy<strong>et</strong>li faaliy<strong>et</strong> gösterebiliyorlar.Hatta büyük çiftliklere göre daha düşükmaliy<strong>et</strong>lerle hayvan y<strong>et</strong>iştirebiliyorlar. Bunlararağmen büyük çiftlikler karşısında kaybediyorlarçünkü çiftlik başı ür<strong>et</strong>tikleri miktar küçük.Göçebe çobanlar ve küçük çiftçiler konusundakirakamlar belirsiz. 40’ın üzerinde ülkedehayvancılıkla geçinen toplam 45 grup belirlendi.Fakat pek çok ülkede o ya da bu şekilde bir göçebegrubu mevcut. Mesela Avrupa’nın pek çok yerindegöçebe çobanlar, otlaklarda ve anızlık arazilerdekoyunlarını otlatıyorlar. İskoçya ve Galler’dekikoyun y<strong>et</strong>iştiricileri, yağmurlu yüksek düzlüklerde<strong>et</strong> ve yün ür<strong>et</strong>iyorlar. Uluslararası kuruluşlartüm dünyada yaklaşık 120-200 milyon göçebeçoban olduğunu düşünüyor. Küçük çiftliklerin sayısınınise gelişmekte olan ülkelerde 500 milyon,toplamda ise 600 milyon olduğu, çoğunun az daolsa bir sürü sahibi olduğu tahmin ediliyor.Sayıların bu kadar belirsiz olmasında <strong>et</strong>ken,bu işin tanımının bir bölgeden diğerine değişmesive göçebelerle küçük çiftlik sahipleri arasında-ET ATLASI


Dünya çapında pastoral topluluklarHayvancılık, ülkeler ve hayvan türüne göre ayrılmış örneklerFAOsığırkoyunkeçitekhörgüçlüdeveçifthörgüçlüdeveeşek, attib<strong>et</strong>öküzü/yakmandarengeyiğilamavikunyaET ATLASIki farkın değişmesi. Göçebe hayvan sahipleri yerleşikhayata geçiyor ve pek çoğu da hayvanlarınıotlatmak sur<strong>et</strong>iyle hem hayvancılık hem de tarımlauğraşıyor. Ayrıca Brezilya’da küçük olaraknitelenen bir sürü Doğu Afrika’da orta boy ya dabüyük olarak görülebiliyor.Bu insanların ekonomiye hatırı sayılır katkılarıolmasına rağmen, bu katkı ile ilgili verilere ulaşmakoldukça zor. 2006 yılında Dünya SürdürülebilirGöçebe Hayvancılık İnisiyatifi, bu insanlarınkendi tük<strong>et</strong>tikleri hariç Etiyopya’nın toplam sütür<strong>et</strong>iminin %65’inden sorumlu olduğunu ve gayrisafiyurtiçi hasılanın da %9’unu oluşturduklarınıortaya koydu. Uganda’da göçebeler GSYİH’in%8.5’inden, Mali’de %10’undan ve Moğolistan’da%30’undan sorumlular. Göçebe hayvancılık yapanlarıntarımsal GSYİH içindeki oranı Sudan,Senegal ve Nijer’de %80, Kenya’da ise %50 olaraksıralanıyor.Göçebeler ve küçük çiftlik sahipleri sadecegıda maddesi ür<strong>et</strong>mekle kalmıyor. Çevrenin korunmasıve biyoçeşitliliğin devamında da yardımcırol oynuyorlar. Avrupa’da göçebe koyunçobanlarının kullandığı geleneksel patikalar kıtadakibiyoçeşitliliği en bol olan bölgelerden biri.Hollanda’da koyun sürüleri bentleri korurkenAlmanya’da turistlerin çok sevdiği çayır alanlarınınormana dönüşmesini engelliyorlar.Fakat hayvancılıkla uğraşan bu insanların siyasiçevrelerde bir lobi oluşturma şansları az.Bu sebeple kendi sistemlerini sürdürme vekoruma konusunda istedikleri yardımı alamıyorlar.Tersine, yeni teknolojilere geçmeyeve daha çok verim almaya zorlanıyorlar.Hayvanlarını bir yerden bir yere götürmelerinisağlamak için tanınmaya ve yasal düzenlemelereihtiyaçları var. Kaynaklara, pazarlara vebilgiye erişimlerinin garanti altına alınması gerek.Toprak idaresi ve biyoçeşitliliğin korunmasıkonusunda verdikleri hizm<strong>et</strong>ler için kendilerineuygun bir ödeme yapılmalı. Bu insanların tamamınıngünümüzde bu hayat şekline devam <strong>et</strong>mekistediklerini söylemek mümkün değil ama eğerbunu yapmak istiyorlarsa yapabilmeliler.Göçebelerinatalarından kalangöç yollarınıkullanmalarına izinverilmeli25


KIRMIZI ET ÜRETİMİ YERİNDESAYIYOR KANATLILAR UÇUYORTürkiye’nin yıllık toplam <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi artıyor. 1995-2013 yılları arasında kanatlı<strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imindeki artış hızı %8.4 olurken, kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi %0.07ile neredeyse hiç artmadı. Kişi başına düşen kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi azaldı.Kurbanbayramlarında yaklaşık2 milyon küçük,600 bin büyük başhayvan kesiliyorDünya ve AB <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde en büyük paya sahipolan domuz, Türkiye <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde neredeysehiç yer tutmuyor. 1990-2010 yıllarıarasındaki koyun, keçi, sığır ve mandadan sağlanan<strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi için hayvan sayısı ve değişim hızı ilekasaplık güç ve karkas ağırlığından yararlanılarakyapılan tahminlere göre ilk dört yıllık döneminortalama kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi 872.657 ton olarak hesaplanmışken,<strong>son</strong> dönemde bu değer 867.400tona düştü. Toplam ür<strong>et</strong>imin neredeyse hiç değişmediği20 yıllık bu zaman diliminde, kırmızı<strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imine türlerin katkıları farklılaştı.Örneğin 1990-1993 dönemi yıllık ür<strong>et</strong>imindesığırın %56.5 olan payı, hemen her yılartarak 2010-2013 döneminde %79.8’e yükseldi.Sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imindeki toplam artış % 62.0, yıllık artışhızı da %2.2 olarak karşımıza çıkıyor. Aynı dönemdeyıllık olarak koyun <strong>et</strong>i %5.0, keçi <strong>et</strong>i %4.2 vemanda <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi ise %16.4 oranında azaldı. Budurum Türkiye’de süt ür<strong>et</strong>iminde olduğu gibi kırmızı<strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde de sığırın egemenliğinin enaçık delili olarak kabul ediliyor. Aslında domuz<strong>et</strong>i dışarıda tutulduğunda gelişmiş kabuledilen pek çok ülkenin kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imininsığıra dayalı olduğu görülüyor. Sadece birkaçAvrupa ülkesi ile Afrika ve Asya ülkelerininbirçoğunda sığırın kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imindekipayı %60’ın altında.Türkiye’de sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin büyük bölümününhemen hemen hepsi sütçü ırklar, yerli ırklarve bunların melezlerinin erkeklerine dayalı olarakgerçekleştiriliyor. Yeri gelmişken hemen söyleyelim;yerli gen kaynaklarının korunmasına yönelikbazı çalışmalar yapılıyor. Fakat hemen heralandaki ür<strong>et</strong>imin büyük bir bölümü az sayıdagenotipe dayandırılıyor. Yerli genotiplerin, orijinalbölgelerinde bile ür<strong>et</strong>imde kullanılmalarınasık rastlanmıyor. Aksine söz konusu genotiplerinkaybolmasını hızlandıracak kontrolsüz melezlemeçalışmaları ile yabancı genotiplere dayalıyeni işl<strong>et</strong>meler kurdurulması büyük ölçüde destekleniyor.Yerli ve sütçü ırkların erkeklerinin yanı sıra damızlıkolmayan dişiler ile seçilmiş damızlıklardanelde edilen <strong>et</strong>ler de insanların tük<strong>et</strong>imine sunulmayabaşlandı. Son yıllara kadar süren <strong>et</strong>çi ırklardansığır y<strong>et</strong>iştiriciliği yok denecek kadar azdı.Ancak <strong>son</strong> beş yıl içerisinde kurulan/kurdurulanbüyük ölçekli işl<strong>et</strong>meler, <strong>et</strong>çi ırk sığır y<strong>et</strong>iştiriciliğiniyoğun girdi kullanarak yapmaya çalışıyor.Çünkü Türkiye, dolayısıyla da bu işl<strong>et</strong>melerin hemenhemen hepsi meraya dayalı <strong>et</strong>çi ırk y<strong>et</strong>iştiriciliğiiçin uygun ve geniş alanlara sahip değil. ZatenTürkiye’de hayvansal ür<strong>et</strong>imin meraya dayalı olarakyapılması önemsenmiyor ve doğal kaynaklaradayalı ür<strong>et</strong>im bir kenara bırakılıyor.Sığır işl<strong>et</strong>melerindeki artışTürkiye‘deki yıllık kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi10001000 tonSığır Manda Koyun Keçiyüzde72TÜİK8008709509008309308702520kg, kişi başına351990–1993566001540010513>1320001990–19931994–19971998–20012002–20052006–20092010–2013*01990–19931994–19971998–20012002–20052006–20092010–2013* 2010–2013 dönemi TÜİK veri tabanından alınmış, diğer dönemler yazar tarafından tahmin edilmiştir.2010–20138426ET ATLASI


Sığır besiciliği ağırlıklı olarak erkek hayvanlarlayapılıyor. Kastrasyona hemen hemen hiçbaşvurulmuyor. Genç dişilerden uygun olanlarda genellikle kısa süreli bir besiden <strong>son</strong>ra kasabagönderiliyor. Besi süresi genotiplere ve besiyebaşlama yaşına bağlı olarak 3-12 ay arasında değişiyor.Yoğun beside kullanılan yem maddeleriiçerisinde başta arpa olmak üzere tahıllar, kepek,melas, posa, küspe gibi sanayi yan ürünleri önemliyer tutuyor. Yoğun besiye alınacak hayvanlarıbirkaç ay süreyle merada tutan işl<strong>et</strong>melere rastlamakda mümkün. Ama bu uygulama çok yaygındeğil. Ayrıca mera sezonunu kapatan sığırlarınbesiye alınmak üzere başka işl<strong>et</strong>melere satılmasıda söz konusu olabiliyor.KURBAN GELDİ ET ARTTITürkiye’de kişi başına düşen kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imidüşme eğiliminde. Örneğin 1990-1993 döneminde15.45 kg olan değer, 2010-2013 döneminde11.61 kg’a gerileyerek %25 oranında azaldı. Belkibu azalmanın da <strong>et</strong>kisiyle Türkiye, 2010 yılındakasaplık sığır, besiye alınacak sığır ve sığır <strong>et</strong>i ilekasaplık koyun-kuzu it<strong>hal</strong>atına başladı. Türkiye44 ayda <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi amacıyla toplam 1 milyon 211bin 403 baş sığır, 2 milyon 141 bin 955 baş koyunkuzuve yaklaşık 193 bin ton da sığır <strong>et</strong>i it<strong>hal</strong> <strong>et</strong>ti.İt<strong>hal</strong>atın yapıldığı ülkelerin büyük çoğunluğu Avrupakıtasında ama ABD, Meksika, Uruguay gibiAmerika kıtasındaki ülkelerden de canlı sığır it<strong>hal</strong>atıyapıldı. Türkiye’de <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin bir bölümükurbanlık hayvanlardan elde ediliyor. Bir kurbanbayramında yaklaşık 2 milyon baş koyun-keçi ve600 bin baş da sığırın kesildiği tahmin ediliyor. Tamamınayakını 1-2 gün içerisinde kesilen bu hayvanlardanür<strong>et</strong>ilen karkas miktarı yaklaşık 175 bintona, yani Türkiye’nin kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin neredeyse%20’sine denk geliyor.Türkiye’deki kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin kısa süredeve kolaylıkla artmayacak gibi görünmesi Amerikakıtasındaki işl<strong>et</strong>me ve ihracatçıları Türkiye’yehayvan veya <strong>et</strong> satmaya istekli kılıyor. Hatta buralardang<strong>et</strong>irilen hayvanların <strong>son</strong> dönem besisininTürkiye’de yapılması ve burada kesilerek, ülkeiçine satılması ve/veya ihraç edilmesi de tartışılanhususlar arasında. Bu düşünce, Türkiye’nin hemdönem dönem büyük çaplı it<strong>hal</strong>at yapma olasılığınahem de sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>icisi ülkelerin birçoğundatavuk ve domuz <strong>et</strong>ine talebin artmasıyla, sığır <strong>et</strong>italebinin düşeceği yolundaki beklentiye dayandırılıyor.Bu beklentinin gerçekleşmesi <strong>hal</strong>indesadece it<strong>hal</strong>at süreklilik kazanmayacak, aynı zamandaTürkiye çevreye zarar verecek bir ür<strong>et</strong>iminyaygın olarak yapıldığı bir alan <strong>hal</strong>ine de gelmişolacak. Üstelik bu ür<strong>et</strong>im, büyük ölçüde başkacoğrafyalarda ür<strong>et</strong>ilmiş hayvanlar ve yemler kullanılarakgerçekleştirilecek.ET ATLASIKanatlı <strong>et</strong>i yüksekten uçuyorTürkiye’nin toplam <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde kırmızı <strong>et</strong> ve kanatlı <strong>et</strong>inin payı, %100806040200kanatlı <strong>et</strong>ikırmızı <strong>et</strong>1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013Tavuk ETİNE talep büyükTürkiye’de tavuk <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin artış hızı, kişi başına<strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imini artıracak kadar yüksek seyrediyor.1995 yılındaki kanatlı <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi 2003 yılındaikiye, 2009 yılında üçe, 2012 yılında da dördekatlandı. Türkiye’de tavuk <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin gelecekyıllarda da artması bekleniyor. Bu artışın tek nedeniise elb<strong>et</strong>te iç tük<strong>et</strong>im olmayacak; Türkiye tavukçuluğadayalı it<strong>hal</strong>atını artırmaya çalışıyor. 2010yılından 2013 yılına kadar tavuk <strong>et</strong>i ihracat tutarınınyaklaşık üç kat artması bu çabanın bir <strong>son</strong>ucuolarak değerlendiriliyor. 1995-2013 dönemindeTürkiye’nin toplam <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi yıllık ortalama %3.9oranında arttı. Kanatlı <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin artış hızı%8.4 olurken, kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi %0.07 ile neredeysehiç artmadı. Kişi başına kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi yıldaortalama %1.26 azalarak 16.45 kg’dan 13.10 kg’ainerken, kişi başına kanatlı <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi yıllık %7.0artış ile 6.99 kg’dan 23.64 kg’a çıktı.Türkiye’de kişi başına sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi azalmadıama toplam kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi azaldı. Bunun temelnedeni de kişi başına koyun, keçi ve manda <strong>et</strong>iür<strong>et</strong>iminin düşmesi oldu. Gerçekten de kişi başınakoyun ve keçi <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi 1990-1993 dönemindeyaklaşık 6,5 kg iken 2010-2013 döneminde 1,8kg’a geriledi. Ama sığır <strong>et</strong>ine olan ilgi devam ediyor.Koyun ve keçi <strong>et</strong>ine olan talebin görece düşmesindeşehirleşmenin de payı var; özelliklegenç nüfus koyun ve keçi <strong>et</strong>ini yemiyor. Koyunve keçi <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin azalmasında, hem ür<strong>et</strong>imkoşullarının zorluğu hem de düşük kazançnedeniyle, meraya dayalı ür<strong>et</strong>im yapanlarınür<strong>et</strong>imden vazgeçmelerinin de büyük payı var.Türkiye’de hemen hemen her zaman kırmızı<strong>et</strong> fiyatları yüksek seyrediyor. Mevcut koşullar vevar olan ür<strong>et</strong>im sisteminde göz önüne alındığındaçok daha ucuz kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi beklenmemeli.Tavuk <strong>et</strong>i ise görece daha ucuz bulunuyor.Ür<strong>et</strong>icinin eline geçen fiyatlar esas alındığında 1kg sığır <strong>et</strong>i fiyatına alınabilecek tavuk <strong>et</strong>i miktarıyıllara göre 2.8-3.8 kg arasında değişiyor. Kişi başınatavuk <strong>et</strong>i tük<strong>et</strong>iminin artmasında fiyatın düşükolması yanında özellikle kolay hazırlanabilmesi,beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve tük<strong>et</strong>icilerinsağlıkla ilgili kaygıları da, y<strong>et</strong>erince delil olmasabile, rol oynuyor.TÜİKTavuk <strong>et</strong>itük<strong>et</strong>imindekiartışta beslenmebiçiminin değişmeside <strong>et</strong>ken27


KIRMIZI ETİN YARISI MEZBAHA DIŞIKESİMLERDEN ELDE EDİLİYORTürkiye kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde kaçak kesimlerin toplam kesimlerdeki payına ilişkinn<strong>et</strong> bir rakam vermek mümkün değil. Ancak tahminler geçmişte mezbaha dışıkesimlerle elde edilen kırmızı <strong>et</strong> miktarının, toplam ür<strong>et</strong>imin yarısı olduğu yönünde.28Sığır, koyun,keçi ve mandaür<strong>et</strong>imi birkaç şirk<strong>et</strong>in elind<strong>et</strong>oplanıyorTürkiye’de işl<strong>et</strong>me sayısı ve işl<strong>et</strong>me başınahayvan varlığına ilişkin düzenli istatistiklerhenüz yayınlanmıyor. Gıda Tarım ve HayvancılıkBakanlığı y<strong>et</strong>kililerine göre 2011 yılındasüt sığırı y<strong>et</strong>iştiriciliği yapan yaklaşık 1.4 milyonişl<strong>et</strong>menin 3900’ünün, sığır besiciliği yapan yaklaşık375.000 işl<strong>et</strong>menin de 2300’ünün sığır varlığı100 baştan fazla. Yine Bakanlık verilerine göreTürkiye tavuk <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imini 9444 işl<strong>et</strong>meye ait13.505 kümeste gerçekleştiriliyor. Hem işl<strong>et</strong>mehem de kümes sayısı, az da olsa, artıyor. İşl<strong>et</strong>melerve kümesler ür<strong>et</strong>imlerini çoğunlukla bir şirk<strong>et</strong>bünyesine, bir entegrasyona dahil olarak yapıyor.Son yıllarda broyler entagrasyonu yürüten şirk<strong>et</strong>ler,şirk<strong>et</strong>in kendi ür<strong>et</strong>imini artırmak yönündeçaba harcıyorlar. Entegrasyon sayısı artmazken,toplam ür<strong>et</strong>imde sözleşmeli ür<strong>et</strong>icilerin payınıngeril<strong>et</strong>ilmesi anlamına gelen bu uygulama, uzunvadede ür<strong>et</strong>imin birkaç şirk<strong>et</strong>te toplanmasına yolaçacak gibi görünüyor.Et ür<strong>et</strong>iminde ölçek ekonomisinin ürün ve/veya genotip çeşitliliğine <strong>et</strong>kisi her hayvan türündeaynı değil. Örneğin tavuk <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imindehem damızlıkların birkaç elde toplanması hemde yem, barınak, kesimhane gibi ür<strong>et</strong>im unsurlarınıkontrol eden şirk<strong>et</strong> sayısının azlığı,çeşitliliğin hızla azalmasına, hatta ür<strong>et</strong>im vepazarlamanın birkaç şirk<strong>et</strong>te toplanmasınayol açabiliyor. Nitekim Türkiye’de tavuk <strong>et</strong>ininyaklaşık %90’ı, toplam üç genotipe dayalı olarak,26 şirk<strong>et</strong> tarafından ür<strong>et</strong>iliyor. Bu şirk<strong>et</strong>lerden biriolan Erpiliç toplam piliç <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin %11’ini gerçekleştirdiğinibelirtiyor. Banvit, Şenpiliç, Beypiliç,Erpiliç ve CP olmak üzere sektördeki en büyük5 firmanın toplam ür<strong>et</strong>imdeki payı yaklaşık %50-55 olarak tahmin ediliyor.SIĞIR KÜÇÜK İŞLETMELERDESığır, koyun ve keçi ile manda <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>imi söz konusuolduğunda ür<strong>et</strong>imin birkaç şirk<strong>et</strong>te toplanmasıve buna bağlı olarak özellikle gen<strong>et</strong>ik çeşitliliğinazalması, ülkelerin tarıma yaklaşımları vegelişmişlik düzeylerine bağlı olarak değişiyor.Türkiye’de sığır besiciliği yapan işl<strong>et</strong>melerdenBanvit, 50.000 baş kapasitesi olduğunu ifade ediyor.Buna ek olarak sektörün önde gelen firmalarındanSaray Çiftliği, 27.500 baş, Nam<strong>et</strong> yaklaşık20.000 baş, Şahbazlar A.Ş ise 9.000 başlık kapasiteyesahip. Büyük addedilen 20-25 firma tarafındanbesiye alınan sığır sayısının ise yılda 200-250 binbaş olduğu tahmin ediliyor. Bu da Türkiye’de kesilentoplam sığır sayısının yaklaşık %7-8’ine denkgeliyor. Bir başka ifadeyle Türkiye sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>iminin%9-10’unun büyük işl<strong>et</strong>meler tarafından ür<strong>et</strong>ildiğinisöylemek mümkün.Tavuk <strong>et</strong>inin elde edilmesi ve pazara sunulmasıentegrasyonlar, yani büyük şirk<strong>et</strong>ler tarafındanyapılıyor. Oysa kırmızı <strong>et</strong> piyasasında yer alan toptancıkasaplar ve <strong>et</strong> sanayicilerinin bir bölümününbüyük ölçekli besi işl<strong>et</strong>meleri yok. Ama büyük ölçeklibesi işl<strong>et</strong>melerin birçoğu kendi markası ile <strong>et</strong>ve <strong>et</strong> ürünleri satma gayr<strong>et</strong>inde. Örneğin; Banvit“Banvit Kırmızı” markası adı altında dana <strong>et</strong>i pazarlıyor.Saray Çiftliği ve Nam<strong>et</strong> yukarıda sözü edileniki firmanın <strong>et</strong> ve <strong>et</strong> ürünleri markaları. Bir iktisadidevl<strong>et</strong> teşekkülü olan Et ve Süt Kurumunun,63’ü isim kullanma hakkı verdiği olmak üzere, <strong>et</strong>ve <strong>et</strong> ürünleri satılan toplam 80 mağazası var.Türkiye’de tavukla ilgili olanlar dışında kalankesim ve işleme tesislerinin çoğu büyükbaş ve küçükbaşhayvan kesimi yapabilen karma tesislerdir.Yaklaşık üçte biri özel sektöre ait olmak üzereTürkiye’de toplam 635 kesimhane bulunuyor.Bunların da 221’inin günlük sığır kesim kapasitesi20 baştan fazla. Bir kısmı belediyeler tarafındanişl<strong>et</strong>ilen kesimhaneler, Türkiye’nin hemen heryerine yayılmış durumda. Eski adıyla Et ve BalıkKurumu (EBK), yeni adıyla Et ve Süt Kurumu (ESK),Türkiye <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde önemli işlevi ve yeri olan biriktisadi devl<strong>et</strong> teşekkülüdür. Et ve Süt Kurumununsahip olduğu mezba<strong>hal</strong>arın kesim kapasitesi enyüksek olanlar (günde 360 baş sığır ve 2600 baş küçükbaş)Bingöl ve Adapazarı illerinde bulunuyor.Komşulardan “gelen” <strong>et</strong>Türkiye’de kamu ve özel sektör mezba<strong>hal</strong>arınınkurulu kapasitesi Türkiye’nin ihtiyacını rahatlıklakarşılayacak düzeyde. Ne var ki kesimhanelerin birkısmının günümüz şartlarına tam olarak uygunolmadığı biliniyor ve eksikliklerinin giderilmesiiçin yoğun çaba harcanıyor. “Et ve Et Ürünlerininİşlenmesi ve Pazarlanması” ile ilgili yatırımlarınAvrupa Birliği Kırsal Kalkınma (IPARD) fonlarıncadesteklenecek yatırımlar arasına alınması ve konuyailişkin düzenlemeler bu çabaların bir <strong>son</strong>ucuolarak değerlendirilebilir. Eksikliklerini öngörülensürelerde gideremeyenlerin faaliy<strong>et</strong>lerine izinverilmeyeceği belirtiliyor.Türkiye kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde mezbaha dışıkesimlerin toplam kesimlerdeki payına ilişkin n<strong>et</strong>ET ATLASI


ir rakam vermek mümkün değil. Fakat popülasyondanelde edilmesi beklenen karkas miktarı ilesadece mezbaha kesimlerini içerdiği belirtilenTÜİK veri tabanındaki <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>im değerleri arasındakifark, mezbaha dışı kesimler hakkında bir fikirverebilir. Mesele bu şekilde ele alındığında, mezbahadışı kesimlerle elde edilen kırmızı <strong>et</strong> miktarınıntoplam ür<strong>et</strong>imin yaklaşık %40-50’si kadarolduğu söylenebilir. Yalnız <strong>son</strong> yıllarda, özelliklesığır karkası için verilen parasal destek sayesindegenç erkek sığırların mezbaha dışında kesimi tamamenönlenmiş gibi görünüyor. Ancak destekalamayacak durumda olan hayvanların bir kısmınınmezbaha dışında kesilmesi de nadir görülenbir durum değil.Özellikle iç piyasa fiyatlarının yükseldiği dönemlerde,Türkiye’ye komşu ülkelerden yasal olmayanyollarla hayvan ve <strong>et</strong> girişi oluyor. Kaçakyolla giren hayvan sayısı ve <strong>et</strong> miktarı ile bunlarınkaynakları hakkında çok kesin bilgiler olmasa da,olayın varlığından hemen her kesim haberdar.Gerek mezbaha dışı kesimler gerekse kaçakçılıklailgili idari tedbirler alınmaya çalışılsa da, bu sorunlarhenüz tam olarak çözülemedi.KALİTELİ GIDA ARAYIŞIKesimhanelerde durum böyleyken gelelim pazarmeselesine... Türkiye’de pazarlanan toplam <strong>et</strong>tebüyük mark<strong>et</strong>lerin payı %35 oranında. Geçmiş yıllardamark<strong>et</strong>lerin payının daha fazla olduğu, ama<strong>son</strong> yıllarda kasap dükkânları ve/veya <strong>et</strong> mark<strong>et</strong>lerininpayının arttığı tahmin ediliyor. Bu değişimd<strong>et</strong>ük<strong>et</strong>icilerin kaliteli ve güvenli <strong>et</strong> arayışlarınınrolü olduğu düşünülebilir.En düşük gelir grubunu oluşturan %20’lik kesim,Türkiye’nin toplam harcanabilir gelirininyaklaşık %6‘sını harcıyor. TÜİK tarafından yürütülenbir çalışmada 2011 yılında en düşük gelirgrubunda yer aldığı ifade edilen yaklaşık 16.5milyon kişinin %86.4’ünün “İki günde bir <strong>et</strong>, tavukya da balık içeren yemek yeme durumu” “yiyemiyor”olarak belirtiliyor. Türkiye geneli için bu oran%60.2. Türkiye İstatistik Kurumu benzer bir çalışmayı2012 yılı için de yaptı ve bu sefer “iki gündebir <strong>et</strong>, tavuk ya da balık içeren yemek masrafınıkarşılamayanlar” olarak tanımlanan gruptaki insansayısını 16.7 milyon ve bunların en düşük gelirgrubundaki oranını da %83 olarak tespit <strong>et</strong>ti. “AnkaraKentinin Yoksulluk Haritası” ismi ile yayınlananbir araştırmada ise yoksul olarak tanımlananinsanların %68,3’ünün yılda birkaç kez kırmızı <strong>et</strong>tük<strong>et</strong>tiği ifade ediliyor. Bu oran yoksul olmayanlariçin %31.8 olarak hesaplanıyor. Öz<strong>et</strong>le Türkiye’debaşta az gelirli hanelerde olmak üzere, <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin,özellikle de kırmızı <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin düşükolduğu söylenebilir.GÜBRE YÖNETİMİ DE SORUNTürkiye’de <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminden <strong>et</strong> ürünleri ür<strong>et</strong>imine,yem bitkileri ür<strong>et</strong>iminden yapay tohumlamaya,mevcut işl<strong>et</strong>meleri düzenlemekten yeni işl<strong>et</strong>melerkurmaya, gen kaynaklarının korunmasındanET ATLASImelezlemeye, buzağıdan süt ve <strong>et</strong>e kadar pek çokalanda ür<strong>et</strong>icilere destek veriliyor. Konuları vemiktarı her yıl Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırılandesteklerden kimlerin hangi koşullardayararlanabileceği Bakanlıkça kararlaştırılıyor.Örneğin 8 Nisan 2013 tarih ve 28612 sayılı ResmîGaz<strong>et</strong>ede yayınlanan 2013/4463 sayılı BakanlarKurulu kararına göre, besi süresini tamamlamışerkek sığırlarını 2013 yılı içerisinde bakanlıkça belirlenenkesimhanelerde kestirenlere Türkiye’dedoğmuş sığır başına 300 TL, it<strong>hal</strong> edilmiş sığır başınada 100 TL destek verildi.12 Nisan 2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gaz<strong>et</strong>eyayınlanan 2014/6091 sayılı Bakanlar Kurulukararında da 2014 yılı içerisinde verilecek destekleryer aldı. Bu karar çerçevesinde suni tohumlamadanve <strong>et</strong>çi ırklardan doğmuş buzağılara 75TL, <strong>et</strong>çi ırklarla tohumlanan ve bu ırklardan birmelez buzağı doğuran ineklere 350 TL, bu ineğinbuzağısına da 150 TL destek verilmesi kararlaştırıldı.Kesilecek erkek sığırlardan yurtiçinde doğmuş olanlara verilecek destek miktarınıbelirlemekte ise, süte verilecek destekmiktarında olduğu gibi, Gıda Tarım ve HayvancılıkBakanlığı y<strong>et</strong>kili.Türkiye hayvancılık işl<strong>et</strong>meleri için gübre yön<strong>et</strong>imiönemli bir sorun. Bu durum özellikle şehirlerinyakınında yer alan büyük işl<strong>et</strong>meler için geçerli.Küçük ölçekli işl<strong>et</strong>melerin tamamına yakınıür<strong>et</strong>ilen gübreyi işl<strong>et</strong>me arazilerinin gübrelenmesindekullanıyor. Hayvan gübresi geçmişte olduğugibi yakıt (tezek) olarak kullanılmıyor. Amaişl<strong>et</strong>melerden toplanan gübreyi işleyerek dahanitelikli ve daha kolay kullanılabilir <strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irenişl<strong>et</strong>meler (bir nevi gübre fabrikaları) da kuruldu.Bazı büyük işl<strong>et</strong>meler ise gübreden biyogaz ür<strong>et</strong>entesisler inşa <strong>et</strong>ti.Türkiye’de hayvan refahı ve çevreye duyarlılığınartırılmasına yönelik çabalar sergileniyor.Ama henüz hem ür<strong>et</strong>im süreçleri hem de gübrebaşta olmak üzere hayvansal atıklar ve ilaç kullanımıtam olarak den<strong>et</strong>lenemiyor. Ayrıca bazıGDO’lu ürünlerin yem bitkisi olarak it<strong>hal</strong>atınaizin verildi.Beslenme biçimi kriz zamanlarında değişiyorSüt ve yumurta da dahil olmak üzere hayvansal ürün tük<strong>et</strong>imiylegünlük kişi başına alınan enerji miktarı, kcal5004003000429349Pek çokülkede olduğu gibiTürkiye‘de d<strong>et</strong>ük<strong>et</strong>iciler kaliteligıda arayışında1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010415Daha yeni veriye ulaşılamamıştır466FAOSTAT29


BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUNHayvanların içeriye kapatılıp önlerine yem konularak beslenmesihayvan y<strong>et</strong>iştiriciliği değildir. Türkiye ekolojisine ve beslenmekültürüne uygun olan koyun ve keçi y<strong>et</strong>iştiriciliğine dönülmesi gerekir.Beslenmekültürümüz farklıdır.Biz kahvaltıdapeynir yeriz. AvrupalıyemezOsmanlı döneminde atların, Cumhuriy<strong>et</strong>döneminde ise sığırcılığın ıslahına yönelikdaha fazla çaba harcandı. Koyun ve keçicilerinıslahı her iki dönemde de göz ardı edildi. OysaTürkiye’deki otlar genel olarak kısa boyludur. Koyunve keçi y<strong>et</strong>iştiriciliğine elverişlidir. Koyunlarotları dişleriyle kestiği için kısa ot ister, sığırlardişleriyle değil dilleriyle keserler. Bunun için otlarınyüksek boylu olması gerekir. Avrupa çok yağışaldığı için otların boyu yüksektir, sığır y<strong>et</strong>iştiriciliğineuygundur. Koyun ve keçiye değil.Beslenme kültürlerimiz Avrupalılardan farklıdır.Bizler kahvaltıda peynir yeriz. Avrupalı yemez.Bizler sütü, süt olarak içmeyiz. Ayran, yoğurt vepeynire dönüştürerek, yeriz. Avrupalı sütü dahaçok süt olarak içer.Tarımda uygulanan yanlış politikalardanbitkisel ür<strong>et</strong>im gibi hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliği denasibini aldı. Hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliğinde koyunve keçi yerine sığırın desteklenmesi koyun vekeçi varlığını azalttı. Koyun varlığı, 1980’de48 milyon 638 bin idi. 2011’de 25 milyon 032.1980’de Ankara keçisi sayısı 3 milyon 658 biniken 2011’de 151 bine kadar düştü. Kıl keçisi,1980’de 15 milyon 385 bin iken, 2011’de 7 milyon126 bine geriledi (TÜİK, DİE).Türkiye’de iki tür keçi var. Bunlar, tiftiği içiny<strong>et</strong>iştirilen Ankara keçisi ile süt ve <strong>et</strong>i için y<strong>et</strong>iştirilenkıl keçileridir. Sayıları az da olsa Malta ve Kilisgibi bazı süt ırkı kıl keçiler <strong>hal</strong>en var. Ankara keçisiise dünyaya Orta Anadolu’dan yayılmış amaülkemizde nesli tükenmek üzere. Koyun ve keçivarlığının düşmesine paralel olarak süt ve <strong>et</strong> verimiiçindeki payı da değişti. Koyunların 1991’dekitoplam süt ür<strong>et</strong>imi içindeki payı yüzde 11 iken,keçinin yüzde 3,3 idi. 2011’e gelindiğinde koyununsüt ür<strong>et</strong>imindeki payı yüzde 5,9’a düştü. Keçininpayı yüzde 2,1’e geriledi (TÜİK). Koyun vekeçi süt, peynir ve tereyağı ile beslenme kültürümüzise koyun ve keçi sütündeki düşüşü oranındadeğişti.Politikaların koyun keçi yerine sığırdan yanauygulanması özgür mera hayvancılığını köstekledi.Kapalı alan fabrikasyon hayvan ür<strong>et</strong>iminegeçildi. Bu durumla birlikte meraların ölçeği küçüldü.Cumhuriy<strong>et</strong>in hemen ardından (1928’de)işlenen toplam tarım arazi miktarı 6,6 milyonhektar iken çayır mera varlığı 46 milyon hektardı.Yani 1928’de çayır mera alanı, işlenen toplamarazi miktarının yaklaşık 7 katıydı. Bu oran, aslındadoğanın o zamanlarda ne kadar daha yaşanılırolduğunu gösteren bir durumdur. Şimdilerdeişlenebilen tarım toprağı miktarı 20 milyon hektaraulaştı. 1928’de 46 milyon hektar olan çayırmera varlığı, 1975’lerdeki sayıma göre 21,8 milyonhektara, şimdilerde ise, 15 milyon hektarınaltına indi. Yitirilen çayır mera oranında ekolojikdenge bozuldu. Hayvanların sağlığı bozuldu, refahıgeriledi. Hayvansal ürünlerin, kalite, tat, lezz<strong>et</strong>ve besleyiciliği azaldı, sağlıksızlaştı.Söz <strong>et</strong>meden geçmemek gerekli ki; geviş g<strong>et</strong>irenhayvanların küresel ısınmaya neden olduğubilgisi yaygın biçimde kullanılıyor ve kamuoyunayanlış bilgi veriliyor. Ev<strong>et</strong>, inekler karbondioksitten25 kat daha zararlı olan m<strong>et</strong>an gazını geğirirler.Ancak özgür hayvanlar meralara yaptıklarıBaşTürkiye‘deki hayvan varlığı, milyonTÜİK50Sığır Manda Koyun Keçi4030201001980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 201330ET ATLASI


katkı ile bunu tolere ederler. İnekler başta olmaküzere tüm geviş g<strong>et</strong>iren özgür hayvanlar, gezegeniısıtmaz soğuturlar. Aslında gezegenimizin kırsalbahçıvanlarıdır onlar. Özgür inekler ve diğergeviş g<strong>et</strong>irenler toprağa bıraktıkları dışkılarıylatoprağın verimini arttırırlar. Verimli <strong>hal</strong>e dönüşenotlaklar daha fazla karbondioksit depolar.Topraktaki her bir ton humus, atmosferden 1,8ton karbondioksit emer. Kürenin ısınmasını engeller.Merada özgür otlayan hayvanlar, otladığıyere gübrelerini bırakır ve bıraktıkları gübrelerotları geliştirir, sağlıklı kılar. Toprağı korur; yağışve rüzgâr erozyonunu engeller.Endüstriyel hayvancılıkta ise inekler doğadagezinmez, otlamaz ve beslendikleri kapalı alanlaraatıklarını bırakırlar. Hayvanlar kapalı alanlardakendisine besin verildiğinde kendi besininiür<strong>et</strong>ebilme y<strong>et</strong>eneğini kullanması engellendiğigibi kötürümleştirilmiş ve bakıma muhtaç <strong>hal</strong>eg<strong>et</strong>irilmiş olur. Sorun buradadır. Kısacası küreyiısıtan özgür inekler değil, endüstriyel hayvancılıktır.Dünyadaki küçük aile çiftçilerinin küresel örgütüLa Via Campesina üyesi olan Türkiye ÇiftçiSendikaları Konfederasyonu hayvanların içeriyekapatılıp, önlerine yem konularak beslenmesinihayvan y<strong>et</strong>iştiriciliği olarak görmüyor. Konfederasyonayrıca Türkiye’nin ekolojisine ve Türkiye’dekibeslenme kültürüne uygun olan koyunve keçi y<strong>et</strong>iştiriciliğine dönülmesini savunuyor.Türkiye’de kullanılan bir deyimde olduğu gibi“Buğday ile koyun gerisi oyun!” diyor.Yitirilen meraoranında ekolojikdenge bozuldu.Hayvansal ürünlerinbesleyiciliği azaldıBölüm 2EKOLOJİSayfa 31–51ET ATLASI31


ÇİFTLİKLERDEKİ BALIKLAR NEDEN ÖLÜR:SUDA VE KARADA BİYOÇEŞİTLİLİK KAYBIAşırı gübreleme tüm dünyada bitkilere, hayvanlara ve ekosistemlerezarar veriyor. Yeraltı sularındaki nitrat kansere, kıyı sularındaki ise oksijensizkalmış “ölü alanlara” sebep olabiliyor.Toplam çevresel <strong>et</strong>kide tarımın payı32Sanayileşmiş ülkeler (OECD üyesi) , 2007-2009, yüzde35Kullanılan alan Kullanılan su Kullanılan enerji Pestisit alımıAmonyak salımıSu kirliliği:90 7545Ozona zarar verenm<strong>et</strong>ilbromid salımıYüzey suyundanitratYüzey suyundafosfor7028Sera gazı emisyonları70Azotoksit M<strong>et</strong>an Karbondioksit80* 70*70*Yeraltı suyundanitrat50*Yeraltı suyundafosfor4030*Kıyılardanitrat1* maksimum değerOECDBir miktar suya bolca azot atarsanız sudakioksijen seviyesi hızla düşer. Bunun ne kadarbüyük bir problem olduğu Meksika Körfezikıyılarındaki sularda gözlenebilir. MississippiNehri’nin ağzında yaklaşık 20.000 kilom<strong>et</strong>re karelikbir alanda oksijen seviyesi o kadar azdı ki;balıkların ya da karideslerin yaşayamadığı “ölüalanlar” oluştu. 2011 yılında araştırmacılar, oksijenseviyesinin enzim dengesini bozması sebebiyledişi balıkların sperm ür<strong>et</strong>meye başladıklarınıortaya koydu.Bu sualtı çölleşmesinin sebebi MississippiHavzası’nın aşırı gübrelenmesiydi. Bu bölgeABD’nin yem ür<strong>et</strong>iminin ve endüstriyel çiftliklerinyoğunlaştığı bir yer. Azot ve fosfor, nehirle birlikteKörfez’e akıyor. Deniz suyuna karışan bu besinleralg, deniz bitkisi ve bakteri oluşumunu t<strong>et</strong>ikliyor,bu canlılar da deniz suyundaki oksijeni tük<strong>et</strong>iyor.Bir litre deniz suyunda genellikle 7 miligramkadar çözünmüş oksijen bulunuyor. MississippiNehri ağzında ise bu rakam 2 miligramın altında.Burada ancak oksijene ihtiyaç duymayan organizmalaryaşayabiliyor.Amerikalı deniz biyoloğu P<strong>et</strong>er Thomas’agöre dünya çapında 250.000 kilom<strong>et</strong>re karelikdeniz suyu yüksek seviyede oksijen eksikliğindenmuzdarip. Asya’da domuz ve kümes hayvanlarınıny<strong>et</strong>iştirildiği çiftlikler Çin, Vi<strong>et</strong>nam, Taylandkıyılarını ve Güney Çin Denizi’ni azotla kirl<strong>et</strong>iyor.Hazar Denizi’nin kuzey kısmı Volga Nehri’ndengelen azotla dolu. Avrupa’yı çevreleyen kıyılarınbüyük kısmı da bu kirlilikten <strong>et</strong>kileniyor. BaltıkDenizi, Karadeniz, İrlanda Denizi, İspanya kıyılarıve Adriyatik’te yer yer ölü bölgeler var. Problemintek kaynağı azot ve fosfor kirliliği değil, bunlarailav<strong>et</strong>en potasyum, ilaç artıkları, hastalık yapan organizmalarve ağır m<strong>et</strong>aller de sorun oluşturuyor.Sadece denizler değil, endüstriyel canlı hayvanür<strong>et</strong>imi de toprağa zarar veriyor. Hayvanlarınbeslendiği bölgelerde ortaya çıkan gübre ve çamur,bazen ayrıştırılmadan toprağa karıştırılıyor.Bu malzemeler toprağa, mineral gübrelerin aşırıkullanımının oluşturduğu hasardan çok dahabüyüğünü verebiliyor. Özellikle drenaj koşullarıiyi olan arazilerde azot yeraltı sularına ulaşıyor,buradan da içme suyuna karışıp sağlığımızı tehditedebiliyor. Azot, vücudumuzda yemek borusu vemide kanserine sebep olduğundan şüphe edilennitrozamine dönüşüyor. Aşırı gübreleme, UluslararasıDoğa Koruma Birliği’nin kırmızı listeye aldığıyok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan türlerintamamına zarar veriyor. Kimyasal gübrelerin,herbisit ve pestisitlerin aşırı kullanımı topraktakive sudaki organizmalara zarar vererek ekosistemleribozuyor.ET ATLASI


TÜR FAKİRİ GEZEGENHayvancılığın gen<strong>et</strong>ik tabanı her geçen gün daralıyor. Tüm dünya belli bir amaçiçin ür<strong>et</strong>ilmiş az sayıdaki ırka güveniyor. 130 ülkede y<strong>et</strong>iştirilen siyah-beyazHolstein-Fresian süt ineği gibi ırklar buna örnek. Tavuk, keçi, domuz ve koyunür<strong>et</strong>imi de yüksek verimli birkaç ırk üzerinden ilerliyor.34Tek birhoroz ırkı, gen<strong>et</strong>ikolarak benzer 28milyon yavrununbabası olabilirKüreselleşmenin iki kazananıHolstein-Friesian süt ineği varlığıBüyük beyaz domuz varlığıİnsanoğlu 30 farklı canlı türünü çiftlik hayvanıolarak evcilleştirdi ve bunu yaparken de inanılmazbir ırk çeşitliliği yaratmış oldu. Şu anakadar BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün belgelediğiyaklaşık 8000 farklı ırk var. Bunların büyük kısmı,çoğu kadın olan küçük besiciler tarafından y<strong>et</strong>iştiriliyor.Besici kadınlar, hem dünyanın <strong>et</strong>ini ür<strong>et</strong>iyorhem de canlı hayvan çeşitliliğini korumuşoluyor. Pek çok fakir hanede hayvanlar; özellikl<strong>et</strong>avuk, koyun ve keçi, o hanenin geçimininönemli kaynaklarından biri. Bu iş için yerli veçok amaçlı kullanılabilen ırklar seçiliyor çünküonlar yerel koşullara ve ç<strong>et</strong>in iklim koşullarınauyum sağlamış oluyorlar.Ağır endüstriyel hayvancılıkta ise toplam sekiztür hayvan kullanılıyor; sığır, domuz, koyun,keçi, tavuk, hindi, ördek ve tavşan. Bunların bazılarıkendi içinde de gelişmiş durumda. Endüstri,hayvanları verimli birkaç ırka indirgedi, bunlarınmelezlenmesi ile de bugün yediğimiz hayvanlarortaya çıktı. Bu hibrit ür<strong>et</strong>im, özellikle kümes hayvanlarıve domuzlarda kullanılıyor ve bu, hayvanlarıngen<strong>et</strong>ik çeşitliliğini iyice kısıtlıyor.FAO1950’ler büyük ölçekli ticari <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imininbaşlangıcına ve önemli miktarda gen<strong>et</strong>ik çeşitliliğinkaybına tanıklık <strong>et</strong>ti. Kurumsal bir biçimdeçalışan besiciler ür<strong>et</strong>im artırımı ve hızlı büyüme,verimli yem dönüşümü ve yüksek verim gibi ticariolarak kullanışlı özelliklere odaklandı. Sonuçtayüksek protein ile beslenen, pa<strong>hal</strong>ı ilaçlara ve iklimkontrollü barınaklara ihtiyaç duyan, yüksekperformanslı ve gen<strong>et</strong>ik olarak aynı ırklar ortayaçıktı. Günümüzde ise sürekli büyüyen dünya <strong>et</strong> piyasasınıntalep <strong>et</strong>tiği ticari besi hayvanları, birkaçuluslararası firma tarafından tedarik ediliyor. Buşirk<strong>et</strong>ler aynı zamanda, özellikle kanatlı hayvan,domuz ve sığırlar konusunda yüksek yoğunlukluhavyan gen<strong>et</strong>iği endüstrisinin Ar-Ge’sini de kontrolediyor.• Dünya domuz arzının üçte biri, ticar<strong>et</strong>i yapılanyumurtaların %85’i ve ür<strong>et</strong>ilen sütün üçte ikisi buırklardan geliyor.• Kümes hayvanları sektöründe dört şirk<strong>et</strong>, kümeshayvanları Ar-Ge’sinin %97’sini yapıyor. Tavukçuluğunpazar payının %95’ini üç şirk<strong>et</strong> kontrol ediyor.Ticari yumurta ür<strong>et</strong>iminde hayvan stoğununyaklaşık %94’ünü iki şirk<strong>et</strong> elinde tutuyor. Dünyahindi ür<strong>et</strong>iminin tamamında sadece iki şirk<strong>et</strong> sözsahibi.• Ar-Ge çalışmaları da pek farklı değil. En büyükdört şirk<strong>et</strong>, dünya domuz ve sığır sanayinin Ar-Ge’sinin üçte ikisini kontrol ediyor.Su ürünleri y<strong>et</strong>iştiriciliği henüz endüstrininküçük bir kısmına denk gelse de şu an en hızlı büyüyensektör konumunda. Büyük hayvanlar üzerineçalışan gen firmalarının pek çoğu yakın zamandasu ürünleri y<strong>et</strong>iştiriciliği konusuna meraksaldı. Sadece bir avuç türle çalışıyorlar ve özellikleAtlantik somonu, gökkuşağı alabalığı, tropik karidesve tatlı su çipurası ile ilgileniyorlar.Küresel olarak canlı hayvan genleri ile uğraşanlarınbüyük çoğunluğu özel şirk<strong>et</strong>ler. Bunlarne gelirleri ve yatırımları ile ilgili rakamları, nede ellerindeki gen kaynakları ya da canlı hayvankoleksiyonu ile ilgili bilgileri açıklıyorlar. Özel sektöreait hayvan gen pazarının büyüklüğü, gen<strong>et</strong>ikmalzemelerin fiyatı ve satış rakamlarıyla ilgili kamuylapaylaşılan herhangi bir bilgi yok. Ama görüneno ki; ticari tohum piyasası ile kıyaslandığındaticari hayvan genleri piyasası oldukça küçük.Çin, ülkenin en popüler protein kaynağı olandomuz <strong>et</strong>ine artan talep sayesinde dünyanın enbüyük <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>icisi konumunda. Ülkenin domuzarzının büyük kısmı hâlâ küçük domuz besicilerindengeliyor. Fakat hüküm<strong>et</strong> politikaları dikeyET ATLASI


Hayvan gen<strong>et</strong>iği endüstrisi: En önemli yedi küresel ırkŞirk<strong>et</strong>ler ve profilleri7Ty<strong>son</strong> Foods.2012’de 33 milyar dolarlıkpiliç sattı. Alt şirk<strong>et</strong>iCobb-Vantress 90’danfazla ülkeye canlı piliçsatıyor.Smithfield FoodsTy<strong>son</strong> Foods76Smithfields Foods.Dünyanın en büyük domuz <strong>et</strong>iür<strong>et</strong>icisi ve işleyicisi. 2012 cirosu13 milyar dolar. 2013’te Çin’inen büyük <strong>et</strong> işleyicisi Shuanghuitarafından satıl alınmış.Domuz y<strong>et</strong>iştirme tesisdahil.6Genus3Groupe Grimaud3Genus. Domuz, sütineği ve dana satıyor.2012‘de 550 milyon dolargeliri var. 30 ülkede faaliy<strong>et</strong>i,40 ülkede satışı var.2100 çalışan (2012).45Hendrix Gen<strong>et</strong>ics2EW Group4Groupe Grimaud.Piliç, yumurta tavuğu, domuzve su kültürü satıyor. Özel şirk<strong>et</strong>.2011’de 330 milyondolar cironun %75’iuluslararası ticar<strong>et</strong>ten.2EW Group. Endüstriyelkümes hayvanı gen<strong>et</strong>iğinde enbüyük oyuncu. Piliç, yumurta tavuğuve hindi satıyor. Eski adı ErichWesjohann Group. Özel şirk<strong>et</strong>.Gelir beyan <strong>et</strong>memiş.5600 çalışan (2011).5Hendrix Gen<strong>et</strong>ics.Yumurta tavuğu, hindi, domuzve su kültürü satıyor. 2400çalışan (2012). Ty<strong>son</strong> Foods’inalt şirk<strong>et</strong>i Cobb-Vantress ileortaklık sözleşmesivar.1Charoen Pokphand Group1Charoen Pokphand Group.Piliç ve domuz satıyor.Endüstriyel tarımda yıllık 33 milyardolar, yem, çiftlik ve gıdada yıllık11.3 milyar dolar geliri var.Hayvan y<strong>et</strong>iştirme ve domuzür<strong>et</strong>imi dahil.ETC GROUP/USDAbir entegrasyonla her firmanın ür<strong>et</strong>imin birdenfazla aşamasını gerçekleştirdiği bir sisteme geçmeyolunda. Bu durumda, 2015 itibariyle ülkedekidomuzların yarısı büyük çiftliklerden eldeedilir <strong>hal</strong>e gelecek. Her ne kadar Çin, diğer pekçok ülkeye kıyasla domuz ırkları açısından zenginçeşitliliğe sahip olsa da ülkenin büyük çiftlikleriit<strong>hal</strong> ırkları kullanıyor. Pek çok domuz gen şirk<strong>et</strong>iyakın zamanda Çin ile anlaşma yaptığını açıkladı.Bu trend, 2013 yılında Smithfield Foods şirk<strong>et</strong>inin,ülkenin en büyük <strong>et</strong> işleme tesisi olan ShuanghuiInternational tarafından 7.1 milyar dolara satınalınmasıyla hızlanacak. Şirk<strong>et</strong>in domuz y<strong>et</strong>iştirmegrubu Smithfield Premium Gen<strong>et</strong>ics de bu anlaşmanınbir parçası.Endüstriyel, büyük ölçekli hayvancılığın birkaçelde toplanması ve hayvanların genlerinin budenli sıkı takip edilmesi milyonlarca küçük çiftçi,balıkçı ve besicinin ür<strong>et</strong>im şekliyle tezat oluşturuyorve onları yok olmaya sürüklüyor. İklim değişikliğindenmuzdarip bir dünyada kuraklığa, aşırısıcağa ya da tropik hastalıklara dayanıklı ırklar,yegâne gen<strong>et</strong>ik malzeme kaynağı olarak hayvanıslah programları için büyük potansiyel önemesahip. 109 ülke 2007 yılında imzaladıkları InterlakenHayvan Gen Kaynakları Deklarasyonunu,dünyanın hayvan biyoçeşitliliğini ve küresel gıdagüvencesini sağlayacak ve biyoçeşikliliğin geleceknesillere ulaşmasını garanti altına alacak şekildekullanacaklarını ilan <strong>et</strong>ti. Deklarasyonda “Gıda v<strong>et</strong>arım için kullanılan hayvan gen kaynaklarınınerozyonu gıda güvencesinin sağlanmasına, insanoğlununbeslenme düzeyinin geliştirilmesine vekırsal kalkınmaya yönelik çabalara gölge düşürmektedir”ifadelerine yer verildi.Birleşmiş Mill<strong>et</strong>ler Gıda ve Tarım ÖrgütüFAO’nun 2012 Hayvan Biyoçeşitliliği DeğerlendirmeRaporu’na göre 8000 tane çiftlikte yaşayanhayvan ırkının dörtte biri tükenme riski ile karşıkarşıya. Bunun temel sebebi de endüstriyel hayvancılığıngelişmesi. Ticari ırkların dar gen çeşitliliğibu hayvanların parazitlere ve hastalıklaraolan hassasiy<strong>et</strong>ini artırıyor.Şimdiden öngörülemeyen olası çevresel zorluklara,piyasa koşullarına ve toplumsal gereksinimler<strong>et</strong>epki verme imkânını azalttığı için uzundönemde gıda güvencesini riske atıyor. İklim değişikliğiaçısından bakıldığında ise hayvancılıklageçinen toplulukların uzun vadede sürdürülebilirliğive endüstriyel hayvancılık sistemlerinin kaderi,gen kaynakların tük<strong>et</strong>ilmesi sebebiyle tehlikealtında.Hayvancılık endüstrisine hükmedenlerABD’de süt , dana ve domuz ür<strong>et</strong>imi için kullanılan ırkların pazar paylarıHolsteins8360Angus,Hereford,SimmentalToplam üçtürden75MEDILLET ATLASI35


HAYVANLARDA ANTİBİYOTİK KULLANMAKHASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIREndüstriyel ür<strong>et</strong>iciler dev ür<strong>et</strong>im tesislerinde hastalıkların bir yangın gibi hızlayayılmasını önlemek ve hızlı büyümeyi desteklemek için yüksek miktardailaç kullanıyor. Ama bunun bir tehlikesi var. Bakteriler insanların tedavisi içinvazgeçilmez bazı ilaçlara karşı direnç geliştiriyor.İlaçların aşırıkullanımını önlemekiçin bütün dünyadadaha sıkı den<strong>et</strong>imgerekiyorÖlüm sebebi; dizdeki küçük bir yara. Bu, sizekurgu gibi geliyor ama yakında gerçekolabilir. Dünya Sağlık Örgütü, hayvancılıksektöründe pervasızca antibiyotik kullanımınadevam edersek bir antibiyotik <strong>son</strong>rası çağa gireceğimizve günümüzde tedavisi çok kolay olan pekçok sağlık sorununun tekrar ölümcül <strong>hal</strong>e geleceğikonusunda uyarıyor. Antibiyotikler, hayvanlarınfabrika koşullarında ve oradan kesimhaneyegidene kadar hayatta kalmalarını garantialtına almak için kullanılıyor. Pek çoğu ise büyümeyihızlandırmak amacıyla hayvanlaraveriliyor. Antibiyotik verilen domuzun pazardasatılabilir ağırlığa gelmesi için domuz %10-15daha az yeme ihtiyaç duyuyor.Avrupa Birliği büyümeyi hızlandıran antibiyotiklerinkullanımını 2006 itibariyle yasaklamışolsa da yasağın, bu ilaçların çiftliklerde kullanımınabelirgin bir <strong>et</strong>kisi olmadı. Sistematik araştırmalarınortaya koyduğu <strong>son</strong>uçlara göre sadece 2011yılında Avrupa Birliği üyesi 25 ülkede toplam8.500 ton antimikrobik ilaç dağıtıldı. Yıllık 1600tonla Almanya burada en yüksek paya sahip. Bunakarşılık v<strong>et</strong>eriner kontrollerinin görece daha sıkıolduğu Danimarka’da yayınlanan raporlar, hayvanbaşına düşen antibiyotiğin Almanya’nın üçtebiri seviyesinde olduğunu gösteriyor.Dünyanın diğer yerlerinde ise bu değerliilaçların kullanımı herhangi bir yasağa ya dadüzenlemeye tabi değil. Çin’de her yıl 100.000ton antibiyotiğin hayvanlara verildiği ve bununçoğunlukla den<strong>et</strong>imsiz yapıldığı tahmin ediliyor.ABD’de hayvancılık sektöründe 2009 yılında13.000 ton antibiyotik kullanılmış ve bu rakam,bütün ülkede kullanılan antibiyotiğin %80’ine tekabülediyor.Endüstriyel hayvancılık geçtiğimiz birkaç onyılda hızlı bir büyüme gösterdi ve antibiyotiklerde bu sürecin arkasındaki başlıca <strong>et</strong>ken oldu. Antibiyotikleriniki işlevi var: Hayvanların, kesimhaneyegelene kadar geçirdikleri korkunç süreçtehayatta kalmalarını sağlıyor ve çabuk büyümelerineyardımcı oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’negöre günümüzde sağlıklı hayvanlara verilen antibiyotikmiktarı hasta insanlara verilenden fazla.Antibiyotiklerin büyümeyi hızlandırıcı olarakkullanılması dünyanın büyük kısmında yasal.Son döneme kadar gelişmiş dünyanın neredeysebütün <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminde hayvan yemlerine sürekli vedüşük dozajda antibiyotik karıştırılıyordu.Hayvanlara verilen antibiyotikler genellikleinsanların kullandıklarıyla aynı. Her antibiyotikuygulanışında bakterilerin buna direnç geliştirmeihtimali var. “Süpermikroorganizma” denenE-coli, salmonella ya da kampilobakter patojenlerbirden fazla antibiyotiğe dirençli ve bu sebeplede tedavi edilmeleri oldukça güç. Antibiyotiklerinhayvanlarda dikkatsizce kullanılması dirençsorununu ortaya çıkarıyor. Bu ilaçlar genelliklebütün bir sürüye, suya ya da yeme katarak uygu-Ne kadar uzaktayız – ABD’de antibiyotik ve dirençli bakteri dağılımıAntibiyotik satışları milyon pound / milyon kilogramlbs kilograms29.9 13.62011 yılında süpermark<strong>et</strong>lerden alınan numunelerderastlanan E.F bakterisi, yüzdeEWG2010Et ve kanatlı ür<strong>et</strong>imi içinİnsanları tedavi <strong>et</strong>mek için81hindi69domuz107.703.52001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 201155dana39tavuk36ET ATLASI


Hayvancılıkta kullanılan antimikrobiyal maddelerin AB’de satışı2011 yılında eşekler de dahil olmak üzere canlıhayvanların kilogram başına düşen miligram miktarıAntibiyotikler büyük çiftliklerdehastalıklarla savaşmak içinsistematik olarak kullanılıyor.Dirençli bakteriler <strong>et</strong>lervasıtasıyla insanlarınbünyesine girebiliryor.Bakteriler mutasyon geçirerekkendilerini savunuyor veantibiyotiklere dirençli <strong>hal</strong>e geliyor.Antibiyotiklerinsanların tedavisinde<strong>et</strong>kisiz <strong>hal</strong>e gelmeyebaşlıyor.161Portekiz6İzlanda49İrlanda249İspanya51İngiltereDanimarkaHollanda1751144Norveç4321124Finlandiya83Belçika AlmanyaÇek 4479* 54 Cumhuriy<strong>et</strong>i Solvakya117 İsviçre Avusturya 43Slovenia 192Fransa104Macaristan370Bulgaristanİtalya14İsveç120Polonya6635 EstonyaLatvia42Litvanya408EMA* İsviçre’nin satışları den<strong>et</strong>lenmemişKıbrıslanıyor. Her bir hayvanın gerekli dozajı alıp almadığınıden<strong>et</strong>lemek mümkün değil. Doğru antibiyotiğinverilip verilmediğini gözlemlemek içinteşhise yönelik testler nadiren yapılıyor.Dirençli bakteriler hayvanlardan insanlarafarklı şekillerde geçebiliyor. Lakin en bariz bağlantıgıda zinciri. Hayvanlar bir kesimhanedekesildiği ya da işlendiği sırada bakteriler, <strong>et</strong>i elegeçirerek tük<strong>et</strong>icilerin mutfağına kadar ulaşabiliyor.Fakat insanların süpermikroorganizmalaramaruz kalmasının tek yolu bu değil. Dirençli bakterilerbesihanelerin bacalarından ve hava kanallarındanyüzlerce m<strong>et</strong>re boyunca çevreye yayılabiliyor.Bakteriler, besin olarak tarlalara serpilenhayvan gübresinin içinde de bolca bulunuyor.Toprağa ulaşan bakteriler buradan yağmur sularıylagöllere ve nehirlere karışabiliyor. Bakterilerhem çiftlikte hem de doğada birbirleriyle <strong>et</strong>kileşim<strong>hal</strong>inde. Daha da gelişip ürüyor, gen<strong>et</strong>ik bilgialışverişi yapıyorlar. Bu sayede güçlü antibiyotikleredirenç gösteren bakteri havuzunu büyütmeyeçabalıyorlar.Et ve hayvan ür<strong>et</strong>imi küresel olarak tümdünyaya yayılmış ticar<strong>et</strong> ve ulaşım ağları ilebirbirine bağlı. Bu bağlar dirençli bakterilerinhızla yayılmasını sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütüsüpermikroorganizmaları “kötü şöhr<strong>et</strong>ligezginler” olarak tanımlıyor. Antibiyotiklerindünyanın bir tarafında tedbirsizce kullanılmasısadece oradaki yerel <strong>hal</strong>k için değil, dünyanındiğer yerlerindeki insanlar için de tehdit oluşturuyor.Büyükçiftlikler istemedende olsa yenibakteri türleriniür<strong>et</strong>iyorNe kadar uzaktayız – patojene ve <strong>et</strong> türüne göre antibiyotik direnci, AlmanyaNumune yüzdeleri. Bu gruptaki pek çok patojen insanlarda is<strong>hal</strong> ve hatta ölüm sebebi olabilirBVL10080604020SalomonellaCampylobacter jejuniEscherichia coliPatojenlerindirençli olduğuantibiyotik sınıfısayısı:4 veya dahafazla3210hindi <strong>et</strong>i(perakende)hindi(kesimhane)hindi(çiftlik)piliç(çiftlik)hindi(perakende)hindi <strong>et</strong>i(kesimhane)hindi(perakende)hindi(kesimhane)semirtilmişbuzağı (çiftlik)piliç(çiftlik)Dirençli olmayanpatojenler:duyarlıET ATLASI37


TAHIL DEPOSU BOŞALIRKENDünya hayvancılık sanayinin büyümesi akarsuların ve göllerin aşırı kullanımını dahada artıracak. Bu, hayvanların duyduğu ihtiyaçtan değil, yedikleri yemin ür<strong>et</strong>imindeçok miktarda suya ihtiyaç duyulmasından kaynaklanıyor. Ayrıca çiftliklerin atıklarınitrat ve antibiyotik kalıntıları ile yeraltı su havzalarını da kirl<strong>et</strong>iliyor.Halihazırdadünyada 2 buçukmilyon insan susıkıntısıyla karşıkarşıyaİnsanların yaşamlarını devam <strong>et</strong>tirebilmeleriiçin dünyadaki en önemli kaynak olan tatlı sukullanımı <strong>son</strong> yüz yılda sekiz kat arttı. Nüfus artışhızının iki katı hızda artmaya da devam ediyor.Bunun <strong>son</strong>ucunda insanlığın üçte birinin y<strong>et</strong>erlisuya, 1.1 milyar insanın da temiz içme suyunaerişimi yok. Göller, nehirler ve okyanuslar besinmaddeleri ve kirl<strong>et</strong>icilerle dolduruluyor. Aynı zamandadünyanın birçok bölgesinde taban suyuda büyük bir hızla düşüyor. ABD’deki Coloradoveya Çin’deki Sarı Irmak (Yellow River) gibi aşırımiktarda su çekilen nehirler yılın belli zamanlarındaaylarca denize ulaşamıyor. Dünya nüfusuylabirlikte su tük<strong>et</strong>imi de artmaya devamediyor. Eğer tük<strong>et</strong>ime sınır g<strong>et</strong>irilmezse dünyasu arzı iflas edebilir.En çok su tük<strong>et</strong>en ve küresel su krizinin başsorumlusu olan sektör tarım. Dünyadaki tatlı suarzının %70’i tarımda kullanılırken, %10’luk payasahip olan hane <strong>hal</strong>kı ve %20’lik payıyla sanayi buoranın çok daha azıyla y<strong>et</strong>iniyor. Tarımda kullanılansuyun üçte biri de hayvancılığa gidiyor. Bumiktar inekler, domuzlar ya da tavukların aşırı susayancanlılar olduklarından değil suyu yem olarakdolaylı yoldan tük<strong>et</strong>tikleri için bu kadar fazla.Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafındanyapılan bir çalışmaya göre sadece bir kilogram sığır<strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>mek için 15.500 litre su gerekiyor: Yanidört parça biftek için ağzına kadar su dolu küçükbir yüzme havuzu... Bu su miktarı, bir sığırın hayatıboyunca yediği yem miktarını duyana kadar şaşırtıcıgeliyor: 1300 kilogram tahıl, 7200 kilogramkuru ot. Tüm bu yemleri ür<strong>et</strong>mek için çok fazla sugerekli. Buna hayvan başına 24 litre içme suyu ileahır temizliği için de 7 litre su ekleyin. Uzun lafınkısası bir kilogram sığır <strong>et</strong>i ür<strong>et</strong>mek için 6.5 kilogramtahıl, 36 kilogram kaba yem ve 15.500 litresuya ihtiyaç var. Birleşmiş Mill<strong>et</strong>ler Gıda ve TarımÖrgütü’nün sunduğu istatistiki veriler de bir o kadarçarpıcı. 1000 kalorilik gıdayı tahıl cinsindenür<strong>et</strong>mek için yarım m<strong>et</strong>reküp su gerekirken, aynımiktarda kaloriyi <strong>et</strong> cinsinden ür<strong>et</strong>mek için dörtm<strong>et</strong>reküp, süt ürünleri içinse altı m<strong>et</strong>reküp sugerekiyor. Endüstriyel yöntemlerle y<strong>et</strong>iştirilen birsığır, açık havada otlayan bir sığıra göre çok dahafazla su tük<strong>et</strong>iyor. Ve dünya çapında giderek dahafazla sayıda hayvan, dışarıda otlatılmak yerine içmekanlarda besleniyor.Hayvancılık sektörünün su arzı üzerindeki<strong>et</strong>kileri tük<strong>et</strong>imle sınırlı değil. Hayvan dışkısı vekimyasal gübrelerden gelen nitratlar ve fosfor,sektörün yol açtığı en büyük sorunlardan biri. Birçokbölgede aşırı gübreleme, gübre eksikliğindendaha önemli. Bitkiler, toprağın alt katmanlarınasızan besin maddelerini ememiyor ve bunlar yeraltısularına, nehirlere ve göllere karışıyor. Yeraltısularına karışan nitratlar da eninde <strong>son</strong>undakuyular ve su pınarlarına varıyor. Y<strong>et</strong>kililer, sudakinitrat seviyesini kontrol ederse insanlar bu sularıiçmekten kaçınabilirler fakat pek çok bölgedeböyle kontroller yapılmıyor. Diğer sorunlar isehayvan fabrikalarında yüksek miktarda ilaç kul-Gıda, kuru ot ve lif ür<strong>et</strong>imi için nem çekilmesiHoekstra/Mekonnenmilim<strong>et</strong>re/yıl0–1010–100100–500> 50038ET ATLASI


G20 ülkelerinde <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi için su kullanımı1,0007505002500En önemli gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler,Kişi başı yıllık kullanılan m<strong>et</strong>reküpEndonezyalanıldığı için ortaya çıkan antibiyotik kirliliği vekuyulardan pompalanan aşırı miktardaki suyun,Asya kıtasının büyük bir bölümünde taban suyuseviyesinin altına düşmesi olarak sıralanıyor. Kuruyansu kuyuları daha da derin kazılmak zorundakalıyor ve bu kazılar sırasında florür ve arsenikiçeren kayalara denk gelinebiliyor. Bu maddelerhem insan hem de hayvan sağlığına zararlı.World Watch Enstitüsü’ne göre eğer <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imihızla artmaya devam ederse hayvan yemiür<strong>et</strong>mek için gereken su miktarı yüzyıl ortasındaiki katına çıkacak. Sadece insan nüfusundaki artışbile suyu daha tasarruflu kullanmak gerektiği anlamınageliyor, çünkü aynı miktarda suyu dahafazla insan bölüşecek. Küresel ısınmanın da suerişimini olumsuz yönde <strong>et</strong>kilemesi muhtemel.Giderek daha kıt <strong>hal</strong>e gelen bu değerli kaynağıhayvan y<strong>et</strong>iştirmek için harcamaya devam <strong>et</strong>memizgerekiyor mu sorusunu sormalıyız. Şimdiden2.5 milyar insan su sıkıntısı çekiyor. 2025 yılındadünya nüfusunun yarısının bu durumda olmasıve su yüzünden çıkan çatışmaların artması bekleniyor.Susamış bir sanayiDünya’nın altıncı büyük <strong>et</strong> şirk<strong>et</strong>i Nippon Ham’in sukullanımı, 2011, %100=12.5 milyon m 332yem bitkileritaze <strong>et</strong> işleyentesislerHindistanTürkiye1.59.7Çin56.8JaponyaGüney Korecanlı hayvan y<strong>et</strong>iştirmeçiftlikleri, yemliklerdiğerİngiltereNippon HamAlmanyaGüney AfrikaKullanılan su1 kg ya da bir litre ürün için gereken su miktarıdanapeynirpirinçyumurtaşekerbuğdaysütRusyaelmabirapatatesdomateshavuçArjantinMeksikaSuudi ArabistanFransaKanadaBrezilyaİtalya15,455 L5,000 L3,400 L3,300 L1,500 L1,300 L1,000 L700 L300 L255 L184 L131 LABDAvutralyaDünya OrtalamasıBir küv<strong>et</strong> yaklaşık140 litre su alırwaterfootprint.org Hoekstra/MekonnenET ATLASI39


HAYVANLARIN YEMLİĞİNDEKİ TAHILGeviş g<strong>et</strong>iren hayvanlar ve insanlar gıda için birbiriyle rekab<strong>et</strong> <strong>et</strong>memeli. Fakatdaha fazla <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>mek için hayvanları besleyecek tahıla ihtiyaç var.Bunu kendimiz y<strong>et</strong>iştiremiyorsak da bir yerlerden it<strong>hal</strong> <strong>et</strong>memiz gerekecek.Dünyadakiekili arazilerin üçtebiri hayvanyemi ür<strong>et</strong>mek içinkullanılıyorGeviş g<strong>et</strong>iren hayvanlar ve insanlar gıdaiçin birbiriyle rekab<strong>et</strong> <strong>et</strong>memeli. Fakatdaha fazla <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>mek için hayvanlarıbesleyecek tahıla ihtiyaç var. Bunu kendimiz y<strong>et</strong>iştiremiyorsakda bir yerlerden it<strong>hal</strong> <strong>et</strong>memizgerekecek. Ot, silaj ve saman düşük enerjiyesahip olduğundan hayvanlardan daha fazlaverim alabilmek için onları daha konsantregıdalarla beslemeliyiz; yani soya, mısır ve diğertahıllarla. Bu gıdalar döl verimliliğini vebüyümeyi artıracak, hayvanların kaslarını geliştirecekve süt verimini patlatacak proteinleriçeriyor. Fakat lif açısından fakirler ve hayvanlarınbağırsaklarında daha fazla asit ür<strong>et</strong>imine yolaçıyorlar. Bu açığı kapatmak içinse yemlere katkımaddeleri ekleniyor.Peki, fabrika hayvanları ne yiyip ne içer? BirleşmişMill<strong>et</strong>ler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) sığıryeminin en fazla %20 ila %30 arasında konsantreyem içerebileceğini söylüyor. Domuzlara verilenyem ise domuzun yaşına bağlı olarak %6 ila %25oranında soya içerebilir. Fakat ortalamada y<strong>et</strong>iştirilentüm hayvan türlerinde yemin sadece %40’ıyeşil ot, kuru kaba yem ya da mısır kullanılarakhazırlanan silajdan oluşuyor. Avrupa, ABD ve LatinAmerika’nın diğer bölgelerinde ve hatta Mısırgibi ülkelerde bile sığırlar artık sadece yeşil otlabeslenmiyor. Aynı zamanda mısır, buğday ve soyafasulyesi de tük<strong>et</strong>iyorlar. Bunları doğrudan insanlaragıda olarak sunmak çok daha <strong>et</strong>kili olurdu.Ancak bölgeden bölgeye büyük farklılıklar olsa da,dünya çapında ür<strong>et</strong>ilen arpa, çavdar, darı, yulaf vemısırın %57’si yem olarak hayvanlara veriliyor.Ciddi miktarda mısırın <strong>et</strong>anol yapımına ayrıldığıABD’de bile ür<strong>et</strong>ilen mısırın %44’ü yemlikleriboyluyor. AB’de buğdayın %45’i bu şekilde kullanılıyor.Afrika’da, özellikle de açlık riskinin en yüksekolduğu Sahra’nın güneyinde ise bu rakamlarAvrupa Birliği’ne soya fasulyesi ür<strong>et</strong>mek için kullanılan arazideki ticar<strong>et</strong>2008-2010 ortalama, milyon hektarWWFKuzey Amerika-1.6İngiliz Mill<strong>et</strong>lerTopluluğuAsya-2Okyanusya0.0-0.2Güney AmerikaDiğer-0.1ParaguayBrezilya-0.9Arjantin-12.8+0.2Orta Doğu/Kuzey Afrika+0.1AB dışında soya fasulyesi için kullanılan toplam arazi,milyon hektar16141210-5.4-6.4Sahra-altı ülkeleri802001 2005 201040ET ATLASI


LATİN AMERİKA SOYAİMPARATORLUĞU’NUN YÜKSELİŞİDünyada soya fiyatlarındaki artış, Arjantin’de yeni bir çiftçi türünü ortaya çıkardı.Bu, devl<strong>et</strong>in vergi gelirlerinde de korkunç bir artış sağladı. Çiftçiliğinmaruz kaldığı yapısal değişimler ise ciddi sosyal ve ekolojik sorunlara yol açtı.Daha çoksoya, daha çokherbisit ve dahaçok kanservakası demekYeni Arjantin çiftçisi uluslararası bir şirk<strong>et</strong>inyön<strong>et</strong>icisi gibi çalışıyor. Klimalı odasındansoyanın uluslararası emtia piyasalarındakifiyatını takip ediyor ve ür<strong>et</strong>imini dizüstü bilgisayarıve cep telefonuyla organize ediyor. Tohumalma, ekme, pestisit, herbisit ve gübre uygulamagibi işleri, hatta hasat ve nakliyeyi bile uzman hizm<strong>et</strong>sağlayıcılara devr<strong>et</strong>miş durumda. Bütün buhizm<strong>et</strong>leri tek bir tedarikçiden alabiliyor olmasıda işine geliyor. Uluslararası şirk<strong>et</strong>ler çiftçiler<strong>et</strong>ohum, kimyasal s<strong>et</strong>i ve hatta pazarlamahizm<strong>et</strong>i sunuyor. Soyanın fiyatının sürekli olarakyüksek seviyelerde seyr<strong>et</strong>mesi orta büyüklükte,yani yaklaşık 100 hektarlık bir çiftliğin bilebu şekilde suya sabuna dokunmadan tarım yapabilmesinimümkün kılıyor.Toprak sahibi, işi taşerona vermenin maliy<strong>et</strong>inihektar başına 340 dolar olarak hesaplıyor.Mevsimine göre de aynı alandan 2.5 ila 4 ton soyafasulyesi almak mümkün. Ton başına 300 dolarlık“düşük” bir fiyat bile hektar başına 485 ila 980 dolarg<strong>et</strong>iri sağlıyor. Bu da 100 hektarlık bir çiftliğinyılda 50.000-100.000 dolar arası kâr <strong>et</strong>mesi demek.%40 oranında özel tarım, toprak ve gelir vergisiödedikten <strong>son</strong>ra bile çiftçinin ellerini kirl<strong>et</strong>mektenkaçınmasına değecek kadar para kalıyor.Bu çiftlik işl<strong>et</strong>mesi modeli <strong>son</strong> 10 yılda çok popüleroldu. Bu modelin öncüleri, “ekim havuzları”kurarak bir araya gelip devl<strong>et</strong>ten ya da büyüktoprak sahiplerinden büyük ölçekli soya fasulyesitarımı yapmak üzere tarla kiralayan yatırımcılar.Bu yatırımcılar, işlerini genellikle başkent BuenosAires’teki birkaç ofisten yürütüyorlar. Yatırımcılarınbu çalışma biçimi çeşitli sorunlara yol açabiliyor.Büyük ölçekte çalıştıkları için daha fazla hasatyaptıklarından küçük ve orta ölçekli çiftçilerdendaha fazla kira ödeyebiliyorlar. Bu da kırsal kesimdekinüfus azalmasını t<strong>et</strong>ikliyor. Buna ilav<strong>et</strong>en,kurumsal yön<strong>et</strong>işim yapıları sayesinde de vergiödemekten kurtulmanın yollarını buluyorlar.Arjantin’in soya fasulyesi tarlalarının %40’ı buekim havuzları tarafından işl<strong>et</strong>iliyor. 2012’de hektarbaşına 1.6-2.5 ton soya fasulyesine denk kiraödediler, bu da yıllık olarak 594-825 dolar ediyor.Bu sayede büyük ölçekli monokültürler onbinlercehektar alanı kaplamış oldu. Orta ölçekli havuzlar15.000-30.000 hektarlık ekimler yaparkenbüyük ölçekli olanlar 100.000 hektar ve üzerine çıkabiliyor.2008-2012 yılları arasında ekim havuzlarıyılda %16-21 oranında. Kötü hava koşullarınınyarattığı riski bertaraf <strong>et</strong>mek için ülkenin farklıkısımlarında toprak kiralıyorlar. Ama 2012’denbu yana faaliy<strong>et</strong>lerini düzenleyen bir seri yeni yasasebebiyle kar oranları dolar bazında %3.6 ila %5seviyelerine gerilemiş bulunuyor. Şimdi bazı havuzlarParaguay, Brezilya ve Uruguay’a açılmayaArjantin soya ekonomisinin temel rakamsal verileriSoya ekimi, milyon hektarSoya ür<strong>et</strong>imi, milyon tonSoya tük<strong>et</strong>imi ve ihracat, milyon ton(2013 tahmini)25505252 102019409153033109202054101001988 2000 201201988 2000 2012242ET ATLASI


çalışırken bazıları da Arjantin’le yeni “leasing” anlaşmalarıyapmaya çalışıyor.Pek çok havuz artık toprağı sürmüyor, tohumudoğrudan toprağa ekiyor. Bu “doğrudan ekim”yöntemi, iddiaya göre su ve toprak tasarrufu sağlayıpzaman kazandırıyor. Böylece aynı yıl birikinci hatta üçüncü hasat yapılabiliyor. İlk hasattahektarda 2.5-3 ton ürün alınıyor. İkinci ve üçüncüdeise rakam düşüyor. Fakat birden çok hasat,yabani otlardan kurtulmak için sürekli olarak glifosatgibi herbisitlerin sıkılmasını mecbur kılıyor.Glifosata ancak gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş soya dayanabiliyor.Sonuçta bu türler, bu devasa alanlaraçeşitli toplumsal ve çevresel <strong>et</strong>kiler göze alınarakekilmiş oluyor.Özellikle küçük çiftçiler soya patlamasındanmuzdarip. 1988-2008 yılları arasında ülkedekiçiftlik sayısı 421.000’den 270.000’e düştü. Şu andaülkedeki çiftliklerin %2’si, ekili alanın %50’sinikontrol ediyor. %57’lik bir orana olan sahip küçükçiftlikler ise ancak bu alanın %2’sini idare edebiliyor.Merkezi yerlerde toprak fiyatlarının yüksekolmasından dolayı pek çok büyük şirk<strong>et</strong> ülkenindaha uzak kesimlerine taşınıp devl<strong>et</strong>ten ucuzaarazi tahsis <strong>et</strong>meye başladı. Burada yine küçüktoprak sahiplerinin ve toprak kiralayan çiftçilerintopraklarından zorla sürüldüklerini görüyoruz.Silahlı çatışmalar artıyor. Kârlı soya fasulyesi vemısır, büyükbaş besiciliğini daha uzak bölgelere,Arjantin ve Paraguay’ın ormanlık alanlarına kaymayazorluyor. Bu da oradaki yerli topluluklarüzerinde baskı yaratıyor.1990’dan beri soya fasulyesi ekimi dört katınave bazı bölgelerde herbisit kullanımı ise on birkatına çıktı. Bununla birlikte kırsal bölgelerdeyaşanan düşük ve doğuştan engelli sayısı arttı.Arjantin’in genelindeki ölüm sebepleri arasındakanserden kaynaklananların oranı %10 iken buekimlerin yapıldığı bölgelerde bu oran %30’larıaşıyor.Soya enerjisinin merkeziEyal<strong>et</strong> bazında Arjantin’in ihracatgelirleri, 2010milyon dolarkişi başına dolar100La Pampa3,600Córdoba310300Santiagodel Estero1,0903402,9009,300Santa Fe2,300Buenos Airesvilây<strong>et</strong>i150Chaco 150150400Entre RíosBuenos Aires320INDECÇin’e işlenmemişBiyodizel ve diğerleriArjantin’in ihracat ürünleri,yüzde, 201222SoyaDünya soya fasulyesiihracatı, yüzde, 201224ArjantinSoya gümrük vergisininpayı6Soya vergileriUSDA, FAOSTAT, INDECYem353Sığır ve kanatlı <strong>et</strong>iTüm kamu gelirleriDünyanın kalanıHammaddeET ATLASI43


BÜYÜKBAŞIN İKLİMSEL MALİYETİHayvancılık doğrudan ya da dolaylı olarak dünyadaki sera gazının üçtebirinden sorumlu. Fakat çiftçiler ve bilim insanları, doğru bir yön<strong>et</strong>imbiçimiyle hayvancılığın iklime yük olmak zorunda olmadığını söylüyor.Geviş g<strong>et</strong>irenhayvanları yeşilotla beslemek m<strong>et</strong>angazı emisyonlarınıazaltabilirHayvan y<strong>et</strong>iştiricileri iklim değişikliğininyalnızca mağdurları değil, aynı zamandada sorumluları. Nasıl hesapladığınıza bağlıolarak hayvancılık sektörü dünya çapında ür<strong>et</strong>ilensera gazlarının %6 ila %32’sinden sorumlu. BirleşmişMill<strong>et</strong>ler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’ya görebu rakam %14.5. Bu tahminler arasındaki büyükfark, ölçüm m<strong>et</strong>otlarından kaynaklanıyor: Sadecedoğrudan hayvanlardan kaynaklanan emisyonlarmı hesaplanmalı yoksa bunlara yem, gübreve tarım ilacı ür<strong>et</strong>imi, tarla sürme, soya ür<strong>et</strong>imiiçin orman keserek ve sulak alanları kurutaraktarla açmak gibi dolaylı emisyonlar da mı dahiledilmeli?Et ve yumurta, süt ve tereyağı gibi hayvansalürünlerin karbon ayak izi hesaplanırken yemür<strong>et</strong>imi ve kullanımı genellikle buna dahil edilmiyor.Fakat çevre bilimciler hesaba belli bir ürününür<strong>et</strong>im-kullanım-bertaraf aşamalarından oluşanyaşam döngüsü boyunca ortaya çıkan bütünemisyonların dahil edilmesi gerektiğini söylüyor.Mineral ve organik gübrelerin ür<strong>et</strong>imi ve kullanımıhayvancılık sektörünün sera gazı emisyonlarınınüçte birinden fazlasından sorumlu. En büyüksuçlu <strong>hal</strong>k arasında kahkaha gazı olarak bilinennitroz oksit ya da N2O. Bu sera gazı, karbondioksitten300 kat daha güçlü. Eğer çiftçiler toprağaçok fazla mineral gübreyi, yani hayvan dışkısınıhem de yanlış zamanda dökerlerse bitkiler besinmaddelerinin tamamını ememez ve bu gaz, yaatmosfere karışır ya da yeraltı sularını kirl<strong>et</strong>enazotlu bileşiklere dönüşür. İsviçre Organik TarımAraştırma Enstitüsü (FİBL) dünyada bir yılda ür<strong>et</strong>ilen125 milyon ton azotlu gübrenin atmosfere 800milyon ton karbondioksit saldığını söylüyor. Bumiktar ise küresel sera gazı emisyonlarının %2’sin<strong>et</strong>ekabül ediyor.Hayvan yemine, özellikle de soya fasulyesineolan yüksek talep tarımsal ür<strong>et</strong>imin artmasına yolaçıyor. Yağmur ormanları ve makilikler yeni tarlalaraçmak için kesiliyor. Birleşmiş Mill<strong>et</strong>ler Gıda veTarım Örgütü FAO’ya göre sadece Brezilya’da y<strong>et</strong>iştirilenher bir kilogram soya fasulyesi için yaklaşık7.7 kilogram sera gazı salınıyor. Nadiren dikkatealınan emisyon kaynaklarından biri de arazikullanımında yaşanan değişimler. Otlak alanlarısürüldüğünde topraktaki humus bileşenlerineayrılıyor ve yüksek miktarda karbondioksit açığaçıkıyor. Bir ton humus 3.7 ton gaz bağlayabiliyorve toprak alt üst edildiğinde bunun %35’i havayasalınıyor. Tarımdan kaynaklanan sera gazlarınındiğer bir %4’lük kısmı da çiftçilerin, turbalıklarıkurutmaları <strong>son</strong>ucu ortaya çıkıyor. Bu en zararlıtarım yöntemlerinden biri olarak biliniyor: Bataklıklarkurutulduğunda yüzlerce yıl boyunca oradaoluşan organik maddeden hektar başına 40 tonkarbondioksit atmosfere salınıyor.Fakat hayvancılık iklime bu kadar zarar vermeyebilir.Hayvanları otlaklarda y<strong>et</strong>iştirmeyedeğer. Ekili arazileri çayırlara çevirmek ilk 30-40yılda çok yüksek oranda karbondioksit bağlıyor.Fakat bu otlaklar, çok fazla hayvan otlatılarakABD’de tük<strong>et</strong>ilen hayvan ürünleri kaynaklı emisyonlarABD’de <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi kaynaklı emisyonlarıBir kilogram <strong>et</strong> başına kilogram cinsinden CO 2eşdeğeriEWGBir kilogram tük<strong>et</strong>ilebilir <strong>et</strong> başına kilogram cinsinden CO 2eşdeğeriEWG403530252015105039.227.013.512.1ür<strong>et</strong>imişleme , nakliyat,ticar<strong>et</strong>, hazırlama,atık bertarafı10.96.94.8kuzu sığır peynir domuz hindi tavuk yumurta876543210CH 4(sindirim)7.51Yem ür<strong>et</strong>imi4.671.26N 20(gübre)Katkı maddelerininnakliyesi1.75 1.640.28 0.55Sığır <strong>et</strong>iKanatlı <strong>et</strong>iCH 4 m<strong>et</strong>an gazıN 20 kahkaha gazıCH 4(gübre)0.59Enerji0.230.2644ET ATLASI


Tabağında görmediklerin: Küresel besi hayvanı tedarik zincirinin sera gazı emisyonlarıHayvan ürünleri kaynaklı, milyon ton cinsinden CO 2eşdeğeriFAOYem dışı bitkiler içingerekli gübreÇiftlik <strong>son</strong>rasınakliye ve işleme0.2Kesimhane yan ürünleriYakıt olarak kullanılanlif ve gübre0.4Besi hayvanıür<strong>et</strong>imi3.5Sığır <strong>et</strong>i2.97.0İnek sütü1.4Yemür<strong>et</strong>imi3.3Koyun ve keçiManda sütü ve <strong>et</strong>i0.40.6Yem-dışı ürünlerTavuk <strong>et</strong>iDomuz <strong>et</strong>iTavuk yumurtası0.70.40.2veya kimyasal gübreler kullanılarak aşırı gübrelenmemeli.Sığırlar m<strong>et</strong>an gazı çıkarıyorlar: Et vesüt ür<strong>et</strong>icileri sıklıkla iklime oldukça zararlı bu gazın%28’inden sorumlu oldukları için suçlanıyor.Fakat hayvanlar otlaklarda y<strong>et</strong>iştirilirse bu gazınneredeyse tamamı çayırlar tarafından toprağabağlanabilir. Ayrıca bu hayvanlara yem katkısıolarak tahıl ve soya fasulyesi verilmemeli. Bu şekildebeslenen bir hayvan hektar başına konsantregıda ile beslenen hayvanlar kadar <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>emez,fakat sera gazı emisyonları bakımından çevreyezararları çok daha az olur.Bilim insanları hayvancılığın iklime <strong>et</strong>kileriniazaltmanın yollarını arıyor. Fransız Araştırma Şirk<strong>et</strong>iValorex, mısır ve soya konsantresine dayalı diy<strong>et</strong>iyonca, k<strong>et</strong>en tohumu ve yeşil ot ile değiştirdi.Böylece geğirme <strong>son</strong>ucu ortaya çıkan gazlarınıniçerdiği m<strong>et</strong>an miktarında %20’lik bir azalma gözlendi.Galler’deki Aberystwyth Üniversitesi’ndenbilim insanları, sığırların yemlerine sarımsakekleyerek m<strong>et</strong>an gazı emisyonlarını yarı yarıyaazaltabileceklerini düşünüyorlar. Çünkü sarımsaksindirim sisteminde m<strong>et</strong>an oluşumuna yol açanmikroorganizmalara saldırıyor.Gaz kokteyli. Tarla ve ahır kaynaklı iklim değişikliğiEmisyon kategorilerine göre ayrılmış yüzdelik paylarFAOSığır <strong>et</strong>iKanatlı <strong>et</strong>iİnek sütüDomuz <strong>et</strong>iYumurtaKullanılan ve atılan gübre N 2OArazi kullanımında değişim, soya fasulyesi, CO 2Sindirim, CH 4Yem, CO 2Gübre , N 2OKimyasal gübre ve bitki atıkları N 2O Arazi kullanımında değişim, açılan otlaklar, CO 2Gübre , CH 4Doğrudan ve dolaylıenerji, CO 2Çiftlik <strong>son</strong>rası, CO 2ET ATLASI45


YAĞMUR ORMANLARINDAKİ ÇİFTLİKLERBrezilya’nın Amazon bölgesinde dünyanın en büyük ikinci sığır sürüsü,dünyanın en büyük ormanlarıyla karşı karşıya. Bu, orman için kötü haber.Önce keresteciler vardı, şimdi ise çiftlikler.Brezilya büyüksürüleri, yüksek verimliotlakları ve hormonkullanımınıdestekliyorBrezilya Coğrafya ve İstatistik Enstitüsü’ne(IBGE) göre 2012 yılının <strong>son</strong>undaBrezilya’nın nüfusu 201 milyon insandanama daha da fazla sığırdan oluşuyor. Brezilya,211.3 milyon baş sığırla Hindistan’ın ulusal sığırsürüsünden <strong>son</strong>ra dünyanın ikinci büyük sığır sürüsünesahip. 2011 yılından <strong>son</strong>ra saman fiyatlarındakiartış sebebiyle hayvan sayısı biraz azaldı,fakat hâlâ 2008 yılına göre 9 milyon daha fazla.Bütün bu hayvanları barındırmak için gerekenalan ise muazzam: 172 milyon hektardan fazla.Başka bir deyişle bu alan Brezilya’nın tarımtopraklarının %70’i kadar.Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün(INPE) uydu görüntülerine dayanarak yaptığıbir çalışmaya göre ormansızlaştırılan alanların%62.2’si sığırların otlağı oldu. Alanın %21’i kullanılmıyorve tekrar ormanlaşmaya bırakılmış.Sadece %4.9’u ekiliyor. Bu demek ki; yağmur ormanlarındayaşanan kaybın temel nedeni sığırlarıbeslemek. Sığır y<strong>et</strong>iştirmenin yağmur ormanlarınayaptığı baskı hâlâ çok yüksek. Brezilya’nınkuzeyindeki, çoğunlukla da Amazonlar’daki, sığırsayısı 40 milyonun üzerine çıktı. 1975 ile 2006yılları arası bu bölgedeki otlak alanı %518 arttı.Bu genişlemenin pek çok sebebi var. Altyapısızayıf olan uzak bölgelerde bile olsa sığır y<strong>et</strong>iştirmekkârlı bir iş. Ağaçları keserek araziyi otlağaçevirmenin maliy<strong>et</strong>i keresteler satılarak çıkarılabiliyor.Yatırım maliy<strong>et</strong>inin düşüklüğü bu topraklarıyasadışı bazen de kısa vadeli kullanım içinideal kılıyor. Brezilya’nın katı orman yasalarınagöre ormansızlaştırmanın çoğu yasadışı ya da hukukunflu bölgelerine denk geliyor. Brezilya’nınbaşka bir bölgesinde ise yemlik soya ve <strong>et</strong>anol içiny<strong>et</strong>iştirilen şeker kamışı plantasyonlarının genişlemesi,yağmur ormanlarını yok olma tehdidiylekarşı karşıya bırakıyor.Arazi kullanımıyla ilgili değişen şeyler de var.Hatta bunlardan bazıları <strong>son</strong> derece cesar<strong>et</strong> verici.20.000 kilom<strong>et</strong>rekare olan yıllık ortalama ormansızlaştırmamiktarı ciddi bir şekilde azaldı. 2012yılında sadece 4700 kilom<strong>et</strong>rekare orman alanıyok edildi. Hüküm<strong>et</strong> korunan alanları genişl<strong>et</strong>tive kesimlere karşı kontrolleri artırdı. Brezilya’daür<strong>et</strong>ilen sığır <strong>et</strong>i Amazonlar’dan gelmek zorundadeğil. Hem yerli hem de yabancı tük<strong>et</strong>iciler ülkeninhayvancılık için ormansızlaştırılmamış bölgelerdeür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong>leri talep edebilirler.Brezilya’nın yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyleyerli tük<strong>et</strong>icilerin <strong>et</strong> talebi düşük. Hüküm<strong>et</strong>daha büyük sürüler ve verimi yüksek otlakalanları için fiyat teşvikleri veriyor. İhracat gelirleri%20 artıyor. İhracatın üçte biri en büyük müşterisiolan Rusya’ya gidiyor. Hong Kong’un payıda sadece bir yılda ikiye katlanarak %20’ye çıktı.Herkes için oksijen: Oormanların yaşamsal önemiKarbondioksit depolama, milyar ton, tahmini19902000201038 39 40Kuzey ve Orta Amerika42 43 45Avrupa60 58 56Afrika37 37 36AsyaMillennium Ecosystem Assessment11 11 10Okyanusya110 106 102Güney AmerikaYoğun ormansızlaşmaOrman alanları stabilOrman alanlarında hafif artış46ET ATLASI


Dünya’nın akciğerlerindeki lekelerTarla ve otlak açmak için kaybedilen yağmur ormanlarıFAOOrmansızlaştırılanarazilerin yüzde60’tan fazlasındasığır y<strong>et</strong>iştiriciliğiyapılıyorKm 2 ’ye düşen sığır01–300> 300Yağmur ormanlarınıntarihsel sınırlarıBrezilya’nın güney eyal<strong>et</strong>lerinden birinde ortayaçıkan deli dana vakası sebebiyle Çin’in uyguladığıit<strong>hal</strong>at yasağının ardından yaşanan bir gelişmebu. Bu ticar<strong>et</strong>in büyük bir kısmı şimdi Hong Kongüzerinden gerçekleştiriliyor. Ayrıca Suudi Arabistantarafından uzun süredir uygulanan it<strong>hal</strong>at yasağıda var.Avrupa’ya yüksek kaliteli sığır <strong>et</strong>i it<strong>hal</strong>atı içinBrezilya’nın belli bir kotası var. Fakat Brezilya, izinverilen bu kotanın üçte birini bile dolduramıyor.İhracatçılar bunun yerine Asya ve Amerika’ya <strong>et</strong>satmayı tercih ediyorlar. Brezilya Hüküm<strong>et</strong>i 2012yılında sığırlarda raktopamin kullanımını serbestbırakınca Avrupa Komisyonu ve Rusya tarafındanyakın takibe alındı. Bu büyüme hormonuBrezilya’da domuzlarda zaten kullanılıyordu ve<strong>son</strong>uç olarak <strong>et</strong>ler Avrupa Birliği, Rusya ve Çin’eit<strong>hal</strong> edilemedi. Fakat diğer pazarlar, cazibelerinikorumaya devam ediyor. ABD, Kanada, Güney Afrika,Güney Kore ve Japonya, Brezilya’dan raktopaminkullanılarak ür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong>lerin it<strong>hal</strong>atına izinveriyor. Brezilya bu hormonu yasaklayan ülkeleresadece raktopamin kullanılmadan ür<strong>et</strong>ilmiş <strong>et</strong>leriihraç edeceğini açıkladı. ABD Tarım Bakanlığı’nıntahminlerine göre 2014 yılında Brezilya’daki sığırnüfusunun 5 milyon daha artmasını bekleniyor.Yağmur ormanları ciddi baskı altında. Çevre korumagruplarının 2013 yılında ormansızlaştırmadaciddi bir artış olduğuna dair uyarıları uyduverileriyle de destekleniyor.Orman kesimleri: Daha az ama <strong>hal</strong>a çok fazlaBrezilya Amazonları’ndaki yıllık orman kaybı, km 230,00025,00020,00015,00010,0005,00001990 1992 1994 1986 1998 2000 2002 2004 2006 2008 20102012INPEET ATLASI47


HAMBURGERİN İÇİNDEKİ GLİFOSATEt, süt ve yumurta yediğimizde, eğer varsa bunların üzerindeki pestisit, herbisit veilaç kalıntılarını da tük<strong>et</strong>miş oluyoruz. Bu konuda y<strong>et</strong>eri kadar araştırmaolmadığı için GDO’lu soya ür<strong>et</strong>iminde kullanılan glifosatın, insan vücuduna <strong>et</strong>kileribelirsiz. Yasal boşluklar sebebiyle bilmeden bu maddeyi tük<strong>et</strong>iyor olabiliriz.Ür<strong>et</strong>iciler,bölgede yaşayanlarve tük<strong>et</strong>icilerherbisitlere maruzkalıyorAvrupa Birliği’nde yapılan büyük ölçekli hayvancılık,genellikle soya fasulyesine, özelliklede gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş soya fasulyesinedayanıyor. Gen<strong>et</strong>ik değişikliğin tek “olumlu”<strong>et</strong>kisi bitkinin glifosata dirençli <strong>hal</strong>e gelmesi. Bumadde, geniş sprektrumlu bir herbisit olup topraktagen<strong>et</strong>iği bu maddeye dirençli olacak şekildeözel olarak değiştirilmiş olmayan tüm bitkileriyok <strong>et</strong>mek için kullanılıyor.Glifosat, yabani otlara karşı dünyada enyaygın biçimde kullanılan kimyasal ilaç olarakbiliniyor. 1970’lerde Amerikalı Monsantoşirk<strong>et</strong>i tarafından patentlenen bu ürün, Roundupadı ile piyasaya sürüldü. Dünyanın en büyüktohum ür<strong>et</strong>icisi olan Monsanto, dünyadakitoplam glifosatın yarısını ür<strong>et</strong>iyor. 2011 yılındaşirk<strong>et</strong>in n<strong>et</strong> satışlarının %27’sini bu madde oluşturdu.Patentin süresi ABD dışındaki ülkelerde1991’de Avrupa Birliği’nde ise 2000’de dolduğuiçin Monsanto’nun BASF, Syngenta ve Bayer gibikendi glifosatlı herbisitlerini ür<strong>et</strong>en rakip kimyaşirk<strong>et</strong>lerine karşı pazar payını koruyabilmesi yenibir strateji geliştirmesine bağlıydı. Monsanto “RoundupReady” adı verilen gen<strong>et</strong>iği değiştirilmişve glifosata dayanıklı tohumları piyasaya sürdü.Başa çıkması kolay bir yabani ot kontrolü programısunan Monsanto, çiftçileri Roundup Readysoya, mısır ve şeker pancarı ekmeye ve gerekliherbisitleri kullanmaya teşvik <strong>et</strong>ti.Glifosata dayanıklı soya fasulyeleri şu an dünyanınen çok satan GDO’lu ekini oldu. Şu an dünyadaür<strong>et</strong>ilen GDO’lu ekinlerin %85’i herbisite dirençlive bunun büyük çoğunluğunu MonsantoRoundup Ready tohumları oluşturuyor. Kuzey veGüney Amerika’da toplam 85 milyon hektarlıkalanda ekilen, Çin ve Avrupa Birliği’ne ihraç edilenglifosata dayanıklı soya fasulyeleri yoğun hayvancılıkür<strong>et</strong>iminde kümes hayvanları, domuz vesığır yemi olarak kullanılıyor. AB’nin GDO <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lemeyasalarında bulunan bir boşluk sayesinde,GDO’lu yemle beslenmiş hayvanlardan elde edilen<strong>et</strong>, süt ürünleri ve yumurtalar piyasada üzerinde“GDO’lu” <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>i olmaksızın satılabiliyor.Peki <strong>et</strong> severler neden endişelenmeli? Çünküinsanların tük<strong>et</strong>tiği hayvan ürünlerinde glifosatkalıntıları bulunabilir ve bu maddenin, insan sağlığına<strong>et</strong>kileri konusunda çok ciddi şüpheler var.Problem, glifosatın sistemik bir herbisit olmasındankaynaklanıyor. Bu, kimyasalın bitkinin içindeköklerden dallara, yapraklara ve meyveye doğruilerlediği anlamına geliyor. Yani ürün yıkanıncaglifosfat geçmiyor ve pişince yok olmuyor. Gıdalardondurulmuş, kurutulmuş ya da işlenmiş deolsa glifosat kalıntıları varlığını bir yıldan fazlasürdürebiliyor.Demek ki; GDO’lu yemle beslenen hayvanlarinanılmaz miktarlarda glifosat kalıntısı tük<strong>et</strong>iyor.Endüstrideki araştırmalar, izin verilen miktardaglifosatın bulunduğu yemle beslenen hayvanların,yemin içindeki glifosat kalıntısı düşük seviyedede olsa hayvanın sütünde, yumurtasında, hattaciğerinde ve böbreklerinde kalıntı gözlemlenebil-Glifosat- ani artışABD’de yıllık ürün bazında kullanım milyon pound /milyon kilogramABD’de glifosata dirençli ekinler: ekili arazilerdekiyüzdelik paylarUSDA ERS200920082007200620052004200320022001200019991998199719961995199419930 50 100 150 200MısırSoya fasulyesidiğer25 50 75 100kilogramspounds1009080706050403020100Soya fasulyesiMısır1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 200848ET ATLASI


GDO‘lu ürünleri kabul edenler ve reddedenlerÜlkeler bazında GDO’lu ekim alanları, milyon hektar9’dan fazla3–91–30.01–10FAO, centerforfoodsaf<strong>et</strong>y.orgGDO’lu yiyeceklerle ilgilikurallar (yem-hariç)YasakEtik<strong>et</strong>leme zorunluluğu:GDO’lu bitkilerden ür<strong>et</strong>ilen bütün gıdalar<strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lenmelidir. “Kasıtlı olmayan ve teknik olarakönlenemez bulaşmaların yüzde 0.9’un altındakalanları hariçtir.” GDO’lu yemle beslenenhayvanların ürünlerinde <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>leme yok.Birçok üründe. Eğer GDO oranı%1’i geçmiyorsa <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>leme gerekli değil.Birkaç ürün için. Çok fazla istisna varAvrupa ülkelerinde GDO’lu ürün ekimi yasakET ATLASIdiğini ortaya koyuyor. Avrupa Gıda Sağlığı Otoritesi(EFSA) hayvansal ürünlerdeki glifosat kalıntılarıkonusunu incelemeyi planlıyor.1996’da ABD Çevre Koruma Ajansı, soya fasulyelerindekiyasal glifosat kalıntısın üst sınırını 0.1mg/kg’den 20 mg/kg’ye yükseltti. Ve bu seviye, nihay<strong>et</strong>indeuluslararası maksimum seviye olarakkabul gördü. Bu değişiklik GDO’lu tohum ekimlerininilk yılında yapıldı. Kanıtlara göre glifosatamaruz kalındıktan 1 hafta <strong>son</strong>ra bile maddenin%1’i hâlâ vücuttan atılmamış oluyor. Bu madde,çok sık ve yaygın bir biçimde kullanıldığındanpek çok insan bu maddeye düzenli olarak maruzkalıyor. Fakat buna “gerçek hayatta” maruz kalınması,yani düşük seviyedeki glifosata uzun sürelimaruz kalmanın insan sağlığına <strong>et</strong>kileri henüzaraştırılmış değil. Ve şu ana kadar AB, it<strong>hal</strong> edilenGDO’lu soya fasulyelerini glifosat kalıntılarınadair resmi bir teste tabi tutmadı.Dünyanın bazı bölgelerinde bu madde genişarazilere püskürtülüyor. Bu yapılırken soya fasulyesitarlasının çevresindeki diğer ekinler ya da bitkilerdikkate alınmıyor. Sonuçta yerel biyoçeşitlilikciddi şekilde zarar görüyor. Ayrıca bu madde,yeraltı sularına da karışabiliyor. Yakınlarda yaşayanlarya da o bölgede bulunanlar bu maddey<strong>et</strong>ekrar tekrar maruz kalmış oluyor.Bu durumun ciddi <strong>son</strong>uçları olabilir. Glifosatın,insanların hormonal sistemine zarar verdiği,anne karnında geçen süre gibi hayatın belirli saf<strong>hal</strong>arındamaruz kalındığında geri dönüşü olmayan<strong>et</strong>kiler yaratabildiğine dair pek çok kanıt var.Ayrıca, glifosat içeren herbisitlerin “genotoksik”olduğu, yani hücrenin DNA’yı doğru şekilde kopyalamave çoğalma kabiliy<strong>et</strong>ine müda<strong>hal</strong>e <strong>et</strong>tiği,bu sayede potansiyel gen<strong>et</strong>ik mutasyonlarayol açtığı ve kanser riskini arttırdığı kanıtlandı.Ekvator ve Kolombiya’da glifosatlı herbisitler kokainür<strong>et</strong>imini kontrol <strong>et</strong>mek için kullanılıyorve araştırmalar <strong>son</strong>ucunda ilacın püskürtüldüğüdönemlerde gerçekleşen gen<strong>et</strong>ik hasarlarve düşük oranlarında artış tespit edildi.Arjantin’in soya y<strong>et</strong>iştirilen Chaco bölgesindekanser vakaları <strong>son</strong> on yılda üç kat arttı. GüneyAmerika’da soya y<strong>et</strong>iştirilen her yerde doğuştangelen kusurlardaki artış ile ilgili raporlar yayınlanıyor.Paraguay’da yapılan bir çalışmaya göreglifosat püskürtülen tarlalara 1 km mesafede yaşayankadınların çocuklarının doğuştan kusurluolma ihtimalleri normalin en az iki katı.Arjantin’deki pestisit kullanımıMilyon kilogram cinsinden satılan pestisit, çoğu glifosat içeriyor20132009200520011997Çiftçiler dahaçok kimyasalkullandıkça y<strong>et</strong>kililerde izin verilen sınırlarıyükseltiyor0 50 100 150 200 250 300 350REDUAS/CASAFE49


GDO TARIMI YASAKGDO‘LU YEM SERBESTÜlkemizde GDO tarımı yasak. Biyogüvenlik Kurulu’nun onay verdiği vesadece yem sanayinde kullanılacak ürünlerin it<strong>hal</strong>ine izin var.GDO’lu ürünlerin gıda maddelerinin ür<strong>et</strong>iminde de kullanılması yasak.Glifosatülkemizde en çokçeşitli meyveler, zeytinve üzüm çeşitlerindekullanılıyor50Glifosat dünyada en yaygın olarak kullanılantarım zehiri ve Monsanto tarafındanür<strong>et</strong>ilen “Raundup” ürününün ana <strong>et</strong>kenmaddesi. GDO’lu tarımın vazgeçilmez kimyasallarındanbiri. GDO’lu ürün ekim ve dikiminin Glifosatkullanımını azaltacağı iddia ediliyordu. Oysaglifosat kullanımı GDO tarımı yapılan her yerdeanormal biçimde artış gösterdi. Bu artış ABD’de 8kat oldu.Glifosat ülkemizde en çok çeşitli meyveler,zeytin ve üzüm çeşitlerinde kullanılıyor. Kullanımmiktarında yıldan yıla büyük bir artış var. Glifosatınbitki dışındaki canlıların sağlığı üzerindeolumsuz <strong>et</strong>ki yaratmadığı ve bitkilerin sadecebüyüme mekanizmasını hedef aldığı iddia ediliyordu.Ancak <strong>son</strong> yapılan çalışmalar glifosatın zararlı<strong>et</strong>kilerinin düşünüldüğünden çok daha fazlaolduğuna işar<strong>et</strong> ediyor. Çeşitli formülasyonlar<strong>hal</strong>inde satışa sunulan glifosat hormonal sistemüzerinde bozucu <strong>et</strong>ki gösteren bir kimyasal olaraktanımlanıyor.Glifosat maruziy<strong>et</strong>inin çeşitli m<strong>et</strong>abolik hastalıklar,bilişsel y<strong>et</strong>ilerde gerileme, cinsiy<strong>et</strong> gelişimbozuklukları, otizm ve kanser ile ilintiliolduğunu öne süren pek çok bilimsel çalışmamevcut. Bebek ve çocuklar zararlı <strong>et</strong>kilere karşıdaha hassaslar ve anne karnında bu kimyasalamaruz kalmak zararı artırıyor. Bu tip zararlı <strong>et</strong>kilerinyasal mevzuatta belirtilen limit değerlerdençok daha düşük seviyelerde ortaya çıkması ise konununönemini artırıyor.Türkiye’de GDO tarımı yasak. BiyogüvenlikKurulu’nun onay verdiği ve sadece yem sanayindekullanılacak ürünlerin it<strong>hal</strong>ine izin var. GDO’luürünlerin gıda maddeleri ür<strong>et</strong>iminde kullanılmasıise yasak. GDO’lu mama skandalı iyi işlemeyenbir den<strong>et</strong>im sistemimiz olduğunu tescil <strong>et</strong>ti: Bebekmamaları gibi en önemsenmesi gereken konudabile durum bu ise…Milupa marka bebek mamasında GDO bulunmasıylapatlak veren skandal ile yön<strong>et</strong>melikdeğişikliğinin eşzamanlı olması bir tesadüf değil;muhtemelen çok önceden başlamış hazırlıklarvardı ve bu <strong>son</strong> mama olayı değişikliğe vesile oldu.Yön<strong>et</strong>melik değişikliği yapılmadan önce kamuoyubilgilendirilmedi. Sadece GDO açısından değildaha geniş bir çerçeveden duruma bakmalı. Halksağlığını korumak istiyorsak, bunu önemsiyorsaksadece GDO değil mikrobiyolojiden kimyasallara<strong>son</strong> derece geniş bir spektruma yayılan analitikçalışmaların nasıl yürütüldüğünü; gıda-su den<strong>et</strong>imlerininülkemizde nasıl yapıldığını bilmemizgerekli. Bu konuda y<strong>et</strong>ki ve sorumluluk sahibiolan kamu kurumları gıda maddelerinde GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sularda ise SağlıkBakanlığı.Yapılan çalışmaların y<strong>et</strong>erliliğini bu kısa yazıdaele almak mümkün değil; ama kamu kurumlarınınyaptığı den<strong>et</strong>im ve izleme çalışmalarının“ayrıntılı dökümünün” kamuoyunun bilgisinesunulması gerek. Burada kast<strong>et</strong>tiğim şey, sadeceanalitik çalışma <strong>son</strong>uçlarının kısmi öz<strong>et</strong>inin değilbir çalışma ile ilgili veri s<strong>et</strong>inin açıklanması.Analiz raporlarının ulaşılabilir olmasından sözediyorum yani. “Böyle bir şey ne görülmüş ne deduyulmuş”, “Hukuken çok problemli bir iş” gibicümleler kurulacak; ama üzerinde ısrarla durulursasistemin bütün açmazlarını, zaaflarını gözlerönüne serecek bir şey bu. Çok değil 10 yıl önceböyle bir şeyi yapmak pek mümkün değildi, amaartık intern<strong>et</strong> sayesinde yapılması olası. Böylecenelerin ve ne kadar doğrulukla yapıldığını görmeve değerlendirme fırsatımız olacak. Eleştirel söylemlerimizinodağına daha çok den<strong>et</strong>im, daha <strong>et</strong>kinçalışma gibi konuları değil daha çok bilgininkamuoyu ile paylaşılması talebini koymamız gerektiğinidüşünüyorum. Bakın o zaman ortalığaneler saçılacak.Türkiye’de hayvansal ür<strong>et</strong>imde ne kadar antibiyotikkullanıldığına ilişkin sağlıklı bir veri yok,ancak konuya sadece antibiyotikler açısındandeğil ilaç kalıntıları açısından bakılmalı. Bu konuyudüzenleyen yön<strong>et</strong>melik: “Türk Gıda KodeksiHayvansal Gıdalarda Bulunabilecek FarmakolojikAktif Maddelerin Sınıflandırılması Ve MaksimumKalıntı Limitleri Yön<strong>et</strong>meliği”. 60 sayfalık bu yön<strong>et</strong>melikincelendiğinde <strong>hal</strong>k sağlığı açısındanönem arz eden ve kontrol edilmesi gereken aktifmadde sayısının ne kadar çok olduğu görülüyor.Önemli bir diğer konu, sadece gıda ürünlerinindeğil hayvan yemlerinin de antibiyotik kalıntısıaçısından rutin kontrolünün sağlanması. Kapsamlıve düzenli bir izleme ve den<strong>et</strong>im yapıldığınıdüşünmüyorum.Ülkemizde <strong>son</strong> 30 yıl içinde uygulanan neoliberalpolitikalar küçük aile çiftçiliğini mahv<strong>et</strong>ti.Tarımsal faaliy<strong>et</strong> giderek endüstriyel bir karakterkazandı ve hayvancılık da bu olumsuz gidiştenpayını aldı. Neleri yitirdiğimizi zaman içinde dahaçok fark edeceğiz.ET ATLASI


ULAŞIMI HESABA KATMAMALİYETİ DÜŞÜRTarım ve hayvancılık sektörünün sera gazı envanteri belirlenirken enerji,ulaşım, ticar<strong>et</strong> gibi ikincil maliy<strong>et</strong> kalemlerinin iklim maliy<strong>et</strong>ine dahiledilmemesi maliy<strong>et</strong>inin olduğundan düşük görünmesine neden oluyor.Bu raporda da belirtildiği gibi, FAO verilerinegöre dünya genelinde hayvancılık sektörününsera gazlarına katkısı insan kaynaklısera gazlarının toplamının %14.5’i seviyesindeseyrediyor. Türkiye emisyon envanterine göre is<strong>et</strong>arım ve hayvancılık sektörünün toplama katkısı%9.3 seviyesinde.Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektörü kaynaklısera gazı emisyonlarının CO 2eşdeğerinde,1995-2011 yılları arasında azalma yaşandı. Bu durumbirkaç temel faktörle açıklanabilir:• Tarım ve hayvancılık sektöründe Türkiye genelinde<strong>son</strong> 15 senede yaşanan durağanlık ve görecegerileme sektörün toplam emisyonlarınıdüşürdü.• Türkiye’de <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin büyük bölümünü oluşturankırmızı <strong>et</strong>ten kanatlı <strong>et</strong>ine hızlı bir geçişyaşandı.1995’te toplam <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin %70’i kırmızıykenbu oran 2013’te %36 ya indi, kanatlı <strong>et</strong>ür<strong>et</strong>imi ise %30’dan %64’e çıktı. FAO verilerinegöre kanatlı <strong>et</strong>in birim protein başına emisyonyoğunluğu kırmızı <strong>et</strong>e oranla yaklaşık 7 kat dahadüşük olduğu için bu bahsedilen geçiş, Türkiye <strong>et</strong>sektörünün karbon yoğunluğunu düşürdü.• Bitkisel ve hayvansal ürünlerin tük<strong>et</strong>iminde it<strong>hal</strong>atınoranı <strong>son</strong> yıllarda artış gösterdi. Emisyonenvanteri sadece ür<strong>et</strong>im değerlerine dayandığıiçin Türkiye’deki <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin iklim maliy<strong>et</strong>ininönemli bir bölümü it<strong>hal</strong>at yapılan ülkelerüzerine yüklendi.• Hayvancılık sektörünün iklim maliy<strong>et</strong>indeki yemürünleri maliy<strong>et</strong>inin önemli bir kısmı da it<strong>hal</strong>atçıülkeler üzerinden ortaya çıkıyor. Sektörde emisyonuilgilendiren yem ürünlerinin it<strong>hal</strong>atındada artış var.• Tarım ve hayvancılık sektörünün sera gazıenvanteri belirlenirken enerji, ulaşım gibiönemli ikincil kalemlerin iklim maliy<strong>et</strong>inedahil edilmemesi, özellikle ticar<strong>et</strong> oranı yüksekürünlerde iklim maliy<strong>et</strong>inin olduğundandüşük görünmesine neden oluyor.Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektöründenkaynaklanan sera gazı emisyonlarının CO2 eşdeğerinde1995-2011 yılları arasında azalma yaşansada iklim maliy<strong>et</strong>ine bakarken, hayvancılıksektöründe ür<strong>et</strong>ime bağlı emisyon miktarını tekbaşına y<strong>et</strong>erli gösterge olarak saymamak gerekiyor.Tük<strong>et</strong>im bazlı iklim maliy<strong>et</strong>i dünya genelindeolduğu gibi Türkiye’de de giderek artıyor ve önlemalınmazsa yakın ve orta vadede artmaya devam<strong>et</strong>mesi bekleniyor. Dolayısıyla azaltım çalışmalarınınbir an önce uygulanması gerekiyor.Tük<strong>et</strong>im bazlıiklim maliy<strong>et</strong>i dünyagenelinde olduğugibi Türkiye’de degiderek artıyorBölüm 3PazarlarSayfa 51-62ET ATLASI51


KÜMES HAYVANLARININ BOLLUĞU:TAVUKLAR LİDERLİĞİ ELE GEÇİRİYORGelişmiş ülkelerde tavuk ür<strong>et</strong>imi sığır ür<strong>et</strong>imini geçti. Tavukçulukda oldukça sanayileşti. Asya’da da tavuğa talep sürekli artıyor. Domuzve sığır tük<strong>et</strong>meyen toplumlar tavuklarıyla mutlu.Yoğun sistemlerde y<strong>et</strong>iştirilen kanatlılar52Sayılar ve oranlar 2005/2010*Toplam kanatlısayısı7.35.31.22.31.00.80.94.01.1Endüstriyel tavukçuluk artık büyük ölçüdegloballeşmiş olan hayvancılık endüstrisininen hızlı büyüyen ve en hızlı değişen sektörünüoluşturuyor. 2020 itibariyle kümes hayvanlarındakiküresel ür<strong>et</strong>im 124 milyona çıktı. Bu dasadece 10 yılda %25’lik bir artışa tekabül ediyor.Çin’deki ür<strong>et</strong>im artışı 2010’dan itibaren %37 ilebirinci sırayı alırken Brezilya %28 ile onu yakındanKanatlılar içindeyoğun sistemler5.84.70.648Doğu Avrupa ve Orta Asya1.50.657Orta Doğu ve Kuzey Afrika0.3300.116Güney Asya içinde Hindistan‘ın payı0.33.5Yoğun sistemleriniçinde yüzdelik dilimler,bölge/ülke79648690Doğu Asya ve Pasifik içinde Çin’in payıLatin Amerika ve KarayiplerSahra altı AfrikaYüksek gelir grubu ülkeleri29Yoğun sistemleriniçinde yüzdelikdilimler, küresel* Ülke sınıflandırması 2010, veriler 2005 yılından, daha güncel veri mevcut değil4653812531228FAOtakip ediyor. Ortalamanın altında kalan yerler ise%26 artış ile ABD ve %4 ile Avrupa Birliği olacak.Kümes hayvanlarının <strong>et</strong>i ise en çok Güney Asya’datalep edilecek, talebin 2050 yılına kadar yediyekatlanması bekleniyor. Bu dev büyümenin sebebiBM Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre nüfus artışındanziyade Hindistan’daki kişi başı tük<strong>et</strong>imdeki artış.Bu ülkede yıllık tük<strong>et</strong>imin 1.05 milyon tondan9.92 milyon tona çıkarak yaklaşık 10’a katlanmasıbekleniyor. Talebin en çok arttığı yerler kentselbölgeler, buradaki talep kırsalın iki katına yakın.Peki insanlar diğer <strong>et</strong> çeşitlerini değil de nedentavuğu, tercih ediyor? Bunun sebeplerindenbiri fiyat. Kümes hayvanı ür<strong>et</strong>mek diğer hayvanlarıür<strong>et</strong>mekten çok daha ucuz. Yemlerin pa<strong>hal</strong>ılaşmasısebebiyle bu ür<strong>et</strong>imin maliy<strong>et</strong>i artacak olsada kümes hayvanları sığırlara göre yemi daha verimlibir biçimde dönüştürebiliyor. Sığır ve domuzunaksine tavuk yemeye dair dini ya da kültürelkısıtlamalar da az. Ayrıca <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin insanlarıngeleneksel olarak tavuğa yöneldiği yerlerdedaha da artması bekleniyor.Bunun <strong>son</strong>ucu olarak kümes hayvanı ür<strong>et</strong>imide artacak. Günümüzde çok sayıda tavuk arkabahçelerdeki kümeslerde y<strong>et</strong>iştiriliyor. Bu küçükür<strong>et</strong>im birimlerinin yerini daha büyük tesislerininalması bekleniyor. Yem farklı bölgelerde ür<strong>et</strong>ilipnakledilecek ve ür<strong>et</strong>im daha konsantre <strong>hal</strong>egelecek. Canlı kuş pazarları ve bisikl<strong>et</strong>li satıcılarpek kalmayacak. Çok sayıdaki küçük kesimhaneve perakende satış noktasının yerine daha az sayıdaama daha büyük kesimhaneler ve perakendedükkânları açılacak.Çin’in kümes hayvanları ür<strong>et</strong>imi hızla sanayileşiyorve bu ür<strong>et</strong>imin %70’i piliçler ve yumurtazamanı geçmiş tavuklardan oluşur. McDonald’sve KFC gibi fast food zincirlerinin ve süpermark<strong>et</strong>lerinpatlamasıyla tavuk talebi arttı ve ür<strong>et</strong>im debüyük ölçeğe doğru kaymaya başladı. Milyonlarcaküçük kümes hayvanı ür<strong>et</strong>icisi yok oldu, 1985-2005 yılları arasında ise 70 milyon ür<strong>et</strong>ici sektörüterk <strong>et</strong>ti. Küçük çiftlikler önemini kayb<strong>et</strong>ti.1998’de kümes hayvanları sektöründe 2000 başınaltındaki çiftlikler, ülkedeki tavuğunun %62’siniür<strong>et</strong>irken, 2009 itibariyle bu çiftliklerin ür<strong>et</strong>imdekipayı %30’a geriledi. Bu arada 100 milyon baştanbüyük devasa çiftliklerin payı 1998’de %2 iken2009’da %6’ya çıktı.Gıda güvenliği açısından bu dev sürüleri idare<strong>et</strong>mek zor. Pek çok endüstriyel ür<strong>et</strong>ici, yemlereET ATLASI


Tabaktaki tavuklarKişi başına yaklaşık tavuktük<strong>et</strong>imi, 201250.136.525.3DSW, FAOKanada23.6Rusya14.019.131.0ABDAB27Çin16.9Japonya2.4Güney koreMeksika38.5Hindistan50.57.337.8Endonezya38.6BrezilyaGüney AfrikaAvustralyaArjantinantibiyotik ve diğer katkı maddelerini ekleyerekhastalıkların yayılmasını engellemeye ve kuşlarındaha hızlı büyümesini sağlamaya çalışıyor.Çin’deki uzun yasaklı katkı maddeleri listesinerağmen (bunların çoğu ABD’de kullanılıyor) den<strong>et</strong>lenmedeve bu yasakların uygulanmasındazorluklar yaşanıyor. Aralık 2012’de Çin UlusalTelevizyonu, Liuhe’nin karıştığı tavuk skandalınıortaya çıkardı. Ülkenin en büyük tavuk ür<strong>et</strong>icilerindenolan Liuhe, Çin’deki en büyük yem ür<strong>et</strong>icisive dünyanın da en büyüklerinden biri olan NewHope’un bir alt kolu. Bu şirk<strong>et</strong>in hazırladığı yem“kokteyllerinde” piliçlerin büyümesini hızlandırmakiçin kullanılan 18 farklı antibiyotik olduğugörüldü. Bu antibiyotiklerin verildiği kuşlar, 30gramdan 2.5 kilograma sadece 40 günde ulaşabiliyordu.Liuhe, KFC’nin en büyük tedarikçilerindenbiri ve skandal sebebiyle KFC’nin ana şirk<strong>et</strong>iYum Brands 2010 yılında Liuhe’den gelen kanatlıhayvan ürünlerinin “bazılarında” aşırı ilaç kalıntılarıolduğunu kabul <strong>et</strong>mek zorunda kaldı.Skandal, Çin medyası tarafından büyük birrezal<strong>et</strong> olarak yansıtıldı ve KFC’nin satışları düştü.Şirk<strong>et</strong> buna tedarik zinciri üzerinde daha fazladen<strong>et</strong>im oluşturarak cevap verdi, “dışa doğrubüyüme” sistemine geçeceğini açıkladı. Bunagöre dikey olarak entegre olmuş kanatlı hayvansanayi sisteminin tipik özelliklerinden biri olanbağımsız küçük ür<strong>et</strong>iciler ya da taşeron çiftliklerolmayacak. Eti işleyen şirk<strong>et</strong> bütün girdilerin sahibiolacak, toprak ve su kaynaklarını den<strong>et</strong>leyecek,tavukları ür<strong>et</strong>ecek işçilerin işvereni olacak ve çiftlikleribirer fabrikaya dönüştürecek.Yani Çin, kuş gribinin ortaya çıkmasına rağmen,gıda güvenliği sorunlarına bir tepki olarakendüstriyel modelden uzaklaşmak yerine kümeshayvanları ür<strong>et</strong>imini daha yoğunlaştırma yolunagitti. İlk defa 1996’da Çin’in güneyinde bir çiftliktekeşfedilen kuş gribi adındaki bu hastalık, kısasürede 60 ülkeye yayılmıştı. 2004’ten bu yanaÇin, 2011 yılı dışında her sene kuş gribi salgınıilan <strong>et</strong>ti.Çin’deki gidişat dünya çapındaki trendlereuygun olarak ilerliyor. Kanatlı hayvan ür<strong>et</strong>imi,piyasası ve işleme tesisleri, bu sektörün geliştiğiülkelerde mark<strong>et</strong> zincirlerine entegre bir<strong>hal</strong>e geliyor. Den<strong>et</strong>im daha az sayıdaki büyükşirk<strong>et</strong>in eline geçiyor. Bu değişimler şu andageçimini kümes hayvancılığından sağlayanherkesi <strong>et</strong>kileyecek. Özellikle de dünyada arkabahçelerde y<strong>et</strong>iştirilen tavuğun büyük çoğunluğundansorumlu olan kadınları ve kümes hayvanıtük<strong>et</strong>enlerin yediği <strong>et</strong>in kalitesini.Büyüyen sürüKuşlar (milyar)2015105TavukÖrdekKaz ve Afrika (beç) tavuğuHindi20 milyartavuk: Onlardünyanın enkalabalık kuşnüfusu02000 2002 2004 2006 2008 2010FAOET ATLASI53


TAVUKLARA KADINLAR BAKIYORKARARLARI ERKEKLER ALIYORAfrika ve Asya’da pek çok kadın büyük kararları kocasına bırakmayazorlanıyor. Ama birkaç tavuk, civciv ve yumurta onlara özgüvenkazandırabiliyor. Kadınların <strong>et</strong> arzına katkıları ise genellikle azımsanıyor.Onlarıntavukları sankibankaya yatırılanparanınkanatlısı gibiKüresel büyük ölçekli <strong>et</strong> sanayi, ür<strong>et</strong>im ve ticar<strong>et</strong>teşaşırtıcı rakamlara sahip ama küçükölçekli yerel ür<strong>et</strong>icileri de göz ardı <strong>et</strong>memekgerek. Gelişmekte olan ülkelerde hatırı sayılırmiktarda <strong>et</strong>, geleneksel hayvancılık m<strong>et</strong>otlarıylaür<strong>et</strong>iliyor. Bu durum özellikle büyük çoğunluğuküçük ür<strong>et</strong>icinin elinden çıkan kümes hayvancılığıiçin de geçerli. Aileler, genellikle arka bahçelerindeaz sayıda serbest gezinen tavuk besliyor.Sistematik bir araştırma bu yöntemlerle ne kadartavuk ür<strong>et</strong>ildiğini ortaya koyuyor. Bangladeş’teür<strong>et</strong>ilen tavuk ve yumurtanın %98’i küçük ölçekliür<strong>et</strong>icilerden geliyor, Etiyopya’da bu oran %99.Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya’da, AvrupaBirliği’nden gelen it<strong>hal</strong> ürünler pazarı ele geçirmedenönceki oran %94. Afrika’nın güneyindeevlerin %85’inde tavuk besleniyor ve bu tavukların%70’i kadınlara ait. Kadınların gelenekselolarak dezavantajlı olduğu ülkelerde tavukbeslemek bir gelir kaynağı olarak önemli. Pekçok ülkede kadınların hâlâ kendi adlarına ya dakocalarıyla ortak bir biçimde toprak sahibi olmahakkı yok. Genellikle kocalarının tarlasında çalışıyorlar,kendi toprakları varsa da ancak bir bostanbüyüklüğünde olabiliyor. Erkekler, toprağın kalanındangelen geliri alıyor ve istedikleri gibi harcayabiliyor.Geleneksel toplumlarda bu durum kadınlarınekonomik olarak erkeklere bağımlı olmalarınasebep oluyor. Küçük ölçekli tavuk y<strong>et</strong>iştiriciliğiise kadınların işi. Tavuklar çok talepkâr hayvanlardeğil, kendi yiyeceklerini kendileri bulabiliyor veçok az yatırıma ihtiyaç duyuyorlar. Bu kuşlara bakmakçocukların da yapabileceği bir şey. Böylecekadınlar tavuk beslemeyi başka işlerle de kombineedebiliyor. Et ve yumurta satarak elde <strong>et</strong>tikleri küçükkazançlarıyla günlük masraflarını karşılıyor,çocukları için okul kitapları, ilaç ve tuz satın alabiliyorlar.Tavuklar ayaklı bir yatırım aracı gibiler.Kutlamalar ve cenazeler için satılıp kesilebiliyor,bazen de daha büyük alımlar ya da acil durumlariçin kullanılabiliyorlar.Kadınlar için tavuk beslemenin sosyal faydalarıda en az ekonomik faydaları kadar önemli. Kamerunlubir araştırmacı olan Tilder Kimuchi, kuzeydoğuKamerun’dan Margr<strong>et</strong> Vikuwi’nin kendikümesinden nasıl faydalandığını anlatıyor. BayanVikuwi’nin acil durumlar için hep bir birikimi varve evi geçindirmek için sadece kocasının ona verdiğiparaya bağımlı değil. Arkadaşlarına, komşularınave pazarda müşterilerine tavuk satmak onaheyecan veriyor. Bu sayede çevresini sürekli genişl<strong>et</strong>iyor.Tavukları sayesinde daha bağımsız olduğunuhissediyor ve eskisine göre daha özgür olduğunudüşünüyor. Başka tür hayvanları, özelliklede keçi ve tavşan, hintdomuzu gibi küçük hayvanlarıbeslemek de kadınlara benzer avantajlar sağlıyor.Etleri için beslenen sığır sürüleri genellikleerkeklere ait ve bu hayvanların bakımından daonlar sorumlu. Süt ineğine gelince erkekler de kadınlarda süt ineği sahibi olabiliyor. Fakat sahibinebakılmaksızın bu ineklere kadınların bakmasınınnormal olduğu düşünülüyor. Bu hayvanlar kesilince<strong>et</strong>inden gelen gelir de yine kadınlara kalıyor.Eğer kadınlar hayvan beslemekte başarılı olurlarsasürülerini büyütebiliyorlar. Hatta yardım kuruluşlarındanya da bir mikro kredi kurumundanborç alıp bağımsız <strong>hal</strong>e gelebiliyorlar. Daha çokhayvan satın alıp bir ahır ya da ağıl için yatırım yapabiliyorlar.Hijyen ve yem konusunda eğitim alabiliyorlar.Bu faaliy<strong>et</strong>ler zaman aldığından başkainsanları işe alabiliyorlar. Eğer işler iyi gider, yasalarda izin verirse kendilerine bir toprak alıp kendiişl<strong>et</strong>melerini dahi kurabiliyorlar.Kadınlar hayvan sahibi olduğunda beslenme iyileşiyorFarklı hayvan türlerinin y<strong>et</strong>erli gıda sağladığı ay sayısı, Doğu ve Güney Afrika Hayvanların mülkiy<strong>et</strong>inin kadınlarda olduğu haneler Hanelersığırkeçi1409815611454ET ATLASI


Hak yoksunluğu ile piyasa hakimiy<strong>et</strong>i arasındaAfrika ve Asya’nın dört farklı tavuk y<strong>et</strong>iştiriciliğinde cinsiy<strong>et</strong>ve aile ekseninde iş bölümü, karar mekanizmaları ve mülkiy<strong>et</strong>8911Toptancı6436Perakendeci10010080Karar almaAracıKümes hayvanları satışları60Vi<strong>et</strong>nam’ın kuzey eyal<strong>et</strong>leri402070600Yumurta satışı Yumurta tük<strong>et</strong>imiTavuk y<strong>et</strong>iştirmede görev dağılımıBangladeş Khulna Bölgesi1008050403020106040200Tavuk y<strong>et</strong>iştirmede görev dağılımıYemleme Barınma Bakım0BarınakinşasıBarınaktemizlemeYemleme Su verme TavuklarınsatışıYumurtalarınsatışıSağlıkBatı Gambia’daki Kırsal Haneler1375327188Tavukların mülkiy<strong>et</strong>iDodoma Tanzanya’daki kırsal haneler74Tavukların mülkiy<strong>et</strong>i91576Tavuk alım satımıKadınlarErkeklerÇocuklarAileKadınlar ve erkeklerKadınlar ve çocuklarFAOMülkiy<strong>et</strong> sahibi kadınlar değilse98Bu <strong>et</strong>i içeren öğün sayısıILRIİt<strong>hal</strong> tavuklar208166Yerli tavuklar125109ET ATLASI55


İTHAL TAVUK KANADI BATI AFRİKAPAZARLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR1996’daki deli dana salgınından <strong>son</strong>ra Avrupalı tavukçuluk firmalarının,mezbaha yan ürünlerini hayvan yemlerine karıştırmaları yasaklandı.Onlar da bu ürünler başka ülkelere ucuz fiyatlardan satmaya başladı. Ganave Benin’deki tavuk ür<strong>et</strong>icileri bu sebepten batıyor.Avrupa‘dasatılamayacak olantavuk <strong>et</strong>i yarı erimiş<strong>hal</strong>de Nijerya‘yasokuluyorGelişmekte olan ülkelerdeki pek çok insaniçin <strong>et</strong> yemek bir lüks. Bir kilogram <strong>et</strong>, yerelpazarda 3 ila 7 euroya mal olabiliyor, bu dabirkaç günlük yevmiyeye denk geliyor. Buna karşılık<strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi kentli orta sınıf arasında artıyor.Çünkü daha iyi durumda olanlar için <strong>et</strong> yemek birstatü sembolü. Ayrıca insanlar bazen bir beslenmeşeklinin parçası olarak da <strong>et</strong> yiyebiliyor.Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındakiuçurum <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminde de kendini gösteriyor.Gelişmiş ülkelerde insanlar proteinihtiyaçlarının %56’sını hayvansal ürünlerdenkarşılarken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran%18 seviyesinde. Bu durum, bir açıdan 1980’lerdekiborç krizinin de bir <strong>son</strong>ucu. Dünya Bankasıve IMF pek çok kamu kuruluşunun özelleşmesi vekamu harcamalarının kısılması için ısrarcı olduğunda,hüküm<strong>et</strong>ler <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imine verdikleri desteğikesmek zorunda kaldı. Bazı ülkeler yarı endüstriyelkümes hayvanı ve domuz ür<strong>et</strong>imi için yatırımyapmış ve vatandaşlarına protein arzı konusundaiyileştirmeler yapmaya çalışmıştı.Yabancı finansörler ve ucuz devl<strong>et</strong> kredileriküçük ölçekli ür<strong>et</strong>icileri de destekliyordu. Durumoldukça çekiciydi: Ete olan talep artıyordu ve şehirlerdekifiyatlar yüksek seviyelerde sabitlenmişti.1980’lerin <strong>son</strong>una doğru çobanların ür<strong>et</strong>tiği <strong>et</strong>,pek çok Afrika pazarına zorlukla arz ediliyordu. Budurum, kümesçiliği çekici <strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irdi. Ganalı biremekli olan Asante, 1990’da kredi almış olanlardanbiriydi. Krediyi, Afrika Kalkınma Bankası tarafındandesteklenen bir mikro kredi kuruluşundanalmıştı. Üç büyük kümes inşa <strong>et</strong>ti, yakınlardakiAccra kentine pazarlamak üzere her birinde 7000kuşla ür<strong>et</strong>ime başladı. İşler iyiydi, tüm ailesi besive temizlik işlerinde ona yardım ediyordu. Yakınzamanda elektrikli bir makine alarak işini daha dakolay <strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irecekti.Fakat Gana Dünya Ticar<strong>et</strong> Örgütü’ne katıldığındait<strong>hal</strong>atçılar başka ülkelerden g<strong>et</strong>irdikleridonmuş ucuz <strong>et</strong>le pazara akın <strong>et</strong>ti. Asante, bir süreişine devam edebildi ama 2006 itibariyle kümesleriboşalmıştı. 2010 yılında öldüğünde çocuklarınaborç bıraktı. Aile yem için alınan makinayı satamamıştıama en azından onu, kendileri ve komşularıiçin bir değirmen olarak kullanıyordu. 10.000euroluk bir yatırım boşa gitmiş ve binaları atıl <strong>hal</strong>egelmişti.Gana ve diğer Batı Afrika ülkelerine doğru<strong>et</strong> akınına ne sebep olmuştu? Angola dışındaAfrika’nın en büyük kanatlı hayvan it<strong>hal</strong>atçıları1000 tonAngola Benin Kongo Demokratik Kongo Gana Güney Afrika Afrika kıtasının kanatlıit<strong>hal</strong>atının tümüindexmundi/USDA3002502001,2541,300NA150100505136126807057639950200520062007200820092010 2011 2012 2013ülkeler tahmini, 2013, Afrika, 2012: Afrika 2013 FAO verileri mevcut değil56ET ATLASI


Aç hayvan y<strong>et</strong>iştiricileriMilyon, 2010FAO+3.7517 12+0.41170-2.05+3.35Doğu Avrupa veOrta Asya+4.6223 13106258+0.8950Doğu Asya7105-1.4228-1.4810219160Ortadoğu veKuzey AfrikaHindistan’ınpayı328Çin’in payıOrta ve GüneyAmerikaSahra altı Afrika150Güney AsyaKırsal bölgeler için ulusalyoksulluk sınırının altındaGünde 2 dolarınaltındaFakir hayvan y<strong>et</strong>iştiricilerininsayısındaki yıllık değişimY<strong>et</strong>iştiriciler, 2000-2010, yüzdeAfrika’da kümes hayvanları it<strong>hal</strong>atı için herhangibir teşvik yoktu. Bazı AB teşvikleri ise fiyatlardakidüşüşe sebep oluyordu. Mesela AB’nin bölgeselyem ür<strong>et</strong>imi teşvikleri ya da yeni çiftlik binalarıiçin destek programları bunlardan bazılarıydı.Fakat bunlar kümes hayvanı ür<strong>et</strong>imi konusundadiğer herhangi bir tarım ürününde olduğundandaha az <strong>et</strong>ki yapıyordu. Bu akını esas t<strong>et</strong>ikleyenBSE yani deli dana hastalığıydı. BSE salgını yüzündenAB, 1996’dan itibaren <strong>et</strong> ve kemik ürünlerininhayvan yemi olarak kullanılmasını kısıtladı, <strong>son</strong>rada tamamen yasakladı. İşte it<strong>hal</strong>at patlamasına sebepolan buydu.Avrupa’da tavuğun farklı parçalarının farklıkârlılıkları vardı. Göğüs fil<strong>et</strong>o o kadar kârlıydı ki;tavuğun diğer bütün kısımlarını, but ve kanatlarıda dahil, finanse edebiliyordu. Ür<strong>et</strong>ici için göğüsolmazsa tavuğun kalanı çöp gibiydi. Yem endüstrisibu protein zengini kısımları alıyor ve yemür<strong>et</strong>iminde kullanıyordu. Yasakla birlikte bu yanürünlerin piyasada kullanılması <strong>son</strong>a erdi ve ür<strong>et</strong>iciler,bu ürünleri kendileri bertaraf <strong>et</strong>me sorumluluğuylakarşı karşıya kaldı.Ama şimdi birden yepyeni bir müşterileri olmuştu.İhracatçılar bu tavuk parçalarını doğrudankesimhaneden donmuş ve insan tük<strong>et</strong>imineuygun <strong>hal</strong>de çok ucuza toplamaya başladı. BatıAfrika’ya nakliye masrafını karşıladıktan <strong>son</strong>rayerelde y<strong>et</strong>iştirilmiş tavukları, üçte iki oranındadaha ucuza satılabilir <strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irdiler. Yerel ür<strong>et</strong>icilerinbununla rekab<strong>et</strong> <strong>et</strong>me şansları yoktu. İt<strong>hal</strong>tavuk parçalarının Accra ya da Monrovia’daki toptanfiyatı o kadar ucuzdu ki; Avrupa’daki ür<strong>et</strong>immaliy<strong>et</strong>lerinin ancak yarısını karşılıyordu. Şuana kadar hiçbir ülke uygulanan bu dampingeDünya Ticar<strong>et</strong> Örgütü üzerinden bir yasak g<strong>et</strong>irmeyibaşaramadı.Liberia, Kongo ve Sierra Leone gibi “kırılgan”ülkeler, iç savaştan yeni çıktıkları için yeniyeni kendi tarımlarına yatırım yapabilir <strong>hal</strong>e geldiler.Fakat Avrupa’dan gelen ucuz it<strong>hal</strong> <strong>et</strong> yüzündenhayvancılığa yatırım yapmıyorlar. Kamerun,Senegal ve Nijerya gibi bazı ülkeler it<strong>hal</strong>atı sınırlandırmayıbaşardı. Fakat bu da bir hafta sürenuzun nakliyelerle Benin gibi komşu ülkelerdentavuk parçaları g<strong>et</strong>iren kaçakçıları yarattı. İt<strong>hal</strong>atınnüfuz edemediği yerlerde kümes hayvancılığıhâlâ küçük çiftçiler ve özellikle kadınlar için düzenligelir kaynağı. Fakat Gana ve Benin’de piliçendüstrisi öldü.Tavukgöğsü o kadarkârlı ki; tavuğunkalanı değersiz<strong>hal</strong>e geliyorET ATLASI57


BUZDOLABINDAKİ PARLAK PEMBEMa<strong>hal</strong>le kasaplarına elveda, süpermark<strong>et</strong> zincirlerine merhaba.Büyük perakende zincirlerine geçiş artık gelişmekte olan ülkeleride <strong>et</strong>kiliyor. Yükselen orta sınıfların talepleri gidişatı belirliyor.“Gıda çölleri”,mark<strong>et</strong>ler ve “fastfood” dükkanlarınınyegâne gıda kaynağıolduğu yerlerKasapları hatırlar mısınız? Hani arkada, fayanskaplı bir odada parçaladığı <strong>et</strong>i ön tarafta,mermer bir tezgahın üzerinde kesip,müşterilerine kendi yaptığı sucuğu satan o eski kasapları…Bu insanlar gelişmiş dünyanın neredeys<strong>et</strong>amamında tarih olmuş vaziy<strong>et</strong>teler. Günümüzde<strong>et</strong> 0-4 derece arasında soğutulmuş bir <strong>hal</strong>de toptancıdanya da kesimhaneden çıkıp doğrudan süpermark<strong>et</strong>lereulaşıyor. Süpermark<strong>et</strong> çalışanınınyapması gereken tek şey, pak<strong>et</strong>li <strong>et</strong>i soğuk vitrineyerleştirmek ve böylece tük<strong>et</strong>icilerin doğrudanistedikleri <strong>et</strong>i raftan seçip alabilmelerini sağlamak.Bu self-servis ürünlerin kesildikten <strong>son</strong>rasatılana kadar taze kalmasını sağlamak için,domuz pirzolaları ve tavuk göğüsleri, olabileceken mikropsuz ortamlarda havaları alınarakpak<strong>et</strong>leniyor. Pak<strong>et</strong>in içine de oksijeni artırılmışbir gaz basılarak sığır ve domuz <strong>et</strong>lerine taze birgörünüm veren kırmızı rengi almaları sağlanıyor.Bu sayede birkaç gün depoda kalmış olsalar dahirenklerini kayb<strong>et</strong>miyorlar.Dünyanın pek çok yerinde 10-20 yıl öncesinekadar bir lüks tük<strong>et</strong>im malzemesi olan <strong>et</strong>,günümüzde kalkınmakta olan pek çok ülkede,artan sayıda insanın günlük besininin bir parçası.ABD’deki Walmart, Fransa’daki Carrefour, İngiltere’dekiTesco ya da Almanya’daki M<strong>et</strong>ro gibidev süpermark<strong>et</strong> zincirleri dünyayı ele geçirmişvaziy<strong>et</strong>te. Onların büyümesi yerel süpermark<strong>et</strong>şirk<strong>et</strong>lerine yapılan dev yatırımları da t<strong>et</strong>ikledi.Bu sürece dair yapılan pek çok araştırma var. İlkdalga 1990’larda Güney Amerika, Güney Kore veTayvan gibi Doğu Asya kaplanlarında ve GüneyAfrika’da başlamış. 1990-2005 yılları arasında buülkelerde süpermark<strong>et</strong>lerin pazar payı %10’lardan%50-60’lara kadar yükselmiş. İkinci dalga 1990’larınikinci yarısında Orta Amerika ve GüneydoğuAsya’da görülmüş. 2005’e gelindiğinde süpermark<strong>et</strong>lerbu ülkelerde %30-50 pazar payına ulaşmış.Üçüncü dalga ise 2000’lerde başlamış ve Çin,Hindistan ve Vi<strong>et</strong>nam gibi geriden gelenleri süpürmüş.Birkaç yıl içinde bu ülkelerde süpermark<strong>et</strong>lerinpazar paylarında yılda %30-50 arasındabüyüme gözlenmiş.Bu inanılmaz değişimin sebebi nedir? Bununtek sebebi, orta sınıfların satın alma gücündekiartış değil, sebep toplumda yaşanan daha temelbazı değişimler. Örneğin, Pakistan’da şehirler okadar büyük bir hızla büyüyor ki; geleneksel <strong>et</strong> vesüt ürünlerini tedarik yöntemleri bu talebe y<strong>et</strong>işemiyor.Lahore şehrinin nüfusu her yıl 300 bin kişiartıyor. Sonunda da ürünler, kıt ve düşük kaliteli<strong>hal</strong>e geliyor. Pakistan’da yayımlanan günlük gaz<strong>et</strong>eExpress Tribune’e göre bu durum orta sınıflarısüpermark<strong>et</strong>lere yönlendiriyor. Evde, hâlâ ailelerineyemek pişirmekle görevli çalışan kadınlarındükkân dükkân gezerek <strong>et</strong> kalitesini kontrol edippazarlık edecek vakti yok.Binlerce potansiyel müşterinin bulunduğuyerlerde büyük hacimli dükkânlara yatırım yapmakkazançlı oluyor. ABD’nin karbon dostu banliyölerigibi harek<strong>et</strong>liliğin yüksek olduğu yerlerdeÇin’deki YavaşlamaHindistan’daki genişleme2010-2014 arası yıllık dükkan artışı ve pazar payları, 2012, yüzde121110987654321BağımsızZincir02010 2011 2012 2013 2014(tahmini)84.1Yum!*McDonald’sTing Hsindiğer fast food zinciribağımsız fast food6.52.31.54.3Hua Lai ShiShigemitsuKungfuEuromonitor0.60.40.3Perakende gıda zincirleri, dükkanlar ve planlanan artışMevcutPlanlanan+ 125602*Kentucky Fried Chicken, Pizza Hut, Taco Bell+38–50166+ 250500Domino’s McDonald’s Yum!*Business Standard58ET ATLASI


fakir insanlar, yürüme mesafesinde taze gıda satanbir dükkân bulamıyor, kendileri yemek pişiremiyor.Çevrede bulabildikleri tek gıda “fast food”dükkânlarının hazır yemekleri. Araştırmacılar,buralara “gıda çölü” diyor. Bu arada aldığımızürünler hep uzaklardan geliyor: Ürünler merkezidepolardan ya da büyük kesimhanelerden yolaçıkıp bir bölgeye ya da bütün bir ülkeye dağıtımyapan perakendecilere ulaşıyor. Devasa hacimlerve soğuk zincirler, bu ürünlerin uzun seyahatleriboyunca taze kalmalarını sağlıyor.Standart ürünler satmak reklam yapmayı kolaylaştırıyor.Süpermark<strong>et</strong> zincirlerine inanılmazpazar gücü veren bu durum onların tedarikçilerefiyat dikte <strong>et</strong>mesine de imkân sağlıyor. Ayrıca süpermark<strong>et</strong>zincirleri birbirleriyle de rekab<strong>et</strong>e giriyor.Bu durum fiyatları aşağı çekerek yerelde ür<strong>et</strong>ilenürünlerin sadece niş pazarlara yönelmesinesebep oluyor. Küresel piyasaların serbestleşmesi<strong>son</strong>ucunda milyonlarca küçük ölçekli perakendecibattı. Çünkü gerekli soğuk hava depolarınıdolduracak hacimlere ulaşmaları ya da <strong>et</strong>, süt veyumurtaları sürekli olarak soğutmaları mümkünolmuyordu.Fiyat savaşları ve indirimler, tarihi geçmiş,hormon kullanılarak ür<strong>et</strong>ilmiş ya da hatalı <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lenmiş<strong>et</strong>lerle ilgili periyodik skandallara sebepoluyor. Özellikle işlenmiş ürünlerde küreseltedarik zincirleri oldukça karmaşık. Bunun <strong>son</strong>ucundaGüney Afrika’da dana <strong>et</strong>i yerine eşek, keçive su mandası, Avrupa’da ise yine dana <strong>et</strong>i <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>iyleat <strong>et</strong>inin tabaklarımıza geldiği ortaya çıktı.Hindistan’da ise kaçak kesilen sığırlar manda <strong>et</strong>iolarak <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lenip satıldı.Dünyanın en büyük <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>icisi ve tük<strong>et</strong>icisiolan Çin’de domuz <strong>et</strong>i en sevilen <strong>et</strong> türü. Ülkedekidomuzların çoğu hâlâ küçük ür<strong>et</strong>iciler tarafındany<strong>et</strong>iştiriliyor. Fakat bu durum değişiyor ve hüküm<strong>et</strong>de yoğun çiftlik ür<strong>et</strong>imine geçiş için süreklibaskı yapıyor. Pek çok kesimhanede hâlâ manuelya da yarı mekanik yöntemler tercih ediliyor, hijyenkontrolleriyse yok denecek kadar az. Pek çoktesisin çalışan bir soğuk zinciri bulunmuyor, dolayısıyla<strong>et</strong>in büyük kısmı tük<strong>et</strong>iciye <strong>hal</strong>ihazırdapişmiş <strong>hal</strong>de satılıyor. Fakat süpermark<strong>et</strong>lerin <strong>et</strong>talebi sürekli artıyor. Mark<strong>et</strong>ler şu anki toplam <strong>et</strong>satışının %10’una sahip. Bu ürünler “Batılı” olarakalgılanıyor ve ucuz olmalarının yanı sıra tazelik,hijyen ve rahatlığı çağrıştırıyor.McDonald’s ve KFC gibi uluslararası gıda zincirleriÇin’de neredeyse her gün yeni bir şube açıyor.McDonald’s <strong>hal</strong>ihazırda 1700 restorana sahip,pazar lideri KFC’nin ise 4500 mağazası oldu. Ancaktekrarlanan gıda skandalları tük<strong>et</strong>icinin ağızınıntadını kaçırıyor. 2012 yılı <strong>son</strong>ları ve 2013 yılıbaşlarında KFC, kanatlı hayvan <strong>et</strong>inde antibiyotikbulunması <strong>son</strong>ucunda açılan iki farklı dava ile uğraşmakzorunda kaldı. Cirosu %10 oranında düştüve 2013 <strong>son</strong>baharı itibariyle henüz toparlanmışdeğildi. McDonald’s da hedef tahtasına girdi ve satışlarıdüştü. Perakendeciler müşterilerden korkmalı,Çin’de bile.ET ATLASISüpermark<strong>et</strong> buzdolaplarında büyümeÜlke bazında perakende değeri, milyon dolarUSCAMXUSUS600 +300–599ARVEBRAR ArjantinAU AvustralyaBR BrezilyaCA KanadaCN ÇinUKRUUK DE UAFRTRIRNGSAİçilebilir süt ürünleriUKFRDEDETRHazır yemek (<strong>et</strong>li/<strong>et</strong>siz)DE AlmanyaDZ CezayirFR FransaID EndonezyaIN Hindistan150–2990.1–149RUIRCNCNUSSoğutulmuş işlenmiş <strong>et</strong>USMXUSPeynirARVEARIR IranMX MeksikaNG NijeryaRU RusyaSA Suudi ArabistanBüyüme yokNegatif büyümeKonserve <strong>et</strong> ürünleriBRBRFRUKDEZAFRDZTRNGIRIRDonmuş işlenmiş kanatlı <strong>et</strong>iTR TürkiyeUA UkraynaUK Birleşik KrallıkINIRRURUCNRUCNIDAUUS ABDVE VenezuelaZA Güney AfrikaEuromonitor59


Rio’dan Şangay’a; YARIM MİLYONYENİ ORTA SINIF TÜKETİCİBrezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika (BRICS) farklı yerlerdenbaşlamış gelişmekte olan beş büyük ülke. Bunlar, sanayileşmişBatı ülkelerinin gıda tük<strong>et</strong>im kalıplarına oturmak zorunda değiller.“Non-veg”(vej<strong>et</strong>aryen olmamak)Hindistan’ın gelişenşehirlerinde birstatü sembolüAdı gelişmekte olan beş ülkenin baş harflerindenoluşan BRICS grubunun ekonomikbüyümesi <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imlerinde de kendinigösteriyor. Bu ülkeler bir araya geldiğinde dünyanüfusunun %40’ını oluşturuyor. 2003-2012 yıllarıarasında <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imleri yıllık % 6.3 arttı. 2013-2022arasında ise bu rakamın yine yıllık % 2.5 oranındaartması bekleniyor.Nüfus ve kentleşmedeki artış <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imindeartışa sebep oluyor. Kentliler taşrada yaşayanlaragöre daha fazla harcayabiliyor. Daha fazlave taşradaki kuzenlerinden daha farklı şekildeyemek yiyorlar. Özellikle daha fazla hayvansalürün tük<strong>et</strong>me eğiliminde oluyorlar.2011 yılında taşralı bir Çinli 26.1 kilogram <strong>et</strong>,süt, yumurta tük<strong>et</strong>ti ve bu, 1990 yılına göre 12.4kilogram fazlaydı. Onların şehirli versiyonu ise19.1 kilogramlık bir artışla 48.9 kilogram <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>ti.BM Gıda ve Tarım Örgütü 2050 yılına kadar gelişmekteolan pazarların kalori alımının %46’sınıtahıllardan karşılayacağını, %29’luk bir payın da<strong>et</strong>, yumurta, süt ve peynirden geleceğini tahminediyor.Bu talebe y<strong>et</strong>işebilmek için dünya çiftçileri v<strong>et</strong>arım şirk<strong>et</strong>leri mevcut <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imlerini 2050 yılınakadar 300 milyon tondan 470 milyon tona çıkarmakzorunda kalacaklar. Büyük çiftliklerin, tıpkı1950’lerden itibaren gelişmiş ülkelerde olduğuüzere her yere yayılmaları gerekecek. Bu kadarçok sayıda hayvanın ne şekilde y<strong>et</strong>iştirileceği bellideğil. Çünkü <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi inanılmaz miktarlardayemlik tahıla ihtiyaç duyuyor. Buna ür<strong>et</strong>imi dünyaçapında 260 milyon tondan 515 milyon tona çıkarakikiye katlanmış olan soya fasulyesi de dahil. Yahektar başı verimin artması ya da daha fazla toprağınbu ür<strong>et</strong>im için kullanılması ve hatta bunlarınikisi de gerekli olacak.Dünyanın en kalabalık iki ülkesi tük<strong>et</strong>imkalıpları açısından ciddi farklılık gösteriyor.Hindistan’da vej<strong>et</strong>aryen yaşam şeklinin derinkültürel ve sosyal kökleri var. Sofu Budistler veJainlerle birlikte pek çok Hindu <strong>et</strong>ten tamamenuzak duruyor. Araştırmalarda Hintlilerin ¼’ündenfazlasının vej<strong>et</strong>aryen olduğunu söylüyorama <strong>et</strong> yiyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.1990’ların başındaki ekonomik patlamadan beriBatı yaşam şeklini benimseyen geniş bir orta sınıfortaya çıktı ve bu yaşam şekline <strong>et</strong> yemek de dahil.Hindistan’da anılan <strong>hal</strong>iyle “Non-veg” (vej<strong>et</strong>aryenolmamak) toplumun belli kısımlarında ciddi birstatü sembolü <strong>hal</strong>ine geldi. Yine de Hindistan’daki<strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi hâlâ düşük, kişi başına düşen miktarÇin’dekinin onda biri seviyesinde.Dünyanın en büyük sığır <strong>et</strong>i it<strong>hal</strong>atçısı olanRusya’da talep gaz ve p<strong>et</strong>rol ihracatından eldeedilen zenginlikle orantılı. Ülkenin 2012’de DünyaTicar<strong>et</strong> Örgütü’ne (WTO) girişi ticar<strong>et</strong>i canlandırmadı.Söylenen göre WTO’nun kurallarına sıkıÇin’de ve Hindistan’da kümes hayvanları: Nüfus artışından ziyade yaşam tarzı belirleyiciKanatlı <strong>et</strong>ine talep- 2000-2030, yüzdelik dilimlerle, 1.4 milyar nüfus var sayılarakFAOnüfus2000’de 2030’da Nüfus artışı kaynaklıHer ikisine de bağlı büyümeDeğişen yaşam tarzı kaynaklıpopulation1.41.21.00.811 11781.41.21.00.8527680.6Çin0.6Hindistan0.40.40.20.200 2 4 6 8 10 12 14 16 18kişi başına düşen tük<strong>et</strong>imkilogram/yıl00 2 4 660ET ATLASI


Gelişmekte olan ülkelerde talep hızla artıyorBRICS ülkelerinde (Brezilya, Rusya,Hindistan, Çin, Güney Afrika)kişi başına düşen <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi, kilogram, 2010-2012 ortalaması (tahmini)ve 2022 (öngörülen)24.219.713.6 14.222.529.234.129.2OECD/FAO41.547.0Rusya1.2 1.545.23.43.8Çin11.1 13.6 2.7 2.729.3 30.4 12.311.1Brezilya0.4 0.414.412.65.4 5.8 32.21.0 1.2 0.2 0.23.2 3.4Hindistan2.0 2.6 0.7 0.62010–2012 2022Güney AfrikaSığır, danaDomuz <strong>et</strong>iKanatlı <strong>et</strong>iKoyun, keçisıkıya bağlılığın ticar<strong>et</strong> rakamlarındaki dalgalanmalarıdurdurması gerekiyor. Et tedarik eden ülkelerleyapılan ticar<strong>et</strong> için de, ürün tipi ve miktarıkonusunda da bu prensip geçerli. Ayrıca Rusyapazarı zor bir pazar olarak görülüyor çünkü işlemesektörü yeni tük<strong>et</strong>im taleplerine yavaş tepkiveriyor. Bu da talebin düşük olduğu, bu yüzdende kârın az olduğu ürünlerin arzının daha fazlaolması anlamına geliyor. Güney Afrika ve Brezilyada dünya hammadde piyasasının fiyatlarına bağımlı.Aynen sanayileşmiş Rusya gibi hayvancılıkbu ülkelerde alışılmamış bir şey değil. Pek çok GüneyAfrika topluluğunda Apartheid rejiminin bitmesindençok <strong>son</strong>ra ekonomik ilişkiler bir ticar<strong>et</strong>öğesi olarak değil aynı zamanda bir ödeme m<strong>et</strong>oduolarak <strong>et</strong>e ve canlı hayvana bağlı <strong>hal</strong>e geldi. EtBrezilya’da ucuzken Güney Afrika’da pa<strong>hal</strong>ılaştı.Çeşitli ekonomik krizler <strong>son</strong>ucunda <strong>et</strong>teki talepartışı neredeyse tamamen ucuz tavukla sınırlandı.Kuş gribi, kimyasal madde bulaşmış süt ve nehirlereatılan ölü domuzlar hep büyük çiftlik ür<strong>et</strong>imininve den<strong>et</strong>imsizliğin bir <strong>son</strong>ucu. Asya’nın pekçok bölgesinde sanayileşmiş ülkelerdekine benzerbir tük<strong>et</strong>ici bilinci oluşmaya başladı. Organikolarak ür<strong>et</strong>ilmiş gıdaya olan talep artıyor. Büyükşehirlerde yeni perakende zincirleri ve süpermark<strong>et</strong>lerdeorganik ürün bölümleri ortaya çıkıyor.İstatistikler hayvansal ve bitkisel ürünlerde farklılıkgöstermezken, satış rakamları organik heveslisiür<strong>et</strong>iciler için çekici <strong>hal</strong>e geliyor. Hindistan’dapiyasa araştırmacıları bütün organik ürün satışlarınınbeş katına çıkmasını, 2012’de 190 milyondolar olan rakamın 2015’te 1 milyar dolar olmasınıbekliyor. 2011 yılında Brezilya’da satışlar 550milyon dolar seviyesine ulaştı. Organik ürünleriçin sertifikasyon zorunluluğun dünyanın en katıuygulandığı ülkelerden biri olan Çin’de ise 2015satışlarının 3.4 ila 9.4 milyar dolar arasında olmasıbekleniyor.Rusya: tük<strong>et</strong>im kriziKişi başına düşen günlük hayvansal ürün temelli kcal alımı, süt ve yumurta dahil8007507006506005505000Yüksekenflasyon kişiselbirikimleri eritiyor,eski sanayidevleri krizdeBankacılık kriziyabancı yatırımcıları<strong>et</strong>kiliyor: Enflasyontekrar yükselişteP<strong>et</strong>rol ve gazkaynaklı ekonomikbolluk kamuharcamalarını veözel sektördekigüveni fırlatıyor1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008Finansal kriz<strong>son</strong>rası 2011yılına kadargerilemeFAOStAtET ATLASI61


HAYVANCILIKTA KADINYOK SAYILAN EMEKAile işl<strong>et</strong>melerine dayanan kırsal ür<strong>et</strong>imde kadın emeğinin yeri çok büyük vehayvancılıkta da kadın emeği yadsınamaz. Fakat hemen hemen her alandaolduğu gibi kırsal alanda da kadın emeğinin yaptığı katkılar bir türlü gürünmüyor.Kırsaldakitarımsal ür<strong>et</strong>im vehayvancılık kadınlariçin güvencesiz veniteliksizAkşamüzerleri bir köyde en sık duyulan seslerinbaşında, kadınların yem vermek üzer<strong>et</strong>avukları çağırmak için çıkardıkları seslergelir. Fakat tavuk yemleme işleminden önce, aynıkadınlar ahırlarda olan ineklerin ya da ağıllardabulunan koyunların sütlerini sağmış, hayvanlarınkaldıkları mekânları temizlemiş ve samanlarınıya da yemlerini çoktan tazelemiş olurlar. Tarımsalür<strong>et</strong>imin bir uzantısı olarak gerçekleştirilenhayvancılık ya da hayvan besiciliği Anadolu’dakiür<strong>et</strong>imin en önemli öğelerinden biridir. Hemenhemen her ailede tavuk, inek, koyun ya da keçi y<strong>et</strong>iştiriciliğindenbirine mutlaka rastlanır. Tarımsalür<strong>et</strong>ime paralel gerçekleştirilen hayvan besiciliğive süt ür<strong>et</strong>imi geleneksel olarak küçük ölçekli aileişl<strong>et</strong>melerinde yapılır ve bu ür<strong>et</strong>imin gerçekleşmesindekadın emeği çok temel bir yere sahiptir.Aile işl<strong>et</strong>melerine dayanan kırsal ür<strong>et</strong>imdekadın emeğinin yeri çok büyük olduğu gibi, hayvancılıktada kadın emeğinin önemi yadsınamaz.Fakat hemen hemen her alanda olduğu gibi kırsalalanda da kadın emeğinin yaptığı katkı bir türlügörünmez. Kadınlar genellikle ‘ücr<strong>et</strong>siz aileişçisi’ olarak sınıflandırılır ve kadınların kırsalalandaki çalışmaları, ücr<strong>et</strong>li çalışmaya oranlaekonomik katma değeri düşük bir çalışma biçimiolarak değerlendirilir. Oysa kadınlar tarlaişlerinden hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliğine kadar uzananbir dizi ür<strong>et</strong>im faaliy<strong>et</strong>inin içindedirler. Hatta kadınlar<strong>son</strong> yıllarda geleneksel tarımsal ür<strong>et</strong>iminyanında, kırsal alanlarda ortaya çıkan ticarileşmeyleberaber nakit gelir elde <strong>et</strong>mek için diğerbazı gelir g<strong>et</strong>irici aktivitelere de yönelmeye başladılar.TÜİK’in Hane<strong>hal</strong>kı İşgücü Ank<strong>et</strong>i verilerinegöre Türkiye’de kırsal alanlarda ücr<strong>et</strong>siz aile işçisiolarak tanımlanan 2 milyon kadın çalışıyor.Kırsal alanda yaşayan kadınlar arasında istihdamoranı yüzde 35’tir ve bu oranla % 27 olan Türkiyekadın istihdam ortalamasının çok üzerindedir. Buveriler bize, kadınların kırsal alanlarda ekonomikolarak daha aktif olduklarını gösterirken 2013 yılıverileri aynı zamanda, tarımsal ür<strong>et</strong>im yapan ücr<strong>et</strong>sizaile işçilerinin %96’sinin kayıt dışı çalıştığını,bu kadınların yüzde 23’ünün okuma-yazma bilmediğini,%50’sinin ise ilkokul mezunu olduğunugösteriyor. Buradan anlaşılıyor ki, Türkiye’de kırsalalanda yapılan tarımsal ür<strong>et</strong>im ve hayvancılıkkadınlar için güvencesiz ve niteliksiz bir çalışmabiçimidir.Kadın emeği Türkiye’de hayvancılık ve sütür<strong>et</strong>iciliğinin temel taşı iken, bu emeği görünmezkılan en önemli nedenlerden biri, kadınların bufaaliy<strong>et</strong>leri aile içindeki rolleri ile özdeşleştirerek‘gerçek’ bir iş olarak görmemeleridir. Ayrıca,cinsler arasındaki iş bölümü kadının faaliy<strong>et</strong>lerinidaha çok özel alan ile sınırlarken, erkekler özelalanda gerçekleşen ür<strong>et</strong>imi kamusal alana taşır.Hemen hemen her aile işl<strong>et</strong>mesinde inek ve sığırlarınağırlarda bakımı, süt sağımı daha çok kadınlartarafından yapılırken, erkekler hem hayvanlarıhem de sütü satan, ticari ve finansal kaynaklaraerişen aile bireyidir.Fakat <strong>son</strong> yıllarda az düzeyde de olsa tarımdakikadınlar; ürünlerin işlenmesi, depolanması, pazarlanması,kredi temini gibi çalışmalara da giriyor.Ancak kırsal alanda yaşayan kadınların mülksahibi olamaması ve eğitimsizlik gibi nedenlerdendolayı girişimcilik ve pazarlama konuları kadınlariçin marjinal kalıyor. Az sayıda da olsa, hayvany<strong>et</strong>iştiriciliğinde kadın girişimini destekleyenprojelere rastlanıyor. Bu kapsamda, Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığı <strong>son</strong> yıllarda kadın çiftçi eğitimve girişimci destekleme projeleri bulunuyor.Eğitim programlarının yanı sıra 2012 yılındaBalıkesir’de Katkısız Yoğurt Yapımı ile Kadın GirişimciliğininDesteklenmesi projesi, Sivas’ta KangalCins Koyun Y<strong>et</strong>iştiriciliği ve Osmaniye’de SütSığırı Y<strong>et</strong>iştiriciliği projeleri kadınlara yönelik olarakgerçekleştirildi. Bu uygulamalar, hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliğindekadının emeğinin rolünü tasdik edenuygulamalar olarak değerlendirilebilir.62ET ATLASI


Bölüm 4ALTERNATİFLERSayfa 63–79ET ATLASI63


GELİŞMİŞ ÜLKELER KAYGILIGelişmiş ülkelerde tavan yapan <strong>et</strong> talebi şimdi düşüyor. Zira tük<strong>et</strong>icileringıda güvenliği konusundaki endişeleri skandallarla daha da arttı.Ür<strong>et</strong>iciler, pazarlama taktikleriyle imaj tazelemeye çalışırken tük<strong>et</strong>icilerkararsız. Söz konusu ürünler de eskisinden daha kaliteli değil.Seçim, ucuz<strong>et</strong> ile belli <strong>et</strong>ikstandartlarla ür<strong>et</strong>ilmişdaha pa<strong>hal</strong>ı <strong>et</strong>arasındaGeçtiğimiz elli yıl boyunca zengin ve sanayileşmişülkelerde <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imi ve tük<strong>et</strong>imi büyükdeğişimler geçirdi. 1950 yılında İngiltere’dekiortalama bir birey haftada sadece 20 gramtavuk ve 250 gram sığır <strong>et</strong>i tük<strong>et</strong>irken, bugün erkekve kadın ortalama 250 gram tavuk ve sadece120 gram sığır <strong>et</strong>i tük<strong>et</strong>iyor.Sanayileşmiş ülkelerde ikili bir eğilim gözlemleniyor.Az sayıda insan daha az <strong>et</strong> yemeye başladı;sağlıklı ve düşük <strong>et</strong> içeren beslenme tarzımoda oldu. Fakat diğer pek çok insan taze vekaliteli gıda satın alamıyor ve <strong>et</strong> içeren ya daiçermeyen beslenme biçimleri arasında seçmeşansına sahip değil.Toplamda ise sanayileşmiş ülkelerin çoğunda<strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi yüksek, fakat duraklama döneminegirmiş durumda. Hatta bazı ülkelerde <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imion yıllardır devam eden trendin aksine düşüş gösteriyor.ABD’de 2007-2012 yılları arasında yaşanan%9 düşüş <strong>son</strong>rası <strong>et</strong> endüstrisi alarm çanlarınıçalmaya başladı. Endüstri “<strong>et</strong>e karşı açılan propagandasavaşı” olarak gördüğü şey karşısında endişeli.Almanya’da 2012 yılında kişi başına düşenyıllık <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi 2 kilogram azaldı. Et endüstrisibunun suçlusu olarak soğuk geçen ve insanlarabarbekü yapma şansı tanımayan yaz sezonunugösterdi. Bunun bir <strong>et</strong>kisi olmuş olabileceği gibisanayileşmiş ülke vatandaşlarının yedikleri <strong>et</strong>lerinkalitesine verdikleri önemde ufak bir artış trendigözleniyor. Giderek daha çok insan <strong>et</strong>lerin neredengeldiğini, nasıl ür<strong>et</strong>ildiğini ve sağlıklı olupolmadığını sorguluyor. Yaşam stili dergileri az <strong>et</strong>içeren beslenme biçimlerinin sağlıklı ve modernolduğuna dair yazılar yayınlıyor.Bu trendin nedenlerinden biri <strong>son</strong> yıllarda ortayaçıkan bir dizi <strong>et</strong> skandalı olabilir. Hazır gıdasatan “fast food” dükkanlarında <strong>son</strong> kullanmatarihi geçmiş <strong>et</strong>lerin kullanılması, tavuk yemindedioksinin bulunması ve sığır <strong>et</strong>i olarak pak<strong>et</strong>lenenat <strong>et</strong>leri bunlardan bazıları. Bu tarz suçlar, artanekonomik baskılar; karmaşık, parçalı ve küreselür<strong>et</strong>im zincirlerinden kaynaklanıyor. 1954 yılındaİngiltere’deki her üç çiftlikten biri, birkaç domuzbesliyor yerel pazarlarda satıyordu. Bugün ise her150 çiftlikten sadece biri çok fazla domuz besliyorve ülke çapında satış yapıyor. Şüpheci tük<strong>et</strong>iciler<strong>et</strong> sektörünün yapısını anlamakta zorlanıyor, den<strong>et</strong>lememekanizmalarına güvenmiyor ve artık <strong>et</strong>endüstrisinin çevreye, insan sağlığına ve hayvanrefahına olumsuz <strong>et</strong>kilerini göz ardı edemiyorlar.Ülkeler bazında gıda tük<strong>et</strong>imiKişi başına günlük kcalBitki ve hayvan ürünleriSanayileşmiş ülkelerGelişmekte olan ülkelerWHO, FAOSTAT2,947 3,065 3,206 3,380 3,440 3,5002,054 2,152 2,450 2,681 2,850 2,9801964–66 1974–76 1984–86 1997–99 2015estimate2030estimateSadece hayvansal gıdalarSanayileşmiş ülkeler Avrupa ABDEn az gelişmiş ülkeler (o yıl içinde)Çin1,2001,0008006008339761,005 1,049 1,013929 971 977 958 964923 9256945944002000132 141191 160901963 1983 2003 200917864ET ATLASI


Zengin ülkelerde talepte doygunlukKişi başına kilogram cinsinden <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi, 2010-2012 ortalaması (tahmini), 2022 (öngörülen)20.218.2 16.715.8Kanada33.732.645.644.411.111.032.331.721.220.815.314.96.8 7.3Japonya12.812.70.2 0.2OECD/FAO26.5Avrupa Birliği39.638.80.9 0.8Avustralya24.7 21.120.80.4 0.322.922.121.520.0ABD8.68.42010–2012 2022Sığır, danaDomuz <strong>et</strong>iKanatlı <strong>et</strong>iKoyun, keçi19.116.82.0 1.7Yeni Zelanda15.715.531.6 32.5 10.28.8ET ATLASIDüşen <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imine yanıt olarak <strong>et</strong> şirk<strong>et</strong>leride hayvan refahı ve gıda güvenliği konusundatük<strong>et</strong>iciye mesaj vermek amacıyla pazarlama <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>lerigeliştirdiler. Var olan sertifika programlarındanbirini uygulamak yerine bu yöntemitercih ediyorlar. Sivil toplum kuruluşları bu yenistandartların, <strong>et</strong>in kalitesini artırmak yerine tük<strong>et</strong>icilerinkafasını daha da karıştırabileceğine dairuyarıyor. Organik ür<strong>et</strong>im, tük<strong>et</strong>icilerin şüphelerinidikkate alan bir alternatif olabilir. Organik olarakür<strong>et</strong>ilen hayvanlar gen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş soyayemiyle beslenmiyor ve yemlerin büyük bir kısmıçiftliğin kendi arazisinde ür<strong>et</strong>iliyor. Antibiyotikkullanımı ya tamamıyla yasak ya da <strong>son</strong> derece sınırlı.Buna rağmen sanayileşmiş ülkelerde satılan<strong>et</strong>in %2’sinden azı organik.Bunun sebeplerinden biri yüksek fiyat olabilir:Organik <strong>et</strong>in fiyatı, diğerlerinin neredeyse iki katı.Sıradan <strong>et</strong>ler ucuz oluyor çünkü gerçek maliy<strong>et</strong>leri<strong>hal</strong>ktan gizleniyor. Bunların içinde büyük çiftliklereverilen devl<strong>et</strong> teşvikleri, çevre maliy<strong>et</strong>leri vedüşük kaliteli beslenme yoluyla tük<strong>et</strong>icilere verilenzararlar var. Yoksulluk artıyor, zengin ve fakirarasındaki gelir dağılımı uçurumu büyüyor ve pekçok insan gıdaya artık daha fazla para harcayamazoluyor. Ancak okul kantinlerinde her gün <strong>et</strong> satılıyorve buralarda çok az sayıda vej<strong>et</strong>aryen seçenekmevcut. Bu durum günlük tük<strong>et</strong>tiğimiz <strong>et</strong> miktarınıyükseltiyor. Aşırı stresli yaşam tarzları sebzeyeilgimizin kaybolmasına sebep oluyor. Aslında vej<strong>et</strong>aryenya da düşük <strong>et</strong> içeren bir beslenme biçimidaha ucuz olsa da sebzeleri nasıl pişirdiğimizi bileunutmak üzereyiz.Et ür<strong>et</strong>iminin sürdürülebilir olması için zengintük<strong>et</strong>icilerin daha az <strong>et</strong> yemesi gerekiyor. Ve bizlerise farklı biçimlerde beslenmeliyiz. Yoğun hayvancılıkpratikleriyle y<strong>et</strong>iştirilen hayvanları daha aztük<strong>et</strong>meliyiz ve tük<strong>et</strong>im hakkımızı otlaklardaserbest y<strong>et</strong>işen hayvanlardan yana kullanmalıyız.Daha sağlıklı bir dengeye sahip olan buhayvanlar bizim yiyemediğimiz bir şeyi; yaniçayırları süt ve <strong>et</strong>e dönüştürüyorlar.ABD’de tepe değer aşıldıKişi başına kilogram cinsinden düşen <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi,israf edilenler ve evcil hayvan mamaları dahil değil.2013-2014: tahmini8580757001966 1978 1990 2002 2014CMESanayileşmişdünyada bir burgerbulup satın almaksalata almaktançok daha kolay65


Gelişmiş ülkeler. Hayvanlar şehre geri dönüyor2011 yılında ABD’de yapılan 134 kişilik ank<strong>et</strong>in <strong>son</strong>uçlarıHayvan besleme nedenleri, yüzdelikdilimler21213432Hayvan beslemeye başladıktan <strong>son</strong>ra <strong>et</strong>yeme sıklığı441244201510Komşulara <strong>et</strong>kileri, kişi sayısıToplumsal bağlarHayvan sesleriKuşaklar arasıilişkilereğitimgürültü kirliliğikokuyaralanma/hastalıkkapma korkusuPLUCKANDFEATHER.COM5Daha iyi gıda kaynağıEğitimToplumsal bağlarMaliy<strong>et</strong>EkolojiKültürDaha az <strong>et</strong>Eskisi kadarDaha çok <strong>et</strong>0olumluolumsuztutuyor. Gezinen ve otlanan hayvanların tamamıboş arazilerdeki yeşil otları yiyor, sokaklardaki atıkgıda ve organik “çöp” ile besleniyor. Eğer insanlarresmi ya da gayrı resmi piyasa için piliç ya da sütineği besliyorlarsa yeme karıştırmak için genelliklekatkı maddeleri satın alıyorlar. Ayrıca saman,kuru ot kaba yem ve taze yonca da satın alarakşehre g<strong>et</strong>iriyorlar.Kent hayvancılığı ne kadar önemli? Bunu söylemekgüç çünkü bu, genellikle gayrı resmi birür<strong>et</strong>im. Kongo’da yapılan bir araştırmaya göreBrazzaville’de yaşayan insanların üçte biri kenttarımı ile uğraşıyor. Nüfusun %9’u hayvan, çoğunluklada kümes hayvanı besliyor. 1980’lerdeKenya’da, Nairobi’nin en büyük gecekondu ma<strong>hal</strong>lesiolan Kibera’da hanelerin %70’i kent tarımıile uğraşıyordu. Yirmi yıl <strong>son</strong>ra evler artık o kadarsık bir şekilde inşa edilmiş ki; ekin y<strong>et</strong>iştirmekimkânsız <strong>hal</strong>e gelmiş. Ama kümes hayvanları vedomuz, hâlâ şehrin en kalabalık yerlerinde dahibesleniyor. Zira hayvanlar ekinlerden daha az yerkaplıyor.Şehirlerde hayvan besleyen sadece fakirler değil.Addis Ababa’da sığırı olan evlerde ortalamadokuz hayvan mevcut. Bu hayvan sahiplerininpek çoğunun yemleme, otlatma ve diğer işler içinbirilerini tutacak parası bile var. Daha fakir olanlar,genellikle kümes hayvanı ve birkaç koyun yada keçi beslemeyi tercih ediyor. Bu ailelerin özelolaylarda kendi besledikleri hayvanları kesmeleri,<strong>et</strong> yemek için tek şansları olabiliyor. Bu sadeceonların beslenme biçimi için değil, dini inançlarıve kendilerine olan saygıları açısından da önemli.Kentsel alanlarda canlı hayvan besleyenlerinoranı zor zamanlarda artış gösteriyor. Uganda’nınKampala şehrinde siyasi çalkantı dönemindekentlerdeki hayvan sayısı ciddi şekilde arttı. OrtaAsya’da Sovy<strong>et</strong>ler Birliği’nin çöküşünden <strong>son</strong>raçok daha fazla sayıda şehirli, hayvan beslemeyebaşladı. Ekonomilerin toparlandığı ve hane gelirininarttığı dönemlerde ise hayvancılık azalıyor.Artan hayvan sayısı ekonomik bir gerginlik ya dapolitik bir krizin işar<strong>et</strong>i olabilir. Böyle zamanlardakent hayvancılığı ve bir bütün olarak kent tarımı,ET ATLASIbir hayatta kalma ve gıda tedarik yöntemi olarakortaya çıkıyor.Gelişmiş dünyada kentsel alanlarda hayvanbeslemeye, arıcılık, balık çiftlikleri ve kompostiçin solucan y<strong>et</strong>iştirmek gibi faaliy<strong>et</strong>leri de eklemekgerek. Bu faaliy<strong>et</strong>lerin temel amacı gelir elde<strong>et</strong>mek ve anlamlı bir işle uğraşmak. Araştırmacılaragöre bu faaliy<strong>et</strong>ler kişinin özgüvenini, büyükşehirlerin yoksul ma<strong>hal</strong>lelerinde yaşayan çocuklarınöğrenme ve çalışma arzusunu artırabiliyor.Fakat hayvanlar ve insanlar şehirlerde yanyana yaşayınca hastalık riski de büyüyor. Bu durumsadece kuş gribi ile sınırlı değil. Grip, çiçek,veba ve kolera gibi pek çok insan hastalığı, insanlarve hayvanların <strong>son</strong> 10.000 yıllık <strong>et</strong>kileşimi sayesindeevrim geçirdi. Elb<strong>et</strong>te v<strong>et</strong>eriner bakımı,hayvan hastalıklarının oluşmasını engelliyor.Peki, bu hayvanların şehirlerde beslenmesineneden izin verilmeli? Ekonomik krizler sırasındabu krizlerle başa çıkacak stratejilerinolması önemli. Hayvanlar çöpü kaynağa dönüştürüyorve çok değerli <strong>et</strong>, süt ve yumurtaür<strong>et</strong>iyorlar. Fakir insanların toplum içindekiduruşunu ve özgüvenini iyileştiriyorlar. Ayrıcabu hayvanlar, yaşlılar ve geçimi kadınlar tarafındansağlanan evler gibi toplumun hassas gruplarıiçin bir sosyal güvenlik sistemi oluşturuyor.Kırsal ve kentsel nüfusGelişmiş ve gelişmekte olan dünyada nüfus, milyonkırsal, gelişmekte olan kentsel, gelişmekte olankırsal, gelişmişkentsel, gelişmiş5,0004,0003,0002,5002,0001,5001,00050001950 1960 1970 1980 1990 2000 2010 2020 2030WORLD BANK, FAOYolkenarlarında ve boşarazilerde beslenenhayvanların çok azmasrafı var67


KALİTELİ GIDA ARAYIŞIZengin dünyanın duyarlı tük<strong>et</strong>icileri bir ikilemle karşı karşıya.Kaliteli <strong>et</strong>in çevreye duyarlı ve <strong>et</strong>ik bir şekilde ür<strong>et</strong>ilmişolmasını istiyorlar. Bu nasıl sağlanabilir? İşte bazı alternatifler.Laboratuvardaür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong> ahlakisorun yaratmayabiliyorama ekolojiyi degörmezden geliyorAğustos 2013’te laboratuvarda ür<strong>et</strong>ilmiş ilkhamburger Londra’da satışa sunuldu. İçindekimalzeme, bir p<strong>et</strong>ri kabında canlı birhayvandan alınan tek hücreler kullanılarak ür<strong>et</strong>ilenproteinden elde edilmişti. Et benzeri bir tat,koku ve doku elde <strong>et</strong>mek için bayağı uğraşılmıştıve ür<strong>et</strong>icilerin iddiasına göre gözleri kapalıyapılan tadım testlerinde gerçek <strong>et</strong> olmadığıanlaşılmıyordu. Buradaki amaç tük<strong>et</strong>icininprotein, <strong>et</strong>imsi tat ve dokudan hayvanları veçevreyi tahrip <strong>et</strong>meden faydalanabilmesiydi.İlk “lab-burger” 250.000 dolara mal oldu vefakat pratik olmaması dışında bu tarz bir yaklaşımlailgili çok daha temel sorunlar söz konusuydu.Tat ve dokunun bir şekilde taklit edilebilmesinerağmen, laboratuvarda ür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong>, hayvanların,özellikle de geviş g<strong>et</strong>iren hayvanların ekosistemlerimizdeoynadığı önemli ve karmaşık bir rolügöz ardı ediyor. Gerçekten de bu keşif, insanlarıngıda kaynaklarına ve hepimizin birer parçası olduğudoğal döngülere yabancılaşmasının yenizirvesi olabilir. Ekolojik olarak mantıklı bir yöntemledaha az tük<strong>et</strong>mek ve daha az ür<strong>et</strong>mek dahaiyi bir alternatif gibi.Bu sayede hem besleyici gıdalar ür<strong>et</strong>ilmiş olur,hem de çiftçiliğin bir geçim kaynağı ve bir yaşamşekli olarak kalması garanti altına alınır. Toprak,su ve hava temiz, sera gazları kontrol altında tutulurve biyoçeşitlilik canlı kalır. Fakat ekolojik yöntemlerikullanan çiftçiler büyük ölçekli sanayi tipiür<strong>et</strong>im yapan, sadece hız ve verime odaklanan diğerçiftçilerle rekab<strong>et</strong> <strong>et</strong>mekte zorlanıyor. Bu büyükür<strong>et</strong>iciler, mallarını düşük fiyatla satabiliyorlarçünkü çevreye zarar, insan ve hayvan sağlığına<strong>et</strong>ki gibi dış maliy<strong>et</strong>leri hesaba katmıyorlar.Tük<strong>et</strong>iciler tük<strong>et</strong>tikleri <strong>et</strong>lerle ilgili doğru bilgiyepek ulaşamıyor. Organik standartlar gibiAvrupa Birliği’nde işlenmemiş ve işlenmiş <strong>et</strong> içinkullanılan <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>ler bile sıklıkla hayvanın neredey<strong>et</strong>iştirildiği, ırkı, refahı, kesme ve işleme yön-Sertifikalı organik tarımToplam ekilebilir arazi payları, 2009, yüzdelik dilimlerFAOveri mevcut değil%0,49’a kadar%0.49-%3 arasında%3’ten fazla0.12 0.94 0.255.76 3.11 0.78Afrika Kuzey ve GüneyAmerikaAsya Avrupa Okyanusya DünyaDünya’da pek çok köylü kimyasal gübre yokluğu dolayısıyla organik ür<strong>et</strong>im yapıyor, fakat ürünleri sertifikalı değil.68ET ATLASI


Zengin toplumlarda <strong>et</strong>e karşı alınan tutumAlman tük<strong>et</strong>icilerin kişisel ve <strong>et</strong>ik açılardan <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imine bakışlarıYüzdelik oranlarDüşük <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi Ortalama <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi Yüksek <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imikAySEr Et AL.Etin toplam diy<strong>et</strong> içindeki payı, yüzde7.12 19.00 38.31Genel beslenme tercihiTarım-gıda sektörüne güvenÇevresel farkındalıkSağlıkla ilgili farkındalıkRakamsal farkındalıkHayvanları yemekHayvan refahı farkındalığıÇok olumlu +16 ila +58endeks puanıOlumsuz -2 ila -15endeks puanıÇok olumsuz -16 ila -40endeks puanı990 katılımcının 34’ü (%3) vej<strong>et</strong>aryen oldukları için kategori dışıtemleri ya da <strong>et</strong>in nasıl saklanıp kullanılacağı gibibilgiler vermekte y<strong>et</strong>ersiz kalıyor. Tam bilgi iledolu <strong>et</strong>ik<strong>et</strong>ler ürüne rekab<strong>et</strong>çi bir değer verebiliyorçünkü bu sayede ürün, temel sorularla ilgiliönemli bilgileri vermekten aciz diğer seri ür<strong>et</strong>imürünlerden ayrılmış oluyor.“Ortak ür<strong>et</strong>ici” (co-producer) terimi, <strong>son</strong> yıllardatük<strong>et</strong>icinin pasif rolünün ötesine geçip ür<strong>et</strong>imsürecinde aktif ve <strong>et</strong>ki sahibi bir oyuncu <strong>hal</strong>inegelmesini anlatmak için kullanılıyor. Bir ortakür<strong>et</strong>ici gıdayı kimin nasıl ür<strong>et</strong>tiğini öğrenerek bilinçliseçimler yapan kişi, gıda sisteminin bilinçlibir paydaşıdır.“Toplum destekli tarım” adı verilen bir modelbu kavramı pratiğe geçirdi. Bu mekanizma çiftçileringeçimini garanti altına alırken, yoğun, otlaktemelli hayvancılık gibi daha sorumlu ür<strong>et</strong>im pratiklerinidesteklemiş oluyor. Toplum destekli tarımdabir grup insan, bir çiftçinin o mevsim ür<strong>et</strong>tiğibütün ürünü satın alma garantisi veriyor. Buürünler sebze, meyve, bal, <strong>et</strong>, süt ya da süt ürünleriolabiliyor. Ayrıca doğal süreçlerde mücadele <strong>et</strong>meninrisklerini de paylaşmış oluyorlar. Ödemeyiönden yapıyor böylece ür<strong>et</strong>im maliy<strong>et</strong>lerini definanse <strong>et</strong>miş oluyorlar. Bu anlaşmalar pek çok ülkedeimzalanıyor. Almanya’daki adı SolidarischeLandwirtschaft, Fransa’daki Association puor lemantien d’une agriculture paysenne, İtalya’dakiise Gruppo d’acquisto solidale.Bu model, katılan herkes için bir kazan-kazandurumu yaratıyor. Müşteriler ya da sistemin üyeleri,çiftçiler ve onların işl<strong>et</strong>meleri, bölge ekonomisi,hayvanlar ve çevre kazananlar arasında. Tük<strong>et</strong>icileriyi, taze ürünler almış oluyor. Ürünün neredengeldiğini ve nasıl ür<strong>et</strong>ildiğini biliyorlar. Yedikleriyemekle ilgili bilgi edinip toplumsal ağlarını geliştiriyorlar.Çiftçiler, hem finansman hem iş desteğialmış oluyorlar, ayrıca kimin için çalıştıklarınıET ATLASIbilir <strong>hal</strong>e geliyorlar. Çiftçilik genel olarak piyasadalgalanmalarından, hayvan, insan ve çevre kaynaklarınınsömürülmesinden kurtarılmış oluyor.Doğru pratikler, su, hava ve toprağı koruyor.Gıda sisteminde değişiklikler kaçınılmazama bu piyasada sözü geçenler sadece büyükşirk<strong>et</strong>ler olmamalı. Ancak daha çok bilgi, il<strong>et</strong>işimve ür<strong>et</strong>iciyle tük<strong>et</strong>ici arasında işbirliğisayesinde ortaya çıkan ortak ür<strong>et</strong>iciler aracılığıylagerçek bir değişim elde edebilir, böyleliklede insanlar küresel ekosistemdeki rollerini dahaiyi öğrenebilirler.Tük<strong>et</strong>icilere sunulan seçenekler: Toplum destekli tarımABD’de ür<strong>et</strong>iciler, tük<strong>et</strong>icilerin riskleri ve faydaları paylaştıkları çiftlik sayısı,tahmini6,000–6,500Tük<strong>et</strong>icilerbilgi alarakgıdanın nasıl ür<strong>et</strong>ildiğiile ilgili sözsahibi oluyor3,6001,00060220132009200019901986MCFADDEn69


VEJETARYENLİK: BİR SÜRÜKÖK, BİR SÜRÜ FİLİZSanayileşmiş dünyanın sadece küçük bir kısmı kendini vegan ya da vej<strong>et</strong>aryenolarak tanımlıyor. Bu yaşam şekilleri dinin daha baskın olduğu dünyanınbaşka yerlerinde daha önemli bir rol oynuyor. Pek çok dini inancın öğr<strong>et</strong>ilerinegöre inananların o ya da bu şekilde <strong>et</strong>ten uzak durmaları bekleniyor.Etten uzakdurmak için birsürü neden var:Ahlak, din, çevre vesağlıkAsya’nın güneyinde vej<strong>et</strong>aryenlik eski birgelenek. Çeşitli Hint dinlerinin bir parçasıolarak eskiden yaygındı ve bugün de buözelliğini koruyor. Sadece Hindistan’da nüfusundörtte biri <strong>et</strong> yemiyor. Budizm’de ve özellikleHinduizm’de yeniden doğuşa olan inanç ve şidd<strong>et</strong>sizliğebağlılık insanların, <strong>et</strong> yemeyi redd<strong>et</strong>mesineve hayvanların kesimine karşı olmalarınasebep oluyor. Geniş bir inanç yelpazesi <strong>et</strong>konusunda farklı kısıtlamalar ortaya koyuyor.Bunların en katısı olan Jainizm’de rahipler enufak bir böceğin bile üzerine basmamak içinbüyük çaba gösteriyor. Pek çok Budist mezhebi,süt ve süt ürünlerini de yasaklıyor, bazılarıbalık tük<strong>et</strong>meye izin veriyor, bazılarıysa hayvan,Budist olmayan biri tarafından kesildiyse <strong>et</strong>ini yemeyeizin veriyor. Vej<strong>et</strong>aryenlik bölgede azalsa daGüney ve Doğu Asya’nın büyük kısmında hâlâ erdemlisayılarak örnek alınan bir yaşam şekli.Müslümanlar ve Yahudiler dini sebeplerledomuz <strong>et</strong>i yemiyorlar. Tarihsel olarak bu yasağınsebebi, muhtemelen hastalıklı domuzların <strong>et</strong>indebulunan parazit kurtların neden olduğu trichinosisdenen bir hastalık. Bazı Hristiyanlar perhiz yapıyorve cuma günleri <strong>et</strong> yerine balık tük<strong>et</strong>iyorlar.Bazı inançlı Katolikler ve çoğu dindar Ortodoks iseçarşamba günleri perhiz yapıyor. Doğu ve GüneydoğuAvrupa’daki Ortodoks kiliselerinin yıl boyuncapek çok perhiz dönemi var. Etiyopya TewahedoOrtodoks Kilisesi’nin 35 milyonluk cemaati,Noel’den önceki ay, Paskalya’dan önceki 55 günve yazın 16 günü, ayrıca yortularla çakışmayançarşamba ve cuma günleri vej<strong>et</strong>aryen bir rejimuyguluyor. Bunun toplamı bir yılın 6 ayına denkgeliyor. Kuralların aşırı şekilde yorumlanması <strong>son</strong>ucundaher yılın 250 gününde perhiz yapılıyor.Avrupa’da dini tarikatlar ve keşişler kişisel zevklerdenarınmak için riyaz<strong>et</strong> ediyorlar. Ama yumurtave süte izin verildiği için onlara ovo-lacto vej<strong>et</strong>aryendeniyor.Dinden çok felsefeden <strong>et</strong>kilenen vej<strong>et</strong>aryenlikBatı’da ilk defa Akdeniz bölgesinde başladı.Antik Yunan ve roma şairleri Heisodos, Platon veOvidius eski çağların bir özelliği olarak vej<strong>et</strong>aryenyaşam şeklinden bahsederler. Avrasya steplerindengelen İskitlerin sadece <strong>et</strong>le beslendiği hattayamyam oldukları söylenir. Roma İmparatorluğudöneminde Anadolu’da Tyanalı Apollon M.Ö. 1.yüzyılda <strong>et</strong>ten vazgeçme fikrini ortaya atan kişioldu. Bu filozof, ilk veganlardan, hayvanları kurban<strong>et</strong>mekten kaçınır ve deri ya da kürk giymeyide reddederdi.İki yüzyıl <strong>son</strong>ra eğitimci Surlu Porifirios vej<strong>et</strong>aryenlikkonusunda bir şarkı yazdı. De Abstinentia(Perhiz Üzerine) isimli denemesinde <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminiredd<strong>et</strong>ti. Ona göre “Hisleri olan bir hayvanıyemek doğru değil”di. Ayrıca <strong>et</strong>in karmaşık pişirmeve sindirme süreçleri filozofu diğer işlerindenVej<strong>et</strong>aryenler: Batı’nın büyüyen azınlığı, Hindistan’da büyük bir güçKendini vej<strong>et</strong>aryen ya da vegan olarak tanımlayan insanların nüfusa oranABD4 erkek7 kadın2 erkek ve kadınAB2–10erkek ve kadın - tahminiHindistanVej<strong>et</strong>aryenlerVeganlar31kadın ve erkekGALLUP, nVS, SnSMilyonlarca vej<strong>et</strong>aryenABDABHindistan1510–5037570ET ATLASI


145123Vej<strong>et</strong>aryenlik ve veganlık – Wikipedia sayfası ziyar<strong>et</strong> sayısı (bin)73698995659585(sept.)99Her yılın Ağustos ayında aylık tıklanma oranları, farklı dillerde16132009252720101722Almanca201120252012192520139?200912?61311 10Fransızca2010201120121011201359200981120101216Rusça20111916201223192013StAtS.GrOk.SE4944Vej<strong>et</strong>aryenlikVeganlıkaylık tıklanma oranı 5000’in üzerinde olan diller seçildi.Gelişmekte olan ülkelerin çoğu Wikipedia İngilizce’yi kullanıyorİngilizce31251016201610İspanyolca205576 8 10138Portekizce915393 3 412 11 12Japonca9620092010201120122013200920102011201220132009201020112012201320092010201120122013alıkoyuyordu. Vej<strong>et</strong>aryen olduğu söylenen başkabüyük düşünürler de var. Poriforios’un aksineRene Descartes (1596-1650) ve İmmanuel Kant(1724-1804) hayvanlarla ilgili “insani” kısıtlamalarıredd<strong>et</strong>tiler. Diğer yandan mucit LeonardoDa Vinci (1452-1519) ve devl<strong>et</strong> adamı BenjaminFranklin (1706-1790) bu kısıtlamaları destekledi.İngiliz tüccar ve yazar Thomas Tyron (1634-1703)erken dönem hayvan hakları savunucusuydu. KitaplarındaHint fikirlerine yer veren Tyron, sadeceVej<strong>et</strong>aryenlik türleriEtYumurtaVeganlıkBalıkOvovej<strong>et</strong>aryenlikVej<strong>et</strong>aryenlikPesk<strong>et</strong>aryenlikOvo-lactovej<strong>et</strong>aryenliklactoveg<strong>et</strong>arianismSüt vesütürünleriBazıları pesk<strong>et</strong>aryenliğivej<strong>et</strong>aryenlik türlerindensaymaıyorpasifizmi değil, her türlü hayvana karşı şidd<strong>et</strong>sizliğisavundu.Vej<strong>et</strong>aryen kulüpleri ve dernekleri 19. yüzyıldaİngiltere’de faaliy<strong>et</strong>e geçti ve kısa sürede pek çokülkeye yayıldı. Vej<strong>et</strong>aryen kelimesinin ortaya çıkışıbile bu döneme denk geldi. Sanayi Devrimi’nin,prol<strong>et</strong>eryanın gelişiminin ve kentleşmenin g<strong>et</strong>irdiği<strong>son</strong>uçlar sebebiyle geri püskürtülen vej<strong>et</strong>aryenler,başlarda romantik bir mu<strong>hal</strong>ef<strong>et</strong> oluşturdular.George Bernard Shaw ve Leo Tolstoy gibiyazarlar da bu harek<strong>et</strong>e katıldılar. Medeniy<strong>et</strong>eleştirisine ilav<strong>et</strong>en vej<strong>et</strong>aryenlik, dünya nim<strong>et</strong>lerindenarınma ve hayvanlar üzerindeyapılan testlere karşı çıkmak gibi hayvanlarıkoruma üzerine yoğunlaşan akımlarını da kendinedahil <strong>et</strong>ti.Zengin ülkelerde hayvan hakları harek<strong>et</strong>i vesiyasi veganlık, <strong>et</strong>i redd<strong>et</strong>mek konusundaki enyeni akımlar olarak anılıyor. Hayvan hakları harek<strong>et</strong>i,hayvanları ve insanları ortak bir toplumuneşit unsurları gibi görüyor, hayvanların kullanılmasınave onların sömürülmesine karşı çıkıyor.Veganlık ahlaki, çevresel ve küreselleşme karşıtıargümanlar ortaya koyuyor. Aslında vej<strong>et</strong>aryenliğebağlı olmakla beraber yün ve deri gibi hayvansalürünleri, kozm<strong>et</strong>ik malzemeleri gibi içindehayvanlardan alınan içeriklerin olduğu ürünlerikullanmayı da reddediyor. Sanayileşmiş ülkelerdeveganlık her geçen gün daha fazla kabul gören biryaşam stil <strong>hal</strong>ine geliyor.Batı’davej<strong>et</strong>aryenlikdinden ziyadefelsefeyedayanıyorET ATLASI71


NE YAPMALI, NASIL YAPMALI:BİREYLER VE GRUPLARCanlı hayvan ür<strong>et</strong>imi ve <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imindeki sorunlar hesaba katıldığında, acabaortalama insanın yapabileceği bir şey var mı? Bireyler tük<strong>et</strong>im kalıplarıyla ilgiliseçimlerini değiştirebilir, gruplar ise insanları değişime zorlayabilir.Hayvancılık, yaygınolan uygulamanınaksine hem doğayahem de insanasaygılı olmalıGelişmiş ülkelerde az ama sürekli artan sayıdainsan bir seçim yapıyor; çevreyi koruyanve hayvanın refahına önem veren ürünlerdeısrar ediyor. Pek çok insan günümüzde daha azama sağlıklı <strong>et</strong> ve bol bol bitki özlü protein içeren“flexitarian” beslenme biçimini seçiyor. BirleşmişMill<strong>et</strong>ler’in Gıda ve Tarım Örgütü ya da DünyaSağlık Örgütü gibi kuruluşlar bu değişim ihtiyacınıgörüyor. 2010 yılında BM Gıda ve TarımÖrgütü sürdürülebilir bir beslenme şeklini şöyl<strong>et</strong>arif ediyordu: “Düşük çevresel <strong>et</strong>kileri olan,şimdiki ve gelecek nesiller için gıda ve beslenmegüvenliği ve sağlıklı bir yaşam garanti edebilenbeslenme şekli. Sürdürülebilir beslenmebiçimleri biyoçeşitliliği ve ekosistemleri korur,kültürel olarak kabul edilebilirdir, ulaşılabilirdir,ekonomik olarak adildir ve maliy<strong>et</strong>i karşılanabilir.Ayrıca besin içeriği olarak uygun, güvenli vesağlıklıdır. Bu arada doğal ve beşeri kaynakları daoptimumda kullanır.”Pek çok sivil toplum örgütü ve çiftçi harek<strong>et</strong>ifarklı bir gıda ve tarım sistemi için çağrı yapıyor.Bu sistemin hem insana hem doğaya saygılı olmasıisteniyor. Dünya Kanser Araştırmaları Vakfı gibiuluslararası organizasyonların da desteğiyle batılıülkelerde daha az <strong>et</strong> yenmesi, okul ve hastane gibikamu kurumlarında daha sağlıklı menüler oluşturulmasıiçin baskı yapıyorlar. Etsiz Pazartesi harek<strong>et</strong>ibir ivme kazanmış durumda ve dünya çapında29 ülkede varlık gösteriyor.Hayvan refahı ile ilgili endişeler de dikkat çekiyor,bu durum sadece Batı ülkeleriyle sınırlı değil:• Eurogroup for Animals, Avrupa çapında 40 ülkeyibirleştirerek hayvan refahı için mücadeleediyor.• ABD’den People for The Ethical Treatment ofAnimals “Hayvanların varlık sebebi bizim yememiz,giyinmemiz, üzerlerinde deney yapmamız,onları eğlence için kullanmamız ya da sömürmemizdeğil” diyor.• Çin Hayvan Koruma Ağı, 40’tan fazla gruptanoluşuyor ve hayvanları korumak konusundanduygudan bilime geçiş yapılması gerektiğini savunuyor.• Hindistan Hayvan Refahı Kurulu hüküm<strong>et</strong>e danışmanlıkyapıyor ve “ülkede <strong>son</strong> 50 yılda hayvanrefahı harek<strong>et</strong>inin yüzü” olmuş durumda.Bütün bu örgütler n<strong>et</strong> bir şekilde dünyadakizengin orta sınıf tük<strong>et</strong>icilere yöneldi. Ama kimseninküçük ağıllarda ya da karışık çiftlik sistemle-Via Campesina, dünya çapında bir küçük çiftçi örgütlenmesiÜye ülkeler, 2013VIA CAMPESINA79 ülkede164 örgüt72ET ATLASI


inde tavuklardan yaklara kadar evcil hayvan besleyerekhayatını kazanan insanlara itirazı yok. Buinsanların sayıları yaklaşık 1 milyar ve dünyanınen fakir nüfusunu oluşturuyorlar. Dünya çapındakiküçük ölçekli çiftçi örgütleri bu ür<strong>et</strong>im yönteminikorumak için bir araya geldi.• Bu alandaki en büyük organizasyonlardan olanLa Via Campesina küçük ür<strong>et</strong>icilerin oluşturduğuuluslararası bir birlik. Afrika, Asya, Avrupa veAmerika’dan 79 ülke ve 164 yerel ve ulusal örgütübir araya g<strong>et</strong>iriyor. Yaklaşık olarak 200 milyonçiftçiyi temsil eden bu örgüt küçük ölçekli sürdürülebilirtarımı bir toplumsal adal<strong>et</strong> ve haysiy<strong>et</strong>aracı olarak görüyor. Doğaya ve insana zarar verenşirk<strong>et</strong> güdümlü tarıma ve uluslararası şirk<strong>et</strong>ler<strong>et</strong>amamen karşı çıkıyor.• More and B<strong>et</strong>ter tüm dünyadan sosyal harek<strong>et</strong>ler,sivil toplum örgütleri ve ulusal harek<strong>et</strong>leri biraraya g<strong>et</strong>iren uluslararası bir ağ. Gelişmekte olanülkelerde tarımı desteklemeye, kırsal kalkınmayave gıda konularına odaklanıyor.• Gıda Egemenliği Harek<strong>et</strong>i toplulukların kendisistemleri üzerinde söz hakkı olması gerektiğinisavunuyor. Farklı gıda kültürü şekillerini, özelliklede yerel, yüksek kaliteli ve mevsimine uygungıdaların tük<strong>et</strong>ilip işlenmiş gıdalardan uzak tutulmasıgerektiğini söylüyor. Buna <strong>et</strong> ve hayvansalürünlerin tük<strong>et</strong>iminin azaltılması da dahil.Bireysel seçimler, siyasi ve yasal değişikliklerlebirleştiğinde toplumun <strong>et</strong>le olan ilişkisifarklılaşacak. Zengin ülkeler, içinde çok az hayvansalprotein olan ya da hiç olmayan beslenmebiçimlerini uygulayabilir ve su yosunları gibifarklı protein kaynaklarına yönelebilir. Diğer birseçenek de Birleşmiş Mill<strong>et</strong>ler’in yakın zamandakiraporu uyarınca böcek temelli protein almak.Henüz böcekleri, gelişmiş ülkelerin ana akımProtein alternatifleri: Sucul bitkilerYıllık ür<strong>et</strong>im,milyon tonYıllık kişibaşı gıda arzı,kilogramGünlük kişibaşı proteinarzı, gram1.30.80.2 0.21.6Japonya16.5Güney Korebeslenme biçimlerine dahil <strong>et</strong>mek için çok erkenama birkaç çalışma bu alandaki olanakları inceliyor.Londra’da Ento, mutfak bilimini suşi benzeriürünlerle farklı bir seviyeye taşıyor. New York’taExo, çekirgelerden yapılan bir unun kullanıldığıbir protein barı tasarladı. Bu böcekler sığırlaragöre %80 daha az m<strong>et</strong>an salıyorlar ve tavuk ya dabifteğe oranla iki kat protein içeriyorlar. Ana akımsürdürülebilir <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iminin bireyler ve hüküm<strong>et</strong>leriçin bir öncelik <strong>hal</strong>ine gelmesi gerek.7.9Çin10.80.6FAOStAtProtein alternatifleri: çekirgenin verimliliğiYenebilir BöceklerHayvanın yenilebilir kısmı, yüzdeFAOÜlke başına düşen böcek türleriFAO8055ÇekirgeKanatlılar5540DomuzSığır1–100100–200200–300300’den fazlaET ATLASI73


AVRUPA İÇİN DAHA YEŞİL POLİTİKALARAB Ortak Tarım Politikası (CAP) on yıllardır çiftliklerdeki ür<strong>et</strong>imi destekledi vedeğiştirdi; tarım politikası büyük ölçekli ür<strong>et</strong>imden çevreyi daha fazla hesaba katanpolitikalara doğru evrildi. Ama sorunlar baki. Daha yeşil bir tarım politikası,toplumsal ve iktisadi açıdan daha iyi bir hayvancılığı teşvik edebilir.Çözüme ikiadım: Bina yapımınıdeğil, otlakları veyerli yem ür<strong>et</strong>iminidestekleAB Ortak Tarım Politikası (CAP) hayvancılıkür<strong>et</strong>iminin endüstriyelleşmesi ve küreselleşmesininarkasındaki itici güçlerdenbiri. 1990’ların başına kadar AB, canlı hayvanlariçin taban fiyatlarını küresel piyasa fiyatının üstünd<strong>et</strong>uttu. Bu destek Avrupalı çiftçilerin ür<strong>et</strong>imiartırmalarını teşvik <strong>et</strong>miş oldu. Aynı zamandaCAP, tahıllar için de yüksek fiyat garantisi verirkenyağlı tohumları desteklemedi.Ticar<strong>et</strong> politikaları, canlı hayvan ve tahıllardayüksek gümrük vergisi, yağlı tohumlarve hayvan yemi içinse düşük, hatta sıfır gümrükvergisi uygulayarak bu modelleri destekledi.Bu politika, otlaklarda ve yerli yemlerinkullanıldığı hayvancılığa karşı it<strong>hal</strong> yemlerinkullanıldığı endüstriyel hayvancılığın yoğunlaşmasınayol açtı.Onlarca yıl önce AB, <strong>et</strong> ve süt ürünlerinde n<strong>et</strong>ihracatçı konumuna geldi. Garanti edilen yerlifiyatlar küresel piyasa fiyatlarından daha yüksekolduğu için ihracat, ancak iç fiyatlarla dış fiyatlararasındaki farkın çiftçiye ödenmesiyle mümkünolabiliyordu. Bu sübvansiyonlar uluslararası ticar<strong>et</strong>teönemli bir tartışma konusu <strong>hal</strong>ine geldi. AB,ihracat yaptığı için tarımda ür<strong>et</strong>im fazlası olduğualgısını yaratıyordu. Fakat ihracatın sadece artanyem it<strong>hal</strong>atıyla mümkün kılındığı ise bu tartışmalarındışında bırakılıyordu.1992 yılında ilk önemli politika değişikliğigeldi. Fiyat garantisinden hektar başı ödemeyegeçildi, fakat bunun <strong>et</strong>kisi sınırlı oldu. Yerli tahıllarhâlâ yemden daha kârlıydı. Fakat sığır <strong>et</strong>iiçin fiyat garantisi seviyesi azaltıldığından soyait<strong>hal</strong>atı ivme kazandı. Çünkü ür<strong>et</strong>iciler daha fazlaproteinli besine ihtiyaç duydukları diy<strong>et</strong>leri dahafazla soya tük<strong>et</strong>en domuz ve tavuk ür<strong>et</strong>imine yöneldiler.Hektar başına ödeme otlak alanlarınıkapsamazken, silajlık mısır ekilen her hektar başınaek teşvikler verildi. Bu politika otlak alanlarınıyem ekim alanlarına çevrilerek yoğun hayvancılığageçişi hızlandırdı.On bir yıl <strong>son</strong>ra büyük politika değişikliğiylehektar başı ödemeler otlaklar da dahil olmaküzere her tür tarımsal faaliy<strong>et</strong> alanını içermeyebaşladı. Böylece daha az endüstriyelleşmiş hayvancılıkpratiklerinin önündeki engellerden birinikaldırılmış oldu. Fakat otlak alanlarının tarlayaçevrilme süreci devam <strong>et</strong>ti. Bunun sebeplerindenKoruma ve teşviklerden fayda sağlayanlar – AB’nin 15 üst düzey şirk<strong>et</strong>iEt ür<strong>et</strong>imi, 1000 ton, 2010/11Sığır ve danaDomuzKanatlılarKoyun36235513144704503531541010 912469415582,5252,0402416117271531,5467497123456789101112131415Vion Food Group, NLDanish Crown AmbA, DKTönnies, DEBigard, FRWestfleisch, DELDC, FRHKScan, FIGruppo Verones, ITCooperl, FRGroupe Doux, FRPlukon Food Group, NLTerrena, FRIrish Food Processors/ABP, IEMoy Park (Marfrig), UK2 Sisters Food Group, UKGIRA848774ET ATLASI


AB’de besi hayvanı yoğunluğu İspanyaEkilebilir hektar arazi başına düşen besi hayvanı0.50FinlandiyaEUROSTATSürü yoğunluğu3’ten fazla1.0–1.250.75–1.00.5–0.750.5’ten az0.58Portekiz1.42İrlanda0.57İspanya0.86İngiltere2.75Belçika1.22Lüksemburg0.82Fransa1.72Danimarka3.35Hollanda1.06Almanya4.80Malta0.77İtalya0.57İsveç0.72Polonya0.58Çek cumhuriy<strong>et</strong>i 0.38Slovakya0.770.56AvusturyaMacaristan1.13Slovenya0.35Estonya0.28Latvia0.39Litvanya0.43Romania0.40Bulgaristan0.64YunanistanBesi hayvanı birimi içinEurostat hesaplamaları(örnekler):0.4 Buzağı1.0 Süt ineği0.1 Koyun0.5 Damızlık inek0.007 Et tavuğu1.68Kıbrısbiri de mısırdan biyogaz ür<strong>et</strong>imi için verilen yeniteşvikler oldu. Yaşanan bu otlak kayıpları, enazından 2013 yılında imzalanan yeni CAP reformundabir sorun olarak tanımlandı.Yeni çiftçiler, ancak otlak alanlarını korumalarışartıyla dönüm başına ödeme alabilecekler.Buna ek olarak, AB’ye üye ülkeler ve bağımsızbölgeler, otlatma ve organik ür<strong>et</strong>im gibi sürdürülebilirhayvancılık pratiklerine ek destekler vermekkonusunda serbest bırakıldı. Bu parayı CAPdışında Avrupa Kırsal Kalkınma Tarım Fonu’ndanalabilirler.Fakat tarımı sosyal ve ekolojik anlamda aklayatkın <strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irmek amacıyla sürdürülebilirhayvancılığı merkeze alan bir AB politikası nasılolmalı? Aslında AB’nin <strong>et</strong> politikaları dört adımdasorun olmaktan çıkarılarak çözüm olmaya aday<strong>hal</strong>e g<strong>et</strong>irilebilir:İlk olarak, Avrupa Komisyonu yoğun olarakçalışan besihanelerin inşasına verdiği mali desteğe<strong>son</strong> vermeli. Bunun yerine sürülerini, yılınbüyük bölümünde açık havada otlatan ç<strong>et</strong>in koşullardakurulmuş küçük ve orta büyüklüktekiişl<strong>et</strong>meleri desteklemeli.İkinci olarak AB, çiftçilerden hayvan yemlerininen azından yarısını kendi çiftliklerinde ür<strong>et</strong>melerinitalep <strong>et</strong>meli. Böylece Avrupalı tük<strong>et</strong>icilerinisteklerini de ciddiye almış olur. AB, ayrıcagen<strong>et</strong>iği değiştirilmiş yemlerin kullanımını yasaklayabilir.Yem ür<strong>et</strong>iminde açık ve n<strong>et</strong> bir kurallarbütünü besin değerlerindeki dev uluslararasıdengesizlikleri ortadan kaldırır. Hayvan dışkısı vediğer atıklar artık uzak mesafelere taşınmamalıve çiftçinin kendi arazisinde toprağı gübrelemekiçin kullanılmalı.ET ATLASIÜçüncü olarak yem ve sulara antibiyotikkarıştırılması yasaklanmalı. Bu da hayvanlarınteker teker ve v<strong>et</strong>eriner teşhisiyle tedaviedilmeleri anlamına geliyor.Dördüncü olarak, pek çok evcil hayvan içintanımlanan hayvan refahı kuralları hayvancılıksektörünü de kapsayacak şekilde genişl<strong>et</strong>ilmeli.Her bir besi hayvanı türünün özelliklerine uygunşekilde muamele görmeli. AB, bunu yön<strong>et</strong>ecekyasalar geliştirmeli. Böylece hayvanların gün ışığıya da temiz hava girmeyen ahırlarda sabit şekild<strong>et</strong>utulmaları yasaklanmış olur.Gerçekçi değil mi? Naif mi? Bunlar organikhayvancılık yapan birçok birliğin yıllardır uyduğukurallar. Yani sürdürülebilir hayvancılığınşablonları zaten yıllardır var ve uygulanıyor.Teşvikler yanlış yere giderse ne olurAB Ortak Tarım Politikası altında aşırı ür<strong>et</strong>ilen ve kamudadepolanan sığır <strong>et</strong>i ve tereyağ, 1000 ton1,4001,2001,0008006004002000tereyağı stoğusığır <strong>et</strong>i stoğuİki adım daha:Hayvan refahınıartır, antibiyotikkullanımınıyasakla1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013EU75


BİR MELANET: BÜYÜKŞEHİR YASASIOn altı bin köy, ma<strong>hal</strong>le statüsüne g<strong>et</strong>irilerek şehre bağlandı. Türkiye bu yasaylamedeniy<strong>et</strong>e erişti, çağdaş uygarlıklar seviyesinin basamaklarını bir geced<strong>et</strong>ırmandı! Sevinin “aydınlar”, eğlenin neoliberaller! Memlek<strong>et</strong> artık şehirli oldu,memlek<strong>et</strong>te artık köylü kalmadı.Köylüler vebelediyeler başkabir toplumuninşasını birliktebaşarabilirlerAralarında Aydın, Balıkesir, Hatay, Manisa,Mardin, Muğla, Van ve Ordu’nun da bulunduğupek çok il Aralık 2012’de çıkarılan6063 sayılı yasa ile büyükşehir yapıldı; bu illerlebirlikte büyükşehir belediye sayısı da 30’a yükselmişve Türkiye’deki kentli nüfusun toplam nüfusaoranı yaklaşık yüzde 77’den yüzde 91’e çıkmışoldu. Türkiye bu yasayla medeniy<strong>et</strong>e erişti, çağdaşuygarlıklar seviyesinin basamaklarını bir geced<strong>et</strong>ırmandı! Sevinin “aydınlar”, eğlenin neoliberaller!Memlek<strong>et</strong> artık şehirli oldu, memlek<strong>et</strong>teartık köylü kalmadı. Nasıl mı? Şöyle: Büyükşehirbelediyelerine bağlı ilçelerin sınırları içerisindekiköy ve beldelerin tüzel kişiliği <strong>son</strong>a erdi(rildi). Onaltı bin köy, ma<strong>hal</strong>le statüsüne g<strong>et</strong>irilerek şehrebağlandı.Peki, bu yasayla yeni ma<strong>hal</strong>leleri yani eskiköyleri ne bekliyor? Bakalım: Yeni ma<strong>hal</strong>lelerdeahır, ağıl ve kümeslere izin verilmeyecek, bunlarkaldırılacak. Az sayıda hayvanıyla geçinen köylüler,hayvancılığı terk edecek. İlle de hayvancılıkyapmak isteyenler olursa ür<strong>et</strong>imi yerleşim alanlarınındışında yapmak zorunda kalacaklar. Köyler,harman yerleri, meralar, sulak alanlar, yaylaklarve tarlalar iskâna açılabilecek. Orman köylerininkentsel ranta açılması kolaylaşacak. Köylerdekiköylü işl<strong>et</strong>meleri dahil, her türlü esnaf işl<strong>et</strong>meleriruhsata tabi olacak. Köylü, kendi yaşamalanı üzerindeki tüm yön<strong>et</strong>im haklarını kaybedecek.Köy alanlarının rantının belediyelereaktarılmasının yolu açılacak. Köylüler, köy statüsündeykenücr<strong>et</strong>siz eriştiği alt yapı hizm<strong>et</strong>leri içinbedel ödemek zorunda kalacak.Ancak yeni yasanın hayvancılığa <strong>et</strong>kisiyle ilgiliayrıca bir parantez açmakta yarar var. Köyler,şehirlere bağlanarak ma<strong>hal</strong>le <strong>hal</strong>ine geldikten<strong>son</strong>ra doğal olarak belediye yasalarının gereği uygulanacak.Bu da hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliği yapan köylüleriçin şu anlama geliyor. Artık evin avlusundaserbest dolaşan, evin yemek artığı ve doğadakicanlılarla beslenebilen kanatlı hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliğiyapılamayacak. Kanatlı hayvan y<strong>et</strong>iştiriciliğiyapmak isteyenlere belediye tıpkı organize sanayialanları gibi yerler gösterecek ve belirlediği bualanlara değer biçecek. Ancak buraları satın alabilecekve üzerine tesis kurabilecek olanlar kanatlıy<strong>et</strong>iştiriciliği yapabilecek.Buralarda y<strong>et</strong>iştirilecek kanatlılar, doğal yemlerledeğil, fenni yem ile beslenecek. Hayvanlarözgürce dolaşamayacak. Kısacası, kanatlılardanürün ür<strong>et</strong>ilemeyecek, onlara ürün imal <strong>et</strong>tirilecek.Bu imalatı da sermayesi olmayan köylüler değil,sermaye sahibi şirk<strong>et</strong>ler yapacak. Aynı durumsığır ve koyunculuk için de geçerli olacak. Çiftçi bukoşullarda ür<strong>et</strong>im yapamayacağından çiftçiliktençıkacak, kanatlılar özgürlüğünü kaybedecek, hayvansalürünler lezz<strong>et</strong> ve sağlıklılığını yitirecek. Bu,bir melan<strong>et</strong> yasası değilse nedir?Devamı var. Yasayla birlikte köylüler, ortakvarlıkları olan meralarını kaybedeceğinden hayvanlarınımeralarda otlatamayacak, hayvancılıkyapsa bile onları kapalı alanlarda beslemek zorundakalacak. Kapalı alan hayvancılığında zorunluolarak kullanılan antibiyotik ve fenni yemler hayvansalürünlerin kalitesini düşürecek. Bu şekildey<strong>et</strong>iştirilen hayvanların doğal gübre olan dışkısıbitkisel ür<strong>et</strong>imde kullanılamayacak, bunun yerineçiftçi kimyasal gübre kullanmak zorunda kalacak.Kimyasallar ise doğaya zarar verecek. Kimyasalkullanarak elde edilen ürünlerde kimyasal kalıntılaroluşacak ve bu kalıntılar sağlık sorunlarınıdaha da çoğaltacak.Ür<strong>et</strong>ici köylülerin süregelen ürünlerini pazarlamasorunları da cabası. Aracılar, çiftçilerin malınıucuza alıyor, tük<strong>et</strong>icilere pa<strong>hal</strong>ı satıyor. Çoğuzaman bu aracılar, ür<strong>et</strong>icilerin paralarını vermiyor,onları dolandırıyor. Ayrıca tüccarlar, ürün piyasasınıistedikleri gibi evirip çeviriyorlar.Tam da bu noktada... Yasa’nın 7 Maddesi efıkrasındaki “boşluğa” dayanarak köylüler ve belediyeler,bu “melan<strong>et</strong>ten” çıkış yolunu birliktebulabilir, başka bir toplumun inşasını birlikte başarabilirler.Çözüm var. Belediye başkanları şunlarıdiyebilir:“Biz, sizin meralarınızı ve diğer ortak mallarınızıelinizden almayacağız. Ancak sizler de, kooperatiflerkurmalı, dayanışma içinde olmalısınız.Ortak varlıklarınızı talancılara değil, kuracağınızkooperatiflerinizin kullanımına vereceğiz. Eğerür<strong>et</strong>tiğiniz ürünler de kimyasal kullanmazsanız,elde <strong>et</strong>tiğiniz ürünlerinizi pazarlamak için kooperatiflerinizekent merkezlerinde açık ve kapalısatış alanları sağlayacağız. Doğrudan aracısız biçimdeürünlerinizi <strong>hal</strong>kla buluşturabileceksiniz.Belediye bünyesinde kırsal birimler oluşturacağız.Bu birimler aracılığıyla kimyasal kullanmadanür<strong>et</strong>im yapabilmeniz için bilgi desteği vereceğiz.Hayvanlar meralardaki sulardan özgürce içebilecek,içilen sudan para almayacağız. Meralarınıslahında bilgi, teknoloji ve ekonomik destekvereceğiz. Kapalı alan hayvancılığı yerine özgürmera hayvancılığı yapmanıza, meraları kooperatiflerinizeaçarak destek vereceğiz. Yapacağımızbütün çalışmaları, sizin oluşturacağınız köy mec-76ET ATLASI


lisleriyle, kooperatif yön<strong>et</strong>imleriyle birlikte kararlaştıracağız.Karar alma süreçlerine doğrudankatılımınızı sağlayacağız. Köylerle ilgili her türlüsorunu ve çözümleri birlikte belirleyip, birlikte çözeceğiz…”Böylesi bir bakış açısıyla bugüne değin hüküm<strong>et</strong>inkırsaldaki yanlış tarım politikalarına karşıyerel yön<strong>et</strong>imler aynı zamanda siyas<strong>et</strong> yoluyladoğru alternatifler oluşturmuş olurlar. Uygulananyanlış tarım politikalarının alternatifleriniuygulamaya koyarak, kırsal yaşamı ve ür<strong>et</strong>im modelinidönüştürebilirler. Köyler kültürlerindenkoparılmadan hiç olmadığı kadar sosyalleşebilir.Kırsalda doğa korunur, ür<strong>et</strong>ici köylülerin refahdüzeyi yükseltilmiş olur. En önemlisi de, örgütlütoplumun oluşmasına bu yolla katkı konulur. Ma<strong>hal</strong>le,belde, kent meclisleriyle siyas<strong>et</strong> tabana yayılabilir.Belediyelerde doğrudan demokrasi hayatageçirebilir. Özgür belediyecilik ve diyalektik doğaanlayışı buluşturulabilir.Bu, Belediye Yasası’nı hazırlayanların uygulamakistediği yukarıdan aşağıya akan baskıcı güçve yön<strong>et</strong>im anlayışının yerini <strong>hal</strong>kın aşağıdanyukarıyı demokratik olarak besleyeceği, geliştireceği,özgürleştireceği bir belediyecilik anlayışınaterk <strong>et</strong>mesinde <strong>et</strong>kili olabilir.EKOLOJİK ürün pazarıTürkiye’de ekolojik ürün tük<strong>et</strong>imi giderek artıyor. Bu artışta gıdaların ür<strong>et</strong>imyöntemlerine duyulan güvensizlik, artan hastalıklar, çevre duyarlılığı ve eskilezz<strong>et</strong>lere duyulan özlem önemli rol oynuyor.Türkiye’de ekolojik ürün pazarının gelişmesi1990’lı yıllara rastlar. Başlangıçta it<strong>hal</strong>amaçlı ür<strong>et</strong>ilen ekolojik ürünler bu tarihlerdenitibaren özellikle kuru gıda olmak üzere Türkiyepazarında da yavaş yavaş görülmeye başlar.Ekolojik pazarın gelişmesinde en önemlikilom<strong>et</strong>re taşlarından biri olarak ilk örneği İstanbulŞişli’de başlatılan %100 Ekolojik Pazarlarsayılabilir. Buğday Ekolojik Yaşamı DesteklemeDerneği’nin den<strong>et</strong>iminde ve Şişli Belediyesi ortaklığındakurulan bu ilk ekolojik pazardan <strong>son</strong>raoluşan tük<strong>et</strong>ici talebiyle birlikte hem ürün çeşitliliğiarttı, hem de bu pazarlar yaygınlaştı.Bunun en önemli göstergelerinden birininekolojik hayvansal ürünlerin ür<strong>et</strong>iminin pazarlarınaçılmasıyla birlikte fazlalaşması ve çeşitlenmesiolduğu söylenebilir. 2008 yılından bu yana ekolojik<strong>et</strong> bulunabilen Şişli %100 Ekolojik Pazarı’nda2014 yılı Mayıs ayı itibariyle sekiz ayrı tezgâhta <strong>et</strong>ürünleri satılıyor.Ekolojik <strong>et</strong> piyasası henüz çok küçük; birkaçfirmanın elinde bulunuyor. Ür<strong>et</strong>ilen ekolojikhayvansal ürünler ise şöyle: Dana kıyma, kuşbaşı,bonfile, kuzu pirzola, kuzu külbastı, kuzu sote, tavukparça <strong>et</strong>i, sucuk, salam, sosis, kıyma, yumurta,tereyağ, peynir, süt ve bal.Ekolojik sertifikalı hayvansal ürünlerin giderekdaha fazla tercih edilme nedenlerinin başındaTürkiye’de hayvan yeminde GDO’ya izin verilmesive ekolojik ürünlerde GDOnun yasak olması da roloynuyor.Sağlıklı <strong>et</strong>e ulaşmanın iki yolu var: Ür<strong>et</strong>im aşamalarınıbildiğiniz, GDO’lu yem kullanmadığındanemin olduğunuz, hastalıktan ari sertifikalıür<strong>et</strong>iciden almak ya da ekolojik sertifikalı ürünleritercih <strong>et</strong>mek...Türkiye’de ekolojik ürün tük<strong>et</strong>imi giderek artıyor.Bu artışta gıdaların ür<strong>et</strong>im yöntemlerineduyulan güvensizlik, artan hastalıklar, çevreduyarlılığı ve eski lezz<strong>et</strong>lere duyulan özlemönemli rol oynuyor.Buna karşın yıllık kişi başına ekolojik ürünharcaması ETO’ya göre Almanya ve İsviçre’de150 euro, İtalya’da 120 euro olmasına rağmen,ekolojik ür<strong>et</strong>im konusunda şanslı bir konumdaolan Türkiye’de bu rakam henüz 1 euro’nun altında.Bunda köyden kente göç edenlerin <strong>hal</strong>enbazı gıda ihtiyacını köyden tedarik <strong>et</strong>melerininde rolü olabilir.Uygulanan tarım politikalarında küçük çiftçinin,mera yön<strong>et</strong>iminin ve ekolojik ür<strong>et</strong>imin desteklenmesininyanı sıra tük<strong>et</strong>iciyi bilgilendiricifaaliy<strong>et</strong>lerin yaygınlaşması, genel anlamda alımgücü düşük olanların ekolojik ürünlere talebiniartıracak gibi görünüyor.Hızlı büyüyen pazarOrganik hayvansal ür<strong>et</strong>im, 2005-2010, bin ad<strong>et</strong>605040302010Büyükbaş ve küçükbaş hayvanKümes hayvanlarıEkolojik <strong>et</strong>piyasası henüzçok küçük; birkaçfirmanın elindebulunuyor002005 2006 2007 2008 2009 201035030025020015010050TÜİKET ATLASI77


AB’ye uyum SÜRECİAB ile uyum süreci konusunda hayvancılık ya da tarımda kayda değer bir yapısaldönüşüm yaşanmadı. Yaşanması da mümkün değildi zaten, herhangi birkonuda yapısal dönüşüm yaşanabilmesi için her şeyden önce bir kayıt sistemi veenvanter olması gerekir.Bu dönemdehayvancılıkpolitikalarındamantıksal tutarlılıkbulunmuyorAvrupa Birliği ile uyum süreci konusundahayvancılık ya da tarımda kayda değer biryapısal dönüşüm yaşanmadı. Yaşanmasıda mümkün değildi zaten, herhangi bir konudayapısal dönüşüm yaşanabilmesi için her şeydenönce bir kayıt sistemi ve envanter olması gerekir.Türkiye’de henüz çiftçi kayıt sistemi yok; kısm<strong>et</strong>seönümüzdeki yıl olacakmış. Hayvancılıkta gerçekleşentek dönüşüm iddiaya göre büyük başta“kültür ırkı” denen hayvanların %20 olan payının%40’a çıkmış olması. Bunu nasıl değerlendirmeli?Kültür ırkının bu derece artması esas itibariyle endüstriyelve büyük ölçüde sağlıksız hayvancılığınyaygınlaşması anlamına geliyor. Bunun dışındayapısal sorunların tamamı devam ediyor:• Oligop<strong>son</strong>ist ürün piyasaları• Eksik rekab<strong>et</strong>in hakim olduğu girdi piyasaları• Regülasyonun olmaması• Örgütsüzlüğün esas olması (tarımsal birliklerçiftçilerin örgütü sayılamaz)• Ür<strong>et</strong>icinin değil tüccarların büyük kazançlarelde <strong>et</strong>tiği bir sistemin yürürlükte olması.Bu dönemde hayvancılıkta uygulanan politikalardamantıksal tutarlılık bulunmuyor. Önce hayvanvarlığı çok azaldı diye it<strong>hal</strong>at kararı alındı. Fakatit<strong>hal</strong>at bir anda mümkün olan bütün ülkelerdendeğil tek tek izin verilen ülkelerden yapılınca it<strong>hal</strong>atfiyatları kısa bir süre içinde 2 – 2.5 kat arttı. Busırada it<strong>hal</strong>at izni öncesi ilgili ülkelerde yatırımyapıp ucuza hayvan toplayan “tüccarlar” anidenzenginleştiler.İkinci büyük yanlış, bakanlığın “sıfır faizlikredi” ile 1 – 1.5 milyon civarında sorunlu işl<strong>et</strong>meyesahip bir sektörde sorunlu işl<strong>et</strong>me sayısınınartmasına neden olması oldu. Bu politikakapsamında ilk altı ayda 7 milyar TL kredi dağıtıldı;oysa bu kaynak ile küçük aile işl<strong>et</strong>meleri rehabiliteedilse hem sektörün sağlıklı gelişimi hemde işsizlik sorunu için çok olumlu bir adım atılmışolurdu. En azından işl<strong>et</strong>me sermayesi ile hanebütçesinin farklı olduğu kavratılabilse büyük biradım atılırdı.Üçüncü olarak, hayvan varlığının bölgeselkotalarla takip edilebilmesi bir politika olarakbelirlenebilse girdi piyasasındaki büyük dalgalanmalarınönüne geçilebilirdi. Bugün MarmaraBölgesi’nde zaten kısıtlı olan tarımsal alanlarşehirleşme baskısı altındayken çok sayıda yeniişl<strong>et</strong>menin kurulması ve hayvan varlığının patlamasıile bölgede girdi temininde zorluk yaşanıyor.Aslında sıfır maliy<strong>et</strong>li bir girdi olması gerekirkenyüksek fiyatlarla saman bile it<strong>hal</strong> edildi.AB ve ABD’de tarım politikalarında da çiftliklerinvarlıklarını korumak esas alınırken Türkiye’d<strong>et</strong>asarlanan bütün politikalar tarımsal ürünlerinticar<strong>et</strong>ini yapanların işine yarıyor. AB ve ABD’d<strong>et</strong>arımsal planlama var, Türkiye’de ise karmaşa hakim.AB ve ABD’de idari kayıt sisteminden sigortayave girdi piyasalarında “forward-future” işlemleriile girdi fiyatlarından kaynaklanan şoklara karşıgüvence yaratan kapsamlı ve iktisadi açıdan zarifbir regülasyon varken Türkiye’de deregülasyon veplansızlık esas.FAO’nun 2014 yılını tarımda küçük aile işl<strong>et</strong>meciliğiyılı ilan <strong>et</strong>mesini fırsat bilip, bir an önceküçük aile işl<strong>et</strong>meciliğini rehabilite edecek önlemleralınmalı. Hayvancılıkta meralar ve tarımdaise topraklar (özellikle kamu mülkiy<strong>et</strong>indekitopraklar) küçük aile işl<strong>et</strong>melerini destekleyecekşekilde kullanıma sunulmalı. Küçük aile işl<strong>et</strong>meciliğidoğal tarım esasına dayandırılmalı ve ürünlerinyerelde işlenmesini sağlayacak tedbirler alınmalı.Hayvancılıkta, aşı kategorisinde olduğunudüşünerek steroid kullanımına kadar varan bilinçsizliğinve tarımsal ür<strong>et</strong>imdeki benzer bilinçsizkimyasal kullanımının kesinlikle önüne geçilmeli.Çiftlik varlığını korumayı esas alan ve <strong>hal</strong>ksağlığını ön planda tutan gerçek ve bağımsız birregülasyon gerçekleştirilmeli ve gerekli kurumlaroluşturulmalı.YEŞİL BİR ET TÜKETİMİ mümkünEkolojik sürdürülebilirliğe destek olan, hattaekolojik onarım pratiklerinin önemli bir parçası<strong>hal</strong>ine gelebilecek yeşil bir <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>imi için üç temelgereksinim var. Birincisi <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin ziraatürünleriyle değil, küçük işl<strong>et</strong>meler ve köy/hane ölçeğindebütüncül yön<strong>et</strong>ilerek bir yandan da ıslahedilen meralardan otlatma ile sağlanmalı. İkincisitük<strong>et</strong>icilerin <strong>et</strong> ürünlerini, doğrudan pazarlamave topluluk destekli tarım (CSA) temelli ür<strong>et</strong>icilerden,“yalnızca meradan” şartı konularak almalı.Diğeri ise şöyle öz<strong>et</strong>lenebilir: Küçük ür<strong>et</strong>ici temellive kütlesel boyutlu olmayan ür<strong>et</strong>imin en büyük sıkıntısısatış kanalı.Halihazırda aktif durumda olan satış kanallarıbüyük ür<strong>et</strong>icilerin ve sanayi tipi ür<strong>et</strong>imin kontrolüaltında. Bu kontrol teşvik politikasını da sarmış olduğundankamu kaynaklarından gerçekleştirilenteşviklerin büyük bölümü fiilen ür<strong>et</strong>imi ve ür<strong>et</strong>iciyidesteklemek yerine tüccarı ve ticar<strong>et</strong>i destekliyor.Bu yapının kırılabilmesi tük<strong>et</strong>ici kooperatifle-78ET ATLASI


inin örgütlenmesi ve hızla yaygınlaştırılması ilemümkün. Tük<strong>et</strong>ici kooperatifleri ile ür<strong>et</strong>ici kooperatiflerininişbirliği altında gerçekleştirilecekür<strong>et</strong>im deseni tercihleri hem kaynakların boşaharcanmamasına, hem manipülasyonların engellenmesinehem de küçük ür<strong>et</strong>icinin hak <strong>et</strong>tiğigelire tük<strong>et</strong>icinin de sağlıklı ve yeşil gıdaya ulaşmasınayardımcı olacak.Bu yaklaşımla <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>iminin hem sağlıklı girdiyle,hem de ekolojik sürdürülebilirlik/onarımsüreçlerini garanti altına alarak yapılması sağlanabilir.Hayvancılıkla uğraşan köylüler, hayvanı“yasağa” çekmenin (merada otlatmak yerine bahçeveya ağılda yemle beslemenin) hem <strong>et</strong> kalitesi,hem de ekolojik döngü için yanlış olduğunu çokiyi bilirler, ancak <strong>et</strong>i/hayvanı satma konusundaseçenekleri “ya kasaba ya tüccara”dır. Bu nedenle“anonimleşen” üründe kaliteye ve ekolojik <strong>et</strong>kiyedikkat edilmez.Tük<strong>et</strong>icilerin örgütlü talebi <strong>hal</strong>inde ise, ekolojiksürdürülebilirliğe ve hatta onarıcılığa hizm<strong>et</strong>eden bir hayvancılık mümkün.ÖFKENİN ETE KARŞI DÖNÜŞÜMÜZamanla pek çok şeye karşı öfkeye dönüşebilen vej<strong>et</strong>aryenlik ve veganlık,bazı insanlar için tahakküm edene, ayrımcılık yapana, otoriteye yönelik genelbir mücadelenin -zorunlu- bir parçası olarak vuku bulabiliyor.Veganlık ve vej<strong>et</strong>aryenlik Türkiye’nin çoğunluğunuoluşturan Sünni Müslümanlık’ta birgereklilik olmamakla birlikte bunu uygulayanlarayönelik bir kısıtlama da dinde mevcutdeğil. Yani, vegan veya vej<strong>et</strong>aryen olmak İslam’dayasak veya günah değil. Türkiye’de vegan ve vej<strong>et</strong>aryenolanların ağırlıklı olarak İslami gerekçelerlebu tercihte bulunduklarını söylemek güç;aslında Türkiye’deki insanların niçin <strong>et</strong>i ve sütü bırakmayakarar verdiklerini ve bunların toplumunkaçta kaçını oluşturduğunu söyleyecek bir veride mevcut değil elimizde; ancak bütün endüstrileşmekteolan ülkelerdeki gibi Türkiye <strong>hal</strong>kı daendüstrileşmeyi takip eden teknolojik ilerleme vebilgi çağı sebebiyle insan olmayan hayvan ile insanarasında kayıp bağlantıyı intern<strong>et</strong>teki videolarveya intern<strong>et</strong>ten çağrı yaparak örgütlenen mücadelegrupları aracılığıyla yeniden keşfediyor.Uygarlık ve Avrupa aydınlanması tarafındankurgulanan yapay insan kavramı, yani insanınhayvan olmadığı r<strong>et</strong>oriği, <strong>son</strong>unda yine o uygarlıkve aydınlanmanın g<strong>et</strong>irdiği teknolojik araçlarladeşifre edilebiliyor. Örneğin köyde büyümüş olanbir insanın zaten bildiği inek sütünün hamilelikolmadan mümkün olamayacağı gerçeği şehringöbeğinde büyümüşlere 20’li yaşlarında ulaşabiliyor.Haliyle bu yabancılaşma, bu kayıp göndergekimi insanlarda hayvan sömürüsü düzenine veyagenel olarak kentleşmiş uygar insanlığın ötekileştirmegayr<strong>et</strong>ine yönelik bir öfkeye dönüşebiliyor.İşte vej<strong>et</strong>aryenlik ve veganlık bazı insanlar içintahakküm edene, ayrımcılık yapana, otoriteye yönelikgenel bir mücadelenin -zorunlu- bir parçasıolarak vuku bulabiliyor. Gel gelelim Türkiye’devegan veya vej<strong>et</strong>aryen olanların çoğunluğununpolitik gerekçelerle bu tercihte bulunduğunu sanmıyorum.Diğer pek çok endüstrileşmiş veya endüstrileşmekteolan ülkedeki gibi burada da politiktoplantılarda, eylemlerde binlerce veganve vej<strong>et</strong>aryen bulunuyor ancak bu insanlarınvegan ya da vej<strong>et</strong>aryen olmalarındaki ana gerekçesağlık; yani <strong>et</strong>in kalp krizi, kanser ve obezite ileilintisi olabilir.Kümes hayvanı tük<strong>et</strong>memenin nedenleri2012 yılında Türkiye‘deki 2.241 aile ile yapılan bir araştırmanın yüzdeleriKümes hayvanı tük<strong>et</strong>icileriev<strong>et</strong>1.7 hayırR<strong>et</strong> nedenleri28.2 . Kesim m<strong>et</strong>otlarından hoşlanmıyorum.33.3 Tadını sevmiyorum.7.7 Vej<strong>et</strong>aryenim.5.1 Sadece kırmızı <strong>et</strong> tük<strong>et</strong>iyorum.5.6 DiğerTürkiye‘de<strong>et</strong>i ve sütü bırakaninsanların oranınısöyleyecek birveri yokKanatlılardan yayılan salgın hastalıklar41.0 Salgın süresince ve ondan <strong>son</strong>ra uzun bir süredaha kanatlı <strong>et</strong>i satın almıyorum.5.6 Güvenilir ürünleri satın alıyorum.48.1 Tük<strong>et</strong>meye devam ediyorum.5.3 DiğerKanatlı hayvanlardan ür<strong>et</strong>ilen <strong>et</strong>lerin den<strong>et</strong>imi9.023.9yanıt yoky<strong>et</strong>erli67.1y<strong>et</strong>ersiz98.3Durmuş <strong>et</strong> al.ET ATLASI79


YAZARLAR ve VERİLER İÇİN KAYNAKLAR14–15KÜRESEL PAZARIN YÜKSELİŞİChristine Chemnitzs. 14: FAO Gıda Tahminleri, Haziran 2013s. 15: FAOSTAT. OECD FAO Tarım Tahminleri,2013-202216–17YOĞUNLAŞMA: ÖLÇEK EKONOMİSİUĞRUNA DAHA AZ ÇEŞİTLİLİKKathy Jo W<strong>et</strong>ters. 16: FAO Gıda Tahminleri, Haziran 2013s. 17: Leatherhead Gıda Araştırmaları, ETC Group18–19HAYVANLARDAN ÜRÜN ELDE ETMEK:KESİMHANE ENDÜSTRİSİMarcel Sebastians. 18: Riva Caroline Hoges Denny, B<strong>et</strong>ween theFarm and the Farmer’s Mark<strong>et</strong>: Slaughterhouses,Regulations, and Alternative Food N<strong>et</strong>works.Aurburn Alabama 2012. s. 19: FAOSTAT20–21SERBEST TİCARET SAĞLIKLI GIDAYAKARŞIShefaki Sharma ve Karen Hansen-Kuhns. 20: Bertelsmann-Stiftung/ifo Institut, DieTransatlantische Handels und Investitionspartnerschaft(THIP), 2013. s. 21: USDA ERS22–23BİFTEĞİN SAKLI MALİYETİReinhild Benningss.22-23: OECD, Tarım Politikaları Gözlem veDeğerlendirmesi, 2012. OECD database24–25ÇALIYI PROTEİNE ÇEVİRMEKEvelyn Mathiass. 24: ILRI/Mario Herrero, Food security,livelihoods and livestock in the developing world,2010. s. 25: FAO, Yeni milenyumda otlakçılık2001, eklerle26–27KIRMIZI ET ÜRETİMİ YERİNDE SAYIYORKANATLILAR UÇUYORNuman Akmans. 26: TÜİK, yazarların esinlendikleri. s. 27: TÜİK.28–29KIRMIZI ETİN YARISI MEZBAHA DIŞIKESİMLERDEN ELDE EDİLİYORNuman Akmans. 29: FAOSTAT database.30–31BUĞDAY İLE KOYUN GERİSİ OYUNAbdullah Aysus. 30: Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Ağustos2014, http://www.tarim.gov.tr/sgb/belgeler/sagmenuveriler/haygem.pdf32–33ÇİFTLİKLERDEKİ BALIKLAR NEDENÖLÜR: SUDA VE KARADA BİYOÇEŞİTLİLİKKAYBITobias Reicherts. 32: OECD, Tarım Politikaları Gözlem ve Değerlendirmesi,2012.s. 33: FAO, Hayvanların uzun gölgesi, 2006 ;Avrupa Azot Değerlendirmesi:Kaynaklar, Etkiler ve Politik Perspektifler, 201134–35TÜR FAKİRİ GEZEGENKathy Jo W<strong>et</strong>ters. 34: FAO, Hayvanların uzun gölgesi, 2006.s. 35: ETC Group; Keith O. Fuglie ve diğerleri,Research Investments and Mark<strong>et</strong> Structure inthe Food Processing, Agricultural Input, andBiofuel Industries Worldwide, USDA ERS, 2011.Sarah B<strong>et</strong>h Moore ve diğerleri, Heritage breeds:Saving chickens and cows from extinction,Medill Reports, 3 Haziran 201136–37HAYVANLARDA ANTİBİYOTİK KULLANMAKHASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIRKathrin Birkels. 36: EWG, Superbugs invade Americansupermark<strong>et</strong>s, Nisan 2013.s. 37: EMA, 25 EU/EEA üleşinde 2011 yılındakihayvanlarda kullanılan antimikrobiyal maddesatışları, Üçüncü ESVAC raporu, 2013. BVL,Zoonosen-Monitoring, Berichte zur Lebensmittelsicherheit,201038–39TAHIL DEPOSU BOŞALIRKENManfred Krieners. 38-39: A. Y. Hoekstra, M. M. Mekonnen,The water footprint of humanity, Twente 2011.s. 39: Nippon Ham Yıllık Raporu FY 2011.www.waterfootprint.org40–41HAYVANLARIN YEMLİĞİNDEKİ TAHILStephan Börneckes.40-41: WWF, Meat eats land, 2011.s. 41: FAO: C<strong>hal</strong>lenges and opportunities forcarbon sequestration in grassland systems, 201080ET ATLASI


42–43LATİN AMERİKA SOYAİMPARATORLUĞU’NUN YÜKSELİŞİMichael Álvarez Kalverkamps.42-43: USDA ERS: Brezilya ve Arjantin’deTarım, 2001; FAOSTAT database; USDA GAIN:Arjantin Yağlı Tohumları ve Ürünleri, 2012;Indec, Intercambio Comercial Argentino,Jan. 23, 2013; Soybeans: U.S. Export Trend isup, Share of World Exports is Down, GlobalAgInvesting, 26 Eylül 2013.s. 43: Indec database44–45BÜYÜKBAŞIN İKLİMSEL MALİYETİStephan Börneckes. 44: EWG, Meat Eater’s guide to climatechange and health, 2011.s. 45: FAO, Tackling Climate Change throughlivestock, 201346–47YAĞMUR ORMANLARINDAKİ ÇİFTLİKLERThomas Fatheuers. 46: Millenium Ecosystem Assessment, 2005.s. 47: FAO; Özel Araştırmalar Ulusal Enstitüsü(Inpe); Rh<strong>et</strong>t A. Butler, Brazil: satellite datasuggests rise in Amazon deforestation over pastyear, mongabay.com, 12 Eylül 201348–49HAMBURGERİN İÇİNDEKİ GLİFOSATHeike Moldenhauers. 48: USDA ERS, USGS Pesticide NationalSynthesis Project. s. 49: FAO StatisticalYearbook 2012, www.centerfordoodsaf<strong>et</strong>y.org.Red universitaria de ambiente y salud,El consumede agrotóxicos en Argentinaaumenta continuamente, June 23, 201350GDO TARIMI YASAK GDO‘LU YEM SERBESTBülent Şık51ULAŞIMI HESABA KATMA MALİYETİ DÜŞÜRBarış Karapınar52–53KÜMES HAYVANLARININ BOLLUĞU:TAVUKLAR LİDERLİĞİ ELE GEÇİRİYORShefali Sharmas. 52: FAO, Küresel hayvancılık ür<strong>et</strong>im sistemleri,2011.s .53: DSW raporu, 2012; FAO, Gıda tahminleri11/2012. FAO, İstatistik yıllığı 201354–55TAVUKLARA KADINLAR BAKIYORKARARLARI ERKEKLER ALIYORFrancisco Marís. 54-55: Juli<strong>et</strong> Karuki <strong>et</strong> al., Women, LivestockOwnership and Food Security. In: Bridging theGender Gap: Women, Livestock Ownership andMark<strong>et</strong>s in Eastern and Southern Africa, ILRI 2013.s. 55: A. J. Kitalyi, Village chicken productionsystems in rural Africa; D. X. Tung, Smallholderpoultry production in Vi<strong>et</strong>nam: mark<strong>et</strong>ingcharacteristics and strategies; E. F. Guèye, Genderaspects in family poultry management systems indeveloping countries; hepsi FAO 1998–200556–57İTHAL TAVUK KANADI BATI AFRİKAPAZARLARINI OLUMSUZ ETKİLİYORFrancisco Marís. 56: Indexmundi/USDA database.s. 57: FAO, Fakirliğin azaltılması için hayvancılığıngeliştirilmesi, 201258–59BUZDOLABINDAKİ PARLAK PEMBEAnn<strong>et</strong>te Jensens. 58: Euromonitor International, Çin’de FastFood, 2013. Viveat Susan Pinto Are store additionsby food r<strong>et</strong>ail chains sustainable?, BusinessStandard, Mumbai, 13 Eylül 2013s. 59: Euromonitor International, Datagrafik:Pak<strong>et</strong>lenmiş Gıdanın Panoraması, 10 Ekim 20160–61RİO’DAN ŞANGAY’A; YARIM MİLYON YENİORTA SINIF TÜKETİCİSascha Zastirals. 60: FAO, Mapping supply and demand foranimal-source foods to 2030, 2011.s. 61: OECD FAO Tarım Tahminleri 2013–2022,2013. FAOSTAT database62HAYVANCILIKTA KADIN YOK SAYILAN EMEKSaniye Dedeoğlu64–65GELİŞMİŞ ÜLKELER KAYGILIPatrick Holdens. 64: WHO/ FAOSTAT database; J. Kearney, Foodconsumption trends and drivers. PhilosophicalTransactions of the Royal Soci<strong>et</strong>y, Biologicalsciences, 2010. s. 65: OECD FAO Tarım Tahminleri2013–2022, 2013. CME Günlük HayvancılıkRaporu, 20 Aralık 2011, USDA ile, Canlı hayvan,Süt ve Kümes Hayvan Tahminleri, 15 Ekim 2013ET ATLASI81


66–67KENT HAYVANCILIĞIWolfgang Bayer ve Ann Waters-Bayers. 66-67: World Bank/FAO, Urban Agriculture,For Sustainable Poverty Alleviation and FoodSecurity, 2008. s. 67: pluckandfeather.com,Urban Livestock in Oakland, 201168–69KALİTELİ GIDA ARAYIŞIUrsula Hud<strong>son</strong> ve Carlo P<strong>et</strong>rinis. 68: FAO İstatistik yıllığı, 2012. s. 69: MaikeKayser ve diğerleri, Analysis of Differences inMeat Consumption Patterns. International Foodand Agribusiness Management Review, 2013.Steven McFadden, Unraveling the CSA NumberConundrum, thecalloftheland, 9 Ocak 201270–71VEJETARYENLİK: BİR SÜRÜ KÖK,BİR SÜRÜ FİLİZDi<strong>et</strong>mar Bartzs. 70: USA, Gallup 2012, Europe: NationaleVerzehrstudie II, 2008, yazarın tahminleriyle,India: Hindu-CNN-IBN State of the Nation Survey,2006. s. 71: stats.grok.se72–73NE YAPMALI, NASIL YAPMALI: BİREYLERVE GRUPLARRuth Shave ve Stanka Bechevas. 72: viacampesina.org. s. 73: FAOSTAT database.FAO, Yenilebilir böcekler, 201374–75AVRUPA İÇİN DAHA YEŞİLPOLİTİKALARTobias Reicherts. 74: GIRA, Richard Brown: Structure &dynamics of the European Meat Industry,2010/11–2015, Brüksel 2012.s. 75: Eurostat/ Index mundi database. EU,The Common Agricultural Policy explained,2004, ve DairyCo Mark<strong>et</strong> Information,28 Kasım 201376BİR MELANET: BÜYÜKŞEHİRYASASIAbdullah Aysu77EKOLOJİK ÜRÜN PAZARIOya Aymans. 77: TÜİK Organik Ür<strong>et</strong>im İstatistikleri78AB’YE UYUM SÜRECİHaluk Levent79ÖFKENİN ETE KARŞI DÖNÜŞÜMÜGüray Tezcans. 79: İsmail Durmuş <strong>et</strong> al., Poultry meatconsumption and consumer trends in Turkey,Bitlis Eren University, Journal of Science andTechnology 2 (2012), S.10–14TÜRKİYE’den katkı sunanlarProf. Dr. Numan Akman, Ankara Üniversitesi ZiraatFakültesi Zootekni Bölümü, „Kırmızı <strong>et</strong> ür<strong>et</strong>imiyerinde sayıyor, kanatlılar u.uyor” (ss.26–27),„Kırmızı <strong>et</strong>in yarısı mezbaha dışı kesimlerden mielde ediliyor?” (ss.28–29)Oya Ayman, Buğday Ekolojik Yaşamı DesteklemeDerneği, „Ekolojik ürün pazarı“ (s. 77)Abdullah Aysu, Çiftçi-Sendikaları KonfedersayonuGenel Başkanı, „Buğday ile koyun gerisi oyun”(ss.30–31), „Bir melan<strong>et</strong>: Büyükşehir Yasası“ (s. 76)Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, Muğla Üniversitesi İktisadive İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi veEndüstri İlişkileri Bölümü, „Hayvancılıkta kadın,yok sayılan emek“ (s. 62)Doç. Dr. Barış Karapınar, Boğaziçi Üniversitesiİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü,„Ulaşımı hesaba katma, maliy<strong>et</strong>i düşür!“ (s. 51)Prof. Dr. Haluk Levent, İstanbul Kemer BrugazÜniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,„AB uyum süreci” (s. 78)Yard. Doç. Dr. Bülent Şık, Akdeniz Üniversitesi GıdaGüvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi, „GDO Tarımıyasak GDO’lu yem serbest” (s. 50)Güray Tezcan, Yeryüzüne Özgürlük Derneği veVegan Kolektifi, „ÖFKENİN ETE KARŞI DÖNÜŞÜMÜ“(s. 79)82ET ATLASI


KAYNAKLARSayfa 83–86ET ATLASI83


KaynaklarSTK RaporlarıIngiltere’degıda veiklim-2010Glifosat: Endişesebebi 2013Hollanda soyakoalisyonu: Soyabarom<strong>et</strong>resi-2012Çin domuz ür<strong>et</strong>imiüzerine bir analiz-2013Ormandan çatala:Brezilya’da soya, sığır veşeker üzerine-2010KİTAPLARGünlük gıdaseçimleriyle başaçıkmak-2006Et konusundaki <strong>et</strong>iksorunlar-2009Küçük ve büyükbaşyoğun ür<strong>et</strong>im: Erkendönem bakışı-1964Köylü toplumlarınotonomi ve sürdürebilirlikmücadeleleri-2009ABD hamburgerendüstrisininportresi-2001 (film-2006)Kapak için telif hakları © WWF UK (How low can we go). Friends of the Earth (From forest to fork; Introducing glyphosate).Little, Brown and Company (Eating animals). Stuart (Animal machines). Earthscan (New peasantries). Houghton Mifflin Company (Fast food nation). Penguin Press (Omnivore’s dilemma)WEBSİTELERİHayvanlarwww.themeatrix.comBüyük çiftliklerle savaşmakwww.eurogroupforanimals.orgAB’de hayvan refahıwww.iucn.org/wispSürdürülebilir otlakçılıkwww.p<strong>et</strong>a.orgHayvanlara <strong>et</strong>ik davranmakwww.anthra.orgBesicilik ve sürdürülebilir kaynakkullanımıÇiftçilikwww.viacampesina.orgKüçük ölçekli çiftçilikwww.familyfarmingcampaign.n<strong>et</strong>2014 Uluslararası aile çiftçiliği yılıwww.landmatrix.orgToprak ve yatırımwww.iatp.orgTarım, gıda, küreselleşme ve ticar<strong>et</strong>politikalarıhttp://goodfoodmarch.zs-intern.deİyi gıda, iyi tarım kampanyasıwww.arc2020.euDaha iyi AB kırsal politikalarıwww.agrecol.de/?q=en/Tarım ve ekolojiwww.fibl.org/enOrganik tarım araştırmaları84ET ATLASI


Resmi raporlarve gayrıiresmi cevaplarKüçük toprak sahiplerinedestek-2013UNCTAD ticar<strong>et</strong> veçevre raporu-2013FAO raporu:Canlı hayvanınuzungölgesi-2006FAOraporu:canlıhayvanstoğudengede-2009FAO raporu:Hayvancılığıniklim değişikliğine<strong>et</strong>kisi-2013Eleştirel analiz: Canlı hayvanstoğunun dengesi bozuk-2012FilmlerKatharina von Flotow veMirjam von Arx ile biyolojikçeşitlilik üzerine-2010Jean Paul Jaudile tarımpestisitleriüzerine-2008Lee Fulker<strong>son</strong> tamgıdadan ve sebze bazlırejimden bahsediyorRobert Kenner’inbelgeseli ABD’debüyük şirk<strong>et</strong> Morgan Sporluckçiftçiliğine fast-food endüstrisiniodaklanıyor keşfediyorMarkMacinnis ileD<strong>et</strong>roit’tekikent çiftçiliğiüzerineKapak ve posterler için telif hakları © HLPE (Investing). UNCTAD (Review). FAO (FAO livestock reports). Paul Mundy (Livestock out of balance). Kathbur Pictures, ican films gmbh (Seed warriors).J B Séquence (Nos enfants nous accuseront). Monica Beach (Forks over knives). Magnolia Pictures, Participant Media, River Road Entertainment (Food, inc.). The Con (Super size me). Tree Media Group (Urban roots).www.pastoralpeoples.orgHayvancılıkla uğraşantoplumlar ve yerel canlı hayvanstoğuwww.naturaljustice.orgTopluluklarla ve çevre ile ilgilenenavukatlarwww.moreandb<strong>et</strong>ter.orgGıda, tarım, kırsal kalkınmawww.<strong>et</strong>cgroup.orgYeni teknolojilerin en fakir insana<strong>et</strong>kisiGıdawww.worldvegfest.orgUluslararası Vej<strong>et</strong>aryenlerBirliğiwww.organicresearchcentre.comOrganik prensipler ve en iyipratiklerwww.theflexitarian.co.ukEsnek vej<strong>et</strong>aryenlerwww.eating-b<strong>et</strong>ter.orgDaha Az Et ve Daha İyi Gıda Birliğiwww.eatsea<strong>son</strong>ably.co.ukNe y<strong>et</strong>iştirmeli, ne yemeliwww.foe.co.uk/sustainabledi<strong>et</strong>sBeslenme opsiyonlarıwww.sustainablefoodtrust.orgDünyayı beslemenin zorluğuwww.slowfood.comGıda keyfiwww.boell.de/enwww.foeeurope.orgET ATLASI85


Pelin BaşaranSayfa 28Türkiye’nin <strong>son</strong> on yılı: Avrupa demokrasisindenotokrasiye, Serap YazıcıCengiz ÇandarSayfa 35Bengi Akbulut - Fikr<strong>et</strong> AdamanSayfa 14Sidar ÇınarSayfa 32Enerji sektöründeki özelleştirmelerin yakıcı<strong>son</strong>uçları, Oğuz TürkyılmazHakan GüneşSayfa 52İyi dizi, kötü dizi,Nedim HazarSayı 10Ekim 2014Ayhan KayaSayfa 56Aksu BoraSayfa 49Soli ÖzelSayfa 58Aziz ÇelikSayfa 44G20 dönem başkanı olarak Türkiye’nin g<strong>et</strong>irisiSarp Kalkan - Gizem Şimer İlsevenBülent ŞıkSayfa 30"Altına hücum"da sezon <strong>final</strong>iArif Ali CangıDeniz DuruizSayfa 32Başbakana "ibnelik" davası açmakLevent PişkinSayı 9Temmuz 2014Mehm<strong>et</strong> TarhanSayfa 58HEINRICH BÖLL STİFTUNG DERNEĞİHeinrich-Böll-StiftungSchumannstr. 8, 10117 Berlin, Germany, www.boell.deDemokrasiyi geliştirmek, insan haklarını korumak,küresel ekosistemin yok olmasını önleyecekadımları atmak, kadın ve erkek arasındaki eşitliğisağlamak, kriz bölgelerinde çatışmaları önleyerekbarışı garanti altına almak ve bireylerin özgürlüklerinidevl<strong>et</strong>in aşırı gücünden ya da ekonomininaşırı <strong>et</strong>kilerinden korumak… İşte Heinrich Böll StiftungDerneği’nin eylemlerine ve fikirlerine yönveren amaçlar bunlar. Alman Yeşiller Partisi ilesıkı bağlarımızı koruyoruz. Çevreci vizyonu olanve yeşil projeleri hayata geçiren bir düşünce kuruluşuolarak yaklaşık 60 ülkede 160’ın üzerinde ortakproje yürüten uluslararası bir ağın parçasıyız.Heinrich Böll Stiftung Derneği bağımsız çalışıyor,entelektüel açık sözlülüğü besliyor. Halihazırda30 ofisi olan bir uluslararası örgütü bulunuyor.Heinrich Böll Stiftung Derneği Çalışma Programıkendisini geleceğin atölye çalışması olarak görüyor.Faaliy<strong>et</strong>leri arasında y<strong>et</strong>enekli öğrencileri veakademisyenleri desteklemek, toplumsal ve siyasiolarak geçerli teorik çalışmaları teşvik <strong>et</strong>mek var.Heinrich Böll’ün, bütün vatandaşların siyas<strong>et</strong>edahil olma çağrısına memnuniy<strong>et</strong>le uyuyor ve diğerlerinede bu konuda ilham vermek için çabalıyoruz.HEINRICH BÖLLSTİFTUNG DERNEĞİ TÜRKİYETEMSİLCİLİĞİTÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİ#1.12PERSPECTIVESTürkiye’den siyasi analiz ve yorumDOSYA:DERİN DEVLETKÜLTÜRTürkiye’de sanatta ifade özgürlüğüve sansürün bugünkü durumuTÜRKİYE#5.13PERSPECTIVESDIŞ POLİTİKASuriye: “Arap Baharı”nın“Arap Devrimi”ne dönüşme durumuTürkiye’den siyasi analiz ve yorumGezİ PARKIYeNİ BİR TARİH BAŞLIYORDOSYA: BÜYÜME VE SONUÇLARIModernleşmenin dayanılmaz cazibesi:Büyüme f<strong>et</strong>işizmiEKOLOJİTürkiye’de mevsimlik tarım işçilerinedair kısa bir değerlendirmesİyA sİ A n A lİz vE y o r u mDoSYa:“Yeni Türkiye”nin çocuklarıDIŞ POLİTİKATürkiye-İran: Şii hilale karşıSünni eksen mi?Demokrasi 24 Ekoloji 36 Kültür 51KÜLTÜRYunus emre Kültür Merkezleri:AKP’nin Yeni Osmanlıcılık ve İslamcılığıHeinrich Böll Stiftung Derniği Türkiye Temsilciliği,İnönü Cad. Hacı Hanım Sok. No: 10/1234439 Gümüşsuyu-İstanbul, Türkiye, ww.tr.boell.org#3.13PERSPECTIVESTürkiye’den siyasi analiz ve yorum#2.12PERSPECTIVESTürkiye’den siyasi analiz ve yorumDOSYA:TÜRK SORUNUDEMOKRASİAKP’nin on yılında sendikalaşma vesendikasızlaştırmaEKOLOJİMevsimlik tarım işçileri: acınılasıkurbanlar mı, Kürt emekçiler mi?sİyA sİ A n A l İz ve yorumDOSYA:ORTADOĞUTÜRKİYEve TÜRKİYEDEMOKRASİDIŞ POLİTİKAEKOLOJİİKİ SEÇİM ARASI TÜRKİYE DEMOKRASİSİ“Bunların derdi money”“Arap Baharı” ile Ortadoğu’daKüresel ısınma çağında pestisitlerdeğişen dış politika dengelerive gıda güvenliğiTut beni düşmedenDOSYA:Toplumsal cinsiy<strong>et</strong>ve makroekonomiTÜRKİYE’DEN İNSAN MANZARALARISivil ölümDış Politika 44 Ekoloji 46 İnsan Manzaraları 501994 yılından beri Türkiye’de faaliy<strong>et</strong> gösterenHeinrich Böll Stiftung Derneği, Alman YeşillerPartisine yakın, bağımsız politik bir sivil toplumkuruluşudur.Derneğin Türkiye bürosu bu tarihten beri demokratikleşme,insan ve azınlık haklarının korunması,ekolojik esaslara uygun enerji, iklim değişikliğive sürdürülebilir kırsal kalkınma, küresel vebölgesel güvenlik politiklarının geliştirilmesineyönelik girişim ve çalışmaları destekleme ve teşvik<strong>et</strong>me gayr<strong>et</strong>indedir.Merkezi İstanbul‘da bulunan Heinrich BöllStiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Bürosu 20yıldır yukarıdaki ilkeleri güden, insanlar arasındacinsiy<strong>et</strong>, <strong>et</strong>nik köken, din ve renk ayırımı yapmaksızınhukuk devl<strong>et</strong>i ilkeleri temelinde kurulu demokratiktoplum düzeninin korunması için çabasarf eden sivil toplum girişimlerini destekler.Heinrich Böll Stiftung Derneği‘nin çalışmaalanları, şöyle sıralanabilir:• Demokratikleşme,• Ekoloji,• Dış ve güvenlik politikaları.Heinrich Böll Stiftung Derneği‘ninTürkiyeBürosu, sivil toplumun güçlendirilmesinin yanısıra bilim ve siyas<strong>et</strong> çevreleri ile toplum arasındakidiyaloğun geliştirilmesini destekler ve adil birküreselleşme sürecinin tesis edilmesi için katkıdabulunur.86ET ATLASI


23.0Büyük fabrika çiftliklerinde patojenlerbir hayvandan diğerine daha hızlı sıçrayabilir.YOĞUNLAŞMA: ÖLÇEK EKONOMİSİ UĞRUNA DAHA AZ ÇEŞİTLİLİK, sayfa 17‘denBesi hayvanları doğrudan veya dolaylı olarak dünyadaki seragazı emisyonlarının yaklaşık üçte birini ür<strong>et</strong>iyorlar.BÜYÜKBAŞIN İKLİMSEL6,000–6,500MALİYETİ, sayfa 44‘tenFAO2013200915 2019 20218.150004000300012.41.0beef, veal 0.6poultry 0.4 0.91.6Ukraynapigsheep, goats1.72000 AB 0.2 0.3 0.4 0.5Japonya0.30.710000.3 TürkiyeIran 2.9 2.90.1 0.2Kore01991 19960.82001 0.5 2006 0.3 2011 2016 2021Cezayir0.90.7 0.1 Suudi1.7Arabistan HindistanMısır1.5 0.71.5 0.8Kesimhanelerde en düşük fiyatı verebilmek için edilen0.50.2 0.5 0.1mücadele işçinin sırtından dönüyor.PakistanHAYVANLARDAN ÜRÜN ELDE ETMEK: KESİMHANEMalezyaEndonezya0.2ENDÜSTRİSİ, sayfa 18‘den0.2 0.2Dünya pazarındaki Bangladeş <strong>et</strong>lerin %25’ini Hindistan’dangelen manda <strong>et</strong>i oluşturuyor.1.0KÜRESEL PAZARIN YÜKSELİŞİ, sayfa 14‘ten1.30.51.43,6001,0006021986

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!